TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
MURAT HAZİNEDAR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/11592)
Karar Tarihi: 5/9/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Muzaffer KORKMAZ
Başvurucu
Murat HAZİNEDAR
Vekili
Av. Özlem HAZİNEDAR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri nedeniyle seyahat hürriyetinin, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve makul kabul edilemeyecek bir süredir devam eden muhakemede savunma hakkına riayet edilmemesi nedenleriyle savunma hakkı, makul sürede yargılanma hakkı ve masumiyet karinesinin, görevden uzaklaştırılma nedeniyle de seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu, Beşiktaş Belediye Başkanı iken görevden uzaklaştırılmış ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliği iddiasıyla soruşturma başlatılmıştır. Bu soruşturma kapsamında başvurucu İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 4/8/2016 tarihli kararıyla yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri altına alınmıştır.
3. Çeşitli tarihlerde yapılan adli kontrol tedbirine yönelik itiraz incelemeleri sonucunda başvurucu hakkındaki tedbirin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır.
4. Son olarak İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliğinin adli kontrol tedbirinin devamına ilişkin nihai nitelikteki kararı başvurucuya 7/3/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve başvurucu 5/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Başsavcılık, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan cezalandırılması istemiyle başvurucu hakkında aynı yer ağır ceza mahkemesinde kamu davası açmıştır.
6. İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) iddianamenin kabulüne karar vermiş ve kovuşturma aşaması başlamıştır. Mahkeme 26/10/2021 tarihli kararıyla başvurucu hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldırmıştır.
7. Dava, bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemesi aşamasında derdesttir.
8. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Seyahat Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
9. Başvurucu, yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri nedeniyle seyahat hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
10. Bakanlık görüşünde; başvurucunun seyahat hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürdüğü ve bu ihlal iddiasına ilişkin olarak konu bakımından yetki kapsamında kabul edilebilirlik incelemesi yapılmasının uygun olabileceği belirtilmiştir.
11. Anayasa Mahkemesi, Yağmur Erşan ve Onur Can Taştan kararlarında kişinin yurt dışı ile güçlü kişisel, ailevi, ekonomik ve mesleki bağlarının olduğunun ortaya konulduğu durumlarda yurt dışına çıkışı engelleyen tedbirlere ilişkin bireysel başvuruların özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında değerlendirilebilmesi için gerekli olan koşulların neler olduğuna ilişkin detaylı değerlendirmelerde bulunmuştur (Yağmur Erşan [GK], B. No: 2018/36451, 27/10/2021, §§ 39, 40, 47-51; Onur Can Taştan [GK], B. No: 2018/32475, 27/10/2021, §§ 39, 40, 47-51). Somut olayda yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin başvurucunun mesleki faaliyetlerine, sosyal yaşantısına veya aile ilişkilerine olan etkisi üzerine başvurucu tarafından herhangi bir somut açıklamada bulunulmadığı ve özel hayata saygı hakkına yönelik bir şikâyetin ileri sürülmediği görülmektedir. Bu durumda Anayasa Mahkemesinin İbrahim Aydoğan kararı doğrultusunda başvuru seyahat hürriyeti kapsamında ele alınmıştır (İbrahim Aydoğan, B. No: 2019/36711, 19/1/2022, § 40).
12. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
13. Gerek Anayasa’nın 23. maddesi gerekse Sözleşme'ye ek 4 No.lu Protokol’ün 2. maddesi uyarınca bir kişinin ülkesi içinde seyahat hakkı olduğu gibi aynı zamanda bulunduğu ülkeden ayrılma özgürlüğü de mevcuttur. Somut olayda başvurucu hakkında yurt dışına çıkmama şeklindeki adli kontrol tedbirine hükmedilmiştir. Bu tedbir, kişinin ülkeden ayrılma hakkına yönelik bir kısıtlama oluşturmaktadır. Anayasa’nın 23. maddesinin dördüncü fıkrasından bir kimsenin yurt dışına çıkmasının engellenmesinin Anayasa’nın 23. maddesinde yer alan seyahat hürriyeti kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Anılan Protokol’e Türkiye taraf olmadığından Anayasa’nın 23. maddesinde belirtilen seyahat hürriyetine yönelik başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Sebahat Tuncel, B. No: 2012/1051, 20/2/2014, §§ 41-54; İbrahim Aydoğan, § 39).
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
15. Başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası ile savunma hakkının ihlal edildiği iddiasının Veysi Ado ([GK] B. No: 2022/100837, 27/4/2023) ve Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt (B. No: 2012/403, 26/3/2013, §§ 16, 17) kararları doğrultusunda başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna; masumiyet karinesi ile seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiği iddialarının da mükerrer başvuru olması (başvurucunun 2018/21186 ve 2018/17272 numaralı bireysel başvurularında incelenmiş) nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Seyahat hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Diğer ihlal iddialarına ilişkin olarak;
1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Savunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
3. Masumiyet karinesi ile seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların mükerrer başvuru olması nedeniyle REDDİNE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/9/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.