TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
LEVENT ATSAK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2016/9859)
Karar Tarihi: 3/11/2020
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör
Gülsüm Gizem GÜRSOY
Başvurucu
Levent ATSAK
Vekili
Av. Hüsnü Alper ALPMAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, başvurucunun yerel bir gazetede yaptığı haber nedeniyle hakkında hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçlarından mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle ifade ve basın hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/3/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Denizli'de yayın yapan yerel bir gazetede gazetecilik yapmaktadır.
9. Müşteki K., Denizli'de tabldot hizmeti veren bir yemek şirketinin sahibidir. Müştekilerden kadın olan F. ise olayların geçtiği tarihte bu işyerinde çalışmaktadır. F.nin geçmiş bir tarihte bir gönül ilişkisi olmuş ve ilişki yaşadığı kişi gizlice cinsel içerikli görüntülerini çekerek internete koymuştur. Mahrem alana ilişkin görüntüleri ifşa eden kişi hakkında olay tarihi itibarıyla özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçundan yapılan yargılama devam etmektedir.
10. Başvurucu, F. hakkında yerel gazetenin 5/9/2012 tarihli nüshasında "Denizli'yi Sarsan O Görüntüler İnternette" başlıklı bir haber yayımlamıştır. Bir kadın bacağı görüntüsünün de eklendiği haber şöyledir:
"'Denizli'yi sarsan o görüntüler internette. Denizlili ünlü hazır yemek ve temizlik firmasının elemanı olduğu iddia edilen bayanın müşterisi ile tabldot pazarlığı yaparken ortaya çıkan görüntüler kamuoyunu sarstı. İnternete düşen Denizlili bir firmanın elemanı olduğu iddia edilen genç bayanın porno içerikli görüntüleri kamuoyunu şok etti. Müşterileri ile ilişkisi olduğu iddia edilen bayanın sevişme görüntüleri ise internete sızdı. İsmi tabldot hazır yemek ve temizlik firması olarak geçen ünlü firmamız ise bu durum karşısında oldukça zor duruma düşüyor. Ünlü firmamızın ismi ise ticari rakipleri karşısında zor duruma düşmemesi için saklı tutuluyor ancak internet ortamında firmanın ismi açık açık geçiyor"
11. Başvurucu aynı gazetenin 6/9/2012 tarihli nüshasında "Seve Seve Yediler'' üst başlığı altında "Pornografik Pazarlığın Perde Arkasında Hangi Gerçekler Var, Müşteriler Yemekleri mi Çok Sevdi yoksa Pazarlık Şeklini mi?" alt başlığı içeren bir haber daha yapmıştır. F.nin yüzünün yarısının göründüğü fotoğrafın da olduğu haber şöyledir:
"Denizli'de hizmet veren hazır yemek ve temizlik firmasının elamanı olduğu iddia edilen bir bayanın müşterisi ile tabldot pazarlığı yaparken ortaya çıkan porno içerikli görüntüleri Denizli'de bomba etkisi yarattı, görüntülerin sanal aleme düştüğü ve sürmanşetten yer verdiğimiz olayın ardından kamuoyu meraklı bir bekleyiş içine girdi. Kulvar gazetemizin verdiği özel haber niteliği taşıyan ve sürmanşetten verdiğimiz 'Denizli'yi sarsan o görüntüler internette' başlıklı haber sonrasında Denizli kamuoyunu hemen telefonlara sarılarak Kulvar Gazetesini aradı. Habere konu olan tarafların mağdur olmaması için gazetemiz firma ve kişi isimlerini yayınlamama kararı almıştır. Hazır yemek ve temizlik firmasının elemanı olduğu iddia edilen bir bayanın görüntülerinde yer alan ve tabldot pazarlığı yaparken porno içerikli ilişki halinde yüzü görünmeyen şahsın kim olduğunu da merak konusu oldu, Denizli Kamuoyu aynı zamanda pazarlığa giren bu şahsın kim olduğunu da merak ediyor, tabldot firmasının farklı şekilde pazarlık yapan bazı müşterilerinin ise yemekleri çok beğendikleri için mi yoksa farklı bir nedenle mi bu firmayı seçtikleri kamuoyu tarafından merak ediliyor, Denizli Sallanıyor, dün gazetemizin sür manşetinden yer verdiğimiz, 'Denizliyi sarsan o görüntüler' başlıklı haberimiz büyük yankı uyandırdı”
12. Söz konusu haberler nedeniyle müştekiler, F.yi tanıyanların ilgili haberi görünce işyerinin K.ya ait olduğunu anladıklarını, hem F.nin hem de K.nın kişisel itibarlarının zarar gördüğünü belirterek başvurucunun cezalandırılması talebiyle Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardır.
13. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurucu hakkında hakaret ve özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçlarından cezalandırılması talebiyle 22/11/2012 tarihinde iddianame düzenlenmiştir.
14. Yargılamayı yapan Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi başvurucunun hakaret suçundan 1 yıl 16 ay hapis cezası ile, özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
15. Başvurucu ilgili kararı temyiz etmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararın bozulmasını talep etmiştir. Hüküm, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 11/11/2015 tarihli ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
16. Nihai karar başvurucuya 19/2/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
17. Başvurucu 10/3/2016 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
18. 16/9/2014 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Hakaret" kenar başlıklı 125. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır...
(2)Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır."
19. 16/9/2014 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Özel hayatın gizliliğini ihlal" kenar başlıklı 134. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 3/11/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
21. Başvurucu, müşteki F.ye ait görüntüleri kendisinin çekmediğini, internet ortamında yayılmış olan görüntüleri haberleştirdiğini, yaptığı haber nedeniyle iki ayrı suçtan kendisine ceza verildiğini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen tebliğnamedeki bozma sebeplerinin dikkate alınmadığını belirterek adil yargılanma hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Genel İlkeler
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer. Anılan kurallara göre başvurucunun kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği, buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19; Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § 19).
23. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya konulan somut bilgi ve belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun öncelikle başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve gerekli açıklamaları yapması zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal Yiğit, § 22).
24. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvurucunun başvurusunu titizlikle hazırlaması ve takip etmesi yükümlülüğü vardır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun soyut şekilde Anayasa hükümlerine atıfta bulunmasının iddiaları ispatladığı anlamına gelmeyeceğini birçok kez vurgulamıştır. Başvurucu; başvuru formunu özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları göstermek, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek, bir bilgi veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak zorundadır (şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin karar için bkz. Ünal Yiğit, §§ 25, 26; ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin karar için bkz. Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, §§ 22-26).
2. İlkelerin Olaya Uygulanması
25. İlk derece mahkemesi F.nin özel hayatı kapsamındaki cinsel ilişki görüntülerinin kamuoyunun bilgilenmesi gereken hususlardan olmadığını, ayrıca bu görüntülerin kişinin çalıştığı işyeri ile ilişkilendirilmesi, işyerinin her iki haberde de bu olaydan daha önemliymiş gibi ön plana çıkarılmış olması, yazıların sadece F.ye yönelik olarak değil K.yı da hedef alan, küçük düşüren, ona zarar vermeye yönelen yazılar olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, ilgili yazıların haber niteliğinde olmadığı ve tahkir kastının bulunduğu sonucuna vararak başvurucuyu cezalandırmıştır.
26. Başvurucu verilen karar nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de ihlal iddiasını kanıtlama konusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirebilmiş değildir. Başvurucu, başvuru formunda yalnızca iki ayrı suçtan cezalandırılmasına ve lehe indirim hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini soyut bir şekilde ileri sürmekle yetinmiştir. Başvurucu; yaptığı haberin daha önce kamuoyunda yer alıp almadığını, bu haberin yaygınlık kazanıp kazanmadığını gösterememiş, habere ilişkin arka plan bilgisini, haberde yer alan ifadelerin kime karşı yazıldığı da dâhil olmak üzere yazılma şekli ve nedenini, haberi yapmasında kamu yararı bulunup bulunmadığını, yaptığı haberin genel yarara ilişkin bir tartışmaya katkı sağlayıp sağlamadığını, kamuoyu ile diğer kişilerin düşünce açıklamaları karşısında bir hakka sahip olup olmadığını izah etmemiştir. Başvurucu, müştekiler hakkında Türk toplumunca son derece ağır sayılan isnatlarında bulunmuş; müştekilerin kimliklerini açık etmiş ve kadın müştekinin resmini gazetede yayımlamıştır. Başvurucu, anayasal haklarının müştekilerin hakları karşısında neden daha baskın geldiğine dair hiçbir temellendirme yapmamıştır.
27. Sonuç olarak başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş; bu bağlamda ileri sürdüğü ihlal iddialarını temellendirememiştir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, § 25).
28. Önemle belirtilmelidir ki bireysel başvuru incelemesinde Anayasa Mahkemesinin görevi başvurucunun başvuru formunda ileri sürdüğü gerekçelerle sınırlı bir incelemeyi kapsamaktadır. Başvurucunun bireysel başvuru formunda mağduriyetini gösteren açıklamalar yapmaması ve/veya mağduriyetine dayanak olarak ileri sürdüğü hususları delillendirmemesi durumunda Anayasa Mahkemesi, başvurucu yerine geçerek delil toplama ve ihlal iddialarını gerekçelendirme görev ve yükümlülüğüne sahip değildir (Mustafa Akaydın, B. No: 2015/14800, 8/1/2020, § 27).
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 3/11/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.