logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Cemile Değer ve diğerleri [1.B.], B. No: 2016/1912, 12/4/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CEMİLE DEĞER VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/1912)

 

Karar Tarihi: 12/4/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Mahmut ATEŞ

Başvurucular

:

1. Cemile DEĞER

 

:

2. Elif DEĞER

 

:

3. Renas DEĞER

 

:

4. Dıjvar DEĞER

 

:

5. Mehmet Selim DEĞER

 

:

6. Vecihe DEĞER

Vekilleri

:

Av. Öztürk TÜRKDOĞAN

 

 

Av. Linda Sevinç HOCAOĞULLARI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, sokağa çıkma yasağı ve silahlı çatışma ortamı nedeniyle başvurucuların temel hizmetlere erişememesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaması nedenleriyle eğitim hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı ile kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Olayın gerçekleştiği tarihlerde PKK terör örgütünün silahlı ayaklanma girişimine karşı sokağa çıkma yasağı ilan edilen Cizre'de yoğun olarak terörle mücadele operasyonları yürütülmekte, terörist unsurlarla güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmaktadır (bu terör olayları ve sokağa çıkma yasakları hakkında arka plan bilgisi ve ayrıntılı açıklamalar için bkz. Gazal Kolanç ve diğerleri [GK], B. No: 2017/37897, 5/7/2022, §§ 16-28, 342).

3. Cizre'de ikamet eden başvurucular 29/1/2016 tarihinde yapılan somut başvuruda, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca sokağa çıkma yasağı uygulamasının durdurulmasına yönelik geçici tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 3/2/2016 tarihli ara kararında somut başvuru ile birlikte 2016/1905, 2016/1909 ve 2016/1911 numaralı bireysel başvurularda dile getirilen benzer tedbir taleplerini birlikte inceleyerek taleplerin reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

"34. Başvuru formunda, sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgede bulunan kişilerin; yaşamlarının tehlike altında olduğu, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı, temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sokağa çıkmaları hâlinde yaşamlarının tehlikeye düştüğü ve idari para cezasına maruz kaldıkları, güvenli bölgeye tahliye olmalarına yardımcı olunmadığı, çocuklarının eğitimlerinin aksadığı belirtilmektedir.

35. Resmi makamlar, sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgede bulunan kişilerin temel ihtiyaçlarının ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin ve bunlar dışındaki her türlü acil nitelikteki ihtiyaçlarının 112 acil yardım hattı ve 155 polis imdat hattına iletilmesi hâlinde karşılandığını ancak bu kişilerin hiçbirinin kendileriyle doğrudan iletişim kurmadıklarını belirtmektedir. Ayrıca Valilik, belirtilenin aksine başvuruda bulunan kişilerin hiçbirine idari para cezası yaptırımı uygulanmadığını vurgulamaktadır.

36. Avukatlar, resmi makamlarla doğrudan iletişim kurulmadığını doğrulayarak bu kişilerin resmi makamlara güven duymadıkları için iletişime geçmediklerini belirtmektedir.

37. Başvuruda bulunan kişilerin bireysel başvuruda bulunmadan önce ve devam eden süreçte resmi makamlarla doğrudan iletişim kurmadıkları gibi bundan sonraki aşamada da iletişime geçme konusunda isteksiz oldukları anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, başvuruda bulunan kişilerin anılan yaklaşımına rağmen resmi makamların Anayasa Mahkemesinden gelen yazı üzerine bu kişilerle resen iletişim kurarak gerekli yardımları sağlamak üzere harekete geçtiği görülmektedir.

38. Açıklanan nedenlerle, resmi makamlara bir talepte bulunulması durumunda gerekli tedbirlerin alınacağının Valilikçe hem başvurucu oldukları belirtilen kişilere hem de Anayasa Mahkemesine bildirilmiş olduğu ve Valiliğin talepleri karşılamak üzere resen harekete geçtiği hususları da dikkate alınarak bu aşamada koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir."

II. DEĞERLENDİRME

4. Başvuru tarihinde Cizre ilçesi Cudi Mahallesi'nde ikamet eden başvurucular akrabadır ve bir kısmı çocuktur. Başvurucular, sokağa çıkma yasağı uygulamasının yasal bir temeli bulunmadığı gibi bu uygulamanın meşru bir amaç da taşımadığını, sokağa çıkma yasaklarının iptali istemiyle açılan davalarda idare mahkemelerinin etkili bir yol olarak görülemeyeceğini, bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucular ayrıca sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan elektrik ve su kesintileri nedeniyle başka bir mahalleye taşınmak zorunda kaldıklarını, taşındıkları mahallede de silahlı çatışmaların yaşanması nedeniyle gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere erişemediklerini, ikametgâhlarının çok yakınında devam eden silahlı çatışmalar nedeniyle hayat ve sağlıklarından endişe duyduklarını, bu nedenle eğitim ve yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucular son olarak sokağa çıkma yasaklarının yalnızca belirli etnik kökenden insanların yaşadığı bölgelerde ilan edilmesi nedeniyle kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

5. Bakanlık görüşünde özetle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilmesi için olağan başvuru yollarının tüketilmesi gerektiği oysa başvurucuların hak ihlali iddialarıyla ilgili telafi sağlamaya elverişli idari ve adli yollara müracaat etmeksizin doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundukları, bu nedenle başvurunun kabul edilemez bulunması gerektiği belirtilmiştir.

