TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ALTUĞ TUNCER BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2016/2834)
|
|
Karar Tarihi: 18/7/2019
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Olcay ÖZCAN
|
Başvurucu
|
:
|
Altuğ TUNCER
|
Vekili
|
:
|
Av. Necati
ŞEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, sözleşmeli çözümleyici olarak görev yapan
başvurucunun memur olarak atanması sonucunda özlük haklarında kayıplar oluşması
nedeniyle mülkiyet hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/2/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir. Adalet Bakanlığı görüş bildirilmesine gerek olmadığını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Bilgisayar çözümleyicisi olan başvurucu 1970 yılında doğmuş
olup Ankara'da ikamet etmektedir.
9. 9/12/1994 tarihli ve 4059 sayılı Finansal İstikrar ile Bazı
Düzenlemeler Hakkında Kanun'a 20/6/2001 tarihli ve 4684 sayılı Kanun'un 12.
maddesi ile eklenen mülga ek 2. madde kapsamında ihracatın geliştirilmesi
maksadıyla çalışmalar yapmak üzere tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk
hükümlerine tabi, idari ve mali özerkliğe sahip, Başbakanlık Dış Ticaret
Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
(İGEM) kurulmuştur.
10. Başvurucu ile İGEM arasında 1/1/2011-31/12/2011 tarihleri
arasında geçerli olmak üzere hizmet sözleşmesi imzalanmış ve başvurucu
çözümleyici olarak çalışmaya başlamıştır. Başvurucu ile İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 4.
maddesi şöyledir:
''Sosyal güvenlik yönünden 5434 sayılı T.C.
Emekli Sandığı Kanununa tabi olan ilgiliye, Çözümleyici olarak yapacağı hizmete
karşılık sözleşme süresince her ay 2.207,09.-TL (ikibinikiyüzyedi
TL dokuz Kr) ücret ödenir. Çalışılan günlerle
orantılı olarak (hastalık ve yıllık izinleri dahil) ocak, nisan, temmuz ve ekim
aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenir. İlgilinin,
üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı görev
yaptığının tespit edilmesi halinde İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi Yönetim Kurulu kararı ile haziran ve aralık aylarında birer aylık
sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi ödenebilir.
İlgili, Dış Ticaret Müsteşarlıgında
görev yapan emsali personelin yararlandığı fazla çalışma ücreti, tazminat (Özel
Hizmet Tazminatı dahil) ve benzeri tüm mali ve sosyal haklardan aynı usul ve
esaslara göre yararlandırılır. İlgiliye bu ödemeler dışında (Dış Ticaret Müsteşarlığındaki
emsali personele ödenmeyen) herhangi bir ad altında başkaca bir ödeme
yapılamaz.
Sözleşmeli personelin ücretleri ile diger mali ve sosyal hakları toplamı hiçbir şekilde Dış
Ticaret Müsteşarlığındaki emsali personelin öğrenim ve hizmet sürelerine göre
almakta oldugu ücret ile diger
mali ve sosyal hakları toplamını geçemez.
Aylık Ucretler her
ayın 15 inde, ikramiyeler ise her ayın başında peşin
olarak ödenir. Ay sonundan önce ayrılmalarda, emekliye ayrılma ve ölüm halleri
hariç, kalan günlere ait ücret ve ikramiye tutarları resen geri alınır.
Sözleşmeli personelin ücret artışları, Dış
Ticaret Müsteşarlığında çalıştınlan emsali personelin
yararlandığı ücret artışlarını geçmemek üzere İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi Yönetim Kurulu tarafindan
belirlenir.''
11. 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı mülga Ekonomi Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında İGEM'in her türlü taşınır, taşıt, araç,
gereç ve malzeme, her türlü borç ve alacakları, yazılı ve elektronik ortamdaki
her türlü kayıtları ve diğer dokümanları ile kadro ve pozisyonlarda bulunan
personeli Ekonomi Bakanlığına (Bakanlık) devredilmiştir. Bakanlık bünyesinde
İhracat Genel Müdürlüğü kurulduğu anlaşılmıştır. Başvurucu bu kapsamda
30/9/2011 tarihinde Bakanlığın Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığında çözümleyici
kadrosuna atanmıştır.
12. Başvurucu 28/11/2011 tarihinde Bakanlığa dilekçe sunmuştur.
Dilekçesinde, emsali personele ödenen Ekim ayı ikramiyesinin ve daha sonraki
ikramiyelerinin ödenmesi, 15/10/2011 ve 15/11/2011 tarihlerinde ödenen
aylıkları ile bundan sonraki aylıklarının emsali personele ödenen aylıklar
düzeyine yükseltilmesini talep etmiştir.
13. Bakanlığın 14/12/2011 tarihli cevabında yasal düzenlemelere
uygun işlem yapıldığından başvurucunun talebi hakkında yapılacak işlem
bulunmadığı ifade edilmiştir.
14. Başvurucu tarafından anılan işlemin iptali istemiyle
15/12/2011 tarihinde Ankara 15. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) açılan dava
13/9/2012 tarihinde reddedilmiştir. Kararın gerekçesi özetle şöyledir
:
i. 637 sayılı KHK'nın mülga 35'inci maddesinde sayılan
unvanlarda görev yapmayan ve bu yüzden sözleşmeli statüde çalıştırılmayan
başvurucuya ikramiye ödenmesine imkân olmadığı, aynı KHK'nın geçici 3'üncü
maddesinin 11'inci fıkrasına göre maaşının dondurularak fark tazminatı ödenmesi
şeklinde uygulamaya tâbi tutulmasının da yasal bir zorunluluk olduğu
belirtilmiştir.
ii. Kapatılan İGEM'de sözleşmeli
statüde çalıştırılan başvurucunun, 637 sayılı KHK'nın geçici 3/(2)-c maddesi uyarınca devlet memuru kadrosuna atandığı,
atama işlemine karşı herhangi bir idari dava açmadığı, atama işleminin
yapılmasından sonra fark tazminatı uygulamasına tabi tutulduğu ve bu
uygulamanın dayanağının ise anılan KHK'nın geçici 3/(11) maddesi olduğu ifade edilmiştir.
15. Temyiz edilen karar Danıştay Onbirinci
Dairesince (Daire) 22/4/2014 tarihinde onanmıştır.
16. Yapılan karar düzeltme istemi de aynı Daire tarafından 18/11/2015
tarihinde reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Nihai karar 22/1/2016 tarihinde
başvurucuya tebliğ edilmiştir.
17. Başvurucu 15/2/2016 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
18. 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "İstihdam şekilleri" kenar
başlıklı 4. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
" ...
Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli
personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.
A) Memur:
Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet
ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli
ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun
uygulanmasında memur sayılır.
Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda
genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim
gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.
B) Sözleşmeli personel:
Kalkınma planı, yıllık program ve iş
programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi,
işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır
olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici
işlerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen
pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar
verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.
...''
19. 4059 sayılı Kanun'un mülga ek 2. maddesi şöyledir:
''Ülkemizin zirai ve sınai ürün ve malları ile
doğal kaynaklarından üretilen maddeleri dünya piyasalarında tanıtmak ve
bulunacak yeni piyasaların şartlarını tespit ederek bunları üretim bölgelerine
duyurmak, dünya piyasa hareketlerini yakından takip ederek ilgilileri zamanında
haberdar etmek ve dış ticaret konusunda eğitmek, ihraç imkânı bulunan malların
üretimleri ve ihracatları ile ihracatta katma değeri artırma çarelerini
araştırmak, uluslar arası ticari ilişkilerin geliştirilmesi için yerli ve
yabancı kuruluşlar ile işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, bakanlıkların ve
ticaret ve sanayi odaları ile Odalar Birliğinin ve ihracatçı birliklerinin
ihracat ile ilgili faaliyetlerinde işbirliği yapmak, kamu kurum ve kuruluşları
ile mesleki kuruluşlar tarafından talep edilecek bu konular ve dış ticaretle
ilgili diğer konularda araştırma ve uygulamaları yapmak amacıyla tüzel kişiliği
haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi, idari ve mali özerkliğe sahip, Başbakanlık
Dış Ticaret Müsteşarlığına bağlı İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi kurulmuştur.
Merkezin idare organları Yönetim Kurulu ve
Genel Sekreterliktir.
Yönetim Kurulu, Müsteşarın başkanlığında
ihracattan sorumlu Müsteşar Yardımcısı, İhracat Genel Müdürü, Dış Ticarette
Standardizasyon Genel Müdürü ile Gümrük Müsteşarlığı, Dışişleri, Maliye, Tarım
ve Köyişleri ve Sanayi ve Ticaret bakanlıklarının
birer temsilcisi ve ihracatçı birliklerinin temsilcileri ile Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği Genel Sekreterinden oluşur. Müsteşar Yardımcısı aynı zamanda
Merkezin Genel Sekreteridir. Genel Sekreter Merkezin sevk ve idaresinden dolayı
Yönetim Kuruluna karşı sorumludur.
Merkez idare organlarının görev ve yetkileri
ile kararlarının ilgili bakan tarafından denetimine ilişkin usul ve esaslar Dış
Ticaret Müsteşarlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Merkezin gelirleri; ihracatçı birliklerinin
aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok yüzde onu, Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz
Ticaret Odaları ve Borsalar Birliğinin aylık gerçekleşen gelirlerinin en çok
yüzde biri olmak üzere Merkez Yönetim Kurulunca belirlenen ve ilgili bakan
tarafından onaylanarak kesinleşen katkı paylarından müteakip ayın 15'ine kadar
yapılan aylık tahsilatlar, hizmet karşılığı alacağı ücretler, Dış Ticaret
Müsteşarlığı bütçesine Merkeze yardım amacıyla konulan ödenek ile bağış ve
yardımlardan oluşur.
İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezinin yerine getireceği hizmetlerin gerektirdiği görevler, sözleşmeli
personel eliyle yürütülür. Kurum personelinin, ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinin
(1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartları
taşımaları zorunludur.
Sözleşmeli personelin hizmete alınmaları,
görev ve yetkileri, nitelikleri, atanma, ilerleme, yükselme, görevden alınma
şekilleri, disiplin esasları, yükümlülükleri, unvan ve sayıları Bakanlar Kurulu
kararı ile çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Sözleşmeli personelin ücret ile diğer mali ve
sosyal hakları ile sözleşme esasları; Merkezin bağlı olduğu Dış Ticaret
Müsteşarlığındaki emsali personelin mali ve sosyal haklarını geçmemek üzere,
Genel Sekreterin teklifi ve Yönetim Kurulunun onayı alındıktan sonra Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenir.
İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi personeli hakkında, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri
ile ek ve değişiklikleri uygulanır.
Hizmet sürelerinin değerlendirilmesi, 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre yapılır.
İşçi statüsünde çalışmakta iken, istekleri
üzerine sözleşmeli personel statüsüne geçen personele, iş mevzuatına göre
herhangi bir tazminat ödenmez. Bu personelin önceden kıdem tazminatı ödenmiş
süreleri hariç, kıdem tazminatına esas olan geçmiş hizmet süreleri 5434 sayılı
T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyelerinin hesabında
dikkate alınır.
İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezi personelinin emeklilik işlemlerinde, genel idare hizmetleri sınıfında
görev yapan genel müdürler için belirlenen ek gösterge rakamını geçmemek üzere,
ifa ettikleri görevleri itibarıyla, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununa göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin
aynı kadro, unvan ve derecesi için belirlenmiş ek göstergeleri uygulanır.
Sözleşmeli statüye geçen personel hakkında,
yukarıdaki hükümler dışında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri
uygulanır.
Merkezin bütçesi ve harcamaları genel bütçeli
kurumların tabi olduğu hükümlere tabi olmayıp mali yıl itibarıyla Genel
Sekreterlikçe hazırlanır ve Yönetim Kurulunun uygun görüşü ve ilgili bakanın
onayını müteakip yürürlüğe girer.
Merkezin gelir ve giderleri, Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulunun denetimine tabidir.
Yönetim Kurulu üyelerine, kamu iktisadi
teşebbüsleri yönetim kurulu üyelerine verilen ücreti geçmemek üzere ilgili
bakanın onayı ile belirlenecek miktarda huzur hakkı verilir.
Merkezin gelir, gider ve muhasebe usulleri ile
diğer mali konulara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü
alınarak ilgili bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir.''
20. 637 sayılı KHK'nın "İhracat
Genel Müdürlüğü" kenar başlıklı mülga 7. maddesi şöyledir:
''(1) İhracat Genel Müdürlüğünün görevleri
şunlardır:
a) İhracatın kalkınma planları ve yıllık
programlardaki ilke, hedef ve politikalar yönünde ülke ekonomisi yararına
düzenlenmesini, desteklenmesini ve geliştirilmesini sağlamak.
b) Kamu kurum ve kuruluşlarına çeşitli
mevzuatla verilmiş yetkilerin kullanımında ihracata ilişkin politikaların
uygulanmasına dair esasları düzenlemek, uygulamalarla ilgili kuruluşlar
arasında koordinasyonu temin etmek ve anılan kurumların ihracata ilişkin yeni
düzenlemeleri ile ilgili görüş bildirmek.
c) İhracatın geliştirilmesi ve yönlendirilmesine
ilişkin madde ve ülke bazında gerekli tedbirleri almak ve düzenlemeleri yapmak,
ihracatın madde ve ülke bazında geliştirilmesi imkânlarını ve bu imkânlardan
azami döviz gelirleri sağlama yollarını araştırmak ve önerilerde bulunmak,
ihracatçıları bu konularda eğitmek, ihraç maddelerimize karşı uygulanan
kısıtlayıcı tedbirlerin ortadan kaldırılmasına veya iyileştirilmesine yönelik
çalışmalar yapmak.
ç) Ülke ihracatında veya Dünya ithalatında öne çıkan pazarları düzenli
olarak izlemek; bu pazarları ihracatçılara duyurmak, ihraç potansiyeli arz eden
ürün ve ürün gruplarını tespit etmek ve ihracatı bu alanlara yönlendirmek amacı
ile gerekli düzenlemeleri yapmak ve oluşumları sağlamak.
d) İhracat Rejimi Kararı da dâhil olmak üzere,
ihracata dair mevzuatı hazırlamak ve uygulamak, ihracatın desteklenmesi ve
yönlendirilmesi konularında gerekli tedbirleri hazırlamak, uygulamak,
uygulamayı takip etmek ve değerlendirmek.
e) İhracata konu tarım ürünlerinin destekleme
alım fiyatlarının belirlenmesine yönelik hazırlıkları yapmak ve destekleme
stoklarının ihracat yoluyla değerlendirilmesine ilişkin esasları tespit etmek,
uygulamak ve uygulanmasını sağlamak.
f) İhracata yönelik krediler ve diğer Devlet
destekleri ile ilgili olarak madde ve ülke politikalarına ilişkin esasları
belirlemek ve ilgili birim ve kuruluşlara iletmek.
g) Bağlı muamele ve off-set
gibi karşılıklı ticaret uygulamalarının usul ve esaslarını belirlemek.
ğ) Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı Birlikleri ile ilgili
mevzuatı hazırlamak ve yayımlamak, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçı
Birliklerinin çalışmalarına yardımcı olmak, çalışmalarını izlemek ve
denetlemek, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan ihracata yönelik Devlet
destekleri ile Dahilde İşleme Rejimi konularında Türkiye İhracatçılar Meclisi,
İhracatçı Birlikleri ve ilgili diğer kurum ve kuruluşları görevlendirmek.
h) Ülke ihracatının geliştirilmesini teminen ihraç ürünlerinin tanıtımı amacıyla yurtiçinde ve
yurtdışında ticaret ve alım heyetleri, konferans, seminer ve benzeri
organizasyonları düzenlemek, yurtdışı fuar ve sergi düzenlenmesine ilişkin
esasları belirlemek ve uygulamak.
ı) Sınır ve kıyı ticareti ile ilgili
düzenlemeleri yapmak, kalkınma planları ve yıllık programlardaki ilke, hedef ve
politikalar yönünden ihracatın; ihracat ve ithalat politikalarının hedefleri de
gözetilerek teşvik ve yönlendirilmesi konularında öngörülen ihracatı teşvik
tedbirlerini hazırlamak, uygulamak, uygulamayı takip etmek ve değerlendirerek
gerekli tedbirleri almak, ihracatı teşvik kararları ve bu kararlara istinaden
ilgili mevzuatı düzenlemek, ihracat projelerini değerlendirerek uygun
görülenleri İhracatı Teşvik Belgesine bağlamak, uygulamada çıkan ihtilaflarda
ilgili kuruluşlara görüş vermek, ihracatı teşvik belgesi şart ve niteliklerine
aykırı davrananlara gerekli müeyyideleri uygulamak.
i) İhracatın desteklenmesine ve ihraç
ürünlerinin ülke ve pazarlarının çeşitlendirilmesini sağlamaya yönelik olarak
markalaşma ve kümeleşme faaliyetleri, Ar-Ge ve teknoloji geliştirme, elektronik
ticaret, yurtdışı pazarlara giriş, yurtiçi ve yurtdışı uluslararası fuarlara
katılım, organizasyon ve benzeri her türlü destek programlarını hazırlamak,
uygulamak, diğer kurum ve kuruluşlar eliyle uygulanmasını sağlamak.
j) İhracatın desteklenmesi amacıyla,
uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak dahilde işleme ve hariçte işleme
rejimlerine ilişkin dış ticaret politikalarını belirlemek ve düzenlemeleri
yapmak.
k) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri
yapmak.
(2)
Kalkınma planı ve programlarına uygun olarak ihracatın teşviki ve döviz
gelirlerinin artırılması maksadıyla ihracatın kalkınma planı ve yıllık
programlar dairesinde geliştirilmesi ve düzenlenmesi için alınması gerekli
tedbirler Bakanlar Kurulunca belirlenir.''
21.637 sayılı KHK'nın "Mali
haklar" kenar başlıklı mülga 35. maddesi şöyledir:
''(1) Bakanlık merkez teşkilatında; Müsteşar,
Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Dış Ticaret Kontrolörleri Kurulu Başkanı, 1.
Hukuk Müşaviri, Genel Müdür Yardımcısı, Bakanlık Müşavirleri, Basın ve Halkla
İlişkiler Müşaviri, Özel Kalem Müdürü, Daire Başkanı, Hukuk Müşaviri, Dış
Ticaret Uzmanı, İhracatı Geliştirme Uzmanı, Dış Ticaret Uzman Yardımcısı ve
İhracatı Geliştirme Uzman Yardımcısı ile taşra teşkilatında Bölge Müdürü,
Serbest Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yardımcısı, Serbest Bölge Müdür Yardımcısı
kadroları karşılık gösterilmek kaydıyla, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların
sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli olarak
çalıştırılabilir.
(2)
Birinci fıkra kapsamına giren personele, bu Kanun Hükmünde Kararnameye ekli
(II) sayılı cetvelde unvanlar itibarıyla yer alan taban ve tavan ücretleri
arasında kalmak üzere, Bakan tarafından belirlenen tutarda aylık ücret ödenir.
Söz konusu personele, çalıştıkları günlerle orantılı olarak (hastalık ve yıllık
izinleri dâhil) Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında birer aylık sözleşme
ücreti tutarında ikramiye ödenir. Bunlardan üstün gayret ve çalışmaları sonucunda
emsallerine göre başarılı çalışma yaptıkları tespit edilenlere Bakanın onayı
ile Haziran ve Aralık aylarında birer aylık sözleşme
ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi ödenebilir.
(3)
Birinci fıkrada belirtilen kadrolarda fiilen çalışanlara, 657 sayılı Kanunda
belirtilen en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil);
a) 9 ila 7 nci derecelerden aylık alanlara % 25’ini,
b) 6 ila 4 üncü
derecelerden aylık alanlara % 30’unu,
c) 3 ila 1 inci derecelerden aylık alanlara % 35’ini,
geçmemek üzere, Bakanlıkça tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde her ay
aylıkla birlikte damga vergisi hariç herhangi bir kesintiye tabi olmaksızın
peşin olarak fazla çalışma ücreti ödenir.
(4)
Bakanlık merkez, taşra ve döner sermaye teşkilatında, kadro karşılığı
sözleşmeli çalışanlar hariç olmak üzere, 657 sayılı Kanuna göre aylık alan
memurlar ile anılan Kanunun 4 üncü maddesinin (B)
fıkrası uyarınca sözleşmeli olarak çalışan personele en yüksek Devlet memuru
aylığının (ek gösterge dâhil) %200’ünü geçmemek üzere her ay ek ödeme
yapılabilir. Ek ödemenin oranı ile esas ve usulleri; görev yapılan birim ve iş
hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi,
personelin sınıfı, kadro veya görev unvanı, derecesi, atanma usulü ile emsali
veya benzeri görev ve unvanlarda bulunan personele malî haklar kapsamında
yapılan her türlü ödemeler dâhil almakta oldukları toplam ödeme tutarları gibi
kriterler birlikte veya ayrı ayrı dikkate alınarak, Maliye Bakanlığının uygun
görüşü üzerine Bakan tarafından belirlenir. Ek ödemenin hak kazanılmasında ve
ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır ve bu ek ödeme damga vergisi
hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Bu madde uyarınca yapılacak ek ödeme,
ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye
payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri
ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.''
22. 637 sayılı KHK'nın "Hak
ve yetkiler ile personelin devri ve atıflar" kenar başlıklı
mülga geçici 2. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
" ...
(4)
4059 sayılı Kanun ile kurulan İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezine ait her türlü taşınır, taşıt, araç, gereç ve malzeme, her türlü borç
ve alacaklar, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve diğer
dokümanlar ile kadro ve pozisyonlarda bulunan personel hiçbir işleme gerek
kalmaksızın Ekonomi Bakanlığına devredilmiş sayılır. Mülkiyeti İhracatı
Geliştirme Etüd Merkezine ait taşınmazlar bu Kanun
Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde
tapuda resen Hazine adına tescil edildikten sonra, tahsis amacında kullanılmak
üzere Ekonomi Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır.
...''
23. 637 sayılı KHK'nın "Geçiş
hükümleri" kenar başlıklı mülga geçici 3. maddesinin ilgili
kısımları şöyledir:
''...
(2)
İhracatı Geliştirme Etüd Merkezinde istihdam edilen
ve 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde öngörülen genel şartlan taşıyan
personelden;
a) İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezinde Başkan, Genel Sekreter Yardımcısı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı
ve Bölge Müdürü pozisyonunda görev yapanlar ekli (2) sayılı liste ile ihdas
edilen Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanmış sayılırlar.
b) İGEME Uzmanı pozisyonunda görev yapanlar
İhracatı Geliştirme Uzmanı, İGEME Uzman Yardımcısı pozisyonunda görev yapanlar
İhracatı Geliştirme Uzman Yardımcısı kadrolarına atanmış sayılır. İGEME Uzmanı
pozisyonunda geçirilen süreler İhracatı Geliştirme Uzmanı kadrosunda, İGEME
Uzman Yardımcısı pozisyonunda geçirilen süreler İhracatı Geliştirme Uzman
Yardımcısı kadrosunda geçmiş sayılır, (a) bendi kapsamında Bakanlık Müşaviri
kadrolarına atanmış sayılanlardan mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve
belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonucunda
İGEME Uzmanı pozisyonunda görev yapmış olanlar talepleri halinde İhracatı
Geliştirme Uzmanı kadrosuna atanabilir. İhracatı Geliştirme Etüd
Merkezinde (a) bendi kapsamında yer almayan unvanlarda görev yapan ve mesleğe
özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel
bir yeterlik sınavı sonucunda İGEME Uzmanı pozisyonunda görev yapmış olanlar
İhracatı Geliştirme Uzmanı kadrosuna atanabilir. İhracatı Geliştirme Uzmanı ve
İhracatı Geliştirme Uzman Yardımcısı kadroları, Bakanlıkta başka bir kadroya
atanma hali hariç herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek
kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
c) Diğer personel ise Bakanlıkta boş bulunan
memur kadrolarına eğitim durumları ve hizmet süreleri gibi hususlar dikkate
alınarak altı ay içinde atanırlar. Bunlar, atama işlemi gerçekleşinceye kadar
her türlü malî ve sosyal haklarını eski pozisyonlarına göre almaya devam
ederler ve Bakanlıkça ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilirler.
...
(10)
Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığının bu Kanun Hükmünde Kararname
ile Ekonomi Bakanlığına devredilen birimlerinde 4059 sayılı Kanun uyarınca
kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen personelden bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin 35 inci maddesinin birinci fıkrasında kadro unvanları yer almayan personelin
malî ve sosyal hakları hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe
girdiği tarihten önce yürürlükte olan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam
olunur.
(11) Bu
madde uyarınca atanan veya atanmış sayılan personelin yeni kadrolarına atandıkları
veya atanmış sayıldıkları tarih itibarıyla eski kadrolarına ilişkin olarak en
son ayda aldıkları sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye (bir aya
isabet eden net tutan), her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil
tazminatı, görev tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her
türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya bağlı fazla mesai
ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam
net tutarının (bu tutar sabit bir değer olarak esas alınır.); yeni atandıkları
kadrolara ilişkin olarak yapılan sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye
(bir aya isabet eden net tutarı), her türlü zam ve tazminatları, makam
tazminatı, temsil tazminatı, görev tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri
adlarla yapılan her türlü ödemelerin (ilgili mevzuatı uyarınca fiili çalışmaya
bağlı fazla mesai ücreti ile fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders
ücreti hariç) toplam net tutarından fazla olması halinde aradaki fark tutarı,
herhangi bir vergi ve kesintiye tâbi tutulmaksızın fark kapanıncaya kadar
ayrıca tazminat olarak ödenir. Atandıkları veya atanmış sayıldıkları kadro
unvanlarında isteğe bağlı olarak herhangi bir değişiklik olanlarla, kendi
istekleriyle başka kurumlara atananlara fark tazminatı ödenmesine son verilir.
...''
B. Uluslararası Hukuk
24. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında,
mülkiyet hakkının kapsamı konusunda, mevzuat hükümlerinden ve derece
mahkemelerinin bunlara ilişkin yorumundan bağımsız olarak özerk bir yorum esas alınmaktadır (Depalle/Fransa [BD], B. No: 34044/02, 29/3/2010 §
62; Anheuser-Busch Inc./Portekiz [BD], B. No: 73049/01, 11/1/2007, §
63; Öneryıldız/Türkiye [BD], B. No: 48939/99,
30/11/2004, § 124; Broniowski/Polonya [BD], B. No: 31443/96, 22/6/2004,
§ 129).
25. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek (1)
Numaralı Protokol'ün 1. maddesinin mülkiyeti elde etme hakkını koruma altına
almadığını kabul etmektedir (Van der Mussele/Belçika [GK], B. No: 8919/80,
23/11/1983, § 48; Slivenko ve diğerleri/Letonya [BD] (k.k.), B. No: 48321/99, 23/1/2002, § 121; Fener Rum Erkek Lisesi Vakfı/Türkiye, B.
No: 34478/97, 9/1/2007, § 52).
26. AİHM, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının ancak
müdahalenin Sözleşme'ye ek (1) Numaralı Protokol'ün
1. maddesinin anlamı kapsamında bir mülk
ile ilişkili olması durumunda ileri sürülebileceğini belirtmektedir. Buna göre
alacak haklarını da içeren mevcut mülk veya mal varlığı yanında mülkiyet
hakkının elde edilebileceği yönündeki en azından bir meşru beklenti de mülkiyet hakkı kapsamında
değerlendirilebilir (Kopecký/Slovakya [BD], No: 44912/98, 28/9/2004,§
35; Lihtenştayn Prensi Hans-Adam
II/Almanya [BD], B. No: 42527/98, 12/7/2001, § 83. Meşru beklenti
kavramının ilk defa geliştirildiği kararlar için bkz. Pine Valley Developments
Ltd ve diğerleri/İrlanda, B. No: 12742/87,
29/11/1991, § 51; Stretch/Birleşik Krallık, B. No: 44277/98,
24/6/2003, § 35; Pressos Companía Naviera S.A. ve diğerleri/Belçika, B. No:
17849/91, 20/11/1995, § 31).
27. Bununla birlikte AİHM içtihatlarına göre temelsiz bir hak
kazanma beklentisi veya sadece ulusal hukukta mülkiyet hakkı kapsamında
savunulabilir bir iddianın varlığı meşru beklentinin kabulü için yeterli
değildir (Kopecký/Slovakya, § 35; Gratzinger ve Gratzingerova/Çek
Cumhuriyeti, (k.k.) [BD], B. No: 39794/98,
10/7/2002, § 69). İç hukukun ne şekilde yorumlanacağına ve uygulanacağına dair
bir uyuşmazlık olduğunda ve bu bağlamda başvurucu tarafından ileri sürülen
iddiaların ulusal mahkemelerce kesin olarak reddedildiği durumlarda meşru bir beklentinin bulunduğu sonucuna
varılamaz (Kopecký/Slovakya, §§ 50, 52; Jantner/Slovakya, B. No: 39050/97, 4/3/2003, §§ 29-33).
28. AİHM içtihatlarında sıklıkla -her ne kadar anlaşılabilir
olsa da- basit beklenti ile daha somut nitelikte olması ve hukuki bir
düzenlemeye ya da iç hukukta yerleşik ve istikrarlı bir yargı kararına
dayanması gereken meşru beklenti arasındaki fark vurgulanmaktadır (Kopecký/Slovakya, § 52; Bozcaada Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi Vakfi/Türkiye
(kk), B. No: 22522/03, 9/12/2008).
29. Öte yandan AİHM içtihatlarında Sözleşme'nin ayrımcılık
yasağına ilişkin 14. maddesinin Sözleşme kapsamındaki diğer hak ve özgürlükler
ile bağlantılı olarak incelenmesi gerektiği belirtilmiştir (Karlheinz Schmidt/Almanya, B. No: 13580/88,
18/7/1994, § 22). AİHM'e göre mülkiyet hakkının
ayrımcılık yasağı ile bağlantılı olarak incelenebilmesi için öncelikle Sözleşme'ye ek (1) Numaralı Protokol'ün 1. maddesi
kapsamında korunması gereken mevcut bir mülkün veya mülkü edinme yönünde meşru
bir beklentinin mevcut olması gerekmektedir (Vilho Eskelinen ve diğerleri/Finlandiya [BD],
B. No: 63235/00, 19/4/2007, §§
94, 95; Guberina/Hırvatistan,
B. No: 23682/13, 22/3/2016, § 75).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
30. Mahkemenin 18/7/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
31. Başvurucu, yargılamanın uzun sürdüğünü belirterek makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
2. Değerlendirme
32. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine dair şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
33. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
34. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 15/12/2011-18/11/2015
tarihleri arasında 3 yıl 11 ay 3 gün süren yargılama süresinin makul olduğu
sonucuna varmak gerekir. Bu durumda makul sürede yargılanma hakkına yönelik bir
ihlalin olmadığı açıktır.
35. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik nedenleri incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
B. Mülkiyet Hakkının
İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
36. Başvurucu; imzaladığı hizmet sözleşmenin 4. maddesinde
emsali Dış Ticaret Müsteşarlığı personeline sağlanan mali ve sosyal haklardan
aynı esas ve usullerde yararlanmasının karara bağlandığını ancak Dış Ticaret
Müsteşarlığından Bakanlığa geçen bazı personele farklı haklar verildiği hâlde
kendisinin bu haklardan faydalandırılmadığını ileri sürmüştür. Düzenleme
nedeniyle her yıl artarak devam eden mali kayıpları bulunduğunu iddia eden
başvurucuya göre adil yargılanma, çalışma ve mülkiyet hakları ile ayrımcılık
yasağı ve eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir.
2. Değerlendirme
37. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özü, İGEM'de sözleşmeli çözümleyici olarak görev yapmakta iken
çalıştığı birimin Bakanlığa bağlanması ve çözümleyici kadrosuna atanması
sonucunda mali haklarında kayıplar oluştuğu iddiasına ilişkin olduğundan,
başvurucunun şikâyetlerinin mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği
değerlendirilmiştir.
38. Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına
sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz."
a. Genel İlkeler
39. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse,
önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No:
2013/1178, 5/11/2015, § 54). Bu nedenle öncelikle başvurucunun Anayasa'nın 35.
maddesi uyarınca korunmayı gerektiren mülkiyete ilişkin bir menfaate sahip olup
olmadığı noktasındaki hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekir (Cemile Ünlü, B. No: 2013/382, 16/4/2013, §
26; İhsan Vurucuoğlu,
B. No: 2013/539, 16/5/2013, § 31).
40. Anayasa'nın 35. maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet
hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal
varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu
bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve
gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve
fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet
hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve
diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).
41. Mülkiyet hakkı, özel hukukta veya idari yargıda kabul edilen
mülkiyet hakkı kavramlarından farklı bir anlam ve kapsama sahip olup bu
alanlarda kabul edilen mülkiyet hakkı, yasal düzenlemeler ile yargı
içtihatlarından bağımsız olarak özerk bir yorum ile ele alınmalıdır (Hüseyin Remzi Polge,
B. No: 2013/2166, 25/6/2015, § 31; Mustafa
Ateşoğlu ve diğerleri, § 51).
42. Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı mevcut
mal, mülk ve varlıkları koruyan bir güvencedir. Bir kişinin hâlihazırda sahibi
olmadığı bir mülkün mülkiyetini kazanma hakkı -kişinin bu konudaki menfaati ne
kadar güçlü olursa olsun- Anayasa'yla korunan mülkiyet kavramı içinde değildir.
Bu bağlamda belirtmek gerekir ki Anayasa'nın 35. maddesi soyut bir temele
dayalı olarak mülkiyete erişmeyi ve mülkiyeti edinmeyi değil mülkiyet hakkını
güvence altına almaktadır. Bu hususun istisnası olarak belli durumlarda bir ekonomik değer veya icrası mümkün bir alacağı elde etmeye yönelik meşru bir beklenti Anayasa'da yer alan
mülkiyet hakkı güvencesinden yararlanabilir (Kemal
Yeler ve Ali Arslan Çelebi, B. No: 2012/636, 15/4/2014, §§ 36, 37; Mehmet Şentürk [GK], B. No: 2014/13478,
25/7/2017, §§ 41, 53; Mustafa Ateşoğlu ve
diğerleri, §§ 52-54).
43. Meşru beklenti objektif temelden uzak bir beklenti olmayıp
belirli bir kanun hükmüne veya başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğunu
gösteren yerleşik bir yargı içtihadına ya da aynî menfaatle ilgili hukuki bir
işleme dayanan yeterli derecede somut nitelikteki bir beklentidir (Selçuk Emiroğlu, B. No: 2013/5660,
20/3/2014, § 28; Mehmet Şentürk,
§ 42). Dolayısıyla Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma kapsamında olan meşru
beklentiye dayalı mülkiyet hakkının tespiti mevcut hukuk sisteminde iddia
edilen mülkiyet iddiasının tanınmasına bağlı olup bu tespit, mevzuat hükümleri
ve yargı kararları ile yapılmaktadır (Üçgen
Nakliyat Ticaret Ltd. Şti., B. No: 2013/845, 20/11/2014, § 37).
Temelsiz bir hak kazanma beklentisi veya sadece mülkiyet hakkı kapsamında ileri
sürülebilir bir iddianın varlığı meşru beklentinin kabulü için yeterli değildir
(Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi,
§ 37).
b. İlkelerin Olaya
Uygulanması
44. Başvuruya konu somut olayda, başvurucu ile İGEM arasında
1/1/2011-31/12/2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere hizmet sözleşmesi
imzalanmış ve başvurucu çözümleyici olarak çalışmaya başlamıştır. Sözleşme
kapsamında başvurucuya ücreti dışında ayrıca yılın dört ayında bir aylık ücreti
tutarında ikramiye ödenmektedir. İGEM'in 3/6/2011
tarihinde Bakanlığa devredilmesinden sonra başvurucu 30/9/2011 tarihinde
Bakanlığın Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığında çözümleyici kadrosuna atanmış ve
sözleşmeli olan statüsü kadroluya dönüşmüştür.
45. İGEM'de sözleşmeli olup Bakanlık
kadrosuna geçirilen personelin tabi olacağı esasları belirleyen 637 sayılı
KHK'nın mülga geçici 3/(11) maddesine göre sözleşmeli personelin en son ayda
aldığı sözleşme ücreti, aylık, ek gösterge, ikramiye (bir aya isabet eden net
tutan), her türlü zam ve tazminatları, makam tazminatı, temsil tazminatı, görev
tazminatı, ek ücret, ek ödeme ve benzeri adlarla yapılan her türlü ödemelerin
(ilgili mevzuatı uyarınca fiilî çalışmaya bağlı fazla mesai ücreti ile fiilen
yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti hariç) toplam net tutarının
kadrolu personele ödenenden fazla olduğunun görülmesi hâlinde aradaki fark
tutarı, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın fark kapanıncaya
kadar ayrıca tazminat olarak ödenecektir. Derece mahkemeleri de başvurucunun
yasal düzenleme kapsamında maaşının dondurularak kendisine fark tazminatı
ödenmesi şeklinde uygulamaya tabi tutulmasının yasal bir zorunluluk olduğu
tespitini yapmıştır. Dolayısıyla başvurucunun anılan düzenleme kapsamında
maaşının dondurularak kendisine fark tazminatı ödemesi yapıldığı
anlaşılmaktadır.
46. Başvurucunun sözleşmeli olarak çalıştığı dönemde ödenmesi
gereken ikramiyelerini alamadığına dair geçmişe dönük bir şikâyetinin olmadığı
anlaşılmaktadır. Nitekim yapılan geçici düzenlemeler çerçevesinde başvurucu
kadroya geçtikten sonra da önceki özlük haklarını denkleştirme yapılıncaya
kadar olmak üzere alabilmiştir. Başvurucu esas itibarıyla kadrolu olup önceki
özlük hakları ile denkleştirme sağlandıktan sonra da daha evvel sözleşmeliyken
ödenen ikramiyelerin ödenmemesinden yakınmaktadır. Başvurucu ayrıca maaşının
başka bir kurumda görev yapan emsali personele ödenen maaş düzeyinden düşük
olduğunu şikâyet etmektedir.
47. Kadrolu ve sözleşmeli personelin faklı statüler oldukları ve
bu statünün bir gereği olarak da ayrı özlük haklarına sahip oldukları hususunda
duraksama bulunmamaktadır. Somut olayda başvurucu, statüsü sözleşmeli iken
kadroya geçirilmiştir. Başvurucu sözleşmeli ve kadrolu personele ilişkin özlük
haklarının farklı şartlara tabi olacağını ve aleyhinde bir kısım değişiklikler
yaşanabileceğini öngörebilecek durumdadır. Ancak yine başvurucu bu değişiklik
nedeniyle özlük haklarında bir kısım olumlu düzenlemelerin de (iş güvencesi
vb.) meydana geleceğinin farkındadır. Her ne kadar sözleşmeli personele ödenen
ikramiye ve maaş farkının başvurucu açısından kazanım olduğu anlaşılmakta ise
de başvurucu statü değişikliği sonucunda bu kazanımı kaybetmiştir. Bununla
birlikte başvurucuya önceki statüsü çerçevesindeki özlük hakları da
denkleştirme yapılıncaya kadar herhangi bir kayba yol açılmadan ödenmiştir.
Ancak sonraki dönem için başka bir statüye geçen başvurucu yönünden önceki
statüye ilişkin hakların ve avantajların ilave edilerek sürdürülmesi meşru bir
beklenti oluşturmaz.
48. Bu durumda önceki statüsüne bağlı olarak kendisine ödenen
ikramiye ve maaş farkının statü değişikliği sonrasında istenebilmesinin talep
ettiği dönem itibarıyla yürürlükteki kanun hükümleri veya konuyla ilgili yargı
içtihatları tarafından desteklenmediği ve mülkiyet hakkı kapsamında meşru
beklenti olarak nitelendirilemeyeceği anlaşıldığından başvurucunun somut olay
bağlamında Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına ilişkin
korumadan yararlandırılmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
49. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da diğer kabul
edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
18/7/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.