logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İnci Çiğdem Ertan [1.B.], B. No: 2019/41440, 19/10/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İNCİ ÇİĞDEM ERTAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/41440)

 

Karar Tarihi: 19/10/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

Raportörler

:

Gülsüm Gizem GÜRSOY

 

 

Yunus HEPER

Başvurucu

:

İnci Çiğdem ERTAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, avukat olan başvurucunun bir derneğin üyesi olmasının avukatlık mesleğinin itibarını zedelediği gerekçesiyle baro tarafından disiplin cezası ile cezalandırılmasının örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 16/12/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu Eskişehir'de avukatlık yapmaktadır ve kısa adı ESGİAD olan Eskişehir Genç İş Adamları Derneği (Dernek) isimli bir derneğin üyesidir. Başvurucunun ismi, derneğin internet sitesinde "hukuksal danışmanlık" başlığı altında yer almaktadır. Olayların gerçekleştiği tarihteki Dernek Tüzüğü'nün 3. maddesinde; derneğin amacının Eskişehirli genç iş adamlarının liderlik vasıflarını, sosyal sorumluluklarını ve dayanışma ruhunu geliştirmek, toplumun sosyoekonomik düzeyinin geliştirilmesine katkıda bulunmalarını sağlamak olduğu belirtilmiştir. Dernek Tüzüğü'nün 4. maddesinde ise dernek amaçlarının gerçekleştirilebilmesi için " ...tüzükte belirtilen hedefleri gerçekleştirerek ve gelir elde etmek amacıyla işletme, ticari şirket ve sanayi kuruluşu kurabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.

6. Eskişehir Barosu, başvurucu hakkında 9/12/2015 tarihinde resen soruşturma başlatmıştır. Soruşturmaya gerekçe olarak 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) meslek kurallarına göre bir avukatın iş adamı derneği faaliyetlerinde yer almasının meslek onur ve itibarını zedeleyecek nitelikte olduğu, başvurucunun isminin ESGİAD'ın herkese açık internet sitesinde hukuksal danışmanlık başlığı altında yer almasının meslek kuralları ile haksız rekabet ve reklam yasağına ilişkin hükümlere aykırılık oluşturacağı gösterilmiştir.

7. Soruşturma üzerine Eskişehir Barosu Yönetim Kurulunun 30/11/2016 tarihli kararıyla başvurucu hakkında kovuşturma açılmasına karar verilmiştir. Kovuşturma kararında, iş adamı ibaresinin gerek toplumdaki algısı gerek terminolojik anlamı gözetildiğinde bir avukatın iş adamı derneğine üye olmasının toplumda olumsuz bir algılamaya yol açacağı belirtilmiştir. Kararda; tacirlerin, ticaretle uğraşanların avukatlığa kabul edilmeyeceği gibi avukatlığa kabulden sonra bu işlerle uğraşanların baro levhasından silineceği düzenlendiğinden avukatlığa kabulde engel olarak gösterilen alanlarla ilgili herhangi bir oluşuma üye olmanın etik olarak avukatlıkla bağdaşmayacağı belirtilmiştir. Kovuşturma kararında sıralanan nedenlerin 1136 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile TBB Meslek Kuralları'nın 3. ve 4. maddelerine aykırılık oluşturduğu ifade edilmiştir.

8. Kovuşturma kararı sonrasında Eskişehir Barosu Disiplin Kurulunun 16/11/2017 tarihli kararıyla başvurucu hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararda; 1136 sayılı Kanun'a göre dernek üyeliğinin avukatlıkla bağdaşmayan işler arasında yer almadığı, bu nedenle şikâyete konu suçların oluşmadığı belirtilmiştir.

9. Eskişehir Barosu Başkanlığı, Eskişehir Baro Disiplin Kurulunun başvurucu hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair kararına TBB nezdinde itiraz etmiştir. TBB Disiplin Kurulu 13/4/2018 tarihli kararıyla Eskişehir Barosu Disiplin Kurulunun ceza verilmesine yer olmadığına dair kararının kaldırılmasına ve başvurucunun uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. TBB kararında; avukatlığın yargının kurucu unsurlarından ve kamu güvenine mazhar bir meslek olması, 1136 sayılı Kanun ile mesleğin mahiyet ve amacının açıkça düzenlenmiş olması karşısında avukatlık unvanının yanında iş adamı ibaresinin de kullanılmasının toplum nazarında avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güveni zedeleyeceği vurgulanmıştır. Kararda, adı geçen dernek üyeliğinin avukatlığın ticari bir faaliyet ve kazanç elde edilebilecek meslek olduğu imajını yaratacağı, bu nedenle anılan dernek üyeliğinin örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.

10. Başvurucu TBB kararının iptali talebiyle 2/7/2018 tarihinde dava açmıştır. Ankara 16. İdare Mahkemesi 16/4/2019 tarihinde dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Gerekçeli kararda; dernek kurma ve derneğe üye olma hakkının anayasal bir hak olarak düzenlendiği, bu hürriyetin sınırlanmasının belli şartlar altında kanunla yapılabileceği, avukatların dernek kurma ve derneğe üye olma hürriyetini kısıtlayan herhangi bir kanuni sınırlamanın bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda devamla; 1136 sayılı Kanun'un 12. maddesinin (f) bendinde, avukatların anonim, limited, kooperatif şirketinin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlere bağlı komanditer ortaklık yapabilmesine dahi cevaz verildiği dikkate alındığında sırf üyeleri arasında tacirlerin bulunduğu ve tüzüğü içerisinde amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla ticari şirket, işletme kurabileceği düzenlenen bir derneğe üye olması nedeniyle ticari faaliyette bulunduğu gerekçe gösterilerek başvurucuya uyarma cezası verilemeyeceği değerlendirilmiştir.

11. Kararın istinaf yargı yoluna götürülmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesi ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine kesin olarak karar vermiştir. Kararda, iş adamı tabirinin, Türk Dil Kurumunca "Kazanç sağlamak amacı ile ticaret veya sanayiye yatırım yapan kişi" olarak tanımlandığı, dolayısı ile iş adamını tüccardan da anlam olarak yatırım gücünü ön plana çıkartan kişi olarak ayırdığı, iş adamı tanımı ile avukatlık mesleği tanımının bağdaşmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca kararda avukatın bir iş adamı olmadığı, avukatlar tarafından yapılan faaliyetlerin kamu yararına yapıldığı ve avukatlık mesleğinin bir kamu hizmeti olduğu hususu birlikte dikkate alındığında, başvurucunun ESGİAD üyesi olması nedeniyle 1136 sayılı Kanun'un 134. maddesi ile TBB Meslek Kuralları'nın 3., 4., 7. ve 8. maddelerine aykırı davrandığı sonucuna varılmıştır.

12. Nihai karar 6/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve başvurucu 16/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

13. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatlığın mahiyeti" kenar başlıklı 1. maddesi şöyledir:

"Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.

 (Değişik ikinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/1 md.) Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder"

14. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatlığın amacı" kenar başlıklı 2. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Avukatlığın amacı; hukuki münasabetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.

Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder"

15. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatlıkla birleşemiyen işler" kenar başlıklı 11. maddesi şöyledir:

"Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmıyan her türlü iş avukatlıkla birleşemez."

16. 1136 sayılı Kanun'un "Avukatlıkla birleşebilen işler" kenar başlıklı 12. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Aşağıda, sayılan işler 11 inci madde hükmü dışındadır:

f) Anonim, limited, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,"

17. 1136 sayılı Kanun'un 34. maddesi şöyledir:

"Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler"

18. 1136 sayılı Kanun'un "Disiplin İşlem ve Cezaları" ana başlıklı ve "Disiplin Cezalarının uygulanacağı haller" kenar başlıklı 134. maddesi şöyledir:

"Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır."

