TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ALİ ERGİN DEMİRHAN BAŞVURUSU (2)
|
(Başvuru Numarası: 2017/35947)
|
|
Karar Tarihi: 9/9/2020
|
R.G. Tarih ve Sayı: 4/11/2020-31294
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Ceren Sedef EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Ali Ergin DEMİRHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Hediye Gökçe BAYKAL
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, bir internet haber sitesine erişimin
müteaddit kere tamamen engellenmesi nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurular çeşitli tarihlerde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Konu yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle
2017/35962, 2017/35971, 2017/36027, 2017/37936, 2017/38190, 2017/38192 ve
2017/38195 sayılı dosyaların 2017/35947 sayılı bireysel başvuru dosyası
üzerinde birleştirilmesine karar verilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Aynı konuda daha önce karar verildiği
dikkate alınarak Bakanlık görüşünün beklenmesine gerek görülmemiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, www.sendika.org isimli internet
sitesinin sahibidir. Söz konusu site kendi yayın politikasını genel olarak işçi
hareketlerinin gündemini tutmak olarak belirlemiş, bu kapsamda haber, makale ve
çevirilere yer verildiğini ifade etmiştir.
10. "www.sendika.org" internet sitesine
erişim ilk kez 25/7/2015 tarihinde, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet
Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen
Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8/A maddesi uyarınca tamamen
engellenmiştir. Başvurucu bu tarihten 2017 yılının sonuna kadar, isminin sonuna
sırasıyla sayılar ekleyerek açtığı internet sitesine erişimin toplam 61 defa
tamamen engellendiğini belirtmiştir.
11. Başvuru konusu internet siteleri "sendika10.org",
"sendika18.org", "sendika28.org", "sendika46.org",
"sendika47.org", "sendika55.org", "sendika56.org"
ve "sendika61.org" isimli sitelerdir. Söz konusu sitelere
erişim, anılan hüküm uyarınca Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnternet
Daire Başkanlığı tarafından tamamen engellenmiş ve ilgili sulh ceza
hâkimliklerinin onayına sunulmuştur. İdare söz konusu sitelere erişimin tamamen
engellenmesiyle ilgili olarak "yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal
güvenliğinin, milli güvenliğin, kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin
önlenmesine yönelik gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında kalması"
ya da "terörü öven, şiddete, suça teşvik eden ve kamu düzeni ile milli
güvenliği tehdit eden içerikler nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunan hal
kapsamında kalması" gerekçelerini öne sürmüştür.
12. İlgili sulh ceza hâkimlikleri tarafından onaylanan
erişim engelleme kararlarına başvurucu itiraz etmiş, itirazları reddedilmiştir.
13. Başvurucu, itirazlarının reddine dair kararların
kendisine tebliğinden itibaren süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
14. İlgili ulusal ve uluslararası hukuk için bkz.
Wikimedia Foundation Inc. ve diğerleri [GK], B. No: 2017/22355, 26/12/2019,
§§ 29-35.
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
15. Mahkemenin 9/9/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
16. Başvurucu, idarenin öne sürdüğü meşru amaçlarla
ilgili bir durum ve gecikmesinde sakınca bulunan hâl olduğu ortaya konulmadan
erişim engelleme kararlarının gerekçesiz olarak onaylanması ve sitelere
erişimin orantısız biçimde tamamen engellenmesi nedenleriyle ifade özgürlüğü
ile gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca
erişim engelleme kararının onaylanmasına dair sulh ceza hâkimliği kararlarının
kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle itiraz yoluna başvurmanın
imkânsızlaştırıldığı ya da başvuru konusu olayda olduğu gibi geciktirildiğini,
bu sebeple etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu
5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesinin kanunilik şartını karşılamadığını da
belirtmiştir.
B. Değerlendirme
17. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Bu bağlamda başvurucunun erişimin engellenmesi kararlarının gerekçesiz
olarak onaylanmasına dair şikâyeti, ifade ve basın özgürlükleri kapsamında
değerlendirilecektir.
18. Anayasa’nın
“Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti” kenar başlıklı 26. maddesinin
ilgili kısmı şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini
söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve
yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın
haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar...
Bu hürriyetlerin kullanılması,...
başkalarının şöhret veya haklarının,... korunması ... amaçlarıyla
sınırlanabilir…”
19. Anayasa’nın "Basın hürriyeti" kenar
başlıklı 28. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Basın hürdür, sansür edilemez…
Devlet, basın ve haber alma
hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında,
Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır…”
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
20. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
a. Müdahalenin
Varlığı
21. Somut olayda internet sitelerine erişimin tümüyle
engellenmesine karar verilmiştir. Söz konusu mahkeme kararları ile başvurucunun
ifade ve basın özgürlüklerine yönelik bir müdahalede bulunulmuştur.
b. Müdahalenin
İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
22. Yukarıda anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde
belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 26. maddesinin
ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, ...
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve
ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin
... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”
23. Anılan müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen
ve somut başvuruya uygun düşen, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın
ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum düzeninin
gereklerine uygunluk koşullarını sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekir.
i. Kanunilik
24. Başvuru konusu müdahalenin dayanağı olan 5651 sayılı
Kanun'un 8/A maddesinin kanunilik koşulunu karşıladığı değerlendirilmiştir (Ali
Ergin Demirhan (1), 2015/16368, 11/3/2020, § 25).
ii. Meşru Amaç
25. Başvuruya konu internet haber sitelerine erişimin
engellenmesine ilişkin kararların kamu düzeni ve millî güvenlik ile
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik önlemlerin bir parçası
olduğu ve meşru bir amaç taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır.
iii. Demokratik
Toplum Düzeninin Gereklerine Uygunluk
(1) Genel
İlkeler
26. Somut olaya uygulanan genel ilkelerin geniş anlatımı
için Anayasa Mahkemesinin Wikimedia Foundation Inc. ve diğerleri (aynı
kararda bkz. §§ 65-72) kararına bakılabilir.
(2) 5651
Sayılı Kanun'un 8/A Maddesine Dayanan Erişimin Engellenmesi Kararı Hakkında
Bazı Tespitler
27. Anayasa Mahkemesi Wikimedia Foundation Inc. ve
diğerleri ile Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş. ([GK], B.
No: 2015/18936, 22/5/2019) kararlarında 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesi ile
getirilen, içeriğin yayından çıkarılması ve yayına erişimin engellenmesi
kararlarına yönelik usulü ayrıntılı bir şekilde incelemiştir (Wikimedia
Foundation Inc. ve diğerleri, §§ 73-77; Birgün İletişim ve Yayıncılık
A.Ş., §§ 63-72). Buna göre anılan Kanun'un 8/A maddesi ile kanun koyucu,
internet ortamında işlenen suçlarla mücadelenin daha etkin bir şekilde
yapılabilmesi ihtiyacı nedeniyle özel ve hızlı sonuç alınabilecek bir tedbir
usulü öngörmüştür (Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., § 63; Ali
Ergin Demirhan (1), § 28).
28. 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesinde, internet
ortamında yer alan yayınlarla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya
erişimin engellenmesiyle ilgili olarak öngörülen yol, ancak gecikmesinde
sakınca bulunan, dolayısıyla ivedilikle müdahale etmeyi gerektirecek hâllerde
işletilmesi gereken istisnai bir yoldur. Yetkili makamlardan bu yolun
gecikmesinde sakınca bulunan hâllere özgü olarak kullanılması gereken istisnai
bir yol olduğu bilinciyle hareket ederek hassasiyetle karar vermeleri beklenir
(Wikimedia Foundation Inc. ve diğerleri,§ 74; Birgün İletişim ve
Yayıncılık Ticaret A.Ş., § 71; Ali Ergin Demirhan (1), § 29).
29. Şiddeti öven, kişileri terör örgütünün yöntemlerini
benimsemeye, şiddet kullanmaya, nefrete, intikam almaya veya silahlı direnişe
tahrik ve teşvik eden yayınlar gibi internet ortamında demokratik toplum
düzenini tehlikeye atan yayınların daha ileri bir inceleme yapılmaya gerek
olmaksızın ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde 5651 sayılı Kanun'un 8/A
maddesinde öngörülmüş olan istisnai usul işletilebilir (Wikimedia Foundation
Inc. ve diğerleri, § 75; Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., §
72; Ali Ergin Demirhan (1), § 30).
30. Böyle durumlarda başvuruya konu internet yayınına
erişimin engellenmesi tedbirinin alınmasının haklılığı, ancak görünüşte veya
ilk bakışta haklılık olarak nitelendirilebilir. İnternet ortamındaki yayınlara
idare tarafından yapılan müdahalelerin, gecikmesinde sakınca bulunan hâller ve
müdahalenin haklılığının ilk bakışta anlaşılabildiği durumlarla sınırlanması
kamusal menfaatlerin hızlı bir şekilde korunması ihtiyacıyla ifade hürriyeti
arasında adil bir denge sağlayacaktır (Wikimedia Foundation Inc. ve
diğerleri, § 76; Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., §§ 71,
72; Ali Ergin Demirhan (1), § 31).
31. İnternet yayınının demokratik toplum düzenini
tehlikeye atıp atmadığının belirlenmesi daha ileri bir incelemeyi
gerektiriyorsa ve müdahalenin haklılığı ilk bakışta anlaşılamıyorsa yayınların
idare tarafından engellenmesi biçimindeki istisnai usul yerine yine 5651 sayılı
Kanun'un 8/A maddesinde öngörülmüş olan mahkeme yolunun işletilmesi
gerekir (Wikimedia Foundation Inc. ve Diğerleri, § 74;Ali Ergin
Demirhan (1), § 32).
(3) 5651
Sayılı Kanun'un 8/A Maddesi Kapsamında Erişimin Engellenmesine Karar Verilmesi
Biçimindeki Müdahalelerde İdari ve Yargısal Makamlar Tarafından Gözetilmesi
Gereken Hususlar
32. Anayasa Mahkemesi Birgün İletişim ve Yayıncılık
Ticaret A.Ş. kararında, ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik
toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için 5651 sayılı Kanun'un
8/A maddesi kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararlarında idari ve
yargısal makamlar tarafından gözetilmesi gereken hususları açıkça ortaya
koymuştur (Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., §§ 73-75; Ali
Ergin Demirhan (1), § 33).
33. Erişimin engellenmesi kararı onayına sunulan sulh
ceza hâkimliğinin ve itiraz merciinin söz konusu kararın verilmesini talep eden
ve/veya kararı veren idari makamlarla aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı
gerekçeyi kullanarak veya atıfla kararlarına yansıtması, kararın
gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterlidir. Bununla birlikte sulh ceza
hâkimliğinin erişimin engellenmesine ilişkin idari kararların gerekçelerini
tekrar ettiği veya atıfla yetindiği hâllerde Anayasa Mahkemesi, dayanılan idari
kararların gerekçelerini denetleyecektir. İfade özgürlüğüne gerekçesiz olarak
veya Anayasa Mahkemesince ortaya konulan kriterleri karşılamayan bir gerekçe
ile yapılan müdahaleler Anayasa'nın 26. maddesini ihlal edecektir (Birgün
İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., § 73; Ali Ergin Demirhan (1), §
34).
34. Wikimedia Foundation Inc. ve diğerleri ve
Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş. kararlarında, mevcut başvuruya
benzer şikâyetlerde derece mahkemelerinin ve kamu gücünü kullanan diğer
organların gerekçelerinin ilgili ve yeterli sayılabilmesi için kararlarda
bulunması gereken ve benzer başvuruların koşullarına göre değişebilecek
unsurlar şu şekilde sıralanmıştır (Wikimedia Foundation Inc. ve diğerleri, §§
80, 81; Birgün İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., § 74):
i. İnternet içeriğine erişimin engellenmesi kararı
verilebilmesi için gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun varlığı idari ve
yargısal makamlar tarafından ortaya konulmalıdır.
ii. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerin yaşam hakkı ile
kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin
korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması
sebeplerinden bir veya birkaçına bağlı olarak ortaya çıkabileceği dikkate
alındığında yayının içeriği ile bu sebepler arasındaki ilişkinin tam olarak
gösterilmesi gerekir.
iii. Böyle bir analizin yapılabilmesi için eğer söz
konusu yayının terör örgütleriyle veya terör faaliyetlerinin meşru
gösterilmesiyle bir ilişkisi varsa ifade özgürlüğü ile demokratik toplumun
terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendini korumaya ilişkin meşru hakkı
arasında denge kurulmalıdır.
iv. Zikredilen dengelemenin yapılabilmesi için;
- Bütünüyle ele alındığında müdahaleye konu yayının özel
bir kişiyi, kamu görevlilerini, halkın belirli bir kesimini veya devleti hedef
gösterip göstermediğinin, onlara karşı şiddete teşvik edip etmediğinin,
- Yayınla bireylerin fiziksel şiddet tehlikesine maruz
bırakılıp bırakılmadığının, bireylere karşı nefretin alevlendirilip
alevlendirilmediğinin,
- Yayında iletilen mesajda şiddete başvurmanın gerekli ve
haklı bir önlem olduğunun ileri sürülüp sürülmediğinin,
- Yayınla şiddetin yüceltilip yüceltilmediğinin,
kişilerin nefrete, intikam almaya, silahlı direnişe tahrik edilip
edilmediğinin,
- Yayının suçlamalara yer vererek veya nefret uyandırarak
ülkenin bir kısmında veya tamamında daha fazla şiddete sebebiyet verip
vermeyeceğinin,
- Yayının kişi
veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakaret
oluşturan ifadeleri içerip içermediğinin,
- Yayın tarihinde ülkenin bir kısmında veya tamamında
çatışmaların yoğunluk derecesi ile ülkedeki tansiyonun yükseklik derecesinin
yayına erişimin engellenmesi kararına etki edip etmediğinin,
- Karara konu sınırlayıcı tedbirin demokratik bir
toplumda zorlayıcı bir toplumsal ihtiyacın karşılanması amacına yönelik olup
olmadığının ve tedbirin başvurulabilecek en son çare niteliğinde bulunup
bulunmadığının,
- Son olarak sınırlamanın güdülen kamu yararı amacını
gerçekleştirmek için ifade özgürlüğüne en az müdahale eden ölçülü bir sınırlama
niteliğinde olup olmadığının yayının içeriğiyle birlikte değerlendirilmesi
gerekir (Ali Ergin Demirhan (1), § 35).
35. Bir terör örgütünün şiddet eylemlerini öven,
destekleyen ve haklılaştıran açıklamaların silahlı direnişe tahrik, şiddeti
yüceltme veya kin ve düşmanlığın kışkırtılması olarak kabul edilmesi mümkündür.
Bununla birlikte yalnızca bir terör örgütünün fikirlerini ve hedeflerini
içerdiği, resmî politikaları ağır bir şekilde eleştirdiği veya terör örgütünün
resmî politikalarla olan ihtilaflarını değerlendirdiği gerekçesiyle internet
içeriğine erişimin engellenmesi -yukarıda bir kısmı gösterilen sebeplerden bir
veya daha fazlası da bulunmadığı takdirde- müdahaleyi haklı göstermez (Birgün
İletişim ve Yayıncılık Ticaret A.Ş., § 75; Ali Ergin Demirhan (1), §
36).
(4) İlkelerin
Olaya Uygulanması
36. Anayasa Mahkemesi Ali Ergin Demirhan (1) kararında,
başvuru konusu "sendika.org" internet sitesine erişimin
engellenmesine yönelik olarak sitede yer alan içerikler ile sınırlama sebebi
arasındaki ilişki ortaya konulamadığı gibi gecikmesinde sakınca bulunan bir
durum olduğunun da gösterilemediğini belirtmiştir. Ayrıca söz konusu siteye
erişim genel ve tek bir gerekçe ile engellendiğinden sitede yer alan yayınların
hangi kısımlarının hangi nedenlerle yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal
güvenliğinin ihlaline sebebiyet vereceğinin de kararda yer almadığını ifade
etmiştir (Ali Ergin Demirhan (1), § 38).
37. Öte yandan 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesinin (3)
numaralı fıkrasında; anılan madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi
kararlarının ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL
vb.) verilebileceği öngörülmüş, internet sitesinin tümüne yönelik olarak
erişimin engellenmesinin ise ancak teknik olarak bu şekilde içeriğe erişim
engellemesinin yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla
ihlalin önlenemediği durumlarda yapılabileceği kabul edilmiştir (Ali Ergin
Demirhan (1), § 39).
38. Sonuç olarak idari ve/veya yargısal makamlarca
başvuruya konu internet sitesine tümüyle erişimin engellenmesi şeklindeki
kısıtlamanın zorunlu bir sosyal ihtiyacı karşıladığı ve orantılı olduğu,
dolayısıyla demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bulunduğunun ilgili
ve yeterli bir gerekçe ile gösterilemediğini değerlendiren Mahkeme, başvuru
konusu engelleme kararı nedeniyle başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerinin
ihlal edildiğine karar vermiştir (Ali Ergin Demirhan (1), § 40).
39. Başvuru konusu olayın koşulları da anılan Ali
Ergin Demirhan (1) kararı ile aynıdır. Somut olayda da idare ve yargı
mercileri, sitelerde yer alan içerikler ile sınırlama sebepleri arasındaki ilişkiyi
hiçbir şekilde ortaya koyamamış ve gecikmesinde sakınca bulunan bir durum
olduğunu gösterememişlerdir. Ayrıca başvuru konusu sitelere erişimin neden
tamamen engellendiğine dair 5651 sayılı Kanun'un 8/A maddesinin (3) numaralı
fıkrası kapsamında da hiçbir gerekçe ileri sürmemişlerdir. Bu durumda başvuru
konusu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğundan
bahsedilemez.
40. Anılan gerekçelerle başvuru konusu olayda da Ali
Ergin Demirhan (1) kararında ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir
durum bulunmadığına ve başvuru konusu müdahale nedeniyle başvurucunun ifade ve
basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
41. Başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal
edildiğine karar verildiğinden diğer ihlal iddiası hakkında bir inceleme
yapılmasına gerek görülmemiştir.
3. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
42. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
43. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemiş ve
yeniden yargılanma talebinde bulunmuştur.
44. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Doğan kararında ihlal
sonucuna varıldığında ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağı hususunda genel
ilkeler belirlenmiştir (B. No: 2014/8875, 7/6/2018, [GK]). Mahkeme diğer bir
kararında ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararının yerine getirilmemesinin
sonuçlarına da değinmiş ve bu durumun ihlalin devamı anlamına geleceği gibi
ilgili hakkın ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacağına da işaret etmiştir
(Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B.No: 2016/12506, 7/11/2019).
45. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hakkın ihlal
edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural mümkün olduğunca eski hâle
getirmenin yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için
ise öncelikle ihlalin kaynağı belirlenerek devam eden ihlalin durdurulması,
ihlale neden olan karar veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan
kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların
giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması
gerekmektedir (Mehmet Doğan, §§ 55, 57).
46. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veya
mahkemenin ihlali gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi, 6216 sayılı
Kanun’un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 79. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgili
mahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan yasal düzenleme, usul hukukundaki
benzer hukuki kurumlardan farklı olarak, ihlali ortadan kaldırmak amacıyla
yeniden yargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen bir giderim
yolunu öngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına
bağlı olarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki
yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden
yargılama sebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir karar kendisine ulaşan mahkemenin yasal
yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı
nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden ihlalin sonuçlarını
gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (Mehmet Doğan, §§
58-59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66-67).
47. İncelenen başvuruda, başvuruya konu internet
sitelerine tümüyle erişimin engellenmesi ve yargı mercilerince bu kararın
onaylanması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği sonucuna
ulaşılmıştır. Dolayısıyla ihlalin idarenin işleminden kaynaklandığı ve derece
mahkemelerinin de ihlali gideremediği anlaşılmıştır.
48. Bu durumda ifade ve basın özgürlüklerine ilişkin
ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmaktadır. Yapılacak yeniden yargılama ise bireysel başvuruya
özgü düzenleme içeren 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı
fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Bu
kapsamda yapılması gereken iş yeniden yargılama kararı verilerek Anayasa
Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında
belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir. Bu sebeple
kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere ilgili yargı mercilerine
gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
49. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 2.060 TL harç ve
3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 5.060 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına
alınan ifade ve basın özgürlüklerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın birer örneğinin ifade ve basın özgürlüklerinin
ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak
üzere ilgili mahkemelere (Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş 2017/3785; Ankara
1. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş 2017/6008; Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş
2017/2516; Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş 2017/6570; Ankara 2. Sulh Ceza
Hâkimliği D. İş 2017/4765; Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş 2017/4951;
Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliği D. İş 2017/2451; (kapatılan) Gölbaşı Sulh Ceza
Hâkimliği D. İş 2016/1239 ) GÖNDERİLMESİNE,
D. 2.060 TL harç ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 5.060 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 9/9/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.