logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fatih Polat [2.B.], B. No: 2018/12094, 22/9/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FATİH POLAT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/12094)

 

Karar Tarihi: 22/9/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Fatih POLAT

Vekili

:

Av. Faruk ÇINAR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklamanın hukuki olmaması ve tutuklamanın makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında 16/1/2017 tarihinde terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır. Tutuklama kararında; hakkında terör örgütü kurma ve yönetme suçundan işlem yapılan ve hâlen kaçak durumda bulunan, örgütün insan kaynakları sorumlusu olduğu değerlendirilen, S. kod adlı N.C.nin adresinde ele geçirilen ve örgüte yakın kişilerin kişisel verileri ile örgütçe yapılan değerlendirmelerin bulunduğu dijital belgeye ve başvurucunun haklarında aynı nitelikte soruşturma yürütülen bazı şüphelilerle iletişiminin olduğunu gösteren HTS kayıtlarına atıf yapılarak kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu dijital belgede, başvurucuya ait bilgilerin yer aldığı, bu kapsamda başvurucuya en yüksek bağlılık notunun verildiği belirtilmiştir.

3. Hâkimlik; başvurucunun aramada ele geçirilen dijital materyallerin çözülmesi sonrasında yakalandığını, 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren yaşanan süreç dikkate alındığında yakın ve mevcut tehlikenin devam ettiğini, atılı suçun katalog suç olduğunu, bu nedenle kaçma şüphesinin varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Hâkimlik, soruşturmanın henüz tamamlanmadığını, elde edilen dijital materyaller üzerindeki incelemelerin sonuçlanmadığını dikkate alarak delillerin karartılması şüphesinin de var olduğu sonucuna varmıştır.

4. Hâkimlik son olarak atılı suç açısından yargılama sonucunda hükmolunacak ceza ile tutuklama koruma tedbiri arasında orantılılık bulunduğunu, suçun niteliği ve özel ağırlığı ile toplum nezdinde yarattığı etki dikkate alındığında soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi ve sonuçlandırılması açısından adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağını belirtmiştir.

5. Başvurucu hakkında 10/5/2017 tarihinde kamu davası açılmıştır. İddianamede tutuklama kararında atıf yapılan delillere yer verilmiştir.

6. Başvurucu hakkındaki dava devam ederken başvurucu hakkında 18/10/2017 tarihinde yeni bir kamu davası açılmıştır. Bu iddianamede, FETÖ/PDY ile irtibatının olduğuna ilişkin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen bir şüphelinin beyanlarına yer verilmiştir. Söz konusu şüpheli; beyanında, başvurucuyla Tuzla Piyade Okulundaki eğitimleri sırasında birlikte ev tuttuklarını ve kendilerinden Ahmet kod adlı bir kişinin sorumlu olduğunu belirtmiştir.

7. Başvurucu hakkındaki iki dava daha sonra birleştirilmiştir

8. Başvurucu 28/2/2017 tarihinde verilen tutukluluğun devamı kararına yaptığı itirazın 2/4/2018 tarihinde reddedilmesi üzerine 10/4/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Başvurucu 27/4/2018 tarihinde tahliye edilmiştir.

10. Başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

11. Başvurucu, tutuklamanın hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık; başvurucunun suç işlediğine dair kuvvetli belirtinin ve tutuklama nedenlerinin bulunduğunu, tutuklamanın ölçülü olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne katılmadığını belirtmiş ve ihlal iddialarını yinelemiştir.

12. Başvuru kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.

13. Soruşturma mercilerince tutuklama tedbirine konu olan suçlama, başvurucunun darbe teşebbüsünün arkasındaki yapılanma olduğu belirtilen FETÖ/PDY'nin üyesi olduğu iddiası olduğundan tutuklama tedbirinin hukuki olup olmadığının incelenmesi Anayasa'nın 15. maddesi kapsamında yapılacaktır. Bu inceleme sırasında öncelikle başvurucunun tutuklanmasının başta Anayasa'nın 13. ve 19. maddeleri olmak üzere diğer maddelerinde yer alan güvencelere aykırı olup olmadığı tespit edilecek, aykırılık saptanması hâlinde ise Anayasa'nın 15. maddesindeki ölçütlerin bu aykırılığı meşru kılıp kılmadığı değerlendirilecektir.

14. Tutuklamanın hukukiliğinin değerlendirmesinde dikkate alınacak genel ilkeler Metin Evecen (B. No: 2017/744, 4/4/2018, §§ 47-52) Zafer Özer, (B. No: 2016/65239, 9/1/2020, §§ 38-45) kararlarında ortaya konulmuştur. Buna göre tutuklamanın kanun tarafından öngörülme, Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Hâkimlerin tutuklanması özelinde dikkate alınacak ilkeler de Yıldırım Turan ([GK], B. No: 2017/10536, 4/6/2020,§§ 108-159) kararında ortaya konulmuştur. Olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı dönemlerde kişilerin suç işlediklerine dair belirti bulunmadan tutuklanmalarının durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olarak kabul edilemeyeceği Şahin Alpay ([GK], B. No: 2016/16092, 11/1/2018, § 109) kararında, FETÖ/PDY'nin üst düzey yöneticileri ile telefon görüşmelerinin kuvvetli suç belirtisi olarak kabulünün mümkün olabileceği Abdullah Kılıç (B. No: 2016/25356, 8/1/2020, § 81) kararında ortaya konulmuştur.

15. Başvurucu, silahlı terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesi uyarınca tutuklanmıştır. Tutuklanmasının kanuni dayanağının bulunduğu açıktır.

16. Kuvvetli belirti ile ilgili olarak tutuklama kararında hakkında terör örgütü kurma ve yönetme suçundan işlem yapılan ve hâlen kaçak durumda bulunan, örgütün insan kaynakları sorumlusu olduğu değerlendirilen bir kişinin evinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen dijital veriye ve başvurucunun FETÖ/PDY şüphelileriyle olan iletişimlerini gösteren HTS kayıtlarına dayanılmıştır. Aramada ele geçirilen söz konusu belgede başvurucuya FETÖ/PDY'ye en üst düzey bağlılık notunun verildiği belirtilmiştir. Bu dijital veri içinde yer alan başvurucuyla ilgili bilgilerin somut olayın koşullarında FETÖ/PDY ile başvurucu arasında örgütsel bir ilişki bulunduğuna -dolayısıyla başvurucunun suç işlediğine- dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesinin temelsiz ve keyfî olduğu söylenemez. Öte yandan tutuklama kararının dayanaklarından biri olan HTS kayıtlarının da somut olayın koşullarında kuvvetli suç belirtisi olarak kabulü mümkündür. Zira soruşturma makamlarınca başvurucunun irtibatlı olduğu ileri sürülen kişilerin mahrem yapı imamı olduğu belirtilmiştir.

17. Tutuklama nedenleri ve tutuklamanın ölçülülüğü bakımından ise Sulh Ceza Hâkimliğinin gerekçelerinin ilgili ve yeterli olduğu, bu tespitlerden ayrılmayı gerektirecek bir durumun bulunmadığı görülmüştür.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun tutuklamanın hukuki olmadığı iddiasına ilişkin olarak bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle diğer kabul edilebilirlik şartları incelenmeksizin kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

19. Buna göre başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına tutuklama yoluyla yapılan müdahalenin Anayasa'da bu hakka dair (13. ve 19. maddelerde) yer alan güvencelere aykırılık oluşturmadığı görüldüğünden Anayasa'nın 15. maddesinde yer alan ölçütler yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

B. Diğer İhlal İddiaları

20. Başvurucunun tutukluluğunun makul süreyi aştığı iddiasının İrfan Gerçek (B. No: 2014/6500, 29/9/2016, §§ 33-45) kararı doğrultusunda başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Diğer ihlal iddiasının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 22/9/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Fatih Polat [2.B.], B. No: 2018/12094, 22/9/2022, § …)
   
Başvuru Adı FATİH POLAT
Başvuru No 2018/12094
Başvuru Tarihi 10/4/2018
Karar Tarihi 22/9/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutuklamanın hukuki olmaması ve tutuklamanın makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi