logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hasan Lök [1.B.], B. No: 2018/11718, 4/11/2020, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HASAN LÖK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/11718)

 

Karar Tarihi: 4/11/2020

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Burhan ÜSTÜN

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Hikmet Murat AKKAYA

Başvurucu

:

Hasan LÖK

Vekili

:

Av. Mehmet Faruk YAZGAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması ve lehe takdir edilen vekâlet ücretinin eksik hesaplanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 17/4/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4 Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğrenci Geliştirme Fonu adı altında bankalarda açılmış hesaplarda toplanan paraların usulsüz ve kuralsız kullanıldığının iddia edilmesi ve başvurucunun da aralarında bulunduğu davalıların belirtilen süre zarfında borçlarını ödemediği gerekçesiyle 28/11/2008 tarihinde Abant İzzet Baysal Üniversitesi tarafından alacak davası açılmıştır.

8. Diğer taraftan başvurucu hakkında başlatılan soruşturma ve kovuşturma sonucunda başvurucunun üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçu yönünden kurulan hükmün zamanaşımı nedeniyle düşmesine, diğer tüm suçlardan verilen beraat kararının ise onanmasına karar verildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 11/2/2013 tarihli ilamından anlaşılmaktadır.

9. Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 16/4/2015 tarihli ve E.2008/365, K.2015/189 sayılı kararla başvurucu aleyhine açılan alacak davasının reddine, ayrıca davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirmesinden dolayı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre hesaplanan 4.500 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine karar verilmiştir.

10. Başvurucunun vekâlet ücreti yönünden, davacının ise davanın reddedilmesi sebebiyle hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 14/6/2017 tarihinde hükmün onanmasına dair karar vermiştir. Karar düzeltme istemi aynı Daire tarafından 22/2/2018 tarihinde reddedilmiştir.

11. Başvurucu, nihai kararın 20/3/2018 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini belirterek 17/4/2018 tarihinde bireysel başvuru yapmıştır.

IV. İLGİLİ HUKUK

12. Yargı kararlarının icra edilmemesi şikâyetleri ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden oluşturulan tazminat yolu bakımından ilgili hukuk için bkz. Ferat Yüksel, B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §§ 11-14.

13. 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.

Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.

...

Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz..."

14. 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesinin son fıkrası şöyledir:

"Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır. "

15. 1136 sayılı Kanun'un 169. maddesi şöyledir:

"Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz."

16. 31/12/2014 tarihli ve 29222 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesi ve ekli tarifenin ilgili kısmı şöyledir:

"(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

 (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."

"...

İKİNCİ KISIM

...

İKİNCİ BÖLÜM

...

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret

...

7. Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için 1.500,00 TL

...

ÜÇÜNCÜ KISIM

Yargı Yerleri ile İcra ve İflas Dairelerinde Yapılan ve Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Hukuki Yardımlara Ödenecek Ücret

1. İlk 30.000,00 TL için % 12

Sonra Gelen 40.000, TL için %11

..."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 4/11/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu, bireysel başvuru konusu yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur.

2. Değerlendirme

19. Bireysel başvuru sonrasında 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'a geçici madde eklenmiştir.

20. 6384 sayılı Kanun'a eklenen geçici maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı (Tazminat Komisyonu) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.

21. Ferat Yüksel kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği yahut hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 26-35).

22. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı, tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).

23. Mevcut başvuruda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında İleri Sürülen Diğer İddialar

1. Başvurucunun İddiaları

25. Başvurucu, tazminat davasında lehe takdir edilen vekâlet ücretinin azlığı nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olarak keyfî bir şekilde verildiğini ileri sürmüştür.

2. Değerlendirme

26. Anayasa Mahkemesi daha önce vekâlet ücreti de dâhil olmak üzere yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrasının Anayasa'nın 36. maddesi kapsamında incelenmesinin kural olarak mümkün olmadığını kabul etmiştir. Ne var ki yargılama giderine hükmedilmesinin veya hükmedilmemesinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki güvencelerden biri ile ilişkilendirilmesi, başka bir anlatımla bu güvencelerden birini etkilediğinin saptanması hâlinde bu yöndeki şikâyetlerin incelenmesi söz konusu olabilecektir (Aksaray Tır Nakliyat San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2017/36736, 19/9/2018, §§ 81, 82).

27. Buna göre lehe vekâlet ücretine hükmedilmediği veya vekâlet ücretinin düşük belirlendiği iddialarının somut olayın tüm şartları çerçevesinde adil yargılanma hakkının diğer güvencelerinden birini etkilediğinin ortaya konulduğu hâllerde etkilenen güvence kapsamında incelenmesi mümkündür. Diğer taraftan Anayasa'nın 36. maddesinde medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıklarda lehe hükmedilen vekâlet ücretinin oranına ilişkin bir güvence bulunmadığı gibi lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesinin mahkemeye erişim hakkıyla da bir ilgisi yoktur (Mustafa Demir, B. No: 2014/9959, 28/11/2018, § 43). Somut olayda da başvurucu, diğer kişilerle birlikte kendisi aleyhine açılmış olduğu davada bu şekilde lehe vekâlet ücretine hükmedilmesinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki güvencelere tesir ettiğini ortaya koyabilmiş değildir. Bu nedenle belirtilen şikâyet yönünden adil yargılanma hakkına yönelik bir müdahalenin bulunulmadığı açıktır.

28. Sonuç olarak somut başvuruda başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamında dile getirdiği diğer iddialar yönünden bir ihlalin olmadığının açık olduğu anlaşılmıştır.

29. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun diğer ihlal iddialarının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 4/11/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Hasan Lök [1.B.], B. No: 2018/11718, 4/11/2020, § …)
   
Başvuru Adı HASAN LÖK
Başvuru No 2018/11718
Başvuru Tarihi 17/4/2018
Karar Tarihi 4/11/2020

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmaması ve lehe takdir edilen vekâlet ücretinin eksik hesaplanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kanun yolu şikâyeti (hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6384 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun 2
4
7
geçici 2
1136 Avukatlık Kanunu 164
168
169
Tarife 31/12/2014 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi