logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Emeksiz [1.B.], B. No: 2018/24300, 18/10/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT EMEKSİZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/24300)

 

Karar Tarihi: 18/10/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Kemal ÖZEREN

Başvurucu

:

Murat EMEKSİZ

Vekili

:

Av. Ali ÇUVALCI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; pasaport verilmesi talebinin reddedilmesiyle ortaya çıkan uyuşmazlığın esasına etkili iddiaların ilgili ve yeterli gerekçeyle karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümünde doçent unvanıyla görev yapmaktayken 7/2/2017 tarihli ve 29972 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 686 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden çıkarılmıştır. Bununla birlikte 686 saylı KHK'nın 1. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurucunun hususi pasaportu iptal edilmiştir.

3. Başvurucu, kendisi gibi akademisyen olan eşinin yurt dışında bir üniversiteden davet alması üzerine kendisine umuma mahsus pasaport verilmesi talebiyle Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğüne başvuruda bulunmuştur. Bu talebe cevap verilmemesi üzerine, zımnen ret işleminin iptali istemiyle başvurucu tarafından iptal davası açılmıştır. Dava dilekçesinde başvurucu, 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun 22. maddesinde yer alan pasaport veya seyahat vesikası verilmeyecek kişiler arasında bulunmadığını ve kendisine pasaport verilmesi talebinin reddedilmesinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmüş, hakkında yürütülen ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmadığını ve yurt dışına çıkışının genel güvenlik bakımından mahzurlu bir durum olmadığını belirtmiştir.

4. İdare mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun olağanüstü hâl kapsamında alınan tedbirler bağlamında kamu görevinden çıkarıldığı ve buna bağlı olarak pasaportunun iptal edildiği ve başvurucuya pasaport verilmesine olanak bulunmadığı belirtilerek dava konusu edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte iptal edilen pasaportların iadesine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı vurgulanmıştır.

5. Başvurucu bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf dilekçesinde başvurucu, dava konusunun umuma mahsus pasaport verilmesi talebinin reddi olduğunu, idare mahkemesinin ise dava konusunu iptal edilen pasaportun iade edilmemesi şeklinde yanlış değerlendirdiğini belirtmiştir. Pasaportu iptal edilen kişilere bir daha pasaport verilemeyeceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını vurgulayan başvurucu, hakkında yürütülen bir soruşturma ya da kovuşturmanın var olup olmadığının dahi idare mahkemesince araştırılmadığını ifade etmiştir.

6. Bölge idare mahkemesi usule ve hukuka uygun olan idare mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

7. Başvurucu nihai kararı 18/7/2018 tarihinde öğrendikten sonra 27/7/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

9. Öte yandan başvurucu hakkında "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriye (Bildiri) imza atmak suretiyle terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle iddianame düzenlenmiştir. Terör örgütü propagandası yapma suçundan yürütülen yargılama sonucunda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, başvurucu hakkında beraat kararı verilmiştir. Kararın gerekçesinde Anayasa Mahkemesinin Zübeyde Füsun Üstel ve diğerleri [GK] (B. No: 2018/17635, 26/7/2019) kararının dikkate alındığı vurgulanmıştır. Ceza mahkemesi kararı, istinaf edilmeden kesinleşmiştir. Ayrıca başvurucu, kamu görevinden çıkarılmasına karşı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvurmuş ise de bireysel başvuru tarihi itibarıyla anılan Komisyon tarafından buna ilişkin herhangi bir karar verilmemiştir. Bununla birlikte bireysel başvuru dosyasına sunulan 30/6/2020 tarihli ek beyan dilekçesinde başvurucu, kendisine 2/6/2020 tarihinde pasaport verildiğini beyan etmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Başvurucu; Bildiride imzasının bulunması nedeniyle kamu görevinden çıkarıldığını, hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunmamasına rağmen kendisine pasaport verilmediğini belirterek özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Öte yandan söz konusu bildirinin akademisyenler tarafından imzalanan ve devleti uluslararası hukuka uygun davranmaya çağıran, şiddete tahrik etmeyen bir metin olduğunu vurgulayan başvurucu, bu Bildiride imzasının bulunmasından hareketle kendisine pasaport verilmemesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Ayrıca başvurucu; 5682 sayılı Kanun'un 22. maddesinde yer alan pasaport veya seyahat vesikası verilmeyecek kişiler arasında yer almadığını belirterek hakkında bir ceza soruşturması, kovuşturması veya tedbir kararı bulunup bulunmadığını, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun akıbeti hususlarında herhangi bir araştırma yapılmadan ve bu yöndeki talepleri hakkında herhangi bir gerekçe gösterilmeden karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

11. Bakanlık görüşünde, başvurucuya pasaport verilmeyeceğine yönelik şerhin 19/3/2020 tarihinde kaldırıldığı ve başvurucunun talebi üzerine 2/6/2020 tarihinde pasaport düzenlendiği, bu hususun başvurucunun mağdur sıfatının bulunup bulunmadığı incelenirken değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını tekrarlamakla birlikte mağdur sıfatının bulunduğunu vurgulamıştır.

12. Somut olayda başvurucuya pasaport verilmemesi KHK ile kamu görevinden çıkarılmasına dayanmaktadır. Bununla birlikte başvurucunun kamu görevinden çıkarılmasının gerekçesinin Bildiride imzasının bulunmasına dayandığına veya yalnızca bu sebepten kaynaklandığına yönelik yeterli veri bulunmamaktadır. Ayrıca başvurucu, yurt dışıyla olan bağlarından ve yurt dışına çıkmasına ilişkin olarak kişisel, ailevi, ekonomik veya mesleki bağlamda herhangi bir olay veya olgudan bahsetmemiştir. Bu nedenle başvuru ifade özgürlüğü ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı yönünden incelenmemiş, gerekçeli karar hakkı yönünden incelenmiştir.

13. Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında da “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Anayasa’nın bütünlüğü ilkesi gereği anılan Anayasa kuralı da gerekçeli karar hakkının değerlendirilmesinde gözönünde bulundurulmalıdır (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 76). Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Bu hak, tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gereklidir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34). Bununla birlikte mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı şekilde yanıt verilmesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak derece mahkemeleri, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) davanın esas sorunlarının incelenmiş olduğu gerekçeli karardan anlaşılmalıdır. Makul gerekçe; davaya konu olay ve olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, olay ve olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı gösterecek nitelikte olmalıdır (İbrahim Ataş, B. No: 2013/1235, 18/6/2013, § 24). Aksi bir tutumla mahkemenin davanın sonucuna etkili olduğunu kabul ettiği bir husus hakkında ilgili ve yeterli bir yanıt vermemesi veya yanıt verilmesini gerektiren usul ya da esasa dair iddiaların cevapsız bırakılmış olması hak ihlaline neden olabilecektir (Sencer Başat ve diğerleri, § 39).

14. Nitekim Anayasa Mahkemesi tarafından İnan Özdemir Taştan kararında (B. No: 2018/34137, 25/5/2022) pasaportu iptal edilen başvurucunun, hangi eylemleri ya da ilişkileri nedeniyle yurt dışına çıkışının engellendiğinin yetersiz inceleme ve gerekçe nedeniyle belirsizliğini koruduğu vurgulanarak gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

15. Somut olayda başvurucunun, 686 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmasıyla birlikte KHK'nın ilgili hükmü uyarınca pasaportunun iptaline karar verilmiştir. Akabinde kendisine umuma mahsus pasaport düzenlenmesini talep eden başvurucunun bu talebi zımnen reddedilmiş ve başvurucu tarafından zımnen ret işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde 5682 sayılı Kanun'un 22. maddesinde yer alan pasaport veya seyahat vesikası verilmeyecek kişiler arasında yer almadığını ve kendisine pasaport verilmesi talebinin reddedilmesinin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca pasaportu iptal edilen kişilere bir daha pasaport verilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını vurgulayan başvurucu bu iddialarını derece mahkemeleri önünde dile getirmiştir.

16. İdare Mahkemesince 686 sayılı KHK'nın ilgili hükümlerine değinilerek başvurucunun OHAL tedbirleri kapsamında kamu görevinden çıkarıldığı, pasaportunun buna bağlı olarak iptal edildiği ve söz konusu KHK uyarınca pasaportu iptal edilen başvurucuya daha sonra pasaport verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge idare mahkemesi ise usule ve hukuka uygun olan idare mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.

17. 686 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan ilgililerin mevcut pasaportlarının iptal edileceğine ilişkin hüküm anılan düzenlemede yer almakla birlikte, daha sonrasında ilgililerin pasaport talep etmeleri hâlinde bu taleplerinin reddedileceğine yönelik herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte 5682 sayılı Kanun'un 22. maddesinde pasaport veya seyahat vesikası verilmesinin yasak olduğu hâller sayılmıştır. Ne var ki derece mahkemelerinin kararlarında, başvurucunun pasaport veya seyahat vesikası verilmesi yasak olan kişiler arasında bulunup bulunmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Derece mahkemelerince davanın sonucuna etkili olabilecek bu husus hakkında ilgili ve yeterli bir gerekçe ortaya konulmamış, başvurucunun umuma mahsus pasaport düzenlemesi talebinin reddedilmesi şeklinde ortaya çıkan maddi olaya ilişkin hukuksal düzenlemeler, derece mahkemesi tarafından kurulan hüküm ile bağlantılandırılmamıştır.

18. Bununla birlikte başvurucu hakkında yurt dışına çıkış yasağı öngören bir mahkeme kararının mevcut olmadığı, bu konuda derece mahkemelerinin de ayrıca araştırma yaparak değerlendirmede bulunmadığı, dolayısıyla başvurucunun hangi eylemleri ya da ilişkileri nedeniyle yurt dışına çıkışının engellendiğinin yetersiz inceleme ve gerekçe nedeniyle belirsizliğini koruduğu görülmüştür. Bu özensiz yargılama nedeniyle de geçici olması öngörülen bir tedbirin uzun süre devam ettirilmesine sebep olunduğu anlaşılmıştır.

19. Sonuç olarak başvurucunun uyuşmazlığın çözümü için esaslı nitelikteki iddia ve itirazları derece mahkemelerince konu ile ilgili makul ve yeterli bir gerekçeyle karşılanmamıştır. Bu sebeple yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

21. Başvurucu, ihlalin tespitine, yeniden yargılama yapılmasına ve 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

22. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.

23. Başvurucuya umuma mahsus pasaport verilmiş olması nedeniyle başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

24. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçeyle;

A. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 294,70 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.194,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Eskişehir 2. İdare Mahkemesi (E.2017/780) ve Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi (E.2018/727) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 18/10/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Murat Emeksiz [1.B.], B. No: 2018/24300, 18/10/2022, § …)
   
Başvuru Adı MURAT EMEKSİZ
Başvuru No 2018/24300
Başvuru Tarihi 27/7/2018
Karar Tarihi 18/10/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; pasaport verilmesi talebinin reddedilmesiyle ortaya çıkan uyuşmazlığın esasına etkili iddiaların ilgili ve yeterli gerekçeyle karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Gerekçeli karar hakkı (idare) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi