TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HALİL ÖZHAN KORAL BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/18895)
Karar Tarihi: 9/1/2019
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Raportör Yrd.
Ceren Sedef EREN
Başvurucu
Halil Özhan KORAL
Vekili
Av. Emrah ÖNER
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumundaki tutukluya ailesi tarafından getirilen kitapların teslim edilmemesinin eğitim ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/3/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, olayların meydana geldiği tarihte silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan tutuklu olarak Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.
7. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (Genel Müdürlük) tüm ülke genelinde bulunan ceza infaz kurumlarına 16/11/2016 tarihinde kurumlara kabul edilecek yayınların esaslarının hatırlatıldığı bir yazı göndermiştir. Bahsi geçen yazıda 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 62. maddesi uyarınca ceza infaz kurumlarında terör suçundan tutuklu ve hükümlü olarak bulunanlara, öğretimine devam edenlere gelen ders kitapları hariç olmak üzere kargo yoluyla ya da yakınları aracılığıyla gelen hiçbir dokümanın teslim edilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu yazıda, kurum kütüphanesinde bulunmayan yayınların ücretleri tutuklu ve hükümlülerin emanet para hesabından karşılanması koşuluyla ceza infaz kurumu aracılığıyla temin edilebileceği ifade edilmiştir.
8. İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu (Kurul) 20/12/2016 tarihinde, yakınları tarafından getirilen ya da posta yoluyla gönderilen yayınların tutuklulara teslim edilmemesine karar vermiştir. Kurul, sayıları fazla olan tutukluların kendilerine teslim edilen yayınlarla yangın çıkarabileceklerini ve böylece kurumda bulunan diğer tutuklu ve hükümlülere zarar verme tehlikesinin bulunduğunu ifade etmiştir.
9. Kurul aynı kararda, tüm ders kitapları ve sınavlara hazırlık kitaplarının kuruma alınmasının durdurulduğunu da belirtmiştir. Söz konusu uygulamaya gerekçe olarak 23/7/2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 677 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (Olağanüstü Hâl Kararnamesi) 4. maddesi uyarınca terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanların olağanüstü hâlin devamı ve kurumda barındırıldıkları süre zarfında ülke genelinde uygulanan merkezî sınavlar ile örgün veya yaygın her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ceza infaz kurumu içinde veya dışında yapılan ya da yaptırılan sınavlara girememeleri gösterilmiştir.
10. Başvurucu, Kurulun söz konusu kararına itiraz etmiştir. Ankara Batı İnfaz Hâkimliği (Hâkimlik) 22/12/2016 tarihinde kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddetmiştir.
11. Başvurucu, Hâkimliğin ret kararına itiraz etmiştir. Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi 20/1/2017 tarihinde, Hâkimlik kararının usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Ret kararı başvurucuya 1/3/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 30/3/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
13. 5275 sayılıKanun'un 62. maddesi şu şekildedir:
"(1) Hükümlü, mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir.
(2) Resmî kurumlar, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından çıkartılan gazete, kitap ve basılı yayınlar, hükümlülere ücretsiz olarak ve serbestçe verilir. Eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitapları denetime tâbi tutulamaz.
(3) Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez. "
14. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan diğer ulusal hukuk kaynakları için bkz. İbrahim Kaptan (2), B. No: 2017/30723, 12/9/2018, §§ 15-19.
B. Uluslararası Hukuk
15. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında göz önünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için bkz. Mehmet Ali Eneze, B. No: 2017/35352, 23/5/2018,§§ 14-20.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 9/1/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Savunma Hakkı Yönünden
17. Başvurucu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yapacağı başvuru ile ilgili olarak ailesi tarafından getirilen yardımcı kaynak kitabın kendisine teslim edilmemesi nedeniyle savunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
18. Suç isnadı altındaki kişiye savunma hakkının şeklen değil gerçek anlamda sağlanması gerekir. Bunun için suç isnadı altındaki kişi, savunma için yeterli imkâna yani gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmalıdır (Ufuk Rıfat Çobanoğlu, B. No: 2014/6971, 1/2/2017, § 37). Anayasa Mahkemesi de savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının Anayasa’nın 36. maddesinde belirtilen "adil yargılanma" kavramı dışında “meşru vasıta ve yollardan yararlanmak” kavramının da kapsamında olduğunu belirtmiştir (AYM, E.1992/8, K.1992/39, 16/6/1992).
19. Savunma için gerekli kolaylık kavramı, şüpheliye/sanığa savunma için yardımcı olacak veya olabilecek zorunlu olan imkânları ifade etmekte ve silahların eşitliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Suç isnadı altındaki kişiye sağlanması zorunlu kolaylıklar, savunma için gerekli olanlardır. Bu kolaylıklardan biri, kişinin savunmasını planlayarak mahkeme önünde en uygun ve etkili şekilde yapılabilmesini mümkün kılacak bilgilere ulaşmasına ve böylece yargılamanın sonucunu etkileyebilmesine imkân verilmesidir. Bu hak yönünden somut olayın özelliklerinin belirleyiciliği büyük öneme sahiptir. Değerlendirme, yargılamanın bütünlüğü gözetilerek yapılmalıdır (Ufuk Rıfat Çobanoğlu, § 45).
20. Somut olayda başvurucuya ailesi tarafından getirilen kitap AİHM'e bireysel başvuru yoluna ilişkin olup başvurucunun tutukluluk hâline yapacağı itiraz ya da şüpheli sıfatını haiz olduğu mevcut ceza yargılamasında yapacağı savunmayla alakalı olduğu ileri sürülmemiştir. Bu bağlamda başvurucunun AİHM'e yapacağı başvuruyla ilgili ihtiyacı olduğunu belirttiği bir kitabın kendisine teslim edilmemesi şikâyetinin savunma hakkı kapsamında kaldığı söylenemez.
21. Kaldı ki başvurucunun savunmasıyla ilgili hukuki yardım talep etme ve Kurum kütüphanesi kapsamındaki kaynaklardan yararlanma imkânları bulunduğu gibi başvuru konusu kitabı, emanet hesabına yatırılacak para karşılığı Kurum idaresi aracılığıyla talep etme imkânı da bulunmaktadır.
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Anayasa Mahkemesince kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
23. Açıklanan gerekçelerle başvuru konusu olayda savunma hakkına yönelik bir müdahale olmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Eğitim Hakkı Yönünden
24. Başvurucu; ailesi tarafından getirilen, Akademik Personel ve Lisanüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) ile Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) için hazırlık mahiyetindeki kaynak ders kitaplarının Kurulca alınan karar doğrultusunda (bkz. § 8) kendisine teslim edilmemesi nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
25. Anayasa Mahkemesi, tutuklu ve hükümlüler tarafından belli yayınların kendilerine teslim edilmediğine ya da ceza infaz kurumunda genel olarak bilgiye ulaşma özgürlüğüyle ilgili uygulamalara ilişkin şikâyetler içeren başvuruları Anayasa'nın 26. maddesinde öngörülen ifade özgürlüğü kapsamında incelemektedir (Halil Bayık [GK], B. No: 2014/20002, 30/11/2017, § 23; Diyadin Akdemir, B. No: 2015/9562, 4/4/2018, § 15; İbrahim Kaptan, § 23).
26. Anayasa Mahkemesi, 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesi doğrultusunda Genel Müdürlüğün yukarıda yer verilen yazısı uyarınca terör suçundan tutuklu ve hükümlü olarak bulunanlara, öğretimine devam edenlere gelen ders kitapları hariç olmak üzere kargo yoluyla ya da yakınları aracılığıyla gelen hiçbir dokümanın teslim edilmemesi şeklinde belirlenen uygulamanın mahpusların ifade özgürlüğünü ihlal etmediğine karar vermiştir (İbrahim Kaptan, § 37).
27. Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumlarına posta yoluyla gönderilen ya da aileleri tarafından getirilen tüm yayınların ceza infaz kurumunun düzeni ve güvenliği açısından bir sakıncası olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılarak mahpuslara verilmesini istemenin ceza infaz kurumu idareleri üzerinde kurum düzeni ve güvenliği ile suç işlenmesinin önlenmesi görevlerini layıkıyla yerine getirmelerine engel olacak derecede ağır bir iş yüküne yol açabileceğini ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi ayrıca, söz konusu uygulama nedeniyle mahpusların bilgiye ulaşma ve dolayısıyla ifade özgürlüklerinin adil olmayan bir şekilde kısıtlandığından da bahsedilemeyeceğini, nitekim hükümlü ve tutukluların emanet hesabına ücretinin yatırılması hâlinde kurum idaresi aracılığıyla süreli ve süresiz yayın talep etme hakları olduğu gibi kurum kütüphanesinden yararlanma haklarının da bulunduğunu belirtmiştir (İbrahim Kaptan (2), §§ 33, 34).
28. Somut olayda başvurucu, ailesi tarafından getirilen yayınların kendisine teslim edilmemesinden şikâyetçidir. Bu bağlamda başvurucunun şikâyetinin bilgiye ulaşma özgürlüğü kapsamındakaldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasında eğitim ve öğretimine devam eden mahpusların diğer yayınlardan farklı olarak ders kitaplarının denetime tabi tutulamayacağına ilişkin hükmün öngörülmesiyle öncelikli olarak korunmak istenen değerin eğitim hakkı olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle başvurucunun ailesi tarafından getirilen, ALES ve YDS sınavlarına hazırlık mahiyetindeki kitapların kendisine teslim edilmediğine ilişkin şikâyeti ifade özgürlüğü ışığında veeğitim hakkı kapsamında incelenecektir.
29. 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca eğitim ve öğrenimine devam eden hükümlülerin ders kitaplarının denetime tabi tutulamayacağı belirtilmiş ve böylece Genel Müdürlüğün yukarıda yer verilen yazısında da ortaya konulduğu üzere yakınları tarafından getirilse ya da posta yoluyla gönderilse dahi ders kitabı mahiyetinde olduğu anlaşılan yayınların hükümlü ya da tutuklulara teslim edilmesi gerektiği öngörülmüştür. Şu hâlde 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca ceza infaz kurumu idarelerinin tutuklu ve hükümlülerin eğitim hakkı kapsamında ders kitabı mahiyetinde olduğunu tespit ettikleri yayınları -yakınları tarafından getirilmiş ya da posta yoluyla gönderilmiş olsa dahi- anılan hükmün (3) numaralı fıkrası yönünden yapılacak bir değerlendirme sonucunda da sakıncalı bulunmaması hâlinde başvuruculara teslim etme yükümlülükleri bulunmaktadır.
30. Ceza infaz kurumu idareleri üzerindeki bu yükümlülüğün Olağanüstü Hâl Kararnamesi uyarınca terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanların olağanüstü hâlin devamı ve kurumda barındırıldıkları süre zarfında ülke genelinde uygulanan merkezî sınavlar ile örgün veya yaygın her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ceza infaz kurumu içinde veya dışında yapılan ya da yaptırılan sınavlara girememelerine rağmen devam ettiği de vurgulanmalıdır.
31. Bu bağlamda mevcut başvuruda, ALES ve YDS'ye hazırlık kaynak kitapları olduğu anlaşılan başvuru konusu kitapların 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen "ders kitabı" kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmelidir.
32. Anılan Kanun hükmünün madde gerekçesinde, her düzeyde eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitaplarının denetime tabi tutulamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hükmün lafzı ve madde gerekçesi birlikte dikkate alındığında hâlihazırda bir öğretim kurumunda herhangi bir düzeyde eğitim ve öğrenimine devam eden hükümlü ya da tutukluların ders kitaplarından bahsedildiği açıktır. Bu doğrultuda ALES ve YDS'ye hazırlık için kaynak kitabı olduğu anlaşılan başvuru konusu kitapların 5275 sayılı Kanun'un 62. maddesinde öngörülen "ders kitabı" kapsamında kalmadığı değerlendirilmiştir. Öte yandan başvurucunun emanet hesabına ücretinin yatırılması hâlinde istediği kitabı kurum idaresi aracılığıyla talep etme hakkı olduğu hatırlanmalıdır (bkz. § 27). Dolayısıyla ders kitabı niteliği bulunmadığı tespit edilen ve ailesi tarafından getirilen başvuru konusu kitapların idarece kurum düzeni ve güvenliği açısından bir sakıncası olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılmadan kendisine teslim edilmemesi nedeniyle başvurucunun eğitim hakkının ihlal edilmediğinin açık olduğu sonucuna varılmıştır.
33. Açıklanan gerekçelerle başvuru konusu olayda eğitim hakkının ihlal edilmediği açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Savunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Eğitim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/1/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.