TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
AZİZ YALÇIN VE HİKMET ÇALAĞAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/28807)
Karar Tarihi: 19/12/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Aydın AYGÜN
Başvurucular
1. Aziz YALÇIN
2. Hikmet ÇALAĞAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, disiplin cezasına karşı yapılan şikâyete bakan infaz hâkimliğinin başvurucunun sözlü savunmasını almadan karar vermesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/8/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. 2019/29103 numaralı başvurunun incelenen başvuruyla birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucular, Türkoğlu 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan hükümlü olarak bulunmaktadır. Başvurucuların bulunduğu koğuşta 31/5/2019, 1/6/2019 ve 2/6/2019 tarihlerinde yapılan sabah ve akşam sayımlarında başvurucuların da aralarında bulunduğu mahpusların ayakta sayım vermek istemedikleri tespit edilmiştir.
6. Başlatılan disiplin soruşturmasında İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının (Disiplin Kurulu) 12/6/2019 tarihli bir kararıyla başvurucuların 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 43. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen ''sayım yapılmasına karşı çıkmak'' eylemine aykırı davrandıkları sonucuna ulaşılmıştır. Disiplin Kurulu, söz konusu kurala göre ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası verilmesi gerektiğini ancak iyi hâlli olmamaları nedeniyle aynı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereğince başvurucuların bir üst ceza olan bir gün hücreye koyma cezasıyla cezalandırılmalarına karar vermiştir.
7. Başvurucular Disiplin Kurulunun kararına karşı Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik ceza infaz kurumlarının iç yönetmeliğine göre mevcudu beş kişiden fazla olan koğuş ve odalarda ayakta ve sıralı olarak sayımın yapılması gerektiği, ceza infaz kurumunda firar olup olmadığının saptanması amacıyla sağlıklı bir şekilde sayım yapılması için bu durumun elzem olduğu gerekçesiyle 18/7/2019 tarihinde dosya üzerinden yapmış olduğu incelemeyle şikâyetin reddine karar vermiştir.
8. Başvurucular İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesine (Ağır Ceza Mahkemesi) itiraz başvurusunda bulunmuştur. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hâkimliğinin kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle itiraz başvurusunu 31/7/2019 tarihinde reddetmiştir.
9. Nihai karar 6/8/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
10. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun "İnfaz hâkimliğince şikâyet üzerine verilen kararlar" kenar başlıklı 6. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
"Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında resen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. (Ek cümle: 22/7/2010-6008 S.K/5.md.) Disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir. (Ek cümle: 22/7/2010-6008 S.K/5.md.) Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. (Ek cümle: 22/7/2010-6008 S.K/5.md.) İnfaz hâkimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Anayasa Mahkemesinin 19/12/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
12. Başvurucular, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılayacak geliri olmadığını beyan ederek adli yardım talebinde bulunmuştur.
13. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Sözlü Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların İddiaları ve Bakanlık Görüşü
14. Başvurucular; sözlü savunma ve duruşma taleplerinin hâkimlik tarafından değerlendirilmemesi nedeniyle savunma haklarının engellendiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
15. Bakanlık görüşünde; başvurucuların idarenin takdir hakkının bulunduğu işleme ilişkin olarak yaptığı şikâyetin duruşma açılmaksızın reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları ile somut olayın kendine özgü şartları gözönüne alınarak başvurucuları yargı mekanizmaları önünde dezavantajlı bir duruma düşürüp düşürmediği yönünden değerlendirme yapılması gerektiği açıklanmıştır.
16. Başvurucular Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında bireysel başvuru formunda ileri sürdüğü iddialarını yinelemişlerdir.
2. Değerlendirme
17. Anayasa'nın “Hak arama hürriyeti” kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”
18. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Başvurucuların iddiaları, itiraz ve beyanlarını duruşma sırasında dile getirme imkânının kendilerine tanınmadığına ilişkin olduğundan başvuru adil yargılanma hakkı kapsamındaki sözlü yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir (Talet Şanlı [GK], B. No: 2017/20526, 17/1/2023, § 44).
a. Kabul Edilebilirlik Yönünden
19. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de görülmediğinden sözlü yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas Yönünden
20. Anayasa Mahkemesi anılan kararda başvurucuların disiplin cezasına karşı yaptıkları şikâyete ilişkin iddialarını infaz hâkimliği önünde sözlü olarak dile getirme imkânından yoksun bırakılmaları nedeniyle sözlü yargılanma hakkına yönelik bir müdahalenin bulunduğunu tespit etmiştir (Talet Şanlı, §§ 48-56).
21. 4675 sayılı Kanun'un 3. maddesinde hükümlü ve tutuklular hakkındaki disiplin tedbirleri ile cezalarına ilişkin şikâyetleri inceleyerek karara bağlamakla görevli olan infaz hâkimlerinin aynı Kanun'un 6. maddesinin ikinci fıkrasında bu şikâyetleri “duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde” karara bağlayacakları düzenlenmiştir (Talet Şanlı, § 65).
22. Yine anılan fıkrada disiplin cezalarına karşı yapılan şikâyetlerde "disiplin cezasına karşı yapılan şikâyet üzerine infaz hâkiminin, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını vereceği, hükümlü veya tutuklunun, savunmasını, hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabileceği, infaz hâkiminin gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabileceği" hükme bağlanmıştır. Anılan hüküm, esas olarak disiplin cezalarına yönelik şikâyetlerin karara bağlanmasından önce ilgilinin savunmasının infaz hâkimi tarafından dinlenmesini ve talep edilen diğer delillerin toplanıp değerlendirilmesini gerektirmektedir (Talet Şanlı, § 66).
23. Hükümlü ya da tutuklunun mahkeme huzurunda bulunması usul hukuku bağlamında duruşma veya farklı yöntemlerle sağlanabilir. Nitekim kanunda infaz hâkiminin söz konusu savunmayı duruşma açmak suretiyle ya da duruşma yapmaksızın odasında veya duruşma salonunda yahut ceza infaz kurumunda almasına imkân tanındığı anlaşılmıştır. Kanunda öngörülen söz konusu usuldeki temel amacın disiplin yaptırımı uygulanan hükümlü ya da tutuklunun hâkim karşısında meramını anlatabilmesini, dosyada aleyhine olan delillere etkili bir şekilde karşı çıkabilmesini sağlamak olduğu açıktır (Talet Şanlı, § 67) .
24. Somut olayda, İnfaz Hâkimliğinin başvuruculara itirazla ilgili sözlü beyanda bulunma imkânı tanımadan, soruşturmaya esas tutanak içeriğine dayanmak suretiyle şikâyetin esası hakkında karar verdiği anlaşılmıştır. Başvurucular, disiplin cezasına karşı sözlü beyanda bulunma talebini açık ve net şekilde yargılama sürecinde dile getirmiştir.
25. 4675 sayılı Kanun'un 6. maddesinde disiplin cezalarına karşı yapılan şikâyette başvuruculara, savunmasını hâkim önünde ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla dile getirme imkânı tanındığı hâlde İnfaz Hâkimliğinin başvurucuların bu yöndeki talebini dikkate almaksızın şikâyetin esasını dosya üzerinden değerlendirerek karara bağlaması, başvurucuların sözlü yargılanma hakkına yapılan müdahaleyi kanunilik unsurundan yoksun bırakmaktadır.
26. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki sözlü yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
VI. GİDERİM
27. Başvurucular, maddi ve manevi zararlarının tazmini için 15.000 TL tazminat, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmesini talep etmiştir.
28. Başvurucu Aziz Yalçın, ceza infaz kurumundan tahliye edildiğinden tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılabilmesi için manevi zararları karşılığında başvurucuya net 15.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
29. Başvurucu Hikmet Çalağan için tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100). İhlalin tespiti ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
VII. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
B. Adli yardım taleplerinin KABULÜNE,
C. Sözlü yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
D. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki sözlü yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
E. Başvurucu Hikmet Çalağan yönünden kararın bir örneğinin sözlü yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğine (E.2019/1351, K.2019/1399) GÖNDERİLMESİNE,
F. Başvurucu Aziz Yalçın'a net 15.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, Başvurucu Hikmet Çağlayan'ın tazminat talebinin REDDİNE,
G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.