TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET ÖZCAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/6266)
|
|
Karar Tarihi: 15/1/2020
|
R.G. Tarih ve Sayı: 4/3/2020-31058
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Ceren Sedef EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet ÖZCAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, derece ve kademe hesabının daha önceki çalışma
süreleri dikkate alınmadan yapılması nedeniyle eşitlik ilkesini ihlal ettiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/2/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu, çalışmakta olduğu Ayancık Kereste Fabrikasının
özelleştirilmesi üzerine ilgili kanun uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğünde
işe başlatılmış fakat özlük haklarının hesabında başvurucunun daha önce anılan
Fabrikadaki kıdemi dikkate alınmamıştır.
7. Başvurucu daha önce çalıştığı süreler dikkate alınarak
intibakının yapılmaması nedeniyle dava açmıştır. Başvurucunun davası Kastamonu
İş Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve ret kararı Yargıtay 22. Hukuk Dairesi
tarafından 24/12/2018 tarihinde onanarak kesinleşmiştir.
8. Yargıtay onama ilamı başvurucunun avukatına elektronik
tebligat (e-tebligat) usulüyle tebliğ edilmiştir. Söz konusu e-tebliğ
mazbatasında 15/1/2019 tarihinde ilgili tebligatın alıcı için ayrılmış tebligat
hesabına başarılı bir şekilde konduğu ve aynı tarihte tebligatın alıcısı tarafından
açıldığı, 20/1/2019 tarihinde ise tebligatın alıcının hesabına iletilmesini
müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okunmuş
sayıldığı bilgisi yer almaktadır.
9. Başvuru konusu yargılama dosyasına eklenen,Posta ve Telgraf Teşkilatı
(PTT) veri tabanından söz konusu tebligata dair yapılan sorgulama raporunda da
tebligatın 15/1/2019 tarihinde alıcısı tarafından açıldığı bilgisi yer
almaktadır.
10. Başvurucu bireysel başvuru formunda, başvuru konusu
yargılama sürecine ilişkin nihai karar olan Yargıtay onama ilamından 20/1/2019
tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir.
11. Başvurucu 15/2/2019 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
12. 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Elektronik Tebligat" başlıklı 7/a
maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"...
Elektronik yolla tebligat, muhatabın
elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış
sayılır.
...
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle belirlenir.”
13. 6/12/2018 tarihli ve 30617 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 3. maddesinin
ilgili kısımları şöyledir:
" Bu Yönetmelikte geçen;
...
b) Delil kaydı: Tebligatın; tebligat çıkarmaya
yetkili makam ve merciden Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) tarafından
teslim alındığına, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığına,
okunduğuna ve usulen tebliğ edilmiş sayıldığına dair üretilen ve elektronik
sertifika ile imzalanmış kayıtları,
...
ifade eder."
14. Anılan Yönetmelik'in "Elektronik
tebligatın hazırlanması ve muhataba ulaştırılması" kenar
başlıklı 9. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"...
(4) Gerek UETS içi ve gerekse sistemler arası
entegrasyon yoluyla yapılan tebligata ait delil kayıtları, elektronik tebligat
mesajının tamamının ulaştığı anda üretilir.
...
(6) Elektronik yolla tebligat, muhatabın
elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda
yapılmış sayılır."
15. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) tarafından anılan Yönetmelik
uyarınca hazırlanan "Ulusal Elektronik
Tebligat Sistemi ile İlgili Teknik Kriterlere İlişkin Usul ve Esaslar"
düzenlemesinin "Deliller"
başlıklı 5. maddesinin ilgili kısımları şu şekildedir:
" (1) UETS süreci
işleyişi içerisinde aşağıdaki deliller oluşturulacaktır.
a. Tebligat kabul edildi
(SubmissionAcceptanceRejection:Acceptance): Gelen iletinin gerekli kontroller
sonrası muhatap hesabına teslim edilmek üzere UETS tarafından teslim
alındığının delilidir.
b. Tebligat kabul edilmedi
(SubmissionAcceptanceRejection:Rejection): Gelen tebligatın içinde virüs
olması, gönderici tarafından hazırlanan paketteki özet değerinin UETS’ye gelen
paketin özet değeri ile tutarsız olması, gönderilebilecek ileti büyüklüğünden
daha büyük değerde ileti gönderilmiş olması gibi durumlarda, UETS tarafından
gönderinin kabul edilmediğine dair üretilen delildir.
c. Tebligat teslim edildi
(DeliveryNonDeliveryToRecipient:Rejection): Tebligatın alıcı için ayrılmış
tebligat alanına (hesabına)başarılı bir şekilde konulduğuna veya sadece PTT
UETS Bilişim sistemi ile hesap sahibinin bilişim sistemi arasındaki entegrasyon
ile tebligatlarını alan hesap sahiplerine başarılı bir şekilde aktarıldığına
dair oluşturulan delildir.
d. Tebligat teslim
edilmedi(DeliveryNonDeliveryToRecipient:NonDelivery): Tebligatın alıcı için
ayrılmış tebligat alanına (hesabına) konulamadığına veya sadece entegrasyon ile
tebligatlarını alan hesap sahiplerine 24 saat içinde başarılı bir şekilde
aktarılamamasına dair oluşturulan delildir.
e. Tebligat okundu
(RetrievalNonRetrievalByRecipient:Retrieval): Tebligatın, alıcısı tarafından
açıldığında oluşturulan delildir.
f. Tebligat okundu kabul
edildi(RetrievalNonRetrievalByRecipient:RetrievalTimeout): Tebligatın, alıcının
hesabına iletilmesini müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik
oluşturulan delildir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 15/1/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu; çalıştığı Fabrikanın özelleştirilmesinden sonra
başka bir kamu kurumunda işe başlatıldığını, emsallerinden farklı olarak derece
ve kademe hesabının daha önceki çalışma süreleri dikkate alınmadan yapılmasının
eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar
başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun,
başvuru yollannın tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin
öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir
mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayan/ar, mazeretin kalktığı tarihten
itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte
başvurabilirler ... "
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) "Başvuru süresi ve mazeret" kenar
başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun,
başvuru yollannın tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin
öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir."
20. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre
kuralıdır. Sürenin başvurunun her aşamasında dikkate alınması gerekir (Deniz
Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). Ayrıca otuz günlük sürenin başlangıcında
kanun hükmü gereği öğrenme tarihi esas alınmalıdır.
21. Bireysel başvurunun süre koşuluna bağlanmasıyla hukuki
belirlilik de sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava açma ya da kanun yollarına
başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız
kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve
mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz (Remzi
Durmaz, B. No: 2013/1718, 2/10/2013, § 27).
22. Bireysel başvuruların 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin
(5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası
uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise
ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.
Anılan düzenlemelerde başvuru yolu öngörülen durumlarda bireysel başvuru
süresinin başlangıcına ilişkin olarak başvuru
yollarının tüketildiği tarihten söz edilmekte ise de haberdar
olunmayan bir hususta başvuru yapılamayacağı dikkate alınarak bu ibarenin nihai kararın gerekçesinin öğrenildiği tarih
olarak anlaşılması gerekir (A. C. ve
diğerleri [GK], B. No: 2013/1827, 25/2/2016, § 25).
23. Bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliği,
öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali
Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme,
gerekçeli kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de
öğrenme söz konusu olabilir. Başvurucunun nihai kararın gerekçesini dava
dosyasını incelemek suretiyle öğrenmesi mümkündür. Bu doğrultuda dosyadan suret alınması gibi hâllerde
başvurucunun gerekçeli kararı öğrendiği kabul edilebilir. Başvurucuların nihai
kararın gerekçesini öğrendiklerini beyan
ettikleri tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele
alınabilir (İlyas Türedi, B. No:
2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).
24. Diğer yandan somut olayın koşullarında başvurucunun nihai
karardan daha erken bir tarihte haberdar olması gerektiğinin değerlendirilmesi
durumunda Anayasa Mahkemesi, başvuru süresinin başlangıcı için bu tarihi de
esas alabilir (Ögeday Akın, B.
No: 2014/2345, 10/6/2015, § 38).
25. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, henüz avukatına tebliğ
edilmemiş olmakla birlikte nihai karar olan gerekçeli Yargıtay ilamının ilk
derece mahkemesine ulaştığı, başvurucunun avukatının ise bireysel başvuru
formunda bu karardan haberdar olduklarını belirttiği tarihten daha önce ilk
derece mahkemesine söz konusu ilamın tebliğe çıkarılması için birden fazla
talepte bulunduğunun anlaşıldığı bir bireysel başvuruda başvuru süresinin
avukatın ilk yazılı talep tarihinden itibaren işlemeye başladığını kabul
etmiştir. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi, gerekçeli nihai kararın ilk derece
mahkemesine ulaştığından başvurucunun haberdar olduğu ve bu durumda UYAP Avukat
Bilgi Sistemi'ni kullandığı görülen başvurucu vekilinin nihai karar sonucunu ve
gerekçesini kesin olarak öğrenme olanağına sahip bulunduğu konusunda şüphe
olmadığını ifade etmiştir (Suat Bircan
[GK], B. No: 2014/16800, 1/12/2016, §§ 25-27).
26. Somut olayda şikâyet konusu yargılama sürecine ilişkin nihai
karar olan Yargıtay ilamı, başvurucunun avukatına e-tebligat yoluyla tebliğ
edilmiştir. İlgili mevzuat uyarınca (bkz. §§ 12, 14) e-tebligat yolunun kullanıldığı
gönderiler, muhatabın hesabına ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda
tebliğ edilmiş sayılmaktadır (anılan hükmün vergi hukuku bağlamında mahkemeye
erişim hakkı ve eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediğine dair Anayasa
Mahkemesi kararı için bkz. AYM, E. 2018/144, K.2019/72, 19/9/2019). Buna göre
somut olayda tebliğ mazbatasında "Tebligat
alıcının hesabına iletilmesini müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda
otomatik olarak okundu sayıldı." şeklindeki delil kaydının
oluşturulduğu 20/1/2019 tarihi,tebliğ tarihidir.
27. Bununla birlikte başvuru konusu olayda başvurucu vekilinin
15/1/2019 tarihinde gerekçeli nihai karar tebligatını açtığına dair delil kaydı
oluşturulmuş ve bu kayıt e-tebligat mazbatası ile PTT sorgulama raporuna da
işlenmiştir. Yukarıda yer verilen Bakanlık düzenlemesi uyarınca söz konusu
delil kaydı, tebligatın alıcısı tarafından okunduğu anlamına gelmektedir (bkz.
§ 15). İlgili Yönetmelik uyarınca elektronik mesajın tamamı iletilmeden delil
kaydı oluşturulmadığı da dikkate alındığında (bkz. § 14) somut olayda
başvurucunun e-tebligatın vekili tarafından açıldığı 15/1/2019 tarihinde
bireysel başvuruya ilişkin gerekçeli nihai karardan haberdar olduğunun ve bu
doğrultuda bireysel başvuru süresinin 15/1/2019 tarihinden itibaren işlemeye
başladığının kabul edilmesi gerekir. Nitekim ilgili usul kuralları uyarınca
sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiği
uygulamaların aksine bireysel başvuru yolunda başvuru süresi, ihlalin
öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (bkz. § 18).
28. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine
ilişkin nihai karardan 15/1/2019 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan
başvurucunun otuz günlük bireysel başvurusu süresinden sonra, 15/2/2019
tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurusunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 15/1/2020
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.