TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
WARD HAZZAA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/37667)
Karar Tarihi: 16/3/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI
Başvurucu
Ward HAZZAA
Vekili
Av. Tuncay DÖŞLÜ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; sınır dışı etme kararı verilmesi nedeniyle kötü muamele yasağının, hukuka aykırı idari gözetim kararı verilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/11/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Anayasa Mahkemesinin 19/11/2019 tarihli kararıyla ilgili bilgi ve belgeler toplandıktan sonra yeniden değerlendirilmek üzere başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine dair işleminin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Suriye vatandaşı ve 1998 yılı doğumlu olan başvurucu, ülkesindeki terör olaylarından kaçarak 2014 yılında Türkiye'ye geldiğini ifade etmiştir.
7. Başvurucu hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği isnadıyla 15/7/2019 tarihinde ceza soruşturması başlatılmış, tutuklanmasının ardından açılan ceza davasında başvurucu yargılanmıştır. Yapılan yargılama sonucu 31/10/2019 tarihinde beraatine karar verilen başvurucu aynı gün tahliye edilmiştir.
8. Başvurucunun serbest bırakılmasından sonra Yalova Valiliğinin (Valilik) 1/11/2019 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca kamu düzeni veya kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu gerekçesiyle sınır dışı edilmesine ve idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir.
9. Başvurucunun idari gözetim altına alınma kararına karşı yaptığı itiraz, Yalova Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/11/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
10. Başvurucu 19/11/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
11. Bireysel başvuru tarihinden sonra başvurucu anılan sınır dışı etme kararına karşı iptal davası açmıştır. Bursa 1. İdare Mahkemesinin 18/6/2020 tarihli kararıyla sınır dışı etme işlemi hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle iptal edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 16/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
13. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılama imkânının bulunmadığını belirterek adli yardım talebinde bulunmuştur.
14. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak, geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu, ülkesine geri gönderildiği takdirde hayatının tehlike altında olacağını belirterek anayasal haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
2. Değerlendirme
16. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun tüm iddiaları kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.
17. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi şöyledir:
“(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
…
c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması.”
18. Kişinin yaşamının tehlikeye girebileceğine, işkence ya da kötü muameleye tabi tutulacağına dair risk bulunan bir ülkeye sınır dışı edilmesine veya geri verilmesine karar verildiği durumlarda bu kapsamdaki ihlal iddialarının incelenebilmesi için sınır dışı kararının uygulanmasının önünde bir engel bulunmaması gerekir.
19. Somut olayda başvurucu hakkında Valilik tarafından alınan 1/11/2019 tarihli sınır dışı etme kararı Bursa 1. İdare Mahkemesinin 18/6/2020 tarihli kararıyla iptal edilmiştir. Dolayısıyla bireysel başvuruya konu edilen sınır dışı etme kararının uygulanma ihtimalinin ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması nedeniyle başvurunun bu kısmının düşmesine karar verilmesi gerekir.
C. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
21. Başvurucu, hukuka aykırı olarak idari gözetim altında tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
22. Anayasa Mahkemesi B.T. ([GK], B. No: 2014/15769, 30/11/2017) başvurusunda idari gözetim altında tutulma yerlerinin yönetim, denetim ve işletilmesinin İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir kamu hizmeti olduğunu, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesine göre idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakkı doğrudan etkilenenlerin idari yargıda tam yargı davası açabileceğini, teorik düzeyde mevcudiyeti tespit edilen bu yolun -sırf bilgi eksikliği nedeniyle- fiiliyatta hiç işletilmemesinin etkisiz olduğu biçiminde yorumlanamayacağını belirtmiş ve yabancının salıverilmesi hâlinde etkili hukuk mekanizmasının tam yargı davası olduğunu ifade etmiştir (B.T., §§ 45-58).
23. Anayasa Mahkemesi aynı başvuruda idari gözetimi sona erdirilen başvurucuların hukuka aykırı olarak idari bir kararla özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları nedeniyle uğradıklarını öne sürdükleri maddi ve manevi zararlarının karşılanması bakımından başarı şansı sunma, yeterli giderim sağlama kapasitesini haiz ve ulaşılabilir olduğu görülen tam yargı davası yolu tüketilmeden yapılan başvuruların incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmadığı sonucuna varmıştır ( B.T., § 73; A.A., B. No: 2014/18827, 20/12/2017, § 37).
24. Başvurucunun sınır dışı edilmesi kararının iptal edildiği gibi 1/11/2019 tarihindealtı ay süreyle sınırlı olarak idari gözetim altına alındığı ve bu sürenin en çok 6 ay daha uzatılabileceği dikkate alınarak inceleme tarihi itibarıyla bu sürenin de dolduğu tespit edildiğinden başvurucunun hâlihazırda idari gözetim altında olmasını gerektiren bir olgunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda başvurucunun daha önce geri gönderme merkezlerinde tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası bakımından yukarıda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.
25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması nedeniyle başvurunun DÜŞMESİNE,
C. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
D. Başvuru kapsamında verilen tedbirin SONLANDIRILMASINA,
E. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA
F. Kararın bir örneğinin bilgi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE 16/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.