6. Başvurucular Bakanlık görüşlerine karşı beyanlarında özetle, yasal temeli bulunmayan sokağa çıkma yasağı uygulamasına karşı başvurulabilecek etkili bir hukuk yolu bulunmadığını, kamu görevlileri hakkındaki şikâyetlerin etkili bir şekilde soruşturulmaması nedeniyle yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlali iddiaları bakımından ceza soruşturması yolunun da etkili bir yol olarak görülemeyeceğini belirtmiştir.

7. Başvuru; kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, eğitim hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı ile kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağı kapsamında incelenmiştir.

8. Anayasa Mahkemesi Gazal Kolanç ve diğerleri kararında sözde öz yönetim ilanlarının ardından başlayan süreçte yaşanan yaygın terör olaylarının PKK terör örgütünün silahlı ayaklanma girişimi olduğunu belirtmiştir (anılan kararda bkz. § 342). "Olayların Arka Planı" bölümünde de yer verildiği üzere bu süreçte PKK terör örgütünün ağır silahlarla gerçekleştirdiği saldırılarda yüzlerce kamu görevlisi şehit olurken adliye binaları dahi bu saldırıların hedefi olmuştur.

9. Anayasa'nın 40. maddesi kamu görevlilerinin haksız işlemleri sebebiyle oluşan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesini sağlayacak yargısal mekanizmalar ihdas edilmesini zorunlu kılmaktadır. Nitekim idare mahkemelerinde açılacak tam yargı davaları bu tür durumlarda tazminat elde edilmesi imkânı sağlamaktadır. Başvurucular sokağa çıkma yasakları ortadan kalktıktan sonra iddia ettikleri hak ihlalleri nedeniyle oluşan zararların tazminine imkân sağlayan bu hukuksal yola başvurduklarına dair bir açıklamada da bulunmamıştır.

10. Buna ilaveten başvurucuların idari karar ve işlemlerden ya da kamu görevlilerinin kasti veya ihmalî eylemlerinden kaynaklandığını düşündükleri yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarıyla ilgili ceza soruşturması başlatılması veya uğradıkları zararların tazmini için adli ve idari makamlara başvuruda bulunma imkânı vardır. Benzer şekilde başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline neden olduğunu ileri sürdükleri işlem ve kararlara karşı iptal ve tazminat davaları açma hakkı bulunmaktadır.

11. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17). İkincillik ilkesi gereği, iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle oluşan zararın idari veya adli makamlarca giderilmesi imkânı bulunmakta iken Anayasa Mahkemesinin ilk kez bireysel başvuru yoluyla dile getirilen bu iddiaları incelemesi mümkün değildir.

12. Başvurucular, başvuru formunda sokağa çıkma yasağı sırasında gerçekleştiği iddia edilen olaylara ve Cizre ilçesindeki genel duruma dair bazı iddialarda bulunmuş ancak somut başvuruya konu hak ihlali iddialarıyla ilgili hangi idari veya hukuksal yollara başvurduklarına dair bilgi vermemiştir. Başvuru tarihinden sonra da iddia edilen hak ihlalleri ile ilgili başvurulan hukuk yollarına dair Anayasa Mahkemesine bir açıklamada bulunulmamıştır. Buna ek olarak geçici tedbir talepleri incelenirken Şırnak Valiliği tarafından başvurucuların taleplerini karşılamak üzere resen harekete geçildiği ayrıca resmî makamlara bir talepte bulunulması durumunda gerekli tedbirlerin alınacağı Anayasa Mahkemesine bildirilmiştir.

13. Başvurucuların hak ihlali iddialarıyla ilgili potansiyel olarak yeterli giderim sağlama niteliği olan idari ve adli yollara başvurduktan sonra somut başvuruda dile getirdikleri aynı iddialarını Anayasa Mahkemesi önünde yeni bir bireysel başvuru konusu yapmalarına engel bir durum bulunmadığı da vurgulanmalıdır.

14. Açıklanan gerekçelerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, eğitim hakkı, yaşam hakkı, kötü muamele yasağı ve kötü muamele yasağı ile bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, eğitim hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı ile kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,

C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/4/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Cemile Değer ve diğerleri [1.B.], B. No: 2016/1912, 12/4/2023, § …)
   
Başvuru Adı CEMİLE DEĞER VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2016/1912
Başvuru Tarihi 29/1/2016
Karar Tarihi 12/4/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, sokağa çıkma yasağı ve silahlı çatışma ortamı nedeniyle başvurucuların temel hizmetlere erişememesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaması nedenleriyle eğitim hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı ile kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Yaşam hakkı Güvenlik güçlerinin ölümcül güç kullanması Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kötü muamele yasağı Diğer kötü muamele iddiaları Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Eğitim hakkı Eğitim Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi