TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
FERAMUZ YILDIRIM BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/39787)
|
|
Karar Tarihi: 9/9/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Mahmut ALTIN
|
Başvurucu
|
:
|
Feramuz YILDIRIM
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargılama aşamasında yürürlüğe giren kanun
hükmünün aleyhe sonuç doğuracak şekilde uygulanması nedeniyle mülkiyet hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 20/12/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık
tahakkuk ettirilerek elektrik faturasına yansıtılan kayıp kaçak, sayaç okuma,
perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelleri ile
belediye tüketim vergisi, enerji fonu, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) fonu,
yuvarlama tutarı ve bakiyesi, katma değer vergisi tutarı bedellerinin ödenmesi
talebiyle Enerjisa Başkent Elektrik Perakende Satış A.Ş. (ENERJİSA) aleyhine
7/4/2015 tarihinde Ankara Batı 4. Tüketici Mahkemesinde (Mahkeme) alacak davası
açmıştır.
9. Mahkemece 12/1/2016 tarihinde davanın kabulüne ve
toplam 2.325,14 TL kesintinin başvurucuya ödenmesine karar verilmiştir.
Taraflarca temyiz edilen karar 29/12/2016 tarihinde Yargıtay 3. Hukuk
Dairesince (Daire) bozulmuştur. Kararın gerekçesinde, 14/3/2013 tarihli ve 6446
sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17. geçici, 19. ve 20. maddelerinin dava
konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve hâlen devam eden davalarda
da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiği
belirtilmiştir.
10. Mahkemece bozma kararına uyularak 24/10/2017
tarihinde belediye tüketim vergisi, enerji fonu, TRT fonu, yuvarlama tutarı ve
bakiyesi bedellerinin ödenmesi taleplerine ilişkin davanın reddine; diğer
taleplerine ilişkin dava yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına kesin
olarak karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun davayı açtığı
tarihteki içtihada göre davayı açmakta haklı olmakla birlikte dava tarihinden
sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile 6446 sayılı Kanun'a eklenen geçici
17. madde uyarınca başvuru konusu yapılan kesintilerin yasal dayanak kazandığı
belirtilmiştir.
11. Nihai karar 23/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 20/12/2017 tarihinde başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
13. İlgili hukuk için bkz. Aksaray Tır Nakliyat San.
ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2017/36736, 19/8/2018, §§ 17-46.
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
14. Mahkemenin 9/9/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
15. Başvurucu; kayıp kaçak ve diğer kesintiler bedelinin
iadesi istemiyle açtığı davada, yapılan kesintilerin hukuka aykırılığının yargı
kararları ile ortaya konulduğu hâlde yargılama sırasında yapılan kanun
değişikliği sonrasında davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
karar verilmek suretiyle taleplerinin sonuçsuz kaldığını belirterek eşitlik
ilkesi ile adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucunun yapmış olduğu ödemelerin istirdadı amacıyla açtığı davanın
kanun değişikliği nedeniyle sonuçsuz kalmasına ilişkin tüm iddialarının
mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
17. Başvuru konusuna ilişkin ilkeler Anayasa Mahkemesince
daha önce Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında ortaya
konulmuştur.
18. Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti. kararında;
kayıp kaçak bedeli adı altında başvuruculardan tahsil edilen paranın mülk
teşkil ettiği, yapılan tahsilat işleminin mülkiyet hakkına yönelik bir müdahale
niteliğinde olduğu ifade edilmiş ve söz konusu müdahalenin niteliği sebebiyle
mülkiyetin kullanımının kontrolüne veya düzenlenmesine ilişkin üçüncü kural
çerçevesinde incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Müdahalenin 6719 sayılı
Kanun'un 26. maddesi ile 6446 sayılı Kanun'a eklenen geçici 20. maddeye
dayandığını, bu düzenleme ile elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük
maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasının
amaçlandığını (meşru amaç) vurgulayan Anayasa Mahkemesi ölçülülük incelemesi
yaparak sonuca ulaşmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., §§
52-68).
19. Anılan kararda, idare tarafından tahsil edilen kayıp
kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda uygulamada bir belirsizlik
bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve istikrarlı bir uygulama
bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde açılan davaların mutlak
surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden söz edilemeyeceği
açıklanarak kanun koyucunun amacının yargı kolları arasındaki farklılığı
gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya yönelik olduğu ifade
edilmiştir. Başvurucunun tahsil edilen bedelin hangi nedenle ölçüsüz olduğu
hususunda da bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir sebep de bildirmediğini
dikkate alan Anayasa Mahkemesi, müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir
külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak müdahalenin meşru amacının
dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasındaki
adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır (Aksaray Tır Nakliyat San.
ve Tic. Ltd. Şti., §§ 69-76).
20. İncelenen başvuruda da anılan kararda açıklanan
ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durumun olmadığı anlaşıldığından mülkiyet
hakkına yönelik açık bir ihlalin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamıştır.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, Celal Mümtaz
AKINCI'nın karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA,
C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 9/9/2020 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
1. Başvurucu; kayıp kaçak ve diğer kesinti bedellerinin
iadesi istemiyle açtığı davada, yapılan kesintilerin hukuka aykırılığının yargı
kararları ile ortaya konulduğu hâlde yargılama sırasında yapılan kanun
değişikliği sonrasında davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
karar verilmek suretiyle taleplerinin sonuçsuz kaldığını belirterek eşitlik
ilkesi ile adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
2. Mahkememiz çoğunluğu, Aksaray Tır Nakl. San. ve Tic.
Ltd. Şti. (Başvuru No:2017/36736) kararına atıf yaparak; ”...idare
tarafından tahsil edilen kayıp kaçak bedelinin tüketicilere iadesi hususunda
uygulamada bir belirsizlik bulunduğu ve farklı yargı kolları arasında açık ve
istikrarlı bir uygulama bulunmadığı tespit edildikten sonra adli yargı yerinde
açılan davaların mutlak surette lehe sonuçlanması yönünde haklı bir beklentiden
söz edilemeyeceği açıklanarak, kanun koyucunun amacının yargı kolları
arasındaki farklılığı gidermeye ve dolayısıyla hukuki güvenliği sağlamaya
yönelik olduğu ifade edilmiştir. Başvurucunun, tahsil edilen bedelin hangi
nedenle ölçüsüz olduğu hususunda da bir açıklama yapmadığını ve herhangi bir
sebep de bildirmediğini dikkate alan Anayasa Mahkemesi müdahalenin başvurucuya
şahsi olarak aşırı bir külfet yüklemediğini belirtmiştir. Sonuç olarak
müdahalenin meşru amacının dayandığı kamu yararı ile başvurucunun mülkiyet
hakkının korunması arasındaki adil dengenin bozulmadığı kanaatine varılmıştır.
İncelenen başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektirir
bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, mülkiyet hakkına yönelik açık bir
ihlalin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır (§§ 69-76)”. Gerekçesiyle hukuki
güvenlik ve mülkiyet hakkı ihlali iddiası yönünden başvuruyu reddetmiştir.
3. Mahkememizin “Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd.
Şti.”ne ait (Başvuru No:2017/36736) bireysel başvuru kararında Sayın
Başkanvekili Hasan Tahsin GÖKCAN tarafından kaleme alınan karşı oy yazısında
ifade olunan gerekçelerle, Başvurucunun, hukuki güvenlik ve mülkiyet haklarının
kamu gücü tarafından yapılan müdahale sonucunda ihlal edildiğini düşündüğümden
çoğunluk kararına katılmadım.