TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
RITA SHILAIMON PETROS PETROS BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/33346)
|
|
Karar Tarihi: 28/1/2021
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Recai AKYEL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Gizem Ceren DEMİR KOŞAR
|
Başvurucu
|
:
|
Rıta Shılaımon Petros PETROS
|
Vekili
|
:
|
Av. Fırat CEBECİ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru; öldürülme veya kötü muameleye maruz kalma
riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı alınması nedeniyle yaşam hakkı ile
kötü muamele yasağının, temyiz yolu açık olarak verilen karara karşı yapılan
temyiz isteminin incelenmeksizin reddi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 5/9/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Irak vatandaşıdır.
7. Başvurucu, 2014 yılında ailesiyle birlikte yasal
yollardan Türkiye'ye giriş yapmıştır.
8. Başvurucu uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş;
uluslararası koruma başvurusu sahibi olarak Karaman'da mecburi ikamete tabi
tutulmuştur. Başvurucunun yasal süresi içinde Karaman'a giderek müracaatta
bulunmaması üzerine 13/11/2015 tarihinde uluslararası koruma başvurusunun geri
çekilmiş sayılmasına karar verilmiş, başvurucu hakkında sınır dışı kararı
alınmıştır.
9. Başvurucu, sınır dışı kararına karşı Konya 1. İdare
Mahkemesinde dava açmıştır. Anılan davada 11/2/2016 tarihinde dilekçe ret
kararı verilmiştir. 25/3/2016 tarihinde davanın yenilenmesine ilişkin
başvurunun otuz günlük süre geçtikten sonra yapılmış olduğu gerekçesiyle temyiz
yolu açık olmak üzere davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Başvurucu anılan karara karşı yaptığı temyiz istemi kararın kesin nitelikte
olduğu gerekçesiyle incelenmeksizin 15/3/2017 tarihinde reddedilmiştir.
10. İdare mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte
olması nedeniyle hukuken inceleme imkânı bulunmadığı gerekçesiyle temyiz
isteminin incelenmeksizin reddine karar verildiği ve sınır dışı kararının
kesinleştiği hususu 6/6/2017 tarihinde tercüman eşliğinde başvurucuya
bildirilmiş ve başvurucunun anladığını beyan etmesi üzerine tebligat belgesi
tanzim edilerek imzalatılmıştır.
11. Başvurucu 5/9/2017 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuş, tebliğ edilen evrakın hukuki sonuçlarını anlayamadığını belirterek
süre yönünden mazeret bildiriminde bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 28/1/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım
Talebi Yönünden
13. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No:
2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini
önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun
olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım
talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Kabul Edilebilirlik Yönünden
14. Başvurucu; Irak'ta yaşadıkları sırada Hristiyanlık
dinine mensup oldukları için IŞİD tarafından ülkeyi terk etmeleri ve din
değiştirmeleri yönünde tehdit edildiklerini, bu nedenle ülkelerini terk
ettiklerini, ülkelerine geri gönderilmeleri hâlinde yaşamlarının tehlikeye
gireceğini ve kötü muameleye maruz kalabileceklerini ileri sürmüştür. Başvurucu
bunun yanı sıra temyiz yolu açık olarak verilen karara karşı yaptığı temyiz
isteminin esastan incelenmemesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal
edildiğini de belirtmiştir.
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı
fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu
öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılması gerekir.
16. Bununla beraber İçtüzük’ün 64. maddesinin (2)
numaralı fıkrası uyarınca mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı mazeret
nedeniyle otuz gün içinde başvuru yapılamadığı takdirde bu durumu delillendiren
belgeler ile birlikte mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde de
bireysel başvuru yapma imkânı bulunmaktadır.
17. Anayasa Mahkemesi, 6216 sayılı Kanun'un 47.
maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (2) numaralı
fıkrası gereği mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı mazeret hâllerinin
olup olmadığını olayın özelliklerini dikkate alarak değerlendirmektedir (Yasin
Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 21).
18. Somut olayda, nihai kararın 6/6/2017 tarihinde
tercüman eşliğinde başvurucuya bildirildiği sabittir. Başvurucu bu kararın
hukuki sonuçlarını anlayamadığı gerekçesiyle süresinde başvuru yapamadığını
ileri sürmekte ise de anılan hususun haklı mazeret olarak değerlendirilmesi
mümkün değildir. Başvuru tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre geçtikten
sonra 5/9/2017 tarihinde yapılmıştır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
C. Sınır dışı etme işlemine ilişkin tedbir kararının
SONLANDIRILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi
Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
E. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun
yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 28/1/2021 tarihinde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.