19. 1136 sayılı Kanun'un "Disiplin Cezaları" kenar başlıklı 135. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

" Disiplin cezaları şunlardır:

1. (Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir."

20. TBB'nin 8 -9 Ocak 1971 tarihli IV. Genel Kurulunda kabul edilmiş ve 26 Ocak 1971 tarihli TBB Bülteni’nde yayımlanan Meslek Kuralları'nın ilgili kısmı şöyledir:

"...

3. Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.

4. Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.

...

7. Avukat, salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.

8. Avukat kendine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.

9. Avukat, kanunen bulunduğu başkaca mevki ve olanaklarının mesleki çalışmalarına etkili olmamasına dikkat eder.

...

11. Avukat, Türkiye Barolar Birliği’nce kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır."

V. İNCELEME VE GEREKÇE

21. Anayasa Mahkemesinin 19/10/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

22. Başvurucu, üyesi olduğu ESGİAD'ın internet sitesinde adının yazıldığını bilmediğini, öğrenir öğrenmez sildirdiğini, kendi adına açtığı bir web sitesinin dahi olmadığını, dernek sitesi aracılığıyla reklam yapmayı düşünmeyeceğini, hakkında soruşturma açılınca dernek üyeliğinden istifa ettiğini belirtmiştir. Başvurucu, derneğe üye olmak için iş adamı olmak gerekmediğini, kendisinin toplumsal katkı sunmak amacıyla derneğe üye olduğunu, ticari amaç gütmediğini, sırf iş adamı kelimesinin sözlük anlamına göre yorum yapılarak cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğinden yakınmıştır.

23. Bakanlık görüşünde; varsa örgütlenme özgürlüğüne müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, başvurucu hakkında verilen ve "mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesi" anlamına gelen uyarı cezasının niteliği gözönüne alındığında başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne müdahale oluşturduğu iddia edilen kararın orantılı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

B. Değerlendirme

24. Anayasa’nın yapılacak değerlendirmede uygulanacak “Dernek kurma hürriyeti” kenar başlıklı 33. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.

Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir."

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

25. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

a. Müdahalenin Varlığı

26. Bir derneğe üye olması nedeniyle cezalandırılmasının başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne bir müdahale olduğu kabul edilmiştir.

b. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

27. Örgütlenme özgürlüğü, sınırlanabilir bir haktır ve Anayasa'da yer alan temel hak ve özgürlüklerin sınırlama rejimine tabidir. Örgütlenme özgürlüğüne ilişkin olarak Anayasa’nın 33. maddesinin ikinci fıkrasında sınırlama sebeplerine yer verilmiştir. Ancak bu özgürlüğe yönelik sınırlamaların da bir sınırının olması gerektiği açıktır. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında Anayasa'nın 13. maddesindeki ölçütler gözönüne alınmak zorundadır. Bu sebeple örgütlenme özgürlüğüne getirilen sınırlandırmaların denetiminin Anayasa'nın 13. maddesinde yer alan ölçütler çerçevesinde ve Anayasa'nın 33. maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir Ahmet Parmaksız [GK], B. No: 2017/29263, 22/5/2019, § 74; sendika hakkı yönünden bkz. Tayfun Cengiz, B. No: 2013/8463, 18/9/2014, § 38; Mehmet Yüzgeç, B. No: 2014/2282, 2/2/2017, § 30). Dolayısıyla başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 33. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesi şöyledir:

"Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

28. Bu sebeple müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk koşullarını sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekir.

i. Kanunilik

29. Meslek Kuralları'nın 3., 4., 7., 8., 9. ve 11. maddeleri ile birlikte 1136 sayılı Kanun’un 134. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır.

ii. Meşru Amaç

30. Başvurucunun uyarma disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin kararın avukatlığın kamu yararına çalışan bir meslek olması nedeniyle ticari bir faaliyet olarak algılanmasının önlenmesi ve böylece avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvenin sağlanmasına yönelik önlemlerin bir parçası olduğu ve Anayasa'nın 33. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeninin korunması meşru amacını taşıdığı sonucuna varılmıştır.

iii. Demokratik Toplum Düzeninin Gereklerine Uygunluk

31. Anayasa Mahkemesi demokratik toplum düzeninin gerekleri ifadesinden ne anlaşılması gerektiğini daha önce pek çok kez açıklamıştır (sendikalarla ilgili olarak bkz. Tayfun Cengiz, §§ 31, 32; Kristal-İş Sendikası, B. No: 2014/12166, 2/7/2015, §§ 53, 70, 74; Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri [GK], B. No: 2014/920, 25/5/2017, § 73; Birleşik Metal İşçileri Sendikası, B. No: 2015/14862, 9/5/2018 §§ 42, 43; derneklerle ilgili olarak bkz. Hint Aseel Hayvanları Koruma ve Geliştirme Derneği ve Hikmet Neğuç, B. No: 2014/4711, 22/2/2017, § 45). Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; AYM, E.2017/130, K.2017/165, 29/11/2017, § 18; AYM, E.2018/69, K.2018/47, 3/5/2018, § 15).

32. Müdahaleyi oluşturan tedbirin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının kabul edilebilmesi için amaca ulaşmaya elverişli olması, başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olarak kendisini göstermesi gerekmektedir. Amaca ulaşmaya yardımcı olmayan veya ulaşılmak istenen amaca nazaran bariz bir biçimde ağır olan bir müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı söylenemeyecektir (bazı farklılıklarla birlikte toplantı hakkı bağlamında bkz. Dilan Ögüz Canan [GK], B. No: 2014/20411, 30/11/2017, § 32; sendika hakkı bağlamında bkz. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri, § 73; Tayfun Cengiz, § 56; Adalet Mehtap Buluryer, B. No: 2013/5447, 16/10/2014, §§ 103-105; grev hakkı bağlamında bkz. Kristal-İş Sendikası, § 70; ifade özgürlüğü bağlamında bkz. Bekir Coşkun, § 51; Mehmet Ali Aydın, § 68; Tansel Çölaşan, B. No: 2014/6128, 7/7/2015, § 51). Orantılılık ise sınırlamayla ulaşılmak istenen amaç ile başvurulan sınırlama tedbiri arasında aşırı bir dengesizlik bulunmamasına işaret etmektedir. Kamu gücünü kullanan organların örgütlenme özgürlüğü kapsamındaki faaliyetlere müdahale ederken bu özgürlüğün kullanılmasından kaynaklanan yarardan daha ağır basan, korunması gereken bir menfaatin ve kişiye yüklenen külfeti dengeleyici mekanizmaların varlığını somut olgulara dayanarak göstermeleri gerekir (sendika hakkı bağlamında bkz. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri, § 74; bazı farklılıklarla birlikte toplantı hakkı bağlamında bkz. Dilan Ögüz Canan, §§ 33, 56; ifade özgürlüğü bağlamında bkz. Bekir Coşkun, §§ 44, 47; Tansel Çölaşan, §§ 46, 49, 50).

33. Buna göre örgütlenme özgürlüğüne yapılan bir müdahale, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamıyorsa ya da zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamakla birlikte orantılı değilse demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olarak değerlendirilemez (Ahmet Parmaksız, § 80; Birleşik Metal İşçileri Sendikası, § 43; Kristal-İş Sendikası, § 70; Tayfun Cengiz, § 51).

34. Anayasa Mahkemesinin bir norm denetimi kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere avukatlık mesleğinin nitelikleri ve önemi, bir kamu hizmeti olduğu, avukatın yargılama süreci içinde adaletin bulunup ortaya çıkarılmasında görev aldığı, kamu yararını koruduğu, 1136 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde belirtilmiştir. Kanun'un 1. ve 2. maddelerinde avukatlığın kamusal yönü ağır basan bir meslek olduğu vurgulanmıştır. Bilgi ve deneyimlerini öncelikle adalet hizmetine vererek adalete ve hakkaniyete uygun çözümler için hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasında yargı organlarıyla yetkili kurul ve kurumlara yardımı görev bilen avukatın, hukuk devletinin yargı düzeni içindeki yeri özellik taşımaktadır (AYM, E.2007/16, K.2009/147, 15/10/2009).

35. Anayasa'nın 135. maddesi ile birlikte 1136 sayılı Kanun'un barolara ve TBB'ye yüklediği görevler, tanıdığı hak ve yetkilerle bu kuruluşların toplum ve devlet yaşamı için gözardı edilmeyecek önemleri de düşünülürse, avukatların genel niteliklerine verilen değer kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Her serbest mesleğin kendine özgü yanları, birbirinden ayrılıkları bulunduğu gibi uzmanlık alanlarının farklılığı, farklı uygulamaları doğal hatta zorunlu kılar. Avukatların savunma görevini üstlenmeleri ve adaletin gerçekleşmesine katkıları, mesleğin özelliği sayılmakta ve kimi kısıtlamalara bağlı tutulmalarının haklı nedenlerini oluşturmaktadır. Avukatlık mesleğini seçenlerin avukatlık adına uygun biçimde görevlerinin gereklerini özenle yerine getirmeleri, avukatlık unvanından ayrı düşünülemeyecek saygı ve güveni koruyup güçlendirmenin başta gelen koşullarından biridir (AYM, E.2007/16, K.2009/147, 15/10/2009; ayrıca bkz. AYM, E.1988/50, K.1989/27, 23/6/1989).

36. İlgili mevzuat bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde bir avukatın kendisine haksız çıkar sağlayacak davranışlardan kaçınmasının sağlanmak istendiği anlaşılmaktadır. Anılan düzenlemelerin avukatlık mesleğine duyulan güvenin sarsılmasını önlemeye ve mesleki disiplini sağlamaya yönelik tedbirler olduğu açıktır. Avukatlık mesleğinin kamusal bir hizmet ihtiva etmesi nedeniyle toplumsal önemi açıktır. Buna karşın terazinin diğer kefesinde yer alan ve bireylerin kendi menfaatlerini korumak için kendilerini temsil eden kolektif bir oluşum içinde bir araya gelme özgürlüğünü ifade eden örgütlenme özgürlüğü (Tayfun Cengiz, § 31) yer almaktadır.

37. O hâlde eldeki başvuruda; başvurucunun örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahaleyle hedeflenen meşru amaçlarla, örgütlenme özgürlüğünden yararlanılmasındaki bireysel menfaat arasında adil bir denge gözetilip gözetilmediğine bakılmalıdır. Bu dengenin kurulmasında dikkate alınması gereken en önemli unsur başvurucunun ESGİAD isimli derneğin üyesi olması nedeniyle avukatlık mesleği ve bununla birlikte kamu düzeni üzerinde katlanılması gerekmeyen bir külfete yol açıp açmadığıdır.

38. Açıktır ki Türk hukukunda avukatların dernek veya sendikalara üye olmalarına yahut vakıf yönetiminde yer almalarına ilişkin kısıtlayıcı herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Nitekim Anayasa'nın 33. maddesinin "Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir." biçimindeki birinci fıkrası uyarınca avukatların da herkes gibi bir derneğe üye olma hakları bulunmaktadır. Öte yandan Türk hukukunda avukatların üye olabilecekleri örgütlerin eldeki başvuru özelinde de derneklerin amaçları bakımından da herhangi bir sınırlayıcı hüküm bulunmamaktadır. Dernekler Anayasa'nın 33. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri kapsamında bulunmayan her amaçla kurulabileceği için avukatların da herhangi bir amaçla kurulmuş herhangi bir derneğe üye olmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır.

39. TBB ve istinaf mahkemesi, başvurucunun üyesi olduğu derneğin isminde iş adamı ibaresinin yer almasının avukatlık mesleğinin itibarını zedeleme potansiyeli bulunduğunu kabul etmişlerdir. Anayasa Mahkemesinin kanaatine göre genç iş adamlarının yetiştirilmesi ve toplumsal refaha katkı sunmayı hedefleyen bir derneğe, kamusal hizmet ifa eden bir avukatın katılmasının hangi surette mesleğinin itibarını zedeleyeceğinin daha ciddi gerekçelerle açıklanması gerekir. Başvurucunun avukatlık unvanını kullanarak ticari bir kazanç elde etmeye çalıştığı iddia edilmediğine, hatta mevzuata göre anonim, limited, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklığın avukatlık ile birleşen işlerden sayıldığına göre (bkz. § 16) başvurucunun cezalandırılması için başvurulan gerekçelerin oldukça zorlama olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Somut olayda olduğu gibi kanunun izin verdiği müdahale sebeplerinin somut bağlantılar kurulmadan keyfîliğe yol açıldığı izlenimi oluşturacak şekilde geniş yorumlanması, kişilerin hukuki durumlarını belirsizleştirir ve kuralı öngörülemez hâle getirir (Wıkımedıa Foundatıon Inc. ve diğerleri [GK], B. No: 2017/22355, 26/12/2019, § 89).

40. Öte yandan örgütlenme özgürlüğü bireylere topluluk hâlinde siyasal, kültürel, sosyal ve ekonomik amaçlarını gerçekleştirme imkânı sağlar (dernek hakkı yönünden bkz. Hint Aseel Hayvanları Koruma ve Geliştirme Derneği ve Hikmet Neğuç, § 41) ve bu nedenle de demokrasilerde vatandaşların bir araya gelerek ortak amaçları izleyebileceği örgütlerin varlığı sağlıklı bir toplumun önemli bir bileşenidir (Ahmet Parmaksız, § 72; sendika hakkı yönünden bkz. Tayfun Cengiz, § 31). Dolayısıyla örgütlenme hakkı kınanabilir bir olaya karışmadıkları sürece -somut olaya benzer şekilde uyarma cezası gibi- en hafif müdahalelerin dahi uygulanmamasını temin eder. Zira Anayasa Mahkemesinin birçok kararında işaret ettiği gibi yaptırıma maruz kalma endişesi kişiler üzerinde temel hak ve özgürlüklerini kullanmaları bakımından caydırıcı etki doğurma potansiyeli taşımaktadır (çok sayıda karar arasından bkz. Orhan Pala, B. No: 2014/2983, 15/2/2017, § 54; İrfan Sancı, B. No: 2014/20168, 26/10/2017, § 43; Tansel Çölaşan, § 71).

41. Sonuç olarak başvurucunun disiplin cezası verilmek suretiyle müdahale edilen örgütlenme özgürlüğü ile kamu hizmetlerinin düzgün işlemesinin ve dolayısıyla kamusal düzenin korunmasının sağlanması arasında adil bir denge kurulmadığı, şikâyet edilen disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.

42. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

43. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.

44. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 33. maddesinde güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin örgütlenme özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesi 12. İdari Dava Dairesine (E.2019/2007, K.2019/2064) iletilmek üzere Ankara 16. İdare Mahkemesine (E.2018/1452, K.2019/813) GÖNDERİLMESİNE,

D. 364,60 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(İnci Çiğdem Ertan [1.B.], B. No: 2019/41440, 19/10/2023, § …)
   
Başvuru Adı İNCİ ÇİĞDEM ERTAN
Başvuru No 2019/41440
Başvuru Tarihi 16/12/2019
Karar Tarihi 19/10/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, avukat olan başvurucunun bir derneğin üyesi olmasının avukatlık mesleğinin itibarını zedelediği gerekçesiyle baro tarafından disiplin cezası ile cezalandırılmasının örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Örgütlenme özgürlüğü Örgütlenme İhlal Yeniden yargılama

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 1136 Avukatlık Kanunu 1
2
11
12
34
134
135
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi