logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nafise Ekici [1.B.], B. No: 2016/5993, 12/4/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NAFİSE EKİCİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/5993)

 

Karar Tarihi: 12/4/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Mahmut ATEŞ

Başvurucu

:

Nafise EKİCİ

Vekilleri

:

1. Av. Mürsel EKİCİ,

 

:

2. Av. Neşet GİRASUN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle seyahat hürriyetinin, sokağa çıkma yasağına bağlı olarak tıbbi tedaviye erişememe nedeniyle de kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Olayın gerçekleştiği tarihlerde PKK terör örgütünün Yüksekova ilçesinin de aralarında bulunduğu bazı yerleşim merkezlerinde silahlı ayaklanma girişiminde bulunması nedeniyle bu merkezlerde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve terörle mücadele operasyonları yürütülmeye başlanmıştır (sokağa çıkma yasakları hakkında arka plan bilgisi ve ayrıntılı açıklamalar için bkz. Gazal Kolanç ve diğerleri [GK], B. No: 2017/37897, 5/7/2022, §§ 16-28, 342). Somut başvuruda dile getirilen iddialara göre Şemdinli'de ikamet eden başvurucu 30/3/2016 tarihinde Şemdinli Devlet Hastanesine başvurmuş ve tedavi amacıyla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edilmiştir ancak Şemdinli'nin kara yolu bağlantısını sağlayan Yüksekova'da sokağa çıkma yasağı uygulanması nedeniyle sevk edildiği hastaneye gidememiştir.

3. 30/3/2016 tarihinde yapılan somut başvuruda başvurucu, Van ya da Diyarbakır gibi yakın şehirlerde, kalp damar uzmanı doktoru olan bir hastaneye ulaşımının sağlanması konusunda Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca geçici tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesi, Hakkâri Valiliğinden geçici tedbir talebine konu edilen başvurucunun durumu ile ilgili bilgi istemiştir. Valiliğin bu talebe 4/4/2016 tarihinde verdiği cevaba ve cevap yazısı ekinde yer alan belgelere göre;

i. Şemdinli'de sokağa çıkma yasağı uygulanmamaktadır. Şemdinli-Van ve Şemdinli-Diyarbakır kara yolu, güvenliği sağlanan alternatif bir güzergâh üzerinden ulaşıma açıktır.

ii. Başvurucunun tıbbi kayıtlarında 3/3/2016 tarihinde Diyarbakır'da geçirdiği operasyon ile kalbine stent takıldığı, 30/3/2016 tarihinde Şemdinli Devlet Hastanesine başvurduğu ve kontrol amacıyla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edildiği görülmektedir.

iii. Anayasa Mahkemesinin bilgi talebinin Valiliğe ulaşmasının ardından başvurucu, 1-2 ve 3/4/2016 tarihlerinde telefonla aranmıştır. Telefonu açan başvurucunun eşine kara yolunun güvenli ve açık olduğu, talepleri hâlinde Diyarbakır ya da Van'daki bir hastaneye ulaşımlarının ambulansla sağlanacağı bildirilmiştir. Başvurucunun eşi telefondaki görevliye hastaneye ambulans helikopter ya da ambulans uçakla gitmek istediklerini, kara ambulansı ile gitmeyi kabul etmediklerini bildirmiştir.

iv. Başvurucu, genel kontrol amacıyla hastaneye sevk edilmiştir ve acil bir rahatsızlığı bulunmamaktadır. Ambulans helikopter ve uçaklar yalnızca acil hastalara hizmet verdiğinden başvurucunun talebi kabul edilmemiştir.

4. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 5/4/2016 tarihli ara kararıyla geçici tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Ret kararının ilgili kısmı şöyledir:

"19. Başvuruda Şemdinli ilçesinin coğrafi konumu nedeniyle Yüksekova'dan geçmeksizin Türkiye'nin herhangi bir noktasına ulaşımın mümkün olmadığı dolayısıyla Şemdinli'de yaşayan başvurucunun sağlık hizmetlerine erişiminin kısıtlandığı ve yaşamının tehlike altında olduğu ileri sürülmüştür. Ancak resmi makamlardan alınan bilgilerden Yüksekova üzerinden yapılacak transit geçişlerin alternatif yolları kullanmak suretiyle sağlanabildiği görülmektedir (bkz.§ 14).

20. Bununla birlikte başvurucunun başka bir sağlık kuruluşuna erişemediği yönündeki talebini resmi makamlara iletmeksizin doğrudan Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır. Nitekim başvuruya ilişkin Hakkari Valiliğinden bilgi ve belge talep edilmesi üzerine sağlık birimleri olaydan haberdar olmuş, başvurucuyla farklı günlerde üç kez iletişime geçerek kara ambulansı ile ulaşımının sağlanabileceği bildirilmiş ancak başvurucu tarafından bu öneri reddedilmiştir. Ayrıca başvurucu durumunun aciliyetine ya da karayolu ulaşımının neden uygun olmadığına ilişkin herhangi bir gerekçe göstermeksizin uçak ambulans veya helikopter talebinde bulunmuştur (bkz.§ 14).

21. Anayasa Mahkemesi gerçekleştiği iddia olunan müdahalenin başvurucunun "yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne" yönelik gerçek ve ciddi bir tehlike oluşturabilecek nitelikte olması halinde İçtüzük'ün 73. Maddesi uyarınca tedbir değerlendirmesi yapabilmektedir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden başvurucunun sağlık hizmetlerine bizzat ulaşma imkanı bulunduğu gibi talep etmesi halinde kamu makamları tarafından da bu imkanın kendisine sağlanabileceği anlaşıldığından bu aşamada koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir."

II. DEĞERLENDİRME

5. Başvurucu; kalp hastalığı nedeniyle 3/3/2016 tarihinde ameliyat olduğunu, ameliyatın ardından bir ay içinde kontrol amacıyla hastaneye başvurması gerektiğini ancak Şemdinli'nin kara yolu üzerinden tek bağlantısını sağlayan Yüksekova'da sokağa çıkma yasağı uygulanması nedeniyle hastaneye gidemediğini iddia etmiştir. Başvurucu bu olaylara bağlı olarak kötü muamele yasağı ile birlikte seyahat hürriyetinin, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ve yaşam hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

6. Bakanlık görüşlerinde özetle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilmesi için olağan başvuru yollarının tüketilmesi gerektiği oysa başvurucunun hak ihlali iddialarıyla ilgili olarak telafi sağlamaya elverişli idari ve adli yollara müracaat etmeksizin doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunduğu, bu nedenle başvurunun kabul edilemez bulunması gerektiği belirtilmiştir.

7. Başvuru, seyahat hürriyeti ile kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.

8. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17). İkincillik ilkesi gereği, iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle oluşan zararın idari veya adli makamlarca giderilmesi imkânı bulunmakta iken Anayasa Mahkemesinin ilk kez bireysel başvuru yoluyla dile getirilen bu iddiaları incelemesi mümkün değildir.

9. Başvurucunun idari karar ve işlemlerden ya da kamu görevlilerinin kasti veya ihmali eylemlerinden kaynaklandığını düşündüğü kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarıyla ilgili ceza soruşturması başlatılması ve uğradığı zararların tazmini için adli ve idari makamlara başvuruda bulunma imkânı vardır. Öte yandan başvurucunun bu hak ihlali iddialarına dair potansiyel olarak yeterli giderim sağlayabilecek idari ve adli yollara başvurduktan sonra somut başvuruda dile getirdiği aynı iddialarını Anayasa Mahkemesi önünde yeni bir bireysel başvuru konusu yapmasına engel bir durum bulunmadığı da vurgulanmalıdır.

10. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18). Anayasa’nın 23. ve Sözleşme’ye ek (4) numaralı Protokol’ün 2. maddesinde, ülke içinde seyahat özgürlüğü olmakla birlikte kişilerin bulunduğu ülkeden ayrılma özgürlüğü de yer almaktadır. Ancak anılan protokole Türkiye taraf olmadığından Anayasa’nın 23. maddesinde belirtilen seyahat özgürlüğüne yönelik başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Sebahat Tuncel, B. No: 2012/1051, 20/2/2014, §§ 41-54).

12. Açıklanan gerekçelerle seyahat hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Seyahat hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/4/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Nafise Ekici [1.B.], B. No: 2016/5993, 12/4/2023, § …)
   
Başvuru Adı NAFİSE EKİCİ
Başvuru No 2016/5993
Başvuru Tarihi 30/3/2016
Karar Tarihi 12/4/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle seyahat hürriyetinin, sokağa çıkma yasağına bağlı olarak tıbbi tedaviye erişememe nedeniyle de kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Diğer kötü muamele iddiaları Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kapsam dışı haklar Kapsam dışı (hak) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi