logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Aycan İrmez [1.B.], B. No: 2016/9400, 12/4/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AYCAN İRMEZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2016/9400)

 

Karar Tarihi: 12/4/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Mahmut ATEŞ

Başvurucu

:

Aycan İRMEZ

Vekili

:

Av. Emirhan UYSAL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, sokağa çıkma yasağı ve silahlı çatışma ortamından dolayı başvurucunun yaşamının tehlikeye girmesi, temel hizmetlere erişememesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Olayın gerçekleştiği tarihlerde PKK terör örgütünün silahlı ayaklanma girişimine karşı Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Cizre'nin birçok bölgesinde yürütülen güvenlik operasyonlarında terörist unsurlarla güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Bu süreçte terör örgütü mensuplarının ağır silahlar ve bombalar kullandığı terör saldırılarında çok sayıda güvenlik görevlisi yaralanmış birçok görevli ise şehit olmuştur (bu olaylar ve sokağa çıkma yasakları hakkında arka plan bilgisi ile ayrıntılı açıklamalar için bkz. Gazal Kolanç ve diğerleri [GK], B. No: 2017/37897, 5/7/2022, §§ 16-28, 342).

3. 17/5/2016 tarihinde yapılan somut başvuruda Cizre'de ikamet ettiğini ifade eden başvurucu, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca sokağa çıkma yasağı uygulamasının durdurulmasına ayrıca bu uygulama kapsamında temel hak ve özgürlüklerine yapılan orantısız müdahalelerin ortadan kaldırılmasına yönelik geçici tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurucunun iddialarıyla ilgili olarak Şırnak Valiliğinden bilgi ve belge temin edilmesinin ardından 23/5/2016 tarihli ara kararıyla geçici tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

"24. Anayasa Mahkemesi, mülki amirler tarafından alınan sokağa çıkma yasağı kararlarına ilişkin başvurular kapsamında anılan kararların yürütmesinin tedbiren durdurulması istemini içeren genel nitelikli talepleri yakın tarihlerde reddetmiştir (Mehmet Girasun ve Ömer Elçi [TAK], B. No: 2015/15266, 11/9/2015, § 14; Meral Danış Beştaş [TAK], B. No: 2015/19545, 22/12/2015, § 16). Somut olayın koşulları altında başvurucunun sokağa çıkma yasaklarına ilişkin genel nitelikteki tedbir talepleri hakkında anılan kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

25. Bununla birlikte bireysel başvurunun niteliği gereği, tedbir talebi sadece başvurucunun şahsına yönelik iddialar yönünden değerlendirilebilir (Meral Danış Beştaş, § 17). Bu nedenle başvurucunun kişisel durumuyla ilgili olarak tedbir kararı verilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı somut olayın özellikleri dikkate alınarak ayrıca değerlendirilecektir.

26. Somut olayda başvurucu bulunduğu adresin yakınına kurşun isabet etmesi nedeniyle hayatını kaybetme kaygısı yaşadığını ifade etmiş ancak hangi adreste bulunduğu hakkında bilgi vermemiştir. Buna karşın başvuru formunda başvurucunun sokağa çıkma yasağı nedeniyle ikametine dönemediği belirtilmektedir (bkz. § 12). Dolayısıyla başvuru formunda yer alan bilgilerden başvurucunun sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgede olup olmadığı belirlenemediğinden sokağa çıkma yasağından doğrudan etkilenip etkilenmediği hususu tam olarak anlaşılamamaktadır.

27. Öte yandan başvurucunun Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmadan önce kamu makamlarıyla doğrudan iletişime geçmediği, emniyet veya sağlık birimlerinden herhangi bir konuda yardım talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır (bkz. § 18). Nitekim sağlık görevlilerinin 20/5/2016 tarihinde başvurucuyla doğrudan iletişime geçtiği ancak başvurucunun bulunduğu adreste kalmak istediğini belirttiği görülmektedir (bkz. § 19).

28. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik derhâl tedbir kararı verilmesini gerektiren ciddi bir tehlike bulunduğu dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılamadığından bu aşamada tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir."

II. DEĞERLENDİRME

4. Başvurucu; sokağa çıkma yasağı uygulamasının meşru bir amaç taşımadığını, yasal bir temeli bulunmadığını ve temel haklara orantısız bir müdahale oluşturduğunu belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca sokağa çıkma yasağı ve çatışma ortamında temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, ikametgâhının çok yakınında devam eden silahlı çatışmalar nedeniyle hayat ve sağlığından endişe duyduğunu, bu nedenle yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

5. Başvuru; kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.

6. Başvuru formunda başvurucu, bulunduğu adresin yakınına kurşun isabet etmesi nedeniyle hayatını kaybetme kaygısı yaşadığını ifade etmiş ancak hangi adreste bulunduğu hakkında bilgi vermemiştir. Aynı formda sokağa çıkma yasağı nedeniyle ikametgâhına dönemediğini de belirtilmiştir (bkz. § 3). Dolayısıyla başvuru formunda yer alan çelişkili bilgilerden başvurucunun bulunduğu adres ile sokağa çıkma yasağı uygulanan bir bölgede olup olmadığı dahi belirlenememiştir. Somut başvuruda dile getirilen geçici tedbir talebi ile ilgili olarak Şırnak Valiliğinden bilgi istenmiş, Valilik bu kapsamda başvurucu ile iletişime geçmiş ancak başvurucu kendisini telefonla arayan görevlilere bulunduğu adreste kalmak istediğini söylemiştir (bkz. § 3).

7. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17). İkincillik ilkesi gereği, iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle oluşan zararın idari veya adli makamlarca giderilmesi imkânı bulunmakta iken Anayasa Mahkemesinin ilk kez bireysel başvuru yoluyla dile getirilen bu iddiaları incelemesi mümkün değildir.

8. Başvurucunun cezai takibat gerektirdiğini düşündüğü hak ihlali iddialarıyla ilgili olarak ceza soruşturması başlatılması için yetkili makamlara ihbar veya şikâyet hakkı bulunmaktadır. Buna ilaveten Anayasa'nın 40. maddesi kamu görevlilerinin haksız işlemleri sebebiyle oluşan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesini sağlayacak yargısal mekanizmalar ihdas edilmesini zorunlu kılmaktadır. Nitekim idare mahkemelerinde açılacak tam yargı davaları bu tür durumlarda tazminat elde edilmesi imkânı sağlamaktadır. Dolayısıyla başvurucunun idari karar ve işlemlerden ya da kamu görevlilerinin kasti veya ihmalî eylemlerinden kaynaklandığını düşündüğü yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlali nedeniyle uğradığı zararların tazmini için adli ve idari makamlara başvuruda bulunma imkânı vardır. Benzer şekilde başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline neden olduğunu ileri sürdüğü işlem ve kararlara karşı da iptal ve tazminat davaları açma hakkı bulunmaktadır.

9. Başvurucu ise başvuru formunda sokağa çıkma yasağı sırasında gerçekleştiği iddia edilen olaylara ve Cizre ilçesindeki genel duruma dair bazı iddialarda bulunmuş ancak somut başvuruya konu hak ihlali iddialarıyla ilgili hangi idari veya hukuksal yollara başvurduğuna dair bilgi vermemiştir. Başvuru tarihinden sonra da iddia edilen hak ihlalleri ile ilgili başvurulan hukuk yollarına dair Anayasa Mahkemesine açıklamada bulunulmamıştır.

10. Açıklanan gerekçelerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Başvurucunun hak ihlali iddialarıyla ilgili potansiyel olarak yeterli giderim sağlama kabiliyeti olan idari ve adli yollara başvurduktan sonra somut başvuruda dile getirdiği aynı iddialarını Anayasa Mahkemesi önünde yeni bir bireysel başvuru konusu yapmasına engel bir durum bulunmadığı da vurgulanmalıdır.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/4/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Aycan İrmez [1.B.], B. No: 2016/9400, 12/4/2023, § …)
   
Başvuru Adı AYCAN İRMEZ
Başvuru No 2016/9400
Başvuru Tarihi 18/5/2016
Karar Tarihi 12/4/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, sokağa çıkma yasağı ve silahlı çatışma ortamından dolayı başvurucunun yaşamının tehlikeye girmesi, temel hizmetlere erişememesi ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle yaşam hakkı ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Yaşam hakkı Güvenlik güçlerinin ölümcül güç kullanması Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kötü muamele yasağı Diğer kötü muamele iddiaları Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi