TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK A.Ş. BAŞVURUSU (4)
|
(Başvuru Numarası: 2018/20884)
|
|
Karar Tarihi: 7/4/2021
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Recai AKYEL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
İrfan FİDAN
|
Raportör
|
:
|
Olcay ÖZCAN
|
Başvurucu
|
:
|
İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av. Bekir BAYKARA
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, üretilen elektrik ve kok gazı üzerinden
elektrik ve hava gazı tüketim vergisi alınması nedeniyle mülkiyet hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurular 18/7/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Konularının aynı olması sebebiyle ekli tablonun (A)
sütununda belirtilen bireysel başvuru dosyalarının 2018/20884 numaralı bireysel
başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2018/20884 numaralı dosya
üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
9. Asıl işi çelik üretimi yapmak olan başvurucu
İskenderun Demir ve Çelik A.Ş. (Şirket) demir cevherini saf çelik hâline
getirmek için -gerekli karbonu edinmek üzere- ihtiyaç duyduğu kok kömürünü
ithal ettiği taş kömürünü işlemek suretiyle elde etmektedir. Başvurucu ayrıca
taş kömüründen kok kömürü elde edilirken ortaya çıkan kok gazını elektrik ve
buhar üretiminde veya doğrudan eritme işlemlerinde kullanmaktadır. Başvurucu,
böylelikle elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını kendi imkânlarıyla
karşılamaktadır.
10. Payas Belediyesi (Belediye), başvurucu Şirketin bu
şekilde elektrik ve havagazı tüketmiş olması nedeniyle 26/5/1981 tarihli ve
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 34 ila 39. maddelerinde düzenlenen
hükümlere dayanarak başvurucu Şirketten elektrik ve havagazı tüketim vergisini
ödemesini istemiştir.
11. Başvurucu Şirket, bu talep üzerine elektrik ve kok
gazı tüketiminin vergilendirilmesiyle ilgili olarak ekli tablonun (C) sütununda
belirtilen dönemleri için dosya kapsamından belirlenemeyen tarihlerde ihtirazi
kayıtlarla Belediyeye beyannameler vermiş ve bu beyannamelere istinaden
Belediyece anılan dönemlere ilişkin elektrik ve havagazı vergileri tahakkuk
ettirilmiştir. Tahakkuk tutarlarının bir kısmı elektrik tüketimine, bir kısmı
ise kok gazı tüketimine ilişkin olup anılan tahakkuk tutarları ekli tablonun
(D) sütununda belirtilen tarihlerde ve miktarlarla Belediyeye ödenmiştir.
12. Başvurucu Şirket Hatay 1. Vergi Mahkemesinde (E)
sütununda belirtilen esas numaraları ile, elektrik ve havagazı tüketim vergisi
tahakkuklarının terkini ve ödenen vergilerin iadesi istemiyle davalar açmıştır.
13. Mahkeme davaların esastan reddine karar vermiştir.
Kararların aynı mahiyetteki gerekçelerinde özetle;
i. Davacı Şirketin elektrik ve kok gazı üretimi yaparak
bunları kendi tesislerinde tükettiğinin ihtilafsız olduğu belirtilmiştir.
ii. Şirketin 2464 sayılı Kanun'un 36. maddesinde istisna
olarak sayılan, doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve
istihsal müesseselerinden olmadığı vurgulanmıştır.
iii. Kanun'la gerek satın alma yoluyla karşılanan gerekse
kendi imkânlarıyla üretilmiş bulunan elektrik ve havagazı tüketiminin
vergilendirilmesinin amaçlandığı, müesseselerin ürettiği elektriği tüketmesi
hâlinde bu vergiden muaf olacağı yolunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı
belirtilmiştir.
iv. Bu sebeplerle başvurucu Şirketin ihtirazi kayıtla
verdiği beyannameler üzerinden ilgili dönemlere ait elektrik ve havagazı
tüketim vergilerinin tarh ve tahakkuk ettirilmelerinde hukuka aykırılık
bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
14. Başvurucu tarafından kanun yoluna götürülen kararlar
Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi ve Danıştay Dokuzuncu
Dairesince uygun bulunmuş ve kesinleşmiştir.
15. Nihai kararlar ekli tablonun (B) sütununda belirtilen
tarihlerde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
16. Başvurucu, 18/7/2018 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
17. İlgili hukuk için bkz. İskenderun Demir ve Çelik
A.Ş. [GK], B. No: 2015/941, 25/10/2018, §§ 19-34.
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
18. Mahkemenin 7/4/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
19. Başvurucu, tükettiği elektrik ve kok gazını yine
kendisinin üretmiş olması nedeniyle elektrik ve havagazı vergisine tabi
tutulmaması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu bu bağlamda 2464 sayılı
Kanun'un 36. maddesinde yer alan istisna hükmünün tartışılmasının söz konusu
olmadığını, zira kendisi tarafından üretilen elektrik ve kok gazının yine
kendisi tarafından tüketilmesinin söz konusu verginin konusuna girmediğini
ifade etmiştir. Başvurucu ayrıca verginin sorumlusunun, matrahının, oranının,
beyan ve ödeme usulünün kanunla düzenlenmesi gerektiği hâlde esaslı nitelikteki
bu hususların 2464 sayılı Kanun'da düzenlenmediğini, bu sebeplerle mülkiyet
hakkına yapılan müdahalenin kanuna dayalı olmadığını, otoprodüktör olarak
enerji üretimini ve dolayısıyla kamusal faydayı caydırıcı bir yönü bulunduğunu,
bu verginin istenmesi gerekli ve zorunlu olmadığı için müdahalenin ölçülü de
olmadığını belirtmiştir.
20. Başvurucu ayrıca söz konusu verginin terkin ve iadesi
için açtığı davalarda derece mahkemeleri tarafından verilen kararlarda temel
iddialarını karşılayan yeterli ve makul bir gerekçe bulunmaması nedeniyle
gerekçeli karar hakkı yönünden, derece mahkemelerinin hukuk kurallarının
yorumunda bariz takdir hatası bulunması nedeniyle de hukuki güvenlik ilkesi
yönünden Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
21. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar
başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras
haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla,
kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum
yararına aykırı olamaz."
22. Anayasa'nın "Vergi ödevi" kenar
başlıklı 73. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:
"Herkes, kamu giderlerini
karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli
dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır."
23. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası yanında aynı gerekçelerle
adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de ileri sürmüştür. Başvurucunun
şikâyetinin özünün vergilendirmenin kanuni dayanağının bulunmadığına yönelik
olduğu dikkate alındığında başvurucunun ihlal iddialarının mülkiyet hakkı
kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
24. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı
anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
25. Başvurucunun aynı konu ile ilgili olarak yukarıda
belirtilen şikâyetleri daha önce Anayasa Mahkemesince incelenmiş ve karara
bağlanmıştır (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş., §§ 44-85).
26. Buna göre Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuruda
vergi matrahının ve verginin tahsil yönteminin belirsiz olduğunu tespit etmiş
ve başvurucunun kendisinin ürettiği elektrik ve kok gazı üzerinden elektrik ve
havagazı tüketim vergisi alınmasının esaslı unsurlarının kanunla belirli ve
öngörülebilir bir biçimde düzenlenmemiş olması nedeniyle mülkiyet hakkına
yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13., 35. ve 73. maddelerinde öngörülen
kanunilik ilkesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır (İskenderun Demir ve
Çelik A.Ş., §§ 71-80).
27. Aynı şikâyetleri içeren somut başvuruda da bu
ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmayıp mülkiyet hakkına yapılan
müdahalenin kanuni dayanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
28. Açıklanan gerekçeyle, Anayasa'nın 35. maddesinde
güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
29. 30/11/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin
ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir."
30. Başvurucu; ihlalin tespiti, maddi tazminat ve yeniden
yargılama taleplerinde bulunmuştur.
31. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Doğan kararında
ihlal sonucuna varıldığında ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağı hususunda genel
ilkeler belirlenmiştir (B. No: 2014/8875, 7/6/2018, [GK]). Mahkeme diğer bir
kararında ise bu ilkelerle birlikte ihlal kararının yerine getirilmemesinin
sonuçlarına da değinmiş ve bu durumun ihlalin devamı anlamına geleceği gibi
ilgili hakkın ikinci kez ihlal edilmesiyle sonuçlanacağına da işaret etmiştir (Aligül
Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019).
32. Bireysel başvuru kapsamında bir temel hakkın ihlal
edildiğine karar verildiği takdirde ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırıldığından söz edilebilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle
getirmenin, yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için
ise öncelikle ihlalin kaynağı belirlenerek devam eden ihlalin durdurulması,
ihlale neden olan karar veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan
kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların
giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması
gerekmektedir (Mehmet Doğan, §§ 55, 57).
33. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veya
mahkemenin ihlali gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi, 6216 sayılı
Kanun’un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 79. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadan
kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgili
mahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan yasal düzenleme, usul hukukundaki
benzer hukuki kurumlardan farklı olarak, ihlali ortadan kaldırmak amacıyla
yeniden yargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen bir giderim
yolunu öngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına
bağlı olarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki
yargılamanın yenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden
yargılama sebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisi
bulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir karar kendisine ulaşan mahkemenin yasal
yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı
nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden ihlalin sonuçlarını
gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (Mehmet Doğan, §§
58-59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66-67).
34. Başvuruda başvurucunun kendisinin ürettiği elektrik
ve kok gazı üzerinden elektrik ve havagazı tüketim vergisi alınmasının esaslı
unsurlarının kanunla belirli ve öngörülebilir bir biçimde düzenlenmemiş olması
nedeniyle (müdahalenin kanuni dayanağının bulunmadığı) mülkiyet hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte idare tarafından yol açılan
ihlale yönelik olarak etkili bir hukuk yolunun mevcut olduğu ancak başvurucunun
açtığı davanın reddedilmekle ihlalin sonuçlarının giderilmemiş olduğu
görülmektedir.
35. Anayasa Mahkemesi aynı başvurucunun 25/10/2018
tarihinde karara bağlanan başvurusunda da mülkiyet hakkının ihlal edildiği
sonucuna varmış ve ihlalin sonuçlarının nasıl giderileceğini de göstermiştir (İskenderun
Demir ve Çelik A.Ş., §§ 86-92). Somut olayda da bu doğrultuda mülkiyet
hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunduğundan ihlal kararının bir örneğinin yeniden
yargılama yapılmak üzere ilgili mahkemelere gönderilmesine karar verilmesi
gerekir.
36. Yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yetkili
yargı merciine gönderilmesine karar verilmesinin ihlal iddiası açısından
yeterli bir giderim oluşturduğu anlaşıldığından başvurucunun tazminat
taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir.
37. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 6.778,10 TL harç
ile 3.600 TL vekâlet ücretinden oluşan 10.378,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine, diğer yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan
mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin
sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Hatay
1. Vergi Mahkemesine (E.2014/146, E.2014/776, E.2014/28, E.2013/1080, E.2015/26,
E.2016/906, E.2016/726, E.2015/640, E.2015/580, E.2015/519, E.2015/440,
E.2015/306, E.2017/312, E.2017/248, E.2017/168, E.2017/76, E.2016/1626,
E.2016/1481, E.2016/1521, E.2016/1421, E.2016/1357, E.2016/1282, E.2016/1175)
GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE
E. 6.778,10 TL harç ile 3.600 TL vekâlet ücretinden
oluşan 10.378,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına; ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 7/4/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
(A)
|
(B)
|
(C)
|
(D)
|
(E)
|
Bireysel Başvuru Numarası
|
Nihai Karar Tebliğ Tarihi
|
Dönem
|
Ödeme Tarihi ve Miktarı
|
İlk Derece Mahkemesi Esas Numarası
|
2018/20884
|
22/6/2018
|
2013/AralıkAyı
|
20/1/2014-456.739,2
TL
|
2014/146
|
2018/20888
|
22/6/2018
|
2014/Eylül
Ayı
|
20/10/2014-
393.798,20 TL
|
2014/776
|
2018/20890
|
22/6/2018
|
2013/Kasım
Ayı
|
20/12/2013-452.819,44
TL
|
2014/28
|
2018/20891
|
22/6/2018
|
2013/Ekim
Ayı
|
20/11/2013-
431.369,71 TL
|
2013/1080
|
2018/20893
|
26/6/2018
|
2014/Kasım
Ayı
|
22/12/2014-403.590,45
TL
|
2015/26
|
2018/20894
|
22/6/2018
|
2016/Mart
Ayı
|
20/4/2016-
493.019,39 TL
|
2016/906
|
2018/20895
|
22/6/2018
|
2016/Şubat
Ayı
|
21/3/2016-
412.837,84 TL
|
2016/726
|
2018/20897
|
22/6/2018
|
2015/Haziran
Ayı
|
20/7/2015-
498.087,14 TL
|
2015/640
|
2018/20899
|
22/6/2018
|
2015/Mayıs
Ayı
|
22/6/2015-450.607,84
TL
|
2015/580
|
2018/20901
|
22/6/2018
|
2015/Nisan
Ayı
|
20/5/2015-466.142,08
TL
|
2015/519
|
2018/20902
|
22/6/2018
|
2015/Mart
Ayı
|
20/4/2015-401.000,44
TL
|
2015/440
|
2018/20905
|
22/6/2018
|
2015/Şubat
Ayı
|
20/3/2015-364.674,97
TL
|
2015/306
|
2018/20909
|
22/6/2018
|
2017/Mart
Ayı
|
19/4/2017-791.232,25
TL
|
2017/312
|
2018/20913
|
22/6/2018
|
2017/Şubat
Ayı
|
20/3/2017-
549.587,96 TL
|
2017/248
|
2018/20914
|
29/6/2018
|
2017/Ocak
Ayı
|
20/2/2017-512.415,10
TL
|
2017/168
|
2018/20917
|
22/6/2018
|
2016/Aralık
Ayı
|
20/1/2017-431.975,09
TL
|
2017/76
|
2018/20918
|
22/6/2018
|
2016/Kasım
Ayı
|
20/12/2016-
437.105,25 TL
|
2016/1626
|
2018/20919
|
22/6/2018
|
2016/Eylül
Ayı
|
20/10/2016-
464.991,84 TL
|
2016/1481
|
2018/20922
|
22/6/2018
|
2016/Ekim
Ayı
|
21/11/2016- 494.304,52
TL
|
2016/1521
|
2018/20924
|
29/6/2018
|
2016/Ağustos
Ayı
|
20/9/2016-474.551,30
TL
|
2016/1421
|
2018/20925
|
22/6/2018
|
2016/Temmuz
Ayı
|
22/8/2016-393.049,07
TL
|
2016/1357
|
2018/20928
|
29/6/2018
|
2016/Haziran
Ayı
|
20/7/2016-332.225,61
TL
|
2016/1282
|
2018/20929
|
22/6/2018
|
2016/Mayıs
Ayı
|
20/6/2016-
434.416,71 TL
|
2016/1175
|