TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NEVRİ İLHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/24753)
|
|
Karar Tarihi: 15/9/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Mahmut ALTIN
|
Başvurucu
|
:
|
Nevri İLHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Taylan YÜRÜTEN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, kamulaştırmasız el atma davasının
reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 23/5/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Tekirdağ'ın Saray ilçesine bağlı Küçükyoncalı
Mahallesi'nde bulunan 717 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi başvurucu adına
kayıtlıdır.
9. Başvurucu tarafından Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.
(TEDAŞ) aleyhine 9/2/2015 tarihinde Saray Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme)
anılan taşınmazın üzerine enerji nakil hattı direği dikmek ve üzerinden enerji
nakil hattı geçirmek suretiyle taşınmazına el atıldığı gerekçesiyle
kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmıştır.
10. Başvurucu, açtığı davanın belirsiz alacak davası
olduğunu belirterek 100 TL tazminat talebinde bulunmuştur. Başvurucu 7/10/2016
tarihli dilekçesiyle tazminat miktarını yükselterek 1.310,41 TL ödenmesini
talep etmiştir.
11. Mahkemece 22/2/2017 tarihinde davanın kesin
olarak reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde,
Büyükyoncalı-Küçükyoncalı enerji nakil hattının proje aşamasında kalması
nedeniyle zemine tesis edilmediği ve başvuru konusu taşınmazdan Küçükyoncalı
şehir şebekesi kapsamındaki alçak gerilim hattının geçtiği belirtilmiştir. Öte
yandan mevcut enerji nakil hattının, anılan taşınmazın tapu kütüğünde beyanlar
hanesinde TEDAŞ adına şerhli hat olmadığı açıklanmıştır.
12. Nihai karar 2/5/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
13. Başvurucu 23/5/2017 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 15/9/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
15. Başvurucu; elektrik direği dikilip, enerji nakil
hattı geçirilerek taşınmazına kamulaştırmasız el atılmasına rağmen açtığı
tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle hak arama hürriyeti ile mülkiyet ve
adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özünün kamulaştırmasız el atma tazminatına
ilişkin olması nedeniyle başvurunun mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi
gerektiği değerlendirilmiştir.
17. Başvurucunun ileri sürdüğü ihlal iddialarının
niteliği nazara alınarak başvurunun kabul edilebilirlik kriterlerinden olan
anayasal ve kişisel önemden yoksun olma kriteri yönünden incelenmesi gerekir.
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında anayasal açıdan önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara
uğramadığı başvuruların esastan incelenmeksizin reddedilebileceği hüküm altına
alınmıştır.
19. Anılan hükümle anayasal ve kişisel önemden yoksun
başvuruların esastan incelenmemesine imkân tanıyan ek bir kabul edilebilirlik
kriteri getirilmiştir. Dolayısıyla diğer tüm kabul edilebilirlik kriterlerini
taşısa, hatta esas hakkında incelemeye geçildiğinde ihlal kararı verilebilecek
özelikte olsa bile 6216 sayılı Kanun’da belirtilen nitelikteki bir başvuru
kabul edilemez bulunabilecektir (K.V. [GK], B. No: 2014/2293,
1/12/2016, § 55).
20. Kanun’da anayasal ve kişisel önemden yoksun
başvuruların kabul edilemez bulunabilmesi için iki koşul öngörülmüştür. Anayasal
önem olarak adlandırılabilecek olan birinci koşul başvurunun Anayasa’nın
uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi
açısından önem taşımaması, kişisel önem olarak adlandırılabilecek
olan ikinci koşul ise başvurucunun önemli bir zarara uğramamasıdır (K.V.
§ 57).
21. Anayasa hükümlerinin yorumlanması açısından önem
taşıma unsurunun başta Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru yoluyla daha önce
yorumlamadığı meseleleri kapsadığında kuşku bulunmamaktadır. Bununla birlikte
Anayasa Mahkemesi, bir meseleyle ilgili olarak daha önce Anayasa’nın ilgili
hükümlerini yorumlamış olsa bile değişen durumları dikkate alarak yeniden
yorumlama ihtiyacı duyabilir. Bu durumda da o meseleye ilişkin başvurunun
anayasal öneminin bulunduğunu kabul etmek gerekir (K.V., § 63).
22. Anayasa hükümlerinin uygulanması açısından başvurunun
önem taşıdığının söylenebilmesi için kamu makamları ve derece mahkemelerinin
belli bir meseleye ilişkin uygulamalarının Anayasa Mahkemesi yorumlarından
farklı olması ve bu farklılığın da önemli olması gerekir (K.V., § 64).
23. Kişisel önemin bulunmaması koşulu ise -başvurucunun
içinde bulunduğu koşullar da dâhil olmak üzere- her olayın kendine özgü
koşulları dikkate alınarak ve objektif verilerden hareket edilerek Anayasa
Mahkemesi tarafından değerlendirilir (K.V., §§ 66, 67).
24. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen iddialara ilişkin
birçok başvuruda kamulaştırmasız el atma tazminatının kapsam ve içeriğini
belirlemiştir. Bu kapsamda somut başvuruda dile getirilen şikâyetlere benzer
şekildeki ihlal iddialarına ilişkin başvurularda (Celalettin Aşçıoğlu,
B. No: 2013/1436, 6/3/2014; Cumali Karaşahin, B. No: 2014/2927,
1/2/2017; Mehmet Eray Celepgil ve diğerleri, B. No: 2014/612, 1/2/2017; Mustafa
Asiler, B. No: 2013/3578, 25/2/2015; Şevket Karataş [GK], B. No:
2015/12554, 25/10/2018) ilgili Anayasa kurallarının yorumlandığı
anlaşılmaktadır.
25. Buna göre Anayasa Mahkemesinin sıklıkla uygulanmış
açık bir içtihadının bulunduğu mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin
başvurunun genel bir soruna işaret etmediği gibi Anayasa'nın uygulanması ve
yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından
da önem taşıdığının ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
26. Mahkemece reddedilen tazminat talebinin miktarı
1.310,41 TL'dir. Anılan miktarın başvurucunun mali durumuna ciddi anlamda zarar
verdiği ve kendisi için ne denli önemli olduğu hususunda herhangi bir
açıklamasının olmadığı da gözetildiğinde başvuru konusu miktarın başvurucu
açısından önemli bir zarar olduğu kanaatine ulaşılamamıştır.
27. Sonuç olarak somut olayda başvurunun Anayasa'nın
yorumlanması ve uygulanması açısından önem taşımadığı gibi başvurucunun da
önemli bir zarara uğramadığı sonucuna varılmaktadır.
28. Açıklanan gerekçelerle anayasal ve kişisel önemden
yoksun olduğu anlaşılan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun anayasal ve kişisel önemden yoksun
olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 15/9/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.