logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(C.K. ve diğerleri, B. No: 2017/23077, 27/11/2019, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

C.K. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/23077)

 

Karar Tarihi: 27/11/2019

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Recep KÖMÜRCÜ

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Umut FIRTINA

Başvurucular

:

C.K. ve diğerleri (bkz. ekli liste)

Vekilleri

:

Av. Süleyman TAŞBAŞ ve diğerleri (bkz. ekli liste)

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, başvurucuların hissedarı olduğu bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Ekli tabloda sıralanan başvurulara ait başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemelerinden sonra başvurular Komisyonlara sunulmuştur.

3. Komisyonlarca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurucuların bir kısmı kimlik bilgilerinin kamuya açık belgelerde gizli tutulması talebinde bulunmuşlardır.

6. Konularının aynı olması nedeniyle ekli tabloda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının 2017/23077 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmiştir.

8. Başvurucuların bir kısmı, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

10. Başvuru konusu olay ve olgular Kenan Işık (B. No: 2017/26291, 17/7/2019, §§ 9-33) başvurusu ile büyük ölçüde benzer nitelikte olup söz konusu başvuruda detaylı olarak açıklanmıştır.

A. Uyuşmazlığın Arka Planı ve Bankanın Fona Devri ile Sonraki İdari Süreç

11. Asya Katılım Bankası A.Ş. (Banka) 24/10/1996 tarihinde faaliyetine başlamış ve 20/12/2005 tarihinde Asya Finans Kurumu Anonim Şirketi olan şirket unvanı Asya Katılım Bankası Anonim Şirketi olarak değiştirilmiştir.

12. Banka hisseleri 12/5/2006 tarihinde borsada işlem görmeye başlamış ve bu tarihte Banka hisselerinin %23'ü halka arz edilmiştir. Bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF veya Fon) devredilmesinden hemen önce 31/5/2015 tarihi itibarıyla 900 milyon TL ödenmiş sermayesi ve toplam 200 şubesi bulunmakta ve Banka hisselerinin %54,75'i borsada işlem görmektedir.

13. Başvurucular, devredildikten sonra iflası talep edilen Bankanın (A) ve (B) grubu (Borsada hisse senetleri A ile D arasında çeşitli gruplara ayrılmış olup(A) ve (B) grubu fiilî dolaşımdaki pay değeri belirli tutarlar arasında olan hisse senedi gruplarını temsil etmektedir.) hissedarlarıdır.

14. Anılan Banka ile ilgili olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından 26/8/2014 tarihinde "Banka Hakkında Kanunun 67. maddesine İstinaden Alınabilecek Önlemler" konulu rapor düzenlenmiştir. Bu raporda Bankanın likit varlıklarının %50,74 azaldığı belirlenmiştir. Ayrıca söz konusu trendin devam etmesi hâlinde Bankanın yükümlülüklerini vadesinde yerine getirememesi riskinin doğmasının kuvvetle muhtemel olacağı açıklanmıştır. Raporda Bankanın öncelikle likidite durumunun iyileştirilmesine ilişkin önlemlerin en süratli şekilde hayata geçirilerek likiditeye ilişkin sorunun çözülmesi gerektiği ifade edilmiştir.

15. BDDK 28/8/2014 tarihinde raporda yer alan tespitler çerçevesinde Bankanın 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun ''Kısıtlayıcı önlemler'' kenar başlıklı 70. maddesi kapsamına alınmasına karar vermiştir. Bu kapsamda Bankadan bazı tedbirlerin alınması istenmiştir.

16. Daha sonra BDDK tarafından söz konusu talimatların yerine getirilmesi konusunda Bankanın nitelikli pay sahibi ortaklarının gerekli mali güç ve itibara sahip olup olmadıkları ile şeffaf ve açık ortaklık yapısının bulunup bulunmadığı hususlarının ortaya konulabilmesi açısından 185 adet (A) grubu nitelikli paya sahip ortakların kurucularda aranan şartları taşıdıklarını gösterir belgelerin sunulması istenmiştir.

17. Bir bağımsız denetim firması tarafından 31/12/2014 tarihi itibarıyla Bağımsız Denetim Raporu hazırlanmıştır. Raporda katılım fon payı çıkışında ve kredilerde meydana gelen azalmaların Bankanın gelecek dönemlerde bankacılık faaliyetlerini sürdürebilmesine ve faaliyet giderlerini karşılayabilmesine ilişkin olarak ciddi şüphe uyandırabilecek ölçüde önemli bir belirsizliğe işaret ettiği açıklanmıştır.

18. Banka tarafından gerekli tedbirlerin alınmadığı ve eksikliklerin giderilmediği gerekçesiyle BDDK'nın 3/2/2015 tarihli kararı kapsamında Fon Kurulunun aldığı 3/2/2015 tarihli kararla 5411 sayılı Kanun'un 18. maddesinin beşinci fıkrasına istinaden Bankanın Meltem Turizm Ticaret ve Sanayi A.Ş.ye ve (A) grubu imtiyazlı paya sahip diğer 122 pay sahibine ait imtiyazlı hisselerin temettü hariç ortaklık haklarının Fon tarafından kullanılmasına karar verilmiş ve gerekli atamalar yapılarak Banka yönetimi Fon tarafından devralınmıştır.

19. 2015 yılının Nisan ayında Bankaya ilişkin olarak Finansal Durum Raporu düzenlenmiştir. Bu raporda özetle Bankanın aktif kalitesindeki bozulmanın devam ettiği,Banka aktifinin önemli ölçüde donuklaşmasına neden olan kredi portföyündeki daralmanın kredi kalitesine ilişkin rasyoların da gittikçe bozulmasına sebebiyet verdiği belirtilmiştir.

20. Bankaya ilişkin (31/12/2014 tarihi ve sonraki dönem gelişmeler) 28/5/2015 tarihli Mali Durum Tespit Raporu'nda da çeşitli tespitler yapılmıştır. Raporda, Bankanın mali bünyesinin bozulmuş olduğu ve bozulmanın artarak devam ettiği, Banka bilançosundaki küçülme, aktif kalitesindeki bozulma ve öz kaynaklardaki erime birlikte değerlendirildiğinde Bankanın mali verilerindeki bozulmanın açık bir şekilde görüldüğü ifade edilmiştir. Bunun yanında Bankanın bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı çok sayıda uygulama ve faaliyetinin bulunduğu ve bu faaliyetlerin katılım fonu sahiplerinin hak ve menfaatlerine halel getirecek nitelikte olduğu, Bankanın açık ve şeffaf olmayan ortaklık yapısı ve organizasyon şemasından dolayı mali sistemin güven ve istikrarı açısından tehlike arz ettiği açıklanmıştır.

21. Banka nezdinde BDDK denetim elemanları tarafından yapılan denetimler neticesinde düzenlenen 28/5/2015 tarihli Mali Durum Tespit Raporu'nda belirlenen hususlar, Asya Katılım Bankası A.Ş. Finansal Durum Raporu'nda belirlenen hususlar ile Hukuk İşleri Daire Başkanlığının 29/5/2015 tarihli yazısı ile verilen mütalaa neticesinde BDDK, 29/5/2015 tarihinde Bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetimi ve denetiminin kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla 5411 sayılı Kanun'un 71. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince Fona devredilmesine karar vermiştir. Bu karar uyarınca Bankanın yönetim ve denetim yetkisi Fon tarafından kullanılmaya başlanmıştır.

22. TMSF tarafından yürütülen süreçte Fon Kurulunun 18/5/2016 tarihli kararı ile Bankanın toplamda 360.000.000 adet olan nitelikli (A) grubu hisselerinin %51'ine tekabül eden 183.600.000 adedinin satışa sunulacak asgari miktar olarak belirlenmesine ve satışa sunulmasına karar verilmiştir.

23. 15/7/2016 tarihinde yapılan ihale neticesinde teklif gelmemesi nedeniyle Fon Kurulunun almış olduğu 18/7/2016 tarihli kararla Banka hisselerinin satış ihalesi sürecinin kapatılmasına ve nihai çözümleme stratejisinin belirlenmesine kadar geçecek süre zarfında Bankanın bankacılık faaliyetlerinin 5411 sayılı Kanun'un 107. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.

24. Fon Kurulu 21/7/2016 tarihinde, yapılandırma çalışmaları sonuçsuz kalan Bankanın Kanun'un 107. maddesinin son fıkrası kapsamında faaliyet izninin kaldırılmasının BDDK'dan talep edilmesine karar vermiştir. Bu talebi kabul eden BDDK 22/7/2016 tarihinde Bankanın faaliyet iznini kaldırmıştır.

25. Fon Kurulunun 24/11/2016 tarihli kararına istinaden Banka nezdindeki sigortaya tabi katılım fonunun hak sahiplerine ödenmesine 5/12/2016 tarihinden itibaren Vakıf Katılım Bankası A.Ş. aracılığıyla başlanmıştır.

26. Banka mudilerine yapılan ödemeden dolayı alacaklı sıfatıyla Fon Kurulu, 22/12/2016 tarihli kararına istinaden Bankanın İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinden (Mahkeme) iflasını talep etmiştir. Mahkeme 16/11/2017 tarihinde Bankanın iflasına ve iflasın 16/11/2017 saat 15.28'den itibaren açılmasına karar vermiştir. İflas kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiş olup dosya Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin temyiz incelemesindedir.

27. İflas tasfiyesine İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2017/14 İflas sayılı dosyası üzerinden başlanmış ve iflas idare memurluğuna atamalar yapılarak iflas idaresi oluşturulmuştur. Fon Kurulunca birinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere 1/12/2017 tarihli karar alınmış ve iflas kararı kesinleşmediğinden kanun gereği ikinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamıştır.

28. İstanbul 1. İflas Müdürlüğünün 2017/14 İflas sayılı dosyası üzerinden başlanmış olan alacak kayıt başvuruları kapsamında hâlihazırda toplam 4.932 başvuru alınmıştır. Birinci sıra cetveli kapsamında 3.040 başvuruya ait (3.131.587.139,49 TL) talep incelenerek 2.182 (1.392.809.818,65 TL) talep kabul edilmiş ve 28/5/2018 tarihli sıra cetveli ile ilan edilmiştir.

B. İptal Davaları

1. TMSF'nin 3/2/2015 Tarihli İşleminin İptali İstemiyle Açılan Davalar

29. Asya Katılım Bankası A.Ş. (A) grubu hissedarı olan başvurucular, hisseleri nedeniyle nitelikli paya sahip oldukları kabul edilerek 5411 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 18. maddesinin 5. fıkrası uyarınca kurucu ortaklarda aranan nitelikleri kaybettiklerinden bahisle, paylarına ait temettü dışındaki ortaklık haklarının TMSF tarafından kullanılmasına ilişkin 3/2/2015 tarihli ve 6187 sayılı BDDK kararının iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemelerinde dava açmışlardır.

30. Mahkemeler açılan davaların reddine karar vermişlerdir. Mahkemelerin gerekçeli kararlarında;

i. 5411 sayılı Kanun'un kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması gibi şartları da içeren bazı şartlar getirildiği, bu kapsamda kurucularda da müflis olamaması, konkordato ilan etmiş olmaması, Fona devredilmiş olan bankalarda nitelikli paya sahip olmaması, bazı suçlardan dolayı hükümlü olmaması, gerekli mali güce ve itibara sahip bulunması, işin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olması, tüzel kişi olması hâlinde ortaklık yapısının şeffaf olması gibi bazı şartlar arandığı, nitelikli paya sahip olan ortakların da kurucularda aranan bu şartları haiz olması gerektiği, bu şartları kaybeden nitelikli pay sahiplerinin ise temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamayacağı ve bu hâlde diğer ortaklık haklarının Fon tarafından kullanılacağı,

ii. 26/8/2014 tarihli raporda yer alan tespitlerin BDDK tarafından değerlendirilmesi sonucunda 28/8/2014 tarihinde Bankanın 5411 sayılı Kanun'un ''Kısıtlayıcı önlemler'' kenar başlıklı 70. maddesi kapsamına alınmasına karar verildiği, buna göre Bankadan bazı isteklerde bulunulduğu, bu kapsamda 185 adet (A) grubu nitelikli paya sahip Banka ortağının kurucularda aranan şartları taşıdığını gösterir belgelerin verilen süre içerisinde sunulmasının istendiği, ancak süreç sonunda nitelikli pay sahibi ortaklardan bazılarına ilişkin olarak kuruma herhangi bir bilgi ve belge gönderilmeyerek anılan nitelikli pay sahibi ortaklara ilişkin olarak 5411 sayılı Kanun'un 8. maddesinde sayılan kurucularda aranan şartları taşıyıp taşımadıkları hususunda kurum tarafından yapılacak olan değerlendirmenin imkânsız kılındığı,

iii. Söz konusu durumun Kurumun denetimi ve gözetimi altında bulunan bir finansal kuruluşun ortaklık yapısının ve ortaklık için mevzuatta yer verilen hükümlerin uygunluğunun izlenmesi ve etkin denetim yapılmasını engelleyici bir sonuç ortaya çıkardığı, anılan durumun ne kadar süreceğinin belli olmadığı, bu durumun kurum ve finansal sistem açısından önemli hukuki sorumluluklar doğurabileceği tespitleri yapılmıştır.

31. Mahkemeler, bu tespitlerden hareketle BDDK tarafından geçici ve önleyici bir tedbir mahiyetinde, süresi içerisinde istenilen bilgi ve belgeleri Kuruma iletmeyen (A) grubu nitelikli pay sahibi ortakların temettü dışındaki ortaklık haklarının TMSF tarafından kullanılmasına ilişkin 3/2/2015 tarihli ve 6187 sayılı BDDK kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir.

32. Diğer taraftan Mahkemeler, istenilen bilgi ve belgelerin Kuruma hiç gönderilmemesi hâlinde uygulanacak yaptırım türünün 5411 sayılı Kanun'un 146. maddesine göre idari para cezası olduğu iddiasına itibar edilemeyeceğini ifade etmişlerdir. Mahkemeler, anılan maddenin başlığının "Kuruluşlara İlişkin İdari Para Cezaları" olduğunu, uyuşmazlıkta ise muhatabın pay sahipleri olduğu hususunun dikkate alınması gerektiğini, Kanun'un 147 maddesinde kişilere uygulanacak idari para cezalarının düzenlendiğini, ancak bu maddede de kurucularda aranan nitelikleri gösterir bilgi ve belgeleri göndermeyenlerin idari para cezası ile cezalandırılacaklarına ilişkin hüküm bulunmadığını belirterek bu sonuca ulaşmışlardır.

33. Başvurucular tarafından temyiz edilen kararlar Danıştay Onüçüncü Dairesince onanmış, karar düzeltme istemleri de aynı Dairece reddedilmiştir.

34. Başvurucular, nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

2. TMSF'nin 29/5/2015 Tarihli İşleminin İptali İstemiyle Açılan Davalar

35 Bankanın TMSF'ye devredilmesine ilişkin 29/5/2015 tarihli BDDK kararına karşı başvurucular tarafından Ankara İdare Mahkemelerinde iptal davası açılmıştır.

36. Mahkemeler davanın reddine karar vermiştir. Mahkemelerin gerekçeli kararlarında;

i. Bankanın banka dışı müdahale ve yönlendirmelere açık olduğunun görüldüğü, Banka bilançosunun 2013 yılından itibaren sürekli ve ciddi oranda küçüldüğü, bu küçülmenin de devam ettiği, bu hâliyle Bankanın faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesinin imkân dâhilinde olmadığı,

ii. Bankanın pasif tarafta önemli oranda katılım fonu çekilişlerine maruz kaldığı, bu süreçte bankacılık açısından temelde ticari saiklerle değil aidiyet duygusuyla fon sağlandığı, aktif tarafta ise gelir yaratıcı bir varlık yapısına sahip olmadığı, dolayısıyla bu durumun kârlılık açısından sürdürülebilir olmadığı,

iii. Banka likitedisinin sürdürülebilir bir yapı arz etmediği, bazı dönemlerde likitide yeterlilik rasyosunu tutturmayı teminen Kuruma yanıltıcı raporlamalar yapıldığının tespit edildiği, likitide yapısının katılım ve benzeri fon girişlerine değil esas itibarıyla kredi geri dönüşlerine bağımlı olduğu, bir başka ifadeyle likitidenin temelde kaynak girişiyle değil varlık azaltımı yoluyla sağlanmaya çalışıldığı,

iv. Bankanın kaynak sağlama süreçlerinin de rasyonaliteden uzaklaştığı tespitleri yapılmıştır.

37. Mahkemeler, bu tespitlerden hareketle Bankanın faaliyetine devamının mevduat ve katılım fonu sahiplerinin hakları ile mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz etmesi hâlinin ortaya çıkmış olduğu sonucuna varmış, Bankanın BDDK'nın Fona devrine ilişkin 29/5/2015 tarihli kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir.

38. Başvurucular tarafından temyiz edilen kararlar Danıştay Onüçüncü Dairesince onanmış, karar düzeltme istemleri de aynı Dairece reddedilmiştir.

39. Başvurucular, nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

IV. İLGİLİ HUKUK

40. Konu ile ilgili hukuk için bkz. Kenan Işık, §§ 34-48.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

41. Mahkemenin 27/11/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları ve Bakanlık Görüşü

42. Başvurucular hissedarı olduğu Bankanın hukuka aykırı olarak TMSF'ye devredildiğinden yakınmıştır. Diğer taraftan başvurucu, idarenin mevzuatın kendisine verdiği yetkinin çok üzerinde bir tasarrufta bulunduğu hususuna vurgu yapmış; Bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetimi ve denetiminin Fona devrine ilişkin süreçte mülkiyetten yararlanabilme hakkının elinden alındığını ifade etmiştir. Bankanın faaliyet izninin kaldırılmasıyla birlikte mülkiyet hakkının esaslı bir biçimde ihlal edildiğini öne süren başvurucular, bu süreçte kendilerine herhangi bir bedel ödenmemesinden şikâyet etmişlerdir. Başvuruclar ileride bir bankanın kurucu ortağı ve nitelikli pay sahibi olma imkânının elinden alındığını ve yapılan uygulamaların orantılılık ilkesine aykırı olduğunu belirtmişlerdir. Başvurucular sonuç olarak bu gerekçelerle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

43. Bakanlık görüşünde, derece mahkemeleri tarafından yapılan değerlendirmelerde keyfîlik ve bariz bir takdir hatası bulunmadığı belirtilerek takdirin Anayasa Mahkemesine ait olduğu bildirilmiştir.

44. Başvurucuların bir kısmı, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

B. Değerlendirme

45. Anayasa’nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:

 “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”

46. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucular adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmekte iseler de hissedarı oldukları bankanın yönetimi ve kontrolünün devredilmesi yönündeki şikâyetinin esas itibarıyla mülkiyet hakkını ilgilendirdiği anlaşıldığından başvurucuların bütün şikâyetlerinin mülkiyet hakkının ihlali iddiası kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

47. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

48. Anayasa Mahkemesi aynı konu ile ilgili şikâyetleri daha önce incelemiş ve uygulanacak ilkeleri ortaya koymuştur (Kenan Işık, §§ 52-94).

49. Kenan Işık kararında başvurucunun sahip olduğu banka hisselerinin Anayasa'nın 35. maddesi bağlamında mülk teşkil ettiği belirtilmiştir (Kenan Işık, § 55). Bankanın yönetiminin ve kontrolünün kamu makamlarına devredilerek bankacılık faaliyetinin kaldırılmasının mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği kabul edilmiş, söz konusu müdahalenin niteliği sebebiyle mülkiyetin kamu yararına kullanımının kontrolü veya düzenlenmesine ilişkin kural çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Kenan Işık, §§ 58-59).

50. Anayasa Mahkemesi başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahaleye ilişkin süreçte idare tarafından gerçekleştirilen işlemlerin ve alınan kararların 5411 sayılı Kanun hükümlerine dayandığını belirterek müdahalenin kanunilik ölçütünü taşıdığını değerlendirmiş, ayrıca mevduat sahiplerinin hakları ile mali sistemin güven ve istikrarını sağlamaya yönelik müdahalenin kamu yararına dayalı meşru bir amacının bulunduğu açıklanmıştır (Kenan Işık, §§ 62-66).

51. Son olarak ölçülülük yönünden yapılan değerlendirmede başvurucuların hissedarı oldukları Bankaya gerekli tedbirleri alması için bildirimde bulunulmasına rağmen Bankanın mali durumundaki bozulmanın devam ettiği, bunun da mevduat ve katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz etmesi hâlinin ortaya çıkmasına yol açtığı dikkate alınmıştır. Bu çerçevede başvurucuların ise hakkında bazı önleyici tedbirler alınan bir Bankanın hissedarı olarak kalmaya devam ettiği, ayrıca ortaklığın getirdiği haklardan yararlanma imkânına sahip olan başvurucunun ticaret hayatı çerçevesinde karşılaşılabilecek risk ve yükümlülükleri de öngörebileceği değerlendirilmiştir. Diğer taraftan başvurucuların tasfiye bakiyesi yönünden talepte bulunabilecekleri de gözetilmelidir. Bu durumda Bankanın yönetiminin ve kontrolünün Fona devredilerek tasfiyesi suretiyle başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan müdahale ile elde edilmek istenen kamu yararı karşılaştırıldığında gözetilmesi gereken adil dengenin bozulmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sebeple başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin kamu yararı amacı ile karşılaştırıldığında ölçülü olduğu kabul edilmiştir (Kenan Işık, §§ 67-94).

52. Somut başvuruda da başvurucuların hissedarı oldukları bankanın yönetiminin ve kontrolünün Fona devredilmesinin şikâyet edildiği dikkate alındığında bu ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durum söz konusu değildir. Dolayısıyla başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan ve kanuni dayanağı bulunan müdahalenin içerdiği kamu yararı amacı ile karşılaştırıldığında ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.

53. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Gizlilik talebinde bulunan başvurucuların kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulması taleplerinin KABULÜNE,

B. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

D. Başvurucular tarafından yapılan yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 27/11/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(C.K. ve diğerleri, B. No: 2017/23077, 27/11/2019, § …)
   
Başvuru Adı C.K. VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2017/23077
Başvuru Tarihi 10/5/2017
Karar Tarihi 27/11/2019
Birleşen Başvurular 2017/33438, 2017/33967, 2017/35941, 2017/37604, 2017/26288, 2017/26299, 2017/26546, 2017/26562, 2017/26563, 2017/27272, 2017/27274, 2017/27276, 2017/27299, 2017/27385, 2017/27500, 2017/28382, 2017/28406, 2017/28421, 2017/28745, 2017/28821, 2017/29102, 2017/32700, 2017/32773, 2017/32774, 2017/32905, 2017/33363, 2017/33367, 2017/33389, 2017/33437, 2017/23080, 2017/23142, 2017/24023, 2017/24037, 2017/25435, 2017/25449, 2017/25652, 2017/25663, 2017/25697, 2017/25702, 2017/25709, 2017/25716, 2017/25729, 2017/25753, 2017/25755, 2017/25760, 2017/25766, 2017/25778, 2017/25966, 2017/25976, 2017/25980, 2017/26076, 2017/26080, 2017/26087, 2017/26234

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, başvurucuların hissedarı olduğu bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Müsadere ve Elkoyma İhlal Olmadığı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5411 Bankacılık Kanunu 1
3
18
67
68
69
70
71
93
106
107
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi