TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SİNAN TOPÇU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/14675)
|
|
Karar Tarihi: 27/11/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
Üyeler
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Cafiye Ece YALIM
|
Başvurucu
|
:
|
Sinan TOPÇU
|
Vekili
|
:
|
Av. Yusuf
ÖZDEMİR
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında çelişkili gerekçeyle mahkûmiyet
kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 7/3/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucunun aynı konutta ikamet ettiği eşi S.T. ile
aralarında yaşanan tartışma sonucunda eşi S.T.yi tartakladığı ve ona tokat attığı iddiasıyla
başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının
1/6/2016 tarihli iddianamesi ile başvurucu hakkında eşe karşı kasten yaralama
suçundan kamu davası açılmıştır.
9. Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 6/12/2016
tarihli kararı ile başvurucunun kasten yaralama suçundan 2.240 TL adli para
cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verilmiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısımları şöyledir:
"... Katılan sanık Sinan'ın eşi S. yi tartaklayıp tokat atarak yaraladığı, katılan sanık S. nin de aynı tartışma sırasında adli emanetteki bıçak ile
katılan sanık Sinan'ı basit biçimde yaraladığı, böylece katılan sanık Sinan'ın
eşe karşı etkili eylemde bulunma suçunu, sanık S. nin
de eşe karşı bu suç yönünden silah sayılan bıçak ile etkili eylemde bulunma suçlarınıişledikleri iddiasıyla cezalandırılmasıkamu
adına talep ve iddia olunmuştur.
...
Sanık Sinan'ın, katılan eşi S.yi yaralama iddiasına gelince
olayın mağdur S.'nin yemek hazırlamakta olduğu
mutfakta meydana gelmesi, sanığın kendisini iteleyip tartaklaması biçiminde
gelişen saldırısını savuşturma amaçlı gerçekleştirdiği olayda savunma koşullarının
oluştuğu değerlendirmesiyle beraatine karar verilmesi
yönüne gidilmiştir.
HÜKÜM, Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
...
1-Sanık Sinan Topçu'nun katılan S. yeetkili eylemde bulunmaktan eylemine uyan TCK 86/2 maddesi
gereğince takdiren 120 gün karşılığı adli para cezası
ile cezalandırılmasına,
...
2- Sanığın mahkumiyet
kararının açıklanmasının geri bırakılması halinde ilerde suç işlemekten
çekineceği yönünde mahkememizce kanaat oluştuğundan 5271 sayılı kanunun değişik
231/5 maddesi uyarınca HÜKMÜN AÇIKLAMASININ GERİ BIRAKILMASINA...,
10. Başvurucu ve müdafiinin hazır
bulunduğu 6/12/2016 tarihli celsede hüküm gerekçesi ile birlikte tefhim
edilmiştir.
11. Başvurucu 12/12/2016 havale tarihli itiraz dilekçesi ile
kasten yaralama suçunu işlemediğini, hükmün gerekçesinde beraatine
karar verilmesine rağmen hüküm kısmında mahkûmiyetine karar verildiğini
belirterek beraatine karar verilmesi talebinde
bulunmuştur.
12. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi 26/1/2017 tarihli kararı ile
başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir. İtirazın reddi kararının
gerekçesi şöyledir:
"...hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararlarına yapılan itirazlar ve bunların incelenmesi usulüne
ilişkin olarak Ceza Genel Kurulunca 3/2/2010 gün ve 13-12 sayı ile 'itiraz
merciince, 231. Maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin
karar, 231. maddenin 6. fıkrasında yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif
uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı olarak yapılması gerektiği'
kabul edilmiş olduğundan incelemenin bu karar ışığında yapılması uygun
görülmüş, itirazın süresi içerisinde ve ilgilisi tarafından yapıldığı
anlaşılmakla;
Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2016
tarih ve 2016/473 esas, 2016/601 karar sayılı Hükmün Açıklanmasının Geri
Bırakılması kararının CMK 231/5-6 maddelerine uygun olduğu (
sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, mahkemenin
sanığın ileride suç işlemeyeceği yönündeki kanaatinin dosya içeriğine uygun
olduğu, mağdurun zararına yönelik mahkeme değerlendirmesinin yasal ve uygun
olduğu, sanığın HAGB yönünden kabulünün bulunduğu ) anlaşılmakla; itirazın
reddine..."
13. Başvurucu 6/3/2017 tarihinde nihai karardan haberdar
olduğunu beyan etmiştir.
14. Başvurucu 7/3/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 27/11/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu, eşe karşı kasten yaralama suçundan yargılandığı
davada çelişkili gerekçeyle mahkûmiyetine karar verildiğini belirterek adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti,
yargılamanın yenilenmesi ve tazminat taleplerinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
17. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığa yüklenen suça
ilişkin yargılama sonunda cezaya hükmedilmesi hâlinde hükmün açıklanmasının
belirli koşulların gerçekleşmesine bağlı olarak ertelenmesi anlamına
gelmektedir. Kanunda belirtilen koşulların gerçekleşmesine karşın sanığın kabul
etmemesi hâlinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin (6)
numaralı fıkrasının son cümlesinde ifade edilmektedir. Bu kapsamda sanığın
yargılamanın hukuki kesinliği ifade eden bir hükümle sonuçlanmasını ya da
cezaya hükmedilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını tercih
etme imkânı bulunmaktadır (Ali Gürsoy,
B. No: 2012/833, 26/3/2013, § 19).
18. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, yargılamayı
hükümle sonuçlandıran bir karar niteliğinde olmayıp ceza yargılamasını sona
erdiren düşme nedenlerinden biridir. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (10)
ve (11) numaralı fıkralarında belirtildiği üzere denetim süresi içinde kasten
bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere
uygun davranıldığı takdirde davanın düşmesine, denetim süresi içinde kasıtlı
bir suç işlenmesi veya öngörülen yükümlüklere aykırı davranılması hâlinde
hükmün açıklanmasına karar verilir (Ali
Gürsoy, § 21).
19. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (12) numaralı
fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz kanun
yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bununla birlikte ancak denetim süresi
içinde kasıtlı yeni bir suç işlenmesi hâlinde hükmün açıklanmasıyla veya bu
süre içinde kasıtlı yeni bir suç işlenmemesi hâlinde düşme kararıyla yargılama
nihai olarak sona erdiğinde hüküm niteliği olan bu kararlara karşı kanun yoluna
başvurulabilir ve esasa ilişkin itirazlar bu aşamada ileri sürülebilir (Ali Gürsoy, § 22).
20. 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin (6) numaralı fıkrasına
göre sanık kabul etmediği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması
kararı verilmez. Bu durumda ilk derece mahkemesince istinaf/temyiz kanun yolu
açık olarak karar verilebilecektir. Başka bir deyişle haklarında hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul eden sanıklar, verilen
kararın istinafta/temyizde yapılacak esas ve usul incelemesini talep etme
hakkından vazgeçmişlerdir. Somut olayda başvurucu, yargılama sonunda hakkında
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine rıza göstermiştir
(bkz. § 11). Dolayısıyla başvurucu, söz konusu karar ile ortaya çıkan menfaatlerden
yararlanmayı tercih etmiştir (Adnan
Erkuş/Türkiye (k.k.), B. No: 61196/11,
4/12/2012, § 22).
21. Somut olayda başvurucunun ihlal iddiaları -somut başvurunun
özelliği de nazara alındığında- istinaf/temyiz incelemesinde de ileri
sürülebilecek iddialardandır. Başvurucunun kabulü üzerine hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararı verildiği ve istinaf/temyiz yoluna başvurmayı mümkün
kılan bir karar verilmesinin tercih edilmediği anlaşılmaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
27/11/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.