TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
OSMAN FATİH KAVUT BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/22375)
Karar Tarihi: 19/12/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Çağlar ÖNCEL
Başvurucu
Osman Fatih KAVUT
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ünvan değiştirilmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğüne (DHMİ) bağlı olan Milas-Bodrum Havalimanı Başmüdürlüğü (İdare) emrinde sözleşmeli statüde ARFF (Aircraft Rescue and Fire Fighting/Hava Kurtarma ve Yangınla Mücadele) memuru olarak görev yapmaktadır.
3. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Uygulama Hastanesi (Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi) tarafından 22/11/2016 tarihinde başvurucu hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporuna göre başvurucuya uyku apnesi teşhisi konulmuş ve ''hasta BPAP cihazını kullanmadığı zamanlarda uyku sırasında hayati tehlikesi bulunmaktadır’’ şeklinde görüş bildirilmiştir. Başvurucu, bu rapora istinaden İdareye başvurarak yaşadığı rahatsızlık nedeniyle ARFF memurluğu görevini yapıp yapamayacağının tespiti için İdarenin belirleyeceği bir hastaneden görüş sorulmasını talep etmiştir. İdare, 27/1/2017 tarihinde, Muğla Sıtkı Koçman Eğitim ve Araştırma Hastanesinden (Araştırma Hastanesi) başvurucunun ARFF memurluğu görevini yapıp yapamayacağına ilişkin görüş sormuştur. Araştırma Hastanesi 14/3/2017 tarihli raporunda '' hastanın uyku sırasında bpap cihazını kullanmadığı zamanlarda hayati tehlikesi bulunmaktadır. Çalışma düzeninin buna göre ayarlanması gerekmektedir'' şeklinde görüş bildirmiştir.
4. Başvurucu hakkında, başkaca rahatsızlıklarının bulunması nedeniyle müracaat ettiği Milas 75. Yıl Devlet Hastanesi (Milas Devlet Hastanesi) tarafından 22/8/2017 tarihli düzenlenen sağlık raporunda, başvurucuya uyku apnesi, diyabet, tendinit ve meniskopati teşhisi konularak "Ağır ve tehlikeli işlerde uzun süre ayakta kalmasını gerektiren, uzun süre araç kullanmasını gerektiren işlerde çalışamaz. İtfaiyeci olarak çalışması uygun değildir'' şeklinde karar verilmiştir. DHMİ, başvurucunun sağlık kurulu raporunun karar hanesinde yer alan ibareye uygun büro hizmetlerinde görevlendirilmesini 8/9/2017 tarihinde İdareye bildirmiştir.
5. Başvurucu, tüm raporlara istinaden, hâlihazırdaki görevine olumsuz yansıyan rahatsızlıkları nedeniyle ARFF memurluğu pozisyonunun idari hizmetler grubunda sağlık şartlarına uygun bir pozisyonla değiştirilmesini içeren dilekçesini 9/11/2017 tarihinde İdareye sunmuştur. İdarenin bu dilekçeyi DHMİ'ye göndermesi üzerine, DHMİ, 8/9/2017 tarihli ve sağlık kurulu raporunun karar hanesinde yer alan ibareye uygun büro hizmetlerinde görevlendirilmesine ilişkin yazıya göre işlem tesisini 20/12/2017 tarihli yazıyla bildirmiştir.
6. Başvurucu 9/2/2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 26. maddesinde yer alan ''Tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerinin birinden alacakları sağlık kurulu raporuyla, ifa etmekte oldukları görevi yürütemeyecek durumda olanlar, raporlarının kuruluş tarafından belirlenecek hakem hastaneden teyidini müteakip, görevde yükselme veya unvan değişikliği mahiyetinde olmamak kaydıyla, Kuruluşun ihtiyacına göre bir pozisyona atanabilirler.'' hükmü doğrultusunda Milas Devlet Hastanesinin 22/8/2017 tarihli raporuna istinaden ARFF memurluğu ünvanının idari hizmetler grubunda sağlık koşullarına uygun başka bir ünvanla değiştirilmesini 29/12/2017 tarihinde yeniden talep etmiştir. İdare, iki rapor arasında farklılıklar bulunduğu gerekçesiyle talebi reddetmiştir.
