TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULLAH DERTLİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/825)
Karar Tarihi: 31/3/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Yüksel GÜNARSLAN
Başvurucu
Abdullah DERTLİ
Vekili
Av. Emre AKARYILDIZ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında sanığın hazır bulunma talebi reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/12/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, adli yardım talebinin kabulüne ve duruşmada hazır bulunma hakkı, tanık dinletme ve sorgulama hakkı, hakkaniyete uygun yargılanma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan haklara ilişkin şikâyetlerin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olduğu şüphesiyle 17/7/2016 tarihinde gözaltına alınmış; 18/7/2016 tarihinde tutuklanmıştır.
6. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 26/5/2017 tarihli iddianamesiyle başvurucu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmıştır.
7. Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılamada 28/6/2017 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 6/10/2017 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşma tarihinde mahkemede hazır bulundurulması hususunda tutuklu bulunduğu Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (İnfaz Kurumu) müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
8. Başvurucu; İnfaz Kurumu aracılığı ile Mahkemeye gönderdiği 28/9/2017 tarihli dilekçesiyle yüz yüzelik ilkesi gereğince savunmasını avukatı ile birlikte duruşma salonunda yapmak istediğini, bu nedenle duruşmada hazır edilmesinin sağlanmasını talep etmiştir.
9. Başvurucu, yargılamanın 6/10/2017 tarihli ilk celsesine Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılarak savunma yapmıştır. Duruşma tutanağına göre başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebi hakkında Mahkemece herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Anılan celsede iddia makamı esas hakkında mütalaasını sunmuştur. Duruşmada başvurucunun esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmak amacıyla süre talebinde bulunması üzerine Mahkeme talebi kabul etmiş ve başvurucunun duruşma tarihinde hazır edilmesi için İnfaz Kurumuna müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı 23/1/2018 tarihine ertelemiştir.
10. İkinci celse öncesi Mahkeme 11/10/2017 tarihli ara kararı ile başvurucunun 28/9/2017 tarihli duruşmada hazır bulunma talebinin reddine karar vermiştir. Ara karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"CMK. nun 196/4, 667 S.KHK.nun 6/1-i ve Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 16/02/2017 tarih, 2017/128 esas ve 2017/841 karar sayılı kararı ile belirtildiği üzere Mahkemenin uygun gördüğü durumlarda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması ile sanığın sorgusunun yapılabileceği belirtilmekle yasaya uygun düşmeyen talebin reddine ..."
11. Başvurucu daha sonra Mahkemeye gönderdiği 13/10/2017 tarihli dilekçesiyle savunmasını daha iyi yapabilmek adına duruşmaya bizzat katılımının sağlanması talebini yinelemiştir. Mahkeme 14/11/2017 tarihli ara kararı ile başvurucunun anılan talebinin reddine karar vermiştir. Ara karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"CMK'nın 196/4. ve 667 Sayılı KHK'nın 6/1-i.maddeleri ile Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin 16/02/2017 tarih, 2017/128 esas ve 2017/841 karar sayılı kararında Mahkemenin uygun gördüğü durumlarda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması ile sanığın sorgusunun yapılabileceği belirtilmekle yasaya uygun düşmeyen talebin reddine ..."
12. Yargılamanın iki celsede tamamlandığı ve başvurucunun tüm celselere SEGBİS aracılığı ile katılımının sağlandığı anlaşılmıştır. Yargılama sonucunda başvurucunun anılan suçtan hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmedilmiştir.
13. Başvurucunun duruşmalara SEGBİS aracılığı ile katılımının neden gerekli görüldüğü hususunda Mahkemenin gerekçeli kararında herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Başvurucu -diğerlerinin yanı sıra- duruşmalarda bizzat hazır bulundurulmaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını, sorgulama imkânı tanınmayan tanıkların beyanlarının hükme esas alındığını, eksik araştırma ve delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu haksız şekilde cezalandırıldığını belirterek hükme karşı kanun yollarına müracaat etmiştir. Hüküm kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
14. İlgili hukuk için bkz. Şehrivan Çoban [GK], B. No: 2017/22672, 6/2/2020, §§ 38-60.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Anayasa Mahkemesinin 31/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Duruşmada Hazır Bulunma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
16. Başvurucu, SEGBİS aracılığı ile katıldığı duruşmalarda etkin savunma imkânı bulamadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
17. Bakanlık görüşünde, başvurucunun müdafi yardımından da yararlanmak suretiyle herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan ve teknik bir bağlantı sorunu yaşamadan etkili bir şekilde savunma yapma imkânı bulduğu ifade edilmiştir.
18. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru dilekçesindeki iddialarını yinelemiştir.
2. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı yönünden incelenmiştir.
20. Anayasa Mahkemesi, Şehrivan Çoban ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin istemine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunîlik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır(Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).
21. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayalı olarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir. Somut olayda, Mahkeme tarafından başvurucunun duruşmada hazır bulunma talepleri 11/10/2017 ve 14/11/2017 tarihli ara kararlar ile reddedilirken yalnızca "yasal mevzuatın SEGBİS uygulamasına imkân tanıdığı" şeklinde kategorik ve yasa maddesinde aranan "zorunluluk" ögesini dikkate almayan, SEGBİS'i zorunlu kılan nedenleri açıklamayan yetersiz bir gerekçeye dayanıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla yukarıda anılan kararlarda yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.
22. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Selahaddin MENTEŞ bu görüşe katılmamıştır.
B. Diğer İhlal İddiaları
23. Başvurucu; sorgulama imkânı tanınmayan tanıkların beyanlarının mahkûmiyet hükmüne esas alındığını, eksik inceleme ve delillerin hatalı değerlendirilmesi ile haksız şekilde cezalandırıldığını ve bu suretle tanık sorgulama hakkı ile hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
24. Başvurucunun duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine karar verildiğinden adil yargılanma hakkı kapsamında ileri sürdüğü şikâyetleri hakkında kabul edilebilirlik ve esas yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
C. Giderim Yönünden
25. Başvurucu ihlalin tespiti ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
26. Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinde yer almaktadır.
27. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
28. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA OYBİRLİĞİYLE,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE Selahaddin MENTEŞ'in karşıoyu ve OYÇOKLUĞUYLA,
C. Kararın bir örneğinin duruşmada hazır bulunma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2017/251, K.2018/29) GÖNDERİLMESİNE,
D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
E. 4.500 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 31/3/2022 tarihinde karar verildi.
KARŞIOY
1. Mahkemenin Sayın çoğunluğu tarafından başvurucunun adil yargılama kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkını ihlal edildiğine karar verilmiştir. Başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki çoğunluk kararına belirtilen gerekçelerle katılmadım.
2. Olay ve olgular mahkememizin gerekçeli kararında ayrıntılı olarak özetlenmiştir. Başvurucu hakkında; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Samsun 2.Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.
3. Mahkeme tensip tutanağında başvurucunun savunmasının SEGBİS sistemiyle alınmasına karar verilmiştir.
4. Başvurucu SEGBİS sistemiyle mahkemede hazır bulunarak savunmasını yapmıştır. Yargılamanın diğer celselerine de SEGBİS aracılığıyla katılmıştır. Esas hakkındaki savunmaya ilişkin savunmasını da SEGBİS aracılığıyla yapmıştır.
5. UYAP; teknolojik gelişmeleri kullanarak Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşların, adli ve idari tüm yargı veya yargı destek birimlerinin donanım veya yazılım olarak iç otomasyonunu benzer şekilde bilgi otomasyonun sistemlerini kurmuş kamu kurum ve kuruluşları ile dış entegrasyonu sağlayan bir bilişim sistemidir. Elektronik imza alt yapısına uygun olarak geliştirilmiş merkezi bir bilgi sistemi kurulmuş bu sistemde yargı ve yargı destek birimleri arasında fonksiyonel tam entegrasyon sağlanmıştır. Sistemde elektronik imza rolleri bulunan hâkim, savcı, avukat, zabıt kâtibi, vatandaş yetkileri çerçevesinde her türlü bilgi belge sisteme aktarmakta sistemde aktif ve güvenli işleyişi sağlamaktadır. Daha önce yazışma ve ara kararı gerektiren bilgi ve belgeler e devlet sisteminden güvenli olarak doğrudan temin edilebilmektedir.
6. UYAP ile ilgili kanuni alt yapı başta 5271 sayılı Kanun (CMK) olmak üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili bütün kanunlara ve yönetmeliklere düzenlemeler konularak sağlanmıştır. Bu bağlamda CMK’nın “Elektronik işlemler” kenar başlıklı 38/A maddesinde UYAP ile ilgili olarak (ayrıntılı hükümler içeren) şu düzenlemeye yer verilmiştir.
“(1) Her türlü ceza muhakemesi işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılır. Bu işlemlere ilişkin her türlü veri, bilgi, belge ve karar, UYAP vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
(2) Kanunlarda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, dosyalar güvenli elektronik imza kullanılarak UYAP’tan incelenebilir ve her türlü ceza muhakemesi işlemi yapılabilir.
(3) Bu Kanun kapsamında fiziki olarak hazırlanması öngörülen her türlü belge ve karar elektronik ortamda düzenlenebilir, işlenebilir, saklanabilir ve güvenli elektronik imza ile imzalanabilir.
(4) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlar diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilir. Güvenli elektronik imza ile imzalanarak gönderilen belge veya kararlar, gerekmedikçe fiziki olarak ayrıca düzenlenmez ve ilgili kurum ve kişilere gönderilmez.
(5) Elektronik imzalı belgenin elle atılan imzalı belgeyle çelişmesi halinde UYAP’ta kayıtlı olan güvenli elektronik imzalı belge geçerli kabul edilir.
(6) Güvenli elektronik imza ile imzalanan belge ve kararlarda, mühürleme işlemi ile kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesini öngören hükümler uygulanmaz.
(7) Zorunlu nedenlerle fiziki olarak düzenlenmiş belge veya kararlar, yetkili kişilerce taranarak UYAP’a aktarılır ve gerektiğinde ilgili birimlere elektronik ortamda gönderilir.
(8) Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken hallerde tutanak veya belgenin aslının aynı olduğu belirtilerek hâkim, Cumhuriyet savcısı veya görevlendirilen yetkili kişi tarafından imzalanır ve mühürlenir.
(9) Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda biter.
(10) Yargı birimlerinin ihtiyaç duyduğu nüfus, tapu, adlî sicil kaydı gibi dış bilişim sistemlerinden UYAP vasıtasıyla temin edilen bilgi, belge ve kayıtlar, zorunlu olmadıkça ayrıca fiziki olarak istenilmez. UYAP’tan dış bilişim sistemlerine gönderilen bilgi ve belgeler ayrıca zorunlu olmadıkça fiziki ortamda gönderilmez.
(11) Ceza muhakemesi işlemlerinin UYAP’ta yapılmasına dair usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”
7. CMK’nın 147. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (h) bendinde ise ifade alma ve sorgu işlemlerinde kaydında teknik imkanlardan yararlanılacağı hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 196. maddesinde de “Sanığın duruşmadan bağışık tutulması” kenar başlığı altında sanığın aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle sorgusunun ve savunmasının yapılabileceği belirtilmiştir.
8. SEGBİS sistemi ulusal ağı yargı sisteminde ses ve görüntünün aynı anda elektronik ortamda iletildiği, kaydedildiği bir bilişim sistemidir. SEGBİS teknik özellikleri ve donanımı itibariyle UYAP’ta görüntülü kayıt yapıldığı takdirde duruşma salonunun bir parçası olarak işlev görmektedir. Sistemde ifade alınırken SEGBİS ile duruşma salonuna bağlanan kişiler duruşma salonundakileri görmekte duruşmada yapılanları takip edebilmekte konuşulanları duyabilmektedir.
9. SEGBİS sistemine ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılan ve 29/9/2011 tarihli ve 28060 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sisteminin Kullanılması Hakkında Yönetmelik’in 9. maddesinde görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması imkânın varlığı halinde kanunlardaki usul esaslar dairesinde soruşturma veya kovuşturma aşamasındaki yapılan her türlü işlemin SEGBİS ile kayda alınacağı belirtilmiştir. Aynı Yönetmeliğin ceza infaz kurumunda bulunanlar başlığı altında ceza infaz kurumunda bulunan kişinin SEGBİS ile dinlenebileceği ve bu sistem ile duruşmaya katılabileceği düzenlenmiştir.
10. Öte yandan Anayasa’nın 141. maddesinde son fıkrasında “Davaların az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırması yargının görevidir.” denmektedir. Bunun bir yansıması olarak CMK’nın temel yaklaşımı duruşmanın tekliği (tek bir celsede tamamlanması) ilkesidir. UYAP ve SEGBİS sistemi teknik alt yapısı ve sağladığı imkanlar ile bilgi ve belgeye ulaşım kolaylığı göz önüne alındığında tümüyle bu sistemi sağlamaya yönelik olarak tasarlandığı söylenebilir. Dolayısıyla SEGBİS sistem olarak Anayasa’nın bu kuralına uygun ve kuralla öngörülen meşru amacı sağlamaya yönelik olarak işlemektedir.
11. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde başvurucunun duruşmaya SEGBİS yoluyla katılımın sağlanması başlı başına adil yargılanma hakkına aykırı bir durum değildir.
12. Yukarıda belirttiğim gerekçelerle Sayın çoğunluğun görüşüne katılmadım.
Üye