TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İLHAMİ SAYKIN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/7289)
|
|
Karar Tarihi: 9/9/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Duygu KALUKÇU
|
Başvurucu
|
:
|
İlhami SAYKIN
|
Vekili
|
:
|
Av. Aytekin KILINÇ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 4/1/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Başvurucuya ait 2017/8583 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyasının kişi yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2017/7289 başvuru
numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2017/7289
başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar
verilmiştir.
5. Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm İkinci Komisyon
tarafından başvurucunun tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti
ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası dışındaki diğer temel hak ve
özgürlüklerin ihlal edildiğine yönelik iddiaların kabul edilemez olduğuna, başvurunun
tutuklamanın hukuki olmadığı iddiası bakımından Bölüme gönderilmesine ve adli
yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde askerî darbe
teşebbüsüyle karşı karşıya kalmış ve bu nedenle 21/7/2016 tarihinde ülke
genelinde olağanüstü hâl ilan edilmiştir. Olağanüstü hâl 19/7/2018 tarihinde
son bulmuştur. Kamu makamları ve yargı organları -olgusal temellere dayanarak-
bu teşebbüsün arkasında Türkiye'de çok uzun yıllardır faaliyetlerine devam eden
ve son yıllarda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve/veya Paralel Devlet Yapılanması
(PDY) olarak isimlendirilen bir yapılanmanın olduğunu değerlendirmişlerdir (Aydın
Yavuz ve diğerleri [GK], B. No: 2016/22169, 20/6/2017, §§ 12-25).
8. Darbe teşebbüsü sırasında ve sonrasında ülke genelinde
darbe girişimiyle bağlantılı ya da doğrudan darbe girişimiyle bağlantılı olmasa
bile FETÖ/PDY ile bağlantılı olan ve aralarında yargı mensuplarının da
bulunduğu çok sayıda kişi hakkında Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından
soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsamda teşebbüsün savuşturulduğu gün Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığınca -aralarında Yüksek Mahkeme üyelerinin de bulunduğu-
üç bine yakın yargı mensubu hakkında FETÖ/PDY ile bağlantılarının bulunduğu
iddiasıyla başlatılan soruşturmada bu kişilerin büyük bölümü hakkında gözaltı
ve tutuklama tedbirlerine başvurulmuştur (Aydın Yavuz ve diğerleri, §§
51, 350).
9. Başvurucu, en son Akseki Adliyesinde asliye hukuk
hâkimi olarak görev yapmıştır.
10. Başvurucu hakkında Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı
(Savcılık) tarafından anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve
FETÖ/PDY'ye üye olma suçundan soruşturma başlatılmıştır. Bu kapsamda başvurucu
16/7/2016 tarihinde gözaltına alınmış, 20/7/2016 tarihinde de Savcılık
tarafından başvurucunun ifadesi alınmıştır.
11. Başvurucu, Savcılık tarafından anayasal düzeni
ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve FETÖ/PDY'ye üye olma suçlarından
tutuklanması istemiyle 20/7/2016 tarihinde Manavgat Sulh Ceza Hâkimliğine sevk
edilmiş; Hâkimlik tarafından aynı tarihte başvurucunun sorgusu yapılmış, sorgu
sırasında müdafii de hazır bulunmuştur. Başvurucu, Savcılık ifadesine benzer
şekilde beyanlarda bulunmuştur.
12. Hâkimlik, sorgu sonucunda başvurucunun tutuklanmasına
karar vermiştir.
13. Başvurucu, tutuklama kararına itiraz etmiş; Alanya
Sulh Ceza Hâkimliği 27/7/2016 tarihinde itirazın reddine kesin olarak karar
vermiştir.
14. Öte yandan başvurucu, soruşturmanın devamı sürecinde
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 24/8/2016 tarihli kararı ile meslekten
ihraç edilmiştir.
15. Devam eden soruşturma sürecinde başvurucunun tutma
hâli ile ilgili olarak Manavgat Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/8/2016; Ankara 8.
Sulh Ceza Hâkimliğinin 10/11/2016; Ankara 9. Sulh Ceza Hâkimliğinin 8/12/2016
tarihli kararları ile tutukluluğun devamına karar verilmiştir. Başvurucu,
başvuruya konu nihai karar olarak 10/11/2016 ve 8/12/2016 tarihli kararlar ile
bu kararların tebliğine ilişkin belgeleri ibraz etmiştir. Dosya kapsamında
yapılan incelemede ibraz edilen kararların itirazı kabil kararlar olduğu, buna
mukabil başvurucu tarafından her iki karar yönünden de itiraz kanun yolunun
işletildiğine dair bir bilgi verilmediği gibi UYAP üzerinden yapılan inceleme
neticesinde de anılan kararlara itiraz edildiğine dair bir bilgi ya da belgeye
ulaşılamamıştır.
16. Başvurucu 4/1/2017 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
17. Başvuruya konu soruşturma dosyası 9/2/2017 tarihli
yetkisizlik kararı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş; anılan
Başsavcılık tarafından 1/3/2017 tarihinde soruşturmanın geldiği aşama, mevcut
delil durumu ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak başvurucunun tahliyesi
talep edilmiştir.
18. Bunun üzerine başvurucu, İzmir 1. Sulh Ceza
Hâkimliğinin 1/3/2017 tarihli kararıyla tahliye edilmiştir.
19. Başvurucu hakkındaki soruşturma bireysel başvurunun
incelendiği tarih itibarıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığında devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
20. Mahkemenin 9/9/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
21. Başvurucu, somut bir delil olmaksızın, soyut ve matbu
gerekçeler ileri sürülerek haksız yere tutuklandığını belirtmiş; kişi hürriyeti
ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
22. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen
hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek
ikincil nitelikte bir hak arama yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincillik
niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için
öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve
Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, §§ 16, 17).
23. Somut olayda başvuru formu ve eklerinde, başvurucunun
tutuklanmasına ilişkin karar ile bu karara karşı itiraz yoluna başvurup
başvurmadığı ve başvurmuş ise itiraz merciince itirazın ne şekilde
sonuçlandırıldığı hususlarında bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu tespitlerin
yanı sıra başvuru formu ve eklerinde, tahliye taleplerinin ya da itirazlarının
incelenmediği veya kararların tebliğ edilmediği yönünde başvurucu tarafından
ileri sürülen bir şikâyetin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
24. Başvurucunun anılan şikâyetine ilişkin olarak olağan
kanun yollarını tüketmeden, doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda
bulunması bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmamaktadır.
25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun
yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 9/9/2020 tarihinde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.