logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(S.T. [2.B.], B. No: 2016/22775, 20/9/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

S.T. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/22775)

 

Karar Tarihi: 20/9/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

S.T.

Vekili

:

Av. Rojbin TUĞAN KALKAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yargılamanın yenilenmesi talebinin yetersiz incelemeyle ve haksız olarak reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 2/11/2016 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden ulaşılan bilgi ve belgelere göre ilgili olaylar özetle şöyledir:

6. Diyarbakır 2 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin (DGM) 20/1/1994 tarihli kararıyla başvurucunun devletin hâkimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

7. Karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 24/11/1994 tarihli kararıyla onanmıştır.

8. Başvurucu tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 14/11/2008 tarihli ek kararıyla kabule değer bulunmayarak reddedilmiştir.

9. Karara karşı yapılan itirazın ise Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/1/2009 tarihli kararıyla reddine karar verilmiştir.

10. Başvurucunun talebi üzerine Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce itirazın reddi kararının kanun yararına bozulması talebiyle dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iletilmiştir.

11. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/9/2015 tarihli kanun yararına bozma istemli tebliğnamesini inceleyen Yargıtay 16. Ceza Dairesi 8/2/2016 tarihli kararıyla Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/1/2009 tarihli itirazın reddi kararının kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.

12. Başvurucunun 17/3/2016 tarihli yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçesi Mahkemenin 27/4/2016 tarihli kararıyla kabule değer bulunmuştur. Yapılan inceleme neticesinde Mahkeme 1/8/2016 tarihli ek kararıyla yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin doğrulanmamış olduğu gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebini esasız olması nedeniyle reddine karar vermiştir. Gerekçenin ilgili kısımları şöyledir:

"... kanun yararına bozma yasa yoluna başvurulmasından sonra mahkeme aşamasında dinlenmeyen tanık [C.D.nin] mahkememizce alınan 06/05/2016 tarihli beyanında esasa etkili bir beyanının bulunmaması nedeniyle sanık müdafiinin yargılamanın yenilenmesine ilişkin sunmuş olduğu nedenlerin doğrulanmaması nedeniyle CMK.nun 321/1.maddesi gereğince istemin esasız olması nedeniyle reddine dair ... karar verilmiştir.

...

... dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda mütalaya uygun oybirliğiyle karar verildi."

13. Karara karşı yapılan itiraz ise Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 6/9/2016 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

14. Ret kararı başvurucuya 4/10/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.

15. Başvurucu 2/11/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 20/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, hakkındaki mahkûmiyet hükmü kanun yararına bozulduğu hâlde yargılamanın yenilenmesi talebinin haksız olarak reddedildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

18. Ceza muhakemesinde, kesinleşen hükümlere karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuru hakkı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesi gereğince sınırlı sebeplerle taraflara tanınmıştır. Aynı Kanun'un 319. maddesine göre yargılamanın yenilenmesi istemi, Kanun'da belirlenen şekilde yapılmamış; yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yasal hiçbir neden gösterilmemiş veya bunu doğrulayacak deliller açıklanmamış ise kabule değer görülmeyerek reddedilecektir. Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, denilecek bir şey varsa yedi gün içinde bildirilmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunacaktır. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini yerinde bulursa delillerin toplanmasına geçilir. Delillerin toplanması aşamasından sonra mahkeme, yargılamanın yenilenmesi istemini esaslı ve kabul edilebilir bulursa aynı Kanun'un 321. maddesine göre yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verir (Nihat Akbulak [GK], B. No: 2015/10131, 7/6/2018, § 31).

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

20. Sözleşme’nin 6. maddesinde, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz (Onurhan Solmaz, § 23).

21. Yargılamanın yenilenmesi talebinin değerlendirildiği ilk evre olan kabule değerlik aşamasının sübut sorununu çözümleyecek şekilde yürütülmediği açıktır. Diğer bir ifadeyle bu aşamada, önceki hüküm iptal edilerek suç isnadının esası incelenmemektedir. Somut olayda başvurucu, suç isnadı altında olmadığı (hükümlü olduğu) bir aşamayla ilgili olarak şikâyetlerini dile getirmektedir. Diğer bir ifadeyle şikâyetin mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra 5271 sayılı Kanun'un 319. maddesi uyarınca gerçekleştirilen yenileme isteminin kabule değer görülmesi aşamasına ilişkin olduğu, ihlal iddiasının başvurucunun suç isnadı altında olduğu bir aşamaya ilişkin olmadığı, dolayısıyla başvurunun bu kısmının adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır (benzer yönde karar için bkz. Nihat Akbulak, § 36) .

22. Bununla birlikte Sözleşme ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin etkili bir şekilde korunması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen ihlal kararlarının iç hukukta gereği gibi yerine getirilmesi ile mümkündür. AİHM tarafından verilen ihlal kararlarının iç hukukta gereği gibi yerine getirilmemesi, Sözleşme ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin uygulamada etkili bir şekilde korunamadığı anlamına gelir (Sıddıka Dülek ve diğerleri, B. No: 2013/2750, 17/2/2016, § 69). Nitekim AİHM tarafından verilmiş bir ihlal kararı, temel hak ve özgürlüklerin teoride olduğu gibi pratikte de etkili bir şekilde korunabilmesi amacıyla 5271 sayılı Kanun ile yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilmiştir. 5271 sayılı Kanun, bu konuda ilgili yargısal mercilere takdir hakkı tanımayarak kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir davanın yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görüleceğini öngörmüştür (Nihat Akbulak, § 37) .

23. 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesine göre de Anayasa Mahkemesince tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapılmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilecektir. Anayasa Mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi amacıyla yeniden yargılama yapılmasına hükmettiği hâllerde ilgili usul kanunlarında düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak yargılamanın yenilenmesi sebebinin varlığının kabulü ve önceki kararın kaldırılması hususunda derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Zira ihlal kararı verilen hallerde yargılamanın yenilenmesinin gerekliliği hususundaki takdir derece mahkemelerine değil ihlalin varlığını tespit eden Anayasa Mahkemesine bırakılmıştır. Derece mahkemesi Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği doğrultuda ihlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yapmakla yükümlüdür (Nihat Akbulak, § 38).

24. Başvurucunun talebi Anayasa Mahkemesi ve AİHM'in ihlal kararlarının ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına dönük yeniden yargılama talebine ilişkin iddiaları içermemektedir. Somut olayda yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değerlik evresine ilişkin olarak verilmiş bir karar bulunduğu açıktır.

25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(S.T. [2.B.], B. No: 2016/22775, 20/9/2018, § …)
   
Başvuru Adı S.T.
Başvuru No 2016/22775
Başvuru Tarihi 2/11/2016
Karar Tarihi 20/9/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yargılamanın yenilenmesi talebinin yetersiz incelemeyle ve haksız olarak reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi