logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Cengaver Aykul [1.B.], B. No: 2019/16688, 21/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

CENGAVER AYKUL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/16688)

 

Karar Tarihi: 21/1/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Muhammed Cemil KANDEMİR

Başvurucu

:

Cengaver AYKUL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun yasak eşya bulundurması nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, olayın yaşandığı tarihte Elazığ 2 No.lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak barındırılmaktadır.

3. Ceza İnfaz Kurumunda yapılan genel aramada başvurucuya ait olduğu anlaşılan doküman ele geçirilmiştir. Başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.

4. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı (Disiplin Kurulu) 12/2/2019 tarihli kararıyla başvurucu hakkında 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (l) bendinde yer alan "Suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak." hükmü uyarınca "11 gün hücreye koyma" disiplin cezası vermiştir.

5. Başvurucu, Disiplin Kurulunun kararına karşı Elazığ İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik, Disiplin Kurulu Başkanlığı kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine ve Disiplin Kurulu kararının onanmasına karar vermiştir.

6. Başvurucu, Hâkimlik kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur. Patnos Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) başvurucunun itirazının kabulü ile İnfaz Hâkimliği kararının kaldırılmasına ve kararın ''1 Gün Hücreye Koyma'' cezası olarak değiştirilmesine kesin olarak karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun yasak eşya bulundurma eyleminin 5275 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (g) bendindeki disiplin suçu tanımına uyduğunu belirtmiştir.

7. Başvurucu, anılan kararı 12/4/2019 tarihinde öğrendikten sonra 3/5/2019 tarihinde süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Bireysel başvuru yaptıktan sonra başvurucu, Mahkeme kararının kanun yararına bozulmasını talep etmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 15/9/2023 tarihli kararıyla Mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. Kararın gerekçesinde, infaz hâkimliğince hükümlü veya tutuklu tarafından yapılan şikâyetin kabulü hâlinde cezaevi idaresi tarafından verilen kararın veya yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verilebileceği, itiraz merciinin de inceleme yetkisinin infaz hâkimliğinin yetkisi ile aynı olduğu, idarenin yerine geçerek bir karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Bunun üzerine Elazığ İnfaz Hâkimliğinin 22/1/2024 tarihli ek kararıyla başvurucunun şikâyeti kabul edilmiş, İnfaz Hâkimliğinin kararı kaldırılmış ve başvurucuya verilen disiplin cezası iptal edilmiştir. Bu kararın itiraz edilmeyerek kesinleştiği görülmektedir.

9. Anayasa Mahkemesince başvurucunun bir günlük hücre cezasının infaz edilip edilmediğinin anlaşılması amacıyla ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmıştır. Ceza İnfaz Kurumu cevabından başvurucuya verilen hücre disiplin cezasının 17/7/20219-18/7/2019 tarihleri arasında infaz edildiği anlaşılmaktadır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. 2022/85028 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının kişi yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2019/16688 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

11. Başvurucu; hakkındaki disiplin soruşturmasının süresi içinde sonuçlandırılmadığını, iki ceza infaz kurumunun görüldü damgası vurduğu sözlüğün suç olarak görülmesinin düşünülemeyeceğini, sözlükteki bazı yerlerin cımbızlanarak disiplin cezası verildiğini, verilen hücre cezası ile iyi hâlinden yararlanma imkânının altı aylık bir süre elinden alındığını ileri sürerek ifade özgürlüğünün ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık), başvurucunun ifade özgürlüğüne bir müdahalenin bulunup bulunmadığı, bulunduğu düşünüldüğü takdirde müdahalenin meşru bir amacı haiz olup olmadığı, şikâyete konu edilen işlemin belirtilen meşru amaç ile orantılı olup olmadığı, başvurucunun ifade hürriyeti ile ceza infaz kurumu güvenliği ve düzeninin sağlanması anlamında diğerlerinin hakları arasında adil dengenin gözetilip gözetilmediği, idare ve derece mahkemeleri kararlarının ilgili ve yeterli gerekçeler içerip içermediği hususunun somut olay ve ilgili Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne cevabında haksız yere verilen disiplin cezası nedeniyle temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiğini belirterek başvuru formunda ileri sürdüğü şikâyetlerini genel olarak tekrarlamıştır.

12. Başvurucuya Disiplin Kurulu tarafından "Suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak." hükmü uyarınca "11 gün hücreye koyma" disiplin cezası verilmişse de bu ceza başvuruya konu Mahkeme kararıyla kaldırılarak başvurucunun eylemi yasak eşya bulundurmak olarak nitelendirilerek cezası 5275 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (g) bendindeki uyarınca ''1 Gün Hücreye Koyma'' cezası olarak değiştirilmiş, başvurucu "1 Gün Hücreye Koyma'' disiplin cezasını infaz etmiştir. Dolayısıyla incelemenin başvurucuya nihai olarak verilen ve infaz da edilen ''1 Gün Hücreye Koyma'' cezası üzerinden yapılması gerekir.

13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu kapsamda yasaklanmış bazı eşyalar -kitap ve dokümanlar- Ceza İnfaz Kurumundaki odasında bulundurması nedeniyle başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının bir bütün olarak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (benzer yönde bir karar için bkz. Eşref Arslan, B. No: 2014/14655, 18/7/2018, § 33).

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Ceza İnfaz Kurumunda başvurucunun odasında yapılan aramada ele geçirilen doküman nedeniyle başvurucuya -nihai olarak- "1 gün hücre hapsi" cezası verilmiştir. Bu kararın kanun yarına bozulmasına karar verilmiştir. Bu karar üzerine, bireysel başvuruya dayanak oluşturan Hâkimliğin ilk kararı bir ek karar ile ortadan kaldırılmıştır (bkz. § 8).

16. Somut olayda her ne kadar başvurucunun infaz hâkimliğine yaptığı ilk şikâyet reddedilmişse de daha sonra bu karar -kanun yararına bozulduğu gerekçesiyle- aynı infaz hâkimliğince ek bir kararla kaldırılmıştır. Diğer bir ifadeyle başvurucuya verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunu tespit eden infaz hâkimliği, aynı zamanda başvurucunun ifade hürriyetinin ihlal edildiğini de kabul etmiştir. Bu durumda bireysel başvuruda çözümlenmesi gereken meselenin ihlalin giderimiyle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır.

17. Başvurucu alınan sözlüğünün geri verilmesini, hakkında verilen hücre cezasının kaldırılmasını ve maddi ve manevi mağduriyetinin giderilmesini ve 20.000 TL tazminat talep etmiştir.

18. İnfaza konu kararın hukuka aykırılığı 2024 yılında verilen kanun yararına bozma ve bu karar uyarınca verilen İnfaz Hâkimliği kararı ile tespit edilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun ifade hürriyetinin ihlalinin tam anlamıyla ortadan kaldırılabilmesi için ihlal tespitinin yanı sıra tazminata da hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiştir (benzer değerlendirme için bkz. Nevzat Turgut (2), B. No: 2019/41273, 10/7/2024, §§ 20-21 ).

19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

20. Başvurucu ihlalin tespiti ile 20.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

21. Anayasa Mahkemesinin içtihadına göre bir temel hak ve hürriyetin ihlalinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için temel kural, mümkün olduğunca eski hâle getirmenin, yani ihlalden önceki duruma dönülmesinin sağlanmasıdır. Bunun için ise öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması, varsa ihlalin sebep olduğu maddi ve manevi zararların giderilmesi, ayrıca bu bağlamda uygun görülen diğer tedbirlerin alınması gerekmektedir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, § 55).

22. Başvuruda ihlale yol açan kararın Hâkimlikçe ortadan kaldırıldığı dikkate alındığında yukarıdaki ilke uyarınca eski hâle getirme kuralı çerçevevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle giderilebildiğinden söz edebilmek için hücreye koyma cezasının infaz edilmesi yüzünden uğranılan zararların da giderilmesi gerekir.

23. Başvuruda, başvurucunun disiplin hapsine tâbi tutulmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucu hakkında verilen disiplin hapsi inceleme tarihinden önce yerine getirilmiştir. Dolayısıyla ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için tazminat ödenmesi dışında yapılması gereken bir husus bulunamamaktadır.

24. İfade özgürlüğü hakkına yönelik müdahale nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında taleple bağlı kalınarak başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Başvurucu, maddi zarara ilişkin olarak bilgi ve belge sunmamıştır. Bu nedenle başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

C. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin bilgi için Elazığ İnfaz Hâkimliğine (E.2019/564, K.2019/807) GÖNDERİLMESİNE,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/1/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLEkarar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Cengaver Aykul [1.B.], B. No: 2019/16688, 21/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı CENGAVER AYKUL
Başvuru No 2019/16688
Başvuru Tarihi 3/5/2019
Karar Tarihi 21/1/2025
Birleşen Başvurular 2022/85028

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun yasak eşya bulundurması nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda ifade İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi