TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
AHMET KAVAL BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/5066)
|
|
Karar Tarihi: 7/4/2021
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Recai AKYEL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
İrfan FİDAN
|
Raportör
|
:
|
M. Emin ŞAHİNER
|
Başvurucu
|
:
|
Ahmet KAVAL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kamulaştırma bedelinin düşük tespit edilmesi
nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 16/2/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucuya ait Ordu'nun Kabataş ilçesine bağlı Merkez
Mahallesi'nde bulunan sırasıyla 941,62 m² alana sahip 123 ada 45 parsel sayılı
taşınmazın 820,39 m²lik kısmı, 5.665,50 m² alana sahip 123 ada 110 parsel
sayılı taşınmazın 3.281,13 m²lik kısmı, 215,11 m² alana sahip 138 ada 2 parsel
sayılı taşınmazın 16,70 m²lik kısmı ile 170 ada 2 parsel sayılı 143,44 m² alana
sahip taşınmazın ise tamamının yol inşaatı ve emniyet sahası tesis etmek
amacıyla Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) tarafından kamulaştırılmasına karar
verilmiştir.
9. Bu kapsamda KGM tarafından başvurucu aleyhine
18/7/2013 tarihinde Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) kamulaştırma
bedelinin tespiti ve tapunun iptali davası açılmıştır.
10. Mahkemece bilirkişi heyeti marifetiyle 4/11/2013
tarihinde anılan taşınmazlar başında keşif yapılmıştır. 8/11/2013 tarihli
Bilirkişi Kurulu raporunda kamulaştırma bedeli 732.955,72 TL olarak tespit
edilmiştir. Tarafların rapora itiraz etmesi üzerine dosya, ek rapor
düzenlenmesi için bilirkişi heyetine yeniden tevzi edilmiştir. 17/1/2014
tarihli ek raporda kamulaştırma bedeli bu defa 732.210,82 TL olarak tespit
edilmiştir.
11. Mahkemece ek bilirkişi raporuna itibar edildiği
belirtilerek 16/5/2014 tarihinde davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin
yasal faizi ile birlikte toplam 758.768,01 TL olarak tespitine ve tapu kaydının
iptali ile yol vasfıyla tapudan terkinine karar verilmiştir.
12. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 5.
Hukuk Dairesince 14/11/2016 tarihinde onanmıştır. Başvurucunun karar düzeltme
talebi aynı Daire tarafından 25/12/2017 tarihinde reddedilmiştir.
13. Nihai karar başvurucu vekiline 18/1/2018 tarihinde
tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 16/2/2018 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
15. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden
yapılan araştırmada başvurucunun 8/8/2018 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
16. Mahkemenin 7/4/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 49. maddesinin (7) numaralı
fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuruların
incelenmesinde, bu Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul
kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır."
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 84.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvuruların
incelenmesinde, kararların infazında Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan
hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun
hükümleri uygulanır."
20. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun "Dava sırasında taraflardan birinin ölümü" kenar
başlıklı 55. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Taraflardan birinin ölümü
hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla
belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hâkim,
gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım
atanmasına karar verebilir."
21. Başvurunun incelemesi devam ederken başvurucunun
8/8/2018 tarihinde öldüğü nüfus kayıtlarından anlaşılmıştır.
22. Anayasa Mahkemesi Asya Oktay ve diğerleri (B.
No: 2014/3549, 22/3/2017, §§ 18-21) kararında başvurucunun bireysel başvurunun
yapıldığı tarihten sonra ölmesi durumunda başvurunun incelenmesine devam edilip
edilemeyeceğine ilişkin ilkeleri belirlemiştir. Anılan kararın ilgili kısmı
şöyledir:
"18. Uygulamada hukuk
yargılamalarında, taraflardan birinin ölümü halinde dava sonunda verilecek
hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi
nedeniyle davaya mirasçılar tarafından devam edilebileceğinin kabul edildiği
hallerde, mahkemelerce mirasçılara usulüne uygun olarak tebligat yapılarak
mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarının
sağlandığı görülmektedir (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi E. 2015/20127, K.
2015/21189, 26/11/2015).
19. Asli görevi Anayasa'yı yorumlamak,
böylece Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklerin kapsam ve sınırlarını
belirlemek olan Anayasa Mahkemesinin (Mahkeme) bireysel başvuru yolunda
başvurucuların başvuru tarihinden sonra vefat etmeleri hâlinde yukarıda yer
verilen usulü benimseyerek 4721 sayılı Kanun'un anılan hükümlerindeki tarihleri
tespit etme ve buna göre mirası reddetmeyen mirasçıların başvuruya devam
etmelerini sağlama yükümlülüğünü üstlenmesinin, Mahkemenin asli görevini yerine
getirmesi önünde engel teşkil edecek ve böylelikle Mahkemeyi temel işlevinden
uzaklaştırabilecek olması nedeniyle bireysel başvurunun niteliğine uygun
düşmediği görülmektedir.
20. İçtüzük'ün 80. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini
haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun
düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2)
numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel
hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının
gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği
öngörülmüştür.
21. Yukarıda yer verilen açıklamalar
doğrultusunda Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların
kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli
kıldığı hâller gibi başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir
sebebin olmadığı kanaatine varıldığı durumlarda, başvurucuların vefat etmesi
hâlinde başvuruya devam edilmesinin sağlanması yönünden öncelikli yükümlülüğün
başvuruya devam etme hakları olan şahıslarda bulunduğu kabul edilmelidir."
23. Anayasa Mahkemesi Asya Oktay ve diğerleri
içtihadından sonraki dönemde, bireysel başvuru devam ederken başvurucunun
ölmesi durumunda ölüm tarihinden sonra makul bir süre içinde kendiliğinden
Anayasa Mahkemesine başvurarak başvuruya devam etmek istediğini bildiren mirasçıların
-menfaatlerinin bulunup bulunmadığını da gözeterek- başvurularını incelemiştir
(diğerleri arasından bkz. Ayten Yeğenoğlu, B. No: 2015/1685, 23/5/2018
[ölümden yaklaşık üç ay sonra]; Fatma Ülker Akkaya, B. No: 2014/18979,
22/2/2018 [ölümden iki ay sonra]). Mirasçıların başvuruyu devam ettirme
yönündeki iradelerini Anayasa Mahkemesine bildirmediği hâllerde ise düşme
kararı verilmektedir (Ali Sedat Yücelik ve diğerleri, B. No: 2015/2574,
9/5/2018, §§ 22-25; Abbas Çelik ve diğerleri, B. No: 2014/749, 7/3/2018,
§§ 26-29; Haşim Özpolat, B. No: 2014/3140, 21/9/2017, § 19; Şükran
Çopuraslan, B. No: 2014/4695, 14/9/2017, § 22).
24. Anayasa Mahkemesi T.G. (B. No: 2017/21163,
9/1/2019, §§ 17-20) kararında bireysel başvuru yapıldıktan sonra ölen
başvurucuların mirasçılarının başvuruyu devam ettirme yönündeki taleplerini
Anayasa Mahkemesine iletebilecekleri makul sürenin -haklı mazeretler saklı
kalmak kaydıyla- ölüm tarihinden itibaren dört ay olarak tespit etmiştir.
25. Somut olayda başvuru devam ederken ölen başvurucunun
mirasçıları ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde başvuruya devam etmek
istediklerine ilişkin taleplerini Anayasa Mahkemesine iletmemiştir.
26. Öte yandan somut başvuruya benzer şikâyetler, Anayasa
Mahkemesince karara bağlanmış olup bu kararlarda ilgili Anayasa hükümleri
uygulanıp yorumlanmış, temel hak ve özgürlüğün kapsam ve sınırları
belirlenmiştir (Sadettin Tiryaki ve diğerleri, B. No: 2013/4623,
21/1/2016, Emine Çelik ve diğerleri, B. No: 2013/5809, 15/12/2015).
Dolayısıyla başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün
80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de
bulunmamaktadır.
27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun düşmesine karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvurucunun ölümü nedeniyle
DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 7/4/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.