TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
İSMAİL KALE BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/8393)
Karar Tarihi: 16/11/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Volkan ÇAKMAK
Başvurucu
İsmail KALE
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, gözaltı sürecinde kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Öğretmen olarak görev yapmakta iken Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliği isnadına bağlı olarak kamu görevinden çıkarılan, 4/8/2016 tarihinde gözaltına alınan ve 9/8/2016 tarihinde tutuklanmasına karar verilen başvurucu, Kocaeli T Tipi 2 No.lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yerleştirilmiştir.
3. Başvurucu hakkında düzenlenen 4/8/2016, 5/8/2016 ve 9/8/2016 tarihli genel adli muayene raporlarında başvurucuda darp ve cebir izine rastlanmadığı belirtilmiştir. Başvurucunun ceza infaz kurumuna kabulünde yapılan ilk muayenesinde el bileği iç kısımlarında ve ayak bileklerinde sıyrık, sol diz alt kısımda hafif ekimoz bulunduğu tespit edilmiştir. Başvurucunun sunduğu diğer tıbbi raporlar ise 2017 ve takip eden yıllarda düzenlenen ve gözaltı sürecine ilişkin veri içermeyen raporlardır.
4. Başvurucu üzerine atılı FETÖ üyeliği suçundan yapılan yargılama sürecinde 19/4/2017 tarihli duruşmada, gözaltında iken kendisine kötü muamelede bulunulduğunu ileri sürmüştür. Başvurucunun bu beyanı üzerine Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştır. Başvurucu ayrıca 21/8/2017 tarihinde Başsavcılığa sunduğu dilekçeyle kötü muamele gördüğüne, doktorların gereği gibi muayene etmediğine ilişkin iddialarını aktarmıştır.
5. Soruşturma sürecinde gözaltında tutulma dönemine dair kamera kayıtları talep edilmiş ise de iddiaya konu dönemin üzerinden kayıtların saklandığı azami zaman dilimi geçtiğinden kayıtlar elde edilmemiştir. Süreçte doktor raporları da incelenmiştir. Başsavcılık soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş; gerekçede, kötü muamele iddialarının yeterli delille desteklenmediğini belirtmiştir. Başvurucunun söz konusu karara dair itirazı Kocaeli 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedilmiştir.
6. Başvurucu, nihai kararı 8/2/2019 tarihinde tebellüğ etmesinin ardından 8/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; gözaltında tutulduğu dönemde fiziksel şiddete maruz kaldığını, tokat/yumruk atılması suretiyle darbedildiğini, psikolojik şiddet gördüğünü ileri sürmüştür. Konuya ilişkin insan hakları yargısı içtihadını sunan Adalet Bakanlığı başvurucunun gözaltına alınmasından uzun bir süre geçtikten sonra kötü muamele iddiasında bulunduğunu, bu süreçte doktor raporlarının incelendiğini, adli makamların tespitinden ve ulaştığı sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmadığını beyan etmiştir. Başvurucu, karşı beyan dilekçesinde başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.
9. Başvuru, kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.
10. Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkına saygı gösterme yükümlülüğü, öncelikle negatif yükümlülük olarak kamu otoritelerinin kişilerin fiziksel ve ruhsal olarak zarar görmelerine neden olmamalarını gerektirdiği gibi ayrıca pozitif yükümlülük olarak devlete kişilerin işkence ve eziyete ya da insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza veya muameleye maruz bırakılmalarını engelleyecek tedbirler alma ödevi yüklemektedir. Sınırları belli bazı durumlarda, mevzuata uygun olarak ve sadece kaçınılmaz hâllerde aşırı olmaması koşuluyla güvenlik güçleri tarafından fiziksel güce başvurulmasının kötü muamele olmadığı kabul edilmektedir. Kötü muamele iddiaların savunabilir olduğundan ve dolayısıyla bu iddialara ilişkin derhâl resmî bir soruşturma başlatılması gerekliliğinden söz edilebilmesi için iddiaların güçlü bir dayanak ile birlikte yetkili merciler nezdinde dile getirilmesi gerekmektedir. Söz konusu gereklilik sağlanmadığında mağdur olduğunu ileri süren kişilerin etkili soruşturma yürütülmesine ilişkin meşru bir beklentiye girebileceklerini söyleyebilmek mümkün değildir (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013; Cezmi Demir ve diğerleri, B. No: 2013/293, 17/7/2014; Ali Rıza Özer ve diğerleri [GK], B. No: 2013/3924, 6/1/2015; Beyza Metin, B. No: 2014/19426, 12/12/2018).
11. Somut olayda başvurucunun FETÖ/PDY ile bağlantısı olduğu şüphesiyle darbe teşebbüsünden hemen sonra gözaltına alındığı anlaşılmıştır. Başvurucu, kendisine yumruk ve tekme ile fiziksel şiddet uygulandığını kalıcı şekilde yaralandığını ileri sürmekte ise de hakkında düzenlenen genel adli muayene raporlarında darp ve cebir izine rastlanmadığı belirtilmiştir. Ayrıca başvurucunun ceza infaz kurumuna kabulünde hakkında düzenlenen raporda da el ve ayak bileklerinde sıyrık ile diz bölgesinde hafif olarak nitelenen ekimoz dışında kötü muamele iddiasını doğrulayacak şekilde darp/cebire dair bir tespit yapılmamıştır (Gözaltı sürecinin etkisine dair bir belirlemede bulunmayan ve bu bağlamda gözaltı sürecine ilişkin tespitler sunması mümkün görünmeyen 2017 ve sonraki yıllara ait başvurucu tarafından sunulan tıbbi raporların kötü muamele iddiası bağlamında değerlendirmeye alınacak nitelikte bulunmadığı açıktır.). Başvurucunun maruz kaldığını iddia ettiği, tekme, tokat atılması suretiyle husule gelen darp ve şiddet eylemi ile hekim muayenesi sonunda (kelepçe takılmasına bağlı meydana gelebilecek sıyrık ve hafif olarak nitelenen ekimoz) yapılan tespitin uyumlu olduğu söylenemez. Bir başka ifadeyle başvurucunun gözaltı dönemi ile ilgili olarak sunduğu tıbbi raporda yapılan tespitin başvurucunun kötü muamele iddiası ile örtüşmediği görülmüştür. Bu bağlamda darbe teşebbüsü sonrası çok sayıda kişi ile birlikte gözaltına alınan/gözetim altında tutulan başvurucuya kelepçe takılması ve gözaltına alınması sırasında darp olarak nitelenmesi mümkün görünmeyen hafif sıyrık ve ekimozun meydana gelmesi kötü muamele bağlamında asgari ağırlık derecesini aşan bir müdahale olarak nitelendirilemeyecektir.
12. Başvurucu ayrıca maruz kaldığı muamelenin doktorlar tarafından bilinmesine karşın raporlara geçirilmediğini belirtmekte ise de kötü muamele iddialarını destekleyen bir veri (tanık delili vs.) ortaya koyamamıştır. Yine başvurucunun sözlü/psikolojik şiddet iddialarını destekleyen bir veri dosya kapsamında bulunmamaktadır. Ayrıca başvurucunun kötü muamele iddialarını özen yükümlülüğü ile bağdaşmayacak şekilde, gözaltına alınmasının üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra ileri sürmesi bulguların (kamera kaydı vs.) elde edilmesini zorlaştıracaktır. Bu zorluğun oluşmasında kamu makamlarına bir sorumluluk izafe edilemeyeceği de açıktır. Tüm bu tespitlere göre başvurucunun kötü muameleye maruz kaldığına ilişkin savunulabilir bir iddia ortaya koyamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 16/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.