7. Başvurucu, Muğla 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) 6/3/2018 tarihinde iptal davası açmıştır. Dilekçede; Üniversite Hastanesinde 2016 yılında alınan rapor ile Milas Devlet Hastanesince düzenlenen rapor arasında bir yıllık zaman farkı bulunduğu gibi rapor içerikleri ve hastalıkların da farklı olduğunu beyan etmiştir. Başvurucu ayrıca ilgili mevzuatta tam teşekküllü kamu hastanelerinden alacakları sağlık kurulu raporuyla, ifa etmekte oldukları görevi yürütemeyecek durumda olanların, raporlarının kuruluş tarafından belirlenecek hakem hastaneden teyidini müteakip, görevde yükselme veya ünvan değişikliği mahiyetinde olmamak kaydıyla, kuruluşun ihtiyacına göre bir pozisyona atanabileceğine dair hüküm bulunduğunu vurgulamıştır. Bu hükme ve ARFF memuru olarak sağlık şartları yönünden şartları kaybettiğinin doktor raporları ile sabit olmasına rağmen hâlen anılan ünvan ile çalıştırıldığını bildiren başvurucu, ARFF Müdürlüğünde büro diye bir birim veya çalışma alanının bulunmadığını, İdarenin tüm raporları değerlendirerek hakem hastaneye göndermesi gerekirken taleplerini reddettiğini ileri sürmüştür.
8. İdare Mahkemesi, Devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunun hakem hastane tarafından teyit edilip edilmediğini ve hakem hastane tarafından bir görüş belirtilmiş ise buna istinaden başvurucunun pozisyonunda bir değişiklik yapılıp yapılmadığını ara kararı ile sormuştur. İdare, -dosya içeriğinde örneğine rastlanılamamakla birlikte- sürece dair özete yer verdikten sonra yeniden SGK'dan başvurucunun mevcut ünvanı ile görevine devam edip edemeyeceğine ilişkin bir değerlendirme yapılmasının istendiğini, gelecek cevabi yazıya göre işlem tesis edileceğini İdare Mahkemesine bildirmiştir.
9. Öte yandan İdare, davanın devam ettiği sırada başvurucuyu Araştırma Hastanesine yeniden sevk ederek, 1/11/2016 tarihli ve 10 sayılı DHMİ Uçak Kaza Kırım ve Yangınla Mücadele Yönergesinin 4. maddesinde belirtilen astım, bronşit, epilepsi, vb. biyolojik rahatsızlığı bulunmamak ve aynı yönergenin 5. maddesindeki aşırı psikolojik duyarlılık ve heyecan, davranış bozuklukları vb. psikolojik ve sinirsel rahatsızlıklardan herhangi birine yakalanmamış olma şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesini talep etmiştir. 18/4/2018 tarihli raporda ARFF personeli seçiminde aranan sağlık şartlarından yukarıda belirtilen 4. ve 5. maddedeki hastalıkların saptanamadığı buna karşın başvurucudaki diğer sağlık sorunları nedeniyle ağır ve tehlikeli işlerde çalışamayacağı, uyku sırasında bpap cihazını kullanması gerektiği bildirilmiştir. İdare Mahkemesi, davalı İdarenin SGK'dan görüş isteme gibi bir yükümlülüğünün olmadığını, ibraz edilen raporun İdare tarafından belirlenecek hakem hastaneden teyidi sonucunda başvurucunun uygun bir pozisyona geçirilmesi gerektiğini belirterek 12/10/2018 tarihinde işlemin iptaline karar vermiştir.
10. İstinaf incelemesinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1. İdare Dava Dairesi (Dava Dairesi), ilk derece mahkemesinin kararını kaldırarak 9/5/2019 tarihinde davayı esastan reddetmiştir. Gerekçede; başvurucunun dava devam ederken Araştırma Hastanesine gönderilerek rapor alındığı, 18/4/2018 tarihli raporda ARFF personeli seçiminde aranan sağlık şartlarından 4 ve 5. maddedeki hastalıkların saptanamadığı ifade edilmiştir. Anılan rapor uyarınca başvurucunun ARFF memuru olabilmek için gerekli şartları kaybetmediğinin açık olduğu gibi bu kişinin kadrosu değiştirilmemekle birlikte büro hizmetlerinde görevlendirildiğine de değinilerek idarenin belirli bir kadroya belirli bir kişiyi ataması için yargı kararı ile zorlanmasının mümkün olamayacağı belirtilmiştir.
11. Başvurucu tarafından bir örneği bireysel başvuru dosyasına sunulmamakla birlikte, bireysel başvuru yapıldıktan sonra İdare ile yapılan yazışma neticesinde, DHMİ Genel Müdürlüğünün 9/11/2018 tarihi yazısı ile başvurucunun ünvanının ilgili Yönetmelik'in 26. maddesinin (ç) bendi uyarınca, idari hizmetler grubunda yer alan apron memurluğu olarak değiştirildiği ve başvurucunun bu tarihten sonra apron memuru olarak görev yapmaya başladığı tespit edilmiştir. Başvurucu, statüsünün değiştirildiğine ilişkin yazıyı '' apron memurluğu yaşamış olduğu sağlık durumlarına aykırı olduğundan yasal haklarım saklı kalmak üzere imzalıyorum'' şerhiyle imzalamıştır.
12. Başvurucu 16/6/2019 kararı tarihinde öğrenmesinin ardından 3/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
13. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
14. Başvurucu; Dava Dairesince hakem hastane olarak belirlenen Araştırma Hastanesinin 18/4/2018 tarihli raporuna dayanıldığını oysa 26/4/2018 tarihinde aynı hastane tarafından düzenlenen ayrı bir rapor daha bulunduğunu ve anılan raporun İdare tarafından gizlendiğini beyan etmiştir. Söz konusu raporu yargılamadan sonra kendi imkânları ile elde ettiğini ve bireysel başvuruya eklediğini belirten başvurucu, anılan raporda; ARFF memurluğunun ağır ve tehlikeli bir iş olması nedeniyle kendisinin bu görevde çalışamayacağının açıkça bildirildiğini ifade etmiştir. Ayrıca İdarenin kendisini büro işlerinde görevlendirmesine rağmen ünvanının büro memuru olarak değiştirilmediğini dolayısıyla sağlık koşullarına uygun hizmetlerde istihdam etmediğini iddia ederek adil yargılanma hakkının, sağlıklı çevrede yaşama hakkının ve yaşam hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun sağlık koşullarına aykırı şekilde ağır ve tehlikeli bir işte çalıştırıldığına ilişkin şikâyeti, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı kapsamında incelenmiştir.
16. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
17. Somut olayda, başvurucunun şikâyetlerinin özü, sağlık durumuna uygun bir ünvanla çalıştırılmamasına ilişkindir.
18. Başvurucu hakkında düzenlenen 22/11/2016 tarihli rapor ile başlayan süreçte, İdarenin ilgili mevzuata uygun şekilde hakem hastane olarak belirlediği Araştırma Hastanesinin 14/3/2017 tarihli raporunda başvurucunun ARFF memurluğu görevine devam edemeyeceğine ilişkin açık bir tespit yapılmaması üzerine başvurucunun talebinin reddedildiği anlaşılmıştır. Akabinde başvurucunun Milas Devlet Hastanesinden aldığı raporu İdareye ibraz etmesi ile bu kişinin ünvanı aynı kalmakla birlikte fiilî olarak sağlık kurulu raporunun karar hanesinde yer alan (bkz. § 4) tespitlere uygun şekilde büro hizmetlerinde görevlendirildiği belirlenmiştir.
19. Bunun yanında, idari yargılama sürecinin devamı sırasında başvurucunun ARFF memurluğu ünvanının idari hizmetler sınıfında yer alan apron memuru olarak değiştirildiği ve dolayısıyla başvurucunun tehlikeli veya ağır iş niteliğini taşıyan bir pozisyonda çalıştırılmadığı görülmüştür. Nitekim başvurucunun büro hizmetlerinde çalışmaya başlamasından itibaren sağlığı için tehlike yaratan koşulların devam ettiğine ya da sağlığı için zararlı bir pozisyonda görevlendirildiğine ilişkin bir iddiası da bulunmamaktadır. Öte yandan başvurucunun, mesleki faaliyetleri sırasında sağlıklı şekilde hayatını sürdürmesinin önüne geçecek her türlü idari işlem ve eylem nedeniyle -etkili başvuru yollarını tüketmesinin ardından- bireysel başvuruda bulunmasının mümkün olduğu açıktır.
20. Sonuç olarak, İdarenin başvurucunun sağlık koşullarını dikkate alarak bu kişiyi fiilen tehlikeli veya ağır iş niteliği taşımayan pozisyonda görevlendirdiği, bu görevlendirmeden itibaren başvurucunun sağlığına ilişkin tehlikenin devam ettiğine dair iddia ve itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla somut olayda devletin üzerine düşen pozitif yükümlülüklere uygun şekilde hareket etmediği söylenemeyeceğinden başvuru konusu işlemde açık ve görünür bir ihlal saptanmamıştır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.