TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HASAN ASLANBAY BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2019/12174)
Karar Tarihi: 16/11/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Ayşe Didem ÖZDEMİR AKCA
Başvurucu
Hasan ASLANBAY
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru ceza infaz kurumunda oda penceresinin mazgal ile kapatılması nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı'na suikast girişiminde bulunan Muhabere Arama ve Kurtarma (MAK) timinde subay olarak görev aldığı isnadıyla tutuklanarak yerleştirildiği kurumdan 5/10/2017 tarihinde Osmaniye 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) nakledilmiştir.
3. Başvurucu; başvuru formunda Ceza İnfaz Kurumunda tutulduğu odanın penceresinin dış kısmında binanın yapımı sırasında yerleştirilen demir parmaklıklar bulunduğunu, parmaklıkların dış kısmına sonradan mazgal şeklinde demir ilave edildiğini, mazgalların çıkarılması için Osmaniye İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) yaptığı başvurunun havalandırma bahçesi ile ilgili karar verilerek reddedildiğini, ilgisiz gerekçe sebebiyle karara yaptığı itirazın kesin olarak reddine karar verildiğini belirtmiştir.
4. Başvurucu; İnfaz Hâkimliğine yaptığı başvuruda oda penceresinin dış kısmında yer alan demir parmaklıklara ilave olarak mazgal şeklinde demirler takıldığını, daha önce kaldığı kurumlarda ilave demirler bulunmadığını belirterek insan onuru ile bağdaşmadığını ileri sürdüğü bu uygulamanın sona erdirilmesini talep etmiştir.
5. İnfaz Hâkimliği, havalandırma bahçesi üzerindeki fens telleri ile ilgili bir değerlendirme yaparak başvurucunun talebi reddetmiştir.
6. Başvurucu İnfaz Hâkimliğinin kararına, talebinin oda penceresinde yer alan demir mazgalların çıkarılmasıyla ilgili olduğu hâlde kararda havalandırma bahçesinin üzerine çekilen fens tellerine ilişkin gerekçeye yer verildiğini belirterek itiraz etmiştir. İtirazı inceleyen Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesi mazgalların kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bularak itirazı reddetmiştir.
7. Başvurucu, nihai hükmü 25/3/2019 tarihinde öğrendikten sonra 10/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
8. Adli yardım talebinin kabulüne, başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten geçici olarak muaf tutulmasına Komisyonca karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
9. Başvurucu, diğer kurumlarda bulunmayan mazgal uygulaması nedeniyle kötü muamele yasağının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık ise kanuni dayanakları bulunan, makul gerekçelerle açıklanan, mahpuslar tarafından katlanılması mümkün ve muhtemel görülen etki ve rahatsızlıkların başvurucu açısından çekilmez bir durum oluşturmaktan uzak olduğunu belirterek başvuruya konu uygulamalar nedeniyle meydana geldiği ileri sürülen rahatsızlığın Anayasa'nın 17. maddesi bağlamında aranan asgari ağırlık eşiğine ulaşmadığı görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı mazgal uygulamasının fens telinden farklı olduğuna ve diğer ceza infaz kurumlarında mazgal uygulamasının bulunmadığına ilişkin beyanda bulunmuştur.
10. Başvurucunun bütün iddialarının kötü muamele kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
11. Somut başvuruda başvurucunun ceza infaz kurumunda demir parmaklıklara mazgal eklenmesinin tutulma koşulları bağlamında hangi nedenlerle insan haysiyetiyle bağdaşmadığı hususunda açıklama yapmadığı anlaşılmıştır. Başvurucu, başka tutuklulara ve hükümlülere uygulanmadığını ileri sürdüğü demir parmaklıklara ek yapılması uygulamasını başvuruya konu etmiştir. Fens teline ilişkin başvurularda güneş ışığının engellenmesi ve benzeri sebeplerle tutulma sırasındaki sağlık ve esenliğin korunması yönüyle bir tutulma koşulunun şikâyet edildiği görülmüştür. Somut başvuruda ise uygulamanın etki ve sonuçları yönüyle herhangi bir açıklama getirilmeksizin şikâyete konu edildiği anlaşıldığından tutuklular ve hükümlülerin ceza infaz kurumunda demir parmaklık ve mazgal ardında tutulmalarının insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir muamele olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Belirtildiği gibi başvurucunun meseleyi başka bir bağlamda veya başka gerekçelerle şikâyet etmediği açıktır.
12. Başvuruda başvurucunun pencere önüne yerleştirildiğini belirttiği mazgalların ceza infaz kurumunda bulunmanın bir sonucu olarak hürriyeti bağlayıcı tedbir gereğince katlanılması mümkün ve muhtemel tedbirlerden olduğu, başvurucu tarafından uygulamanın sonuçları yönüyle somut bir açıklama getirilmediği hususları dikkate alındığında kötü muamele yasağının ihlal edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
13. Anayasa’nın 40. maddesinde Anayasa'da güvence altına alınmış hak ve özgürlükleri ihlal edilen herkesin yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkı (etkili başvuru hakkı) güvence altına alınmaktadır. Buna göre etkili başvuru hakkı; anayasal bir hakkının ihlal edildiğini ileri süren herkese hakkın niteliğine uygun olarak iddialarını inceletebileceği makul, erişilebilir, ihlalin gerçekleşmesini veya sürmesini engellemeye ya da sonuçlarını ortadan kaldırmaya (yeterli giderim sağlamaya) elverişli idari ve yargısal yollara başvuruda bulunabilme imkânı sağlanması olarak tanımlanabilir. Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların ileri sürülebileceği bir başvuru yolunun mevzuatta öngörülmesi yeterli değildir. Söz konusu başvuru yolunun aynı zamanda uygulamada da etkili olması (başarı şansı sunması) gerekir. Bununla birlikte bir başvuru yolunun gerek hukuken gerekse uygulamada genel anlamda etkili olması, somut olay bakımından etkili başvuru hakkına ilişkin bir müdahale bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine engel değildir (Yusuf Ahmed Abdelazım Elsayad, B. No: 2016/5604, 24/5/2018, §§ 59-61).
14. Somut olayda, başvurucunun kötü muamele yasağı yönünden ileri sürdüğü iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olduğu gözetilerek dayanaksız iddialara ilişkin etkili bir hukuk yolu oluşturma yükümlülüğü doğmadığı sonucuna varılmıştır (benzer yönde bkz.Abdullah Akhamur ve diğerleri (2), B. No: 2016/9605, 9/6/2020, § 63).
15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 16/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.