TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ALİ ŞİMŞEK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2016/73572)
Karar Tarihi: 11/12/2019
Başkan
:
Recep KÖMÜRCÜ
Üyeler
Engin YILDIRIM
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M.Emin KUZ
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
Ali ŞİMŞEK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, infaz kurumunda verilen disiplin cezası nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 23/12/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. 1964 doğumlu olan başvurucu, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışma suçundan müebbet ağır hapis cezası hükümlüsüdür.
A. Başvurucu Hakkındaki Disiplin Soruşturması
9. Başvurucunun Bandırma 2 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Tekirdağ’a nakli sırasında 14/6/2016 tarihinde başvurucuyla İnfaz Kurumu görevlileri arasında yaşanan olaylardan dolayı başvurucu hakkında aramaya karşı çıkma fiilinden disiplin soruşturması yapılmıştır.
10. 14/6/2016 tarihinde yedi infaz koruma memurunun imzaladığı tutanak şöyledir:
“14/6/2016 günü saat 12.55 sıralarında Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan kurumumuza nakil gelen TERÖR (PKK) hükümlüsünün üst araması yapılmak istenmiş olup, hükümlü Ali ŞİMŞEK üst aramasına karşı çıkmış, üst aramasının yapılmaması için görevli memurlara direnmiş, bu eylemlerini yaparken de slogan atmaya devam etmiştir. Buna rağmen hükümlünün üst araması yapılmış, kalacağı odaya gönderildiği sırada X-Ray cihazından geçerken de slogan atmaya devam etmiştir.”
11. Başvurucu disiplin soruşturması kapsamında 17/6/2016 tarihinde savunma yapmıştır. Başvurucu ifadesinde üst araması yaptırmak istemediğini, kendisini zorla soymalarına, şiddet derecesinde üst aramasına tepki olarak slogan attığını söylemiştir.
12. Tekirdağ 1 No.lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu 23/6/2016 tarihli ve 2016/107 sayılı kararıyla aramaya karşı çıkma fiilinden dolayı 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca başvucu hakkında 1 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“…
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT: Kurumumuzda 14/06/2016 günü saat 12:55 sıralarında Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Kurumumuza nakil olarak gelen Ali ŞİMŞEK' in üst araması yapılması istenildiğinde hükümlü Ali ŞİMŞEK' in üst aramasına karşı çıkarak görevli memurlara direndiği ve slogan atmaya başladığı, hükümlünün direnmesine rağmen üst aramasının yapıldığı ve kalacağı odaya gönderilmek üzere X Ray cihazından geçerken tekrar slogan atmaya devam ettiği tanzim edilen tutanaktan tespit ve müşahede olunmuştur.
Adı geçene başlatılan disiplin soruşturması hakkında savunma istenilmesine dair yazının tebliğ edilmek istenildiği ancak adı geçenin imzadan imtina ettiği akabinde sözlü savunma verdiği görülmüştür. Adı geçen savunmasında kuruma alındığında üst aramasının yapılmasının istendiğini, kendisinin de sözlü olarak üst araması yaptırmayacağını söylediğini, bunun üzerine zorla üst aramasının yapılmasından dolayı slogan attığını beyan etmiş olup;
Her ne kadar soruşturma raporunda hükümlü Ali ŞİMŞEK' in üst aramasına karşı gelerek slogan attığından dolayı hükümlünün slogan atmak suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması gerektiği kanaati hasıl olmuş ise de, disiplin kurulu kararında adı geçenin "Aramaya karşı çıkmak." suçundan cezalandırılması gerektiğine karar verilmiştir.
…”
13. Başvurucunun disiplin cezasına karşı Tekirdağ 2. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) yaptığı şikâyet, duruşmalı incelenmiştir.
14. İnfaz Hâkimliği 28/9/2016 tarihinde başvurucunun savunmasını almıştır. Başvurucunun savunması şöyledir:
“Olay tarihinde Tekirdağ 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza infaz kurumuna nakledilmiştim, girişte cezaevi görevlileri tarafından üzerim arandı, sol tarafta bulunan boş bir odaya alındım, burası arama odası değildi, arama odası karşı taraftaydı, üzerinde de arama odası olduğu yazılmıştı, bu odaya beni alan görevli doktor geleceğini söylemişti, 5-10 dakika bekledim, kimse gelmeyince oradaki cezaevi görevlisine açlık grevine olduğumu ne zamana kadar bekleyeceğimi sordum, bunun üzerine beni görevli demirli tecrit bölümüne aldı, 10-15 dakika burada kaldıktan sonra aynı görevli bu sefer beni yine aynı yerden yine daha önce aldığı boş odaya götürdü, odanın içerisinde revir paneli vardı, bu sırada müdahale ekibinden 5 kişinin geldiğini, ellerine eldiven giydiklerini gördüm, 5 kişi içeri girdi üzerimdeki kıyafetleri çıkarmamı söylediler, ben de insan onuruna ve insan haklarına aykırı olduğundan çıplak arama yapılmasını kabul etmeyeceğimi söyledim, ben kendilerine fiziki olarak bir direnmede bulunmadım, 5 kişi benim kıyafetlerimi yırtarak çıkarttılar, bu görevlilerden 2 tanesi ben kendilerine direnmediğim halde bana özellikle fiziksel şiddet uyguladılar ve hakaret ettiler, ben de bunun üzerine insanlık onuru işkenceyi yenecek biçiminde slogan atmaya çalıştım, bu sırada 5 görevli beni yere yatırıp üzerim çıkmışlardı, bu yüzden sloganı dahi tam olarak atamadım, atletimi yırttıkları için odada kaldı, gömleğimde yırtıldı, aramadan sonra gömleğimi elime aldım, giriş kaydı yapılmadan hücreye konuldum, bana fiziksel şiddet uygulayan ve hakaret eden iki cezaevi görevlisi beni hücreye götürürken de hakaret ve taciz içerikli sözler söylemeye devam ettiler, beni doktora çıkarmadılar, sağlık görevlisine götürdüler, üzerimdeki yaraları ben bu sağlık görevlisine gösterdim o da bu durumun kendisini ilgilendirmediğini söyledi, hücreye konulduktan sonra da ben cezaevi görevlileri hakkında C. Başsavcılığına ve Adalet Bakanlığına dilekçe yazdım, ancak benim dilekçelerim işleme konmadı, açlık grevinde olduğum halde bu kayıtlara dahi geçmedi, açlık grevine bırakmam halinde başka bir cezaevine sevk talebimin kabul edileceği söylendi, ancak ben açlık grevine devam ettim, hakkımda uygulanan disiplin cezası usul ve yasaya aykırıdır, benim aramamın yapıldığı odada kamera yoktu, ancak x-ray cihazının olduğu yerde kamera vardır, ben kamera kayıtlarının istenmesini istiyorum,cezaevi görevlileri tarafından düzenlenen tutanağı kabul etmiyorum.”
15. İnfaz Hâkimliği, eylemin nitelendirilmesinde ve hükmolunan disiplin cezasının takdirinde bir hata olmadığı gerekçesiyle 20/10/2016 tarihinde şikâyeti reddetmiştir.
16. Başvurucunun İnfaz Hâkimliği kararına yaptığı itiraz da 23/11/2016 tarihinde Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesince kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.
17. Başvurucu 1/12/2016 tarihinde tebliğ edilen karara karşı 23/12/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Kolluk Görevlileri Hakkında Yapılan Soruşturma
18. Başvurucunun kardeşi M.Ş. 7/7/2016 tarihinde başvurucuyla görüşmüştür.Başvurucu bu görüşmede; kardeşine beş infaz koruma memurunun saldırısına uğradığını, üstündeki giysilerin parçalanıp yırtıldığını, onuru zedelenecek şekilde kötü muameleye maruz kaldığını, sağlık çalışanlarının da bunlara göz yumduğunu söylemiştir. M.Ş. bunun üzerine 11/7/2016 tarihinde suç ihbarında bulunmuştur.
19. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, Kurum revirinde 28/6/2016 tarihinde yapılan muayenede başvurucuda darp ve cebir izi bulunmadığına işaret edilerek kamu davası açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle 22/8/2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. İlgili hukuk için bkz. Metin Yamalak (2), B. No: 2013/9450, 13/4/2016, §§ 17-21.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 11/12/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
22. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.
23. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan ve bireysel başvuru tarihinde cezaevinde bulunan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Kabul Edilebilirlik Yönünden
1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
24. Başvurucu;
i. Ankara F Tipi Ceza İnfaz Kurumundan Bandırma T Tipi Ceza İnfaz Kurumuna gitmek için açlık grevine başladığını, bu süreçte Tekirdağ'a nakledildiğini, girişte hiçbir resmî işlem yapılmadan, arama odası dışındaki başka bir odaya alınarak beş kişilik bir müdahale ekibi tarafından darp ve hakarete maruz kaldığını, kıyafetinin yırtılarak çıplak aramaya tabi tutulduğunu,
ii. İlaçlarına el konulduğunu, açlık grevinde olmasına karşın 28/6/2016 tarihine kadar kendisine şeker, tas, su vb. maddelerin verilmediğini,
iii. Savcılığa ve Bakanlığa yazdığı dilekçelerin işleme konulmadığını,
iv. Hapishane sağlık görevlisinin adli tıbba sevk talebini reddederek suça ortak olduğunu,
v. Mağdur durumdayken haksız yere disiplin cezası aldığını, disiplin cezasına yaptığı itiraz sırasında adil yargılanma yapılmadığını belirterek kötü muamele yasağı, adil yargılanma ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
25. Bakanlık görüşünde;
i. Başvurucunun nakledildiği İnfaz Kurumunda çıplak şekilde arandığı iddiası konusunda Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca (Savcılık) soruşturma yapıldığı, 22/6/2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, başvuru konusu disiplin cezasına ilişkin olarak kendisine savunma ve itiraz imkânı tanındığı belirtilerek iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
ii. Çıplak arama, darp, hakaret, doktora sevk edilmeme, açlık grevinde olması nedeniyle gerekli besinlerin temin edilmemesi ve dilekçelerin işleme konulmaması iddialarına ilişkin olarak da başvurucunun savunulabilir bir iddiası bulunmadığından kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
2. Değerlendirme
26. Başvurucunun çıplak arama, darp, hakaret, doktora sevk edilmeme, açlık grevinde olması nedeniyle gerekli besinlerin temin edilmemesi ve dilekçelerin işleme konulmamasından dolayı kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yürütüldüğü anlaşılmıştır. Bireysel başvuruya konu kararın sadece aramaya karşı çıkmaktan dolayı tayin olunan disiplin cezasını ilgilendirdiği, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı kararının başvuru konusu yapılmadığı anlaşıldığından kötü muamele yasağı yönünden bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
27. Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumlarında verilen disiplin cezalarına yapılan itirazla ilgili başvuruları medeni hak ve yükümlülükler kapsamında görerek adil yargılanma hakkı kapsamında ele almıştır (örnek olarak bkz. Giyasettin Aydın, B. No: 2013/1852, 25/3/2015; Metin Yamalak (2); Cihan Yeşil, B. No: 2013/8635, 6/5/2015). Mevcut başvuruda sözü geçen kararlardan ayrılmayı gerektiren bir yön bulunmamaktadır.
28. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
29. Başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar, mahkemelerce delillerin değerlendirilmesine ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup 5275 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca başvurucu hakkında verilen 1 ay süreyle ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezasına karşı İnfaz Hâkimliğine yapılan şikâyetin reddine dair karar ile bu karara karşı yapılan itirazın Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesince reddedilmesinde bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir husus tespit edilememiştir.
30. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 11/12/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.