logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mahir Engin Çelik [2.B.], B. No: 2017/38729, 9/9/2020, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MAHİR ENGİN ÇELİK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/38729)

 

Karar Tarihi: 9/9/2020

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

Raportör

:

Ömer MENCİK

Başvurucu

:

Mahir Engin ÇELİK

Vekili

:

Av. Yavuz DURSUN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, anayasal haklar kapsamında koruma altında bulunan bazı eylemlerin terör örgütü üyeliği suçundan verilen mahkûmiyet kararında delil olarak kullanılması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvuruda ayrıca yargılamanın sonucunun adil olmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının, gözaltının hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, hukuka aykırı olarak iletişimin dinlenmesi ve teknik takip yapılması nedeniyle de özel hayata saygı hakkı ile haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği ileri sürülmüştür.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 4/12/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

6. Olayların meydana geldiği tarihlerde başvurucu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası üyesidir.

7. Başvurucu; PKK terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle 28/5/2009 ile 1/6/2009 tarihleri arasında dört gün gözaltında tutulmuş, gözaltının akabinde salıverilmiştir. Cumhuriyet savcısı 31/7/2009 tarihli iddianamesi ile başvurucunun terör örgütüne üye olmak suçundan cezalandırılmasını talep etmiştir. Başvurucu hakkındaki yargılama İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) yapılmıştır. Yargılama sonucunda Mahkeme 28/11/2011 tarihinde, başvurucunun PKK terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyetine hükmetmiştir.

8. Temyiz üzerine mahkûmiyet kararı Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından 13/3/2017 tarihinde onanmıştır.

9. Başvurucu, nihai karardan 2/11/2017 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş; 4/12/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurucunun diğer bir müdafii tarafından aynı mahkeme kararına yönelik olarak 21/6/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur. Söz konusu başvuru 2017/27562 bireysel başvuru numarasına kaydedilmiştir. Daha önce yapılan bu başvuruda başvurucu nihai karardan 23/5/2017 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

11. Mahkemenin 9/9/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Haberleşme ve Örgütlenme Özgürlüklerinin, Adil Yargılanma, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme ve Özel Hayata Saygı Haklarının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar

1. Başvurucunun İddiaları

12. Başvurucu, delil olarak değerlendirilen ve Diyarbakır'da gerçekleşen toplantının niteliğinin bilinmediğini ancak Mahkemece varsayıma dayalı olarak söz konusu toplantının örgüt toplantısı olarak kabul edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca haklı ve makul bir sebep olmaksızın özel telefon görüşmelerinin kayda alındığını ve hakkında teknik bir takip yapıldığını belirtmiştir.

13. Bundan başka başvurucu; aleyhine delil olarak değerlendirilen iletişim kayıtlarının sendikal faaliyetlere ilişkin olduğunu, sendikal faaliyetlerin örgüt faaliyeti gibi değerlendirildiğini, kanunlara uygun faaliyet gösteren derneklerle olan ilişkisinin de aynı şekilde değerlendirildiğini ifade etmiştir. Tüm bu nedenlerle başvurucu özel hayata saygı, adil yargılanma ve toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları ile örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğini savunmuştur.

2. Değerlendirme

14. Bireysel başvurunun süre koşuluna bağlanmasıyla başvuruculara bireysel başvuruda bulunmak için imkân tanınmasının yanında hukuki belirlilik de sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırı değildir (Remzi Durmaz, B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).

15. Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru süresinin başlangıcına ilişkin olarak başvuru yollarının tüketildiği tarihten söz edilmekteyse de haberdar olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin nihai kararın gerekçesinin öğrenilebildiği tarih olarak anlaşılması gerekir. Bu öğrenme, somut olayın özelliklerine göre farklı şekillerde gerçekleşebilir.

16. Bireysel başvuru süresi bakımından nihai kararın gerekçesinin tebliği öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de söz konusu olabilir. Bu kapsamda nihai kararın gerekçesinin dosyadan suret alınması gibi hâllerde öğrenilmesi de mümkündür. Başvurucuların nihai kararın gerekçesini öğrendiklerini beyan ettikleri tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele alınabilir (İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).

17. Somut olay değerlendirildiğinde, başvurucunun başka bir müdafii tarafından yapılan başvuruda nihai kararın gerekçesinin 23/5/2017 tarihinde öğrenildiği beyan edilmiştir. Beyan edilen bu tarihten itibaren en geç otuz günlük bireysel başvuru süresi sonunda 22/6/2017 tarihine kadar başvurucu tarafından bireysel başvuruda bulunulması gerekirken başvuru süresi geçtikten sonra 4/12/2017 tarihinde bireysel başvuru yapılmıştır.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

19. Başvurucu; hasız olarak gözaltına alındığını belirtmiştir.

2. Değerlendirme

20. Başvurucunun şikâyetinin gözaltına ilişkin olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında değerlendirmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi, benzer iddiaların ileri sürüldüğü başvurulara ilişkin olarak birçok kararında zaman bakımından yetkisiyle ilgili ilkeleri belirlemiştir. Bu kararlarda Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruları inceleme yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce sona eren tutukluluk veya gözaltı hâllerine ilişkin başvuruların zaman bakımından yetki dışında kaldığını kabul etmiştir (Osman Büyüksu, B. No: 2013/5512, 3/4/2014, §§ 20-24; Ali Öksüz, B. No: 2013/6065, 3/4/2014, §§ 20-23; Cevdet Genç, B. No: 2012/142, 9/1 /2014, §§ 24-29; Kemalettin Rıdvan Yalın, B. No: 2014/6220, 18/7/2019, §§ 49, 50).

21. Somut olayda başvurucunun gözaltı durumu bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih olarak belirlenen 23/9/2012 tarihinden önce sona ermiştir (bkz. § 7). Bu durum karşısında mevcut başvuruda, bahsi geçen kararlardan ayrılmayı gerektirecek bir yön bulunmamaktadır.

22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Haberleşme ve örgütlenme özgürlükleri ile adil yargılanma, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme ve özel hayata saygı haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/9/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mahir Engin Çelik [2.B.], B. No: 2017/38729, 9/9/2020, § …)
   
Başvuru Adı MAHİR ENGİN ÇELİK
Başvuru No 2017/38729
Başvuru Tarihi 4/12/2017
Karar Tarihi 9/9/2020

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, anayasal haklar kapsamında koruma altında bulunan bazı eylemlerin terör örgütü üyeliği suçundan verilen mahkûmiyet kararında delil olarak kullanılması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvuruda ayrıca yargılamanın sonucunun adil olmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının, gözaltının hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, hukuka aykırı olarak iletişimin dinlenmesi ve teknik takip yapılması nedeniyle de özel hayata saygı hakkı ile haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiği ileri sürülmüştür.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Süre Aşımı
Örgütlenme özgürlüğü Örgütlenme Süre Aşımı
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-İletişimin tespiti, dinlenmesi Süre Aşımı
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı Toplantı ve gösteri yürüyüşü Süre Aşımı
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Yakalama, gözaltı Zaman Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi