TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET UYSAL BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/12702)
Karar Tarihi: 16/11/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Dr. Berrak YILMAZ
Başvurucu
Mehmet UYSAL
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun ziyaretçi listesindeki kişilerden biri hakkında ziyaret izni verilmemesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, terör örgütüne üye olma suçundan Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) tutuklu olarak bulunmaktadır. Kurum 30/1/2019 tarihli kararıyla başvurucunun üç kişilik ziyaretçi listesinde bulunan bir kişi hakkında ziyaret izni verilmemesine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, 17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmelerine ilişkin Yönetmelik'in (Ziyaret Yönetmeliği) 9. maddesinin ikinci fıkrasında ceza infaz kurumu yönetimince, hükümlü ve tutuklular tarafından bildirilen ziyaretçiler hakkında gerekli görülmesi hâlinde ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı konusunda kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılacağı, sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmeyeceği ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi isteneceğinin hüküm altına alındığı belirtilmiştir. Kararda Denizli İl Emniyet Müdürlüğü'nün 14/1/2019 tarihli yazısında, ziyaretçi listesindeki İ.K. hakkında Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/ Paralel Devlet Yapılanması (PDY) silahlı terör örgütüne üye olma suçundan adli işlem yapıldığının anlaşıldığı, örgütle irtibaklı ve iltisaklı olduğu, yargılanma sürecinin ve örgütteki konumunun ne düzeyde olduğunun bilinmediği, söz konusu kişinin başvurucuyla açık görüş günlerinde birebir görüş yapmasının kurum güvenliği ile örgütsel haberleşme yönünden sakınca doğuracağı ifade edilmiştir.
3. Başvurucu Denizli 1. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvurarak Ceza İnfaz Kurulunun söz konusu kararının kaldırılması talebinde bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 20/2/2019 tarihli kararıyla başvurucunun talebini Kurum kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Başvurucu anılan karara itiraz etmiştir. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi 7/3/2019 tarihinde kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu belirterek itirazın reddine kesin olarak karar vermiştir.
4. Başvurucu nihai hükmü 13/3/2019 tarihinde tebliğ aldıktan sonra 9/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Komisyonca başvurucunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Başvurucu, ziyaretçi listesinde bulunan bir kişiyle görüşememesi nedeniyle masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
7. Bakanlık görüşünde, inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
8. Başvuru özel hayata saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.
9. Başvurucunun ziyaret izni verilmesi talebinin reddi işlemine dayanak teşkil eden mevzuat hükümleri dikkate alındığında müdahalenin kanunlar tarafından öngörülme ölçütüne uygun olduğu (Mehmet Zahit Şahin, B. No: 2013/4708, 20/4/2016, § 55), kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi genel amacı çerçevesinde cezaevinde güvenliğin ve disiplinin sağlanması şeklinde meşru amaç taşıdığı (Mehmet Zahit Şahin, § 57) anlaşılmaktadır (Ethem Zariç, B.No: 2014/4137, 9/11/2017, § 29). Bu belirlemenin ardından müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacaktır.
10. Anayasa Mahkemesi ceza infaz kurumu yönetimince gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı hakkında kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılacağı, sakıncalı görülenlere ziyaret izni verilmeyeceği ve yeni ziyaretçinin bildirilmesi isteneceğini Ethem Zariç kararında kabul etmiştir. Kararda idarenin yaptığı araştırma sonunda başvurucunun ziyaretçi listesine eklemek istediği kişinin terör örgütüne üyeliği nedeniyle hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğini dikkate alarak bu kişinin hükümlüler arasında terör örgütünün haberleşmesini yapabileceğini belirtmek suretiyle söz konusu kararı aldığı vurgulanmıştır. Kararda idare tarafından cezaevinde disiplinin ve güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulduğu, dolayısıyla başvurucunun ziyaretçi listesine ilişkin talebinin reddedilmesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırıldığı ifade edilmiştir. Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından bu üç kişiden sadece biri hakkında güvenlik nedeniyle uygun görülmeyerek ziyarete izin verilmemesi tedbirinin uygulandığı, ayrıca başvurucuya yeni ziyaretçi ismi bildirmesi için altmış gün süre tanındığı da dikkate alındığında müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır (Ethem Zariç, §§ 32-35).
11. Somut olayda da Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından bu yönde yapılan araştırma sonucunda başvurucunun ziyaretçi listesindeki kişilerden birinin FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçundan adli işlem yapıldığının tespit edildiği görülmüştür. Ceza İnfaz Kurumu idaresince bu kişi ile başvurucu ziyaret günlerinde birebir temas etmesi halinde örgütsel haberleşme yapabileceği değerlendirilerek cezaevinin güvenliği gerekçesi ile başvurucunun ziyaretçi listesindeki bu kişi hakkında ziyaret izni verilmediği anlaşılmaktadır.
12. Sonuç olarak idarenin söz konusu kararında cezaevinde disiplinin ve güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulduğu, dolayısıyla başvurucunun ziyaretçi listesinde bulunan söz konusu kişi hakkında ziyaret izni verilmemesi suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırıldığı anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra ilgili mevzuat uyarınca başvurucunun ailesi ve yakınları dışında üç kişi tarafından ziyaret edilebileceği, Ceza İnfaz Kurumu idaresi tarafından bu üç kişiden sadece biri hakkında güvenlik nedeniyle uygun görülmeyerek ziyarete izin verilmemesi tedbirinin uygulandığı, ayrıca başvurucuya yeni ziyaretçi ismi bildirmesi için altmış gün süre tanındığı da dikkate alındığında müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır.
13. Açıklanan nedenlerle Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına yönelik bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 16/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.