TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ŞEKERLERTEM OTEL YÖNETİM HİZMETLERİ İNŞAAT EMLAK TURİZM TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2018/24974)
Karar Tarihi: 14/4/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Ayhan KILIÇ
Başvurucu
Şekerlertem Otel Yönetim Hizmetleri İnşaat Emlak Turizm Ticaret Ltd.Şti.
Vekili
Av. Kemal YÜZBAŞIOĞLU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/8/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Alanya'da faaliyet gösteren bir limitet şirkettir.
6. Antalya'nın Alanya ilçesi Türkler köyünün (Sonradan mahalleye dönüşmüştür.) merasına el atılmasının önlenmesi istemiyle Türkler köyü tüzel kişiliği tarafından T.R.ye karşı 8/11/1946 tarihinde Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın kapsamı, tarafları ve görüldüğü mahkeme zamanla değişmiştir. En son Alanya Kadastro Mahkemesinde (Mahkeme) görülen davadaki taraf sayısı 622 olmuştur.
7. Başvurucu da yargılamaya davalı sıfatıyla taraf olmuş ise de başvurucunun hangi tarihten itibaren davaya taraf olduğu konusunda başvuru formunda bir açıklama yapılmamıştır.
8. Davada mahkemeler daha önce birkaç kez hüküm kurmuş ancak bu hükümler çeşitli sebeplerle Yargıtay tarafından bozulmuştur. Mahkeme 23/12/2014 tarihinde davayı karara bağlamıştır. Mahkeme 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın başvurucu adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
9. Karar bazı taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 24/3/2016 tarihinde kararı bozmuştur. Karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 11/6/2020 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
10. Dava, ilk derece mahkemesinde derdesttir.
11. Başvurucunun başvuru formuna eklediği belgelere göre Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başvurucu adına 12/3/2014 tarihinde 4 yıllık turizm yatırım belgesi düzenlenmiş, ayrıca Türkler Belediyesi tarafından da dava konusu taşınmaz için başvurucu adına 26/3/2014 tarihinde yapı ruhsatı tanzim edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 14/4/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu; dava konusu 115 ada 1 parsel numaralı taşınmazı otel yapmak için satın aldığını belirtmiş ancak taşınmazın tapu sicilinde davalı şerhinin bulunması sebebiyle taşınmazı fiilen kullanamadığını ifade etmiştir. Başvurucu; almış olduğu turizm yatırım belgesi ile yapı ruhsatının davanın uzaması sebebiyle hükümsüz hâle geldiğini vurgulamış, mahkeme kararının kesinleşmemesi sebebiyle makul sürede yargılanma hakkının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkı yönünden incelenmesinin uygun olacağı değerlendirilmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
17. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41, 45).
18. Başvurucu, başvuru formunda taşınmazı satın aldığını belirtmiş ancak hangi tarihte satın aldığını ve hangi tarihten itibaren yargılamanın tarafı hâline geldiğini açıklamamıştır. Mahkeme kararında da başvurucunun hangi tarihten itibaren davaya katıldığı anlaşılamamıştır. Yargılamaya dâhil olduğu tarihi açıklama yükümlülüğünü ifa etmeyen başvurucunun hangi tarihte davaya katıldığı anlaşılamamakla birlikte en geç karar tarihinden itibaren davanın tarafı olduğu hususunda bir tartışma bulunmamaktadır. Bu sebeple yargılamanın başvurucu yönünden 23/12/2014 tarihinde başladığı kabul edilmiştir. Buna göre başvurucu hakkındaki yargılamanın Anayasa Mahkemesinin inceleme tarihi itibarıyla yaklaşık 7 yıl 3 aydır devam ettiği tespit edilmiştir.
19. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında yaklaşık 7 yıl 3 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. Giderim Yönünden
21. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.
22. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında 5.400 TL manevi tazminatın başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 5.400 TL manevi tazminatın ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 294,70 TL harç ve 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 4.794,70 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Alanya Kadastro Mahkemesine (E.2012/95, K.2014/254) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 14/4/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.