|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
Üyeler
|
:
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
|
|
|
İrfan FİDAN
|
|
|
|
Yılmaz AKÇİL
|
|
Raportör
|
:
|
Muhammed Cemil KANDEMİR
|
|
Başvurucu
|
:
|
Ayşe KALKAN YAZ
|
|
Vekili
|
:
|
Av. Burak SABUNCU
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar üzerine nöbetçi belletici öğretmenlik görevini yerine getirmeyen kamu görevlisinin disiplin cezası ile cezalandırılması nedeniyle sendika hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 28/2/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Arka Plan Bilgisi
4. Öğretmenlerin görev ve sorumlulukları ile nöbet görevine ilişkin genel arka plan bilgisi için bkz. Osman Bayat ve diğerleri [GK], B. No: 2016/11319, 5/9/2024, §§ 5-10
5. Öğretmenlerin görev ve sorumlulukları ile nöbet görevine ilişkin düzenlemeler 26/7/2014 tarihli ve 29072 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin (İlköğretim Kurumları Yönetmeliği) "Müdür yardımcısı ve öğretmenlerin nöbet görevi" başlıklı 44. maddesi ile 7/9/2013 tarihli ve 28758 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin (Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği) "Öğretmenlerin görevleri ve sorumlulukları" başlıklı 86. ve "Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları" başlıklı 91. maddesinde (bkz. § 16) yer almaktadır (Osman Bayat ve diğerleri, §5).
6. Anılan mevzuata göre nöbetlerde uyulması gereken esaslar öğretmenler kurulunda görüşülerek "Nöbetçi Öğretmen Görev Talimatnamesi" hazırlanır. Söz konusu görev, eğitim faaliyetinin başlamasından belli bir süre öncesinde başlar ve bitiminden sonra belli bir süre daha devam eder. Bu süre zarfında nöbetçi öğretmenden öğrencilerin izlenmesinden, öğretmenlerin derslere zamanında girip girmediğinin kontrolüne, izinli öğretmenler nedeniyle boş kalan sınıfların idareye bildirilmesinden, binanın ısıtma, elektrik ve sıhhi tesislerin çalışıp çalışmadığının takibine kadar idarecilerle koordinasyon içinde olmak kaydıyla bir dizi yoğun emek ve dikkat gerektiren çeşitli görevleri yerine getirmesi beklenir. Buna göre nöbet görevi eğitim ve öğretim hizmetlerinin gereği gibi (düzenli ve sürekli) yerine getirilmesinin asli bir unsurudur ve bu bağlamda izleme ve denetleme görevlerini kapsar ( Osman Bayat ve diğerleri, §6).
B. Somut Olaya İlişkin Bilgiler
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Edirne'de bir lisede fizik öğretmeni olup Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (EĞİTİM-İŞ) üyesidir. EĞİTİM-İŞ Merkez Yönetim Kurulunun 16/3/2018 tarihli ve 282 sayılı kararı şöyledir:
"Sendikamız pansiyonlu okullarda belletici öğretmen ve belletici nöbetçi öğretmen olarak istekli öğretmenlerin görev yapmaları gerektiği, bunun için öncelikle okul içi ile sırasıyla ilçe ve il düzeyinde yapılacak duyurulara göre isteklilere göre verilmesi yönündeki taleplerimiz bakanlığa sözlü ve yazılı olarak iletildiği halde bir düzenleme yapılmamıştır.
Konu ile ilgili olarak öğretmenlerin ailevi durumları, sağlık durumları ve diğer gerekçeleri dikkate alınmaksızın yapılan görevlendirmeler mağduriyetlere ve sorunlara yol açmıştır.
Bu nedenle bu şekilde resen okullarındaki ya da başka kurumlardaki pansiyonlarda belletici öğretmen ve belletici nöbetçi öğretmen olarak görevlendirilen üyelerimizin bu görevlerini 2017-2018 eğitim öğretim yılı boyunca istekleri dışında yerine getirmemelerini bu konuda genel merkezimizce hazırlanacak dilekçeleri idarelere vermelerine karar verilmiştir."
9. Başvurucu, belletici öğretmenlik ve nöbetçi belletici öğretmenlik görevlerini yerine getirmeyeceğini 20/3/2018 tarihinde verdiği dilekçeyle okul idaresine bildirmiştir. Söz konusu dilekçede başvurucu mezkûr sendika kararı gereğince belleticilik görevlerini yapmayacağını belirtmiş olup ayrı bir gerekçeye yer vermemiştir.
10. Başvurucunun 2017-2018 eğitim öğretim döneminde yürütmekte olduğu nöbetçi belletici öğretmenliğe ilişkin 5/4/2018 tarihli görevlendirilme yazısını tebellüğ etmediği ve 11/4/2018, 21/4/2018 ve 24/4/2018 tarihlerinde toplamda üç (3) kere nöbet tutmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine 5/5/2018 tarihinde başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. Disiplin soruşturması sürecinde 7/5/2018 tarihinde de nöbet tutmadığı saptanmıştır. Başvurucunun 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinin (a) alt bendindeki "Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak" hüküm gereğince "Kınama" cezası ile cezalandırılması teklif edilmiştir. Başvurucu Edirne Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 23/7/2018 tarihli işlemi ile anılan ceza ile cezalandırılmıştır. Başvurucunun bu cezaya yaptığı itiraz reddedilmiştir.
11. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali talebiyle dava açmıştır.
12. Edirne İdare Mahkemesi (Mahkeme) davanın reddine karar vermiştir. Kararda, mevzuatta belletici öğretmenlerin öncelikle okulda görevli öğretmenler arasından karşılanması gerektiğinin kurala bağlandığı, başvurucunun iddiasının aksine okulda görevli öğretmenler arasında istekliler/istekli olmayanlar şeklinde bir ayrıma gidilmediği, istekli olup olmama durumunun diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenler yönünden getirildiği ifade edilmiştir. Kararın gerekçesinde, Sendika kararının kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmeye ilişkin olmadığı, sendikal hak kapsamında da değerlendirilemeyeceği, toplam da dört (4) gün nöbet görevini yerine getirmeyen başvurucunun eyleminin verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde kusurlu davranma kapsamında kaldığı belirtilmiştir.
13. Bölge İdare Mahkemesi bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunu kesin olarak esastan reddetmiştir.
14. Başvurucu, nihai kararı 12/2/2020 tarihinde öğrenmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
15. 657 sayılı Kanun'un "Toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı" başlıklı 26. maddesi şöyledir:
"Devlet memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine gelipte Devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır".
16. 657 sayılı Kanun’un “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” başlıklı 125. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
…
B- Kınama: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak."
17. 11/8/1982 tarihli ve 2698 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesi şöyledir:
"Bu Kanunun amacı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yatılı okuma imkanı sağlamak üzere, parasız yatılı okumaya hak kazanan öğrencilerle paralı yatılı okumak isteyen öğrenciler için okul pansiyonlarının açılmasına ve yönetimine ilişkin esasları düzenlemektir."
18. Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 2. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
" 'Belletici' ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında parasız ve paralı yatılı öğrencilerin ders saatleri dışında pansiyonlarda eğitim ve gözetimi ile yönetmelikte belirtilecek diğer idari hususları yürütmekle görevli kişileri;
İfade eder."
19. Aynı Kanun'un "Belleticilerin görevlendirilmesi" başlıklı 5. maddesi şöyledir:
"Pansiyonlardan öğrencilerin ders saatleri dışında eğitim ve gözetim faaliyetleri ile pansiyonların idari işlerini yürütmek üzere belleticiler görevlendirilir. Görevlendirme, ilköğretim ve ortaöğretim kurumları öğretmenleri arasından Valilik Onayı ile yapılır."
20. Aynı Kanun'un "Yönetmelik" başlıklı 16. maddesi şöyledir:
"Pansiyonların yönetimi, belleticilerin nitelikleri ve görevleri, pansiyonlarda ücretli ve ücretsiz yemek yeme ve ödeme esasları, paralı yatılı öğrenci taksitleri ve bu Kanunun uygulanması ile ilgili diğer hususlar, Cumhurbaşkanınca çıkarılan bir yönetmelikle düzenlenir."
21. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları" başlıklı91. maddesinin başvuru konusu disiplin işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâli şöyledir:
"(1) Öğretmenler, nöbet görevini nöbet çizelgesine göre yerine getirirler.
(2) Nöbetlerde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Öğretmenlere, dersinin en az bulunduğu gün veya günlerde nöbet görevi verilir.
b) Birden fazla okulda ders görevi bulunan öğretmenlere kadrosunun bulunduğu okulda, kadrosunun bulunduğu okulda dersi yoksa en çok ders okuttuğu okulda nöbet görevi verilir.
c) Nöbet görevi, ilk dersten 15 dakika önce başlar, son ders bitiminden 15 dakika sonra biter. İkili öğretimin yapıldığı okullarda öğretmenler, tek devrede nöbet tutarlar.
ç) Bayan öğretmenlere, doğumuna üç ay kala ve doğumdan sonra bir yıl nöbet görevi verilmez.
d)İstekleri hâlinde hizmet yılı 20 yıldan fazla olan bayan öğretmenlerle 25 yıldan fazla olan erkek öğretmenler, nöbet görevinden muaf tutulabilirler. Ancak bu kapsamdaki öğretmen sayısının fazla olması nedeniyle nöbet görevinin aksaması durumunda bu öğretmenlere de nöbet görevi verilir.
e) Nöbetlerde uyulması gereken esaslar öğretmenler kurulunda görüşülür ve okul yönetimince öğretmenlere yazılı olarak duyurulur.
f) Nöbet görevine özürsüz olarak gelmeyen öğretmen hakkında derse özürsüz olarak gelmeyen öğretmen gibi işlem yapılır.”
22. Aynı Yönetmeliğin "Belletici öğretmen görevlendirilmesi" başlıklı92. maddesinin başvuru konusu disiplin işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâli şöyledir:
"(1) Yatılı ve pansiyonlu okullarda, öğrencilerin yeme, yatma, dinlenme, eğitim ve öğretim, etüt çalışmalarıyla benzeri hizmetlerin yürütülmesi için ilgili mevzuatı doğrultusunda belletici öğretmen görevlendirilir.
(2) Belletici öğretmenler; okulda görevli öğretmenler arasından, okulda yeterli sayıda öğretmen bulunmaması ve ihtiyacın karşılanamadığı durumlarda sırayla aynı yerleşim yerindeki ilçedeki ildeki diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenlerden istekli olanlar arasından, okul müdürünün teklifi ve millî eğitim müdürünün onayıyla görevlendirilir. Her iki durumda da ihtiyacın karşılanamaması halinde sırayla yerleşim yerindeki ilçedeki ildeki diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenler arasından resen görevlendirme yapılır."
23. Mezkûr Yönetmelik maddesi 1/9/2018 tarihli ve 30522 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği'nin 41. maddesiyle aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“ (1) Belletici ve nöbetçi belletici öğretmenlik görevlendirilmesine ilişkin iş ve işlemler Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmi Okullarda Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülür.”
24. 25/11/2016 tarihli ve 29899 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmî Okullarda Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği'nin (Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği) "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinin ilgili bentleri şöyledir:
"b) Belletici öğretmen: Okul pansiyonlarında görevli oldukları günlerle sınırlı olmak üzere, yatılı öğrencilerin eğitim öğretim ve gözetimleri ile ilgili iş ve işlemleri yürüten öğretmeni,
...
h) Nöbetçi belletici öğretmen: Gece dahil görev yapan belletici öğretmeni,
...
j) Pansiyon: Okullarda yatılı olarak öğrenim gören öğrencilerin barınma, beslenme, etüt ve diğer sosyal ihtiyaçlarının karşılandığı yeri,
....
ifade eder. "
25. Aynı yönetmeliğin "Belletici ve nöbetçi belletici öğretmen görevlendirilmesi" başlıklı 39. maddesinin başvuru konusu disiplin işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâlinin ilgili kısmı şöyledir:
"(1) Belletici ve nöbetçi belletici öğretmenlik görevi pansiyonun bağlı bulunduğu okulda görev yapan kadrolu öğretmenler tarafından yürütülür.
(2) Belletici ve nöbetçi belletici öğretmen ihtiyacının okulda görev yapan kadrolu öğretmenler tarafından karşılanamadığı durumlarda, aynı yerleşim birimindeki diğer eğitim kurumlarında görev yapan kadrolu öğretmenlerden istekli olanlar arasından, buna rağmen ihtiyacın karşılanamaması durumunda ise o yerleşim biriminde görev yapan diğer kadrolu öğretmenler arasından resen görevlendirme yapılmak suretiyle karşılanır.
(3) Belletici ve nöbetçi belletici öğretmenler, pansiyonun bağlı bulunduğu okul müdürünün teklifi ve il veya ilçe millî eğitim müdürünün onayı ile görevlendirilir."
26. Aynı Yönetmeliğin "Belletici veya nöbetçi belletici öğretmenin görev ve sorumlulukları" başlıklı 40. maddesinin başvuru konusu disiplin işleminin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hâli şöyledir:
"(1) Belletici veya nöbetçi belletici öğretmenin görev ve sorumlulukları şunlardır:
a) Pansiyonlarda kalan öğrencilerin ders saatleri dışında eğitimleri ile ilgilenmek ve gerektiğinde derslerine yardımcı olmak.
b) Gece bekçilerini veya güvenlik görevlilerini kontrol etmek.
c) Etüt aralarında öğrencileri gözetim altında bulundurmak.
ç) Pansiyon yoklamalarını yapmak ve elektronik ortamda pansiyonla ilgili günlük veri girişini gerçekleştirmek.
d) Pansiyona gelen ziyaretçiler ile ilgili işleri yürütmek.
e) Disiplin olayları ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
f) Hastalanan öğrencilerin durumuyla ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
g) Öğrencilerin ilaçlarının dağıtımı ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek.
ğ) Okul yönetimince verilen diğer görev ve sorumlulukları yerine getirmek.
(2) Belletici veya nöbetçi belletici öğretmen, görevlerinden dolayı ilgili müdür yardımcısına karşı sorumlu olup okul yönetimince hazırlanacak nöbet çizelgesine ve pansiyon yönergesine göre nöbet tutmakla yükümlüdür."
27. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları ve uluslararası hukuk düzenlemeleri için bkz.Ahmet Parmaksız [GK], B. No: 2017/29263, 22/5/2019, §§ 30-40.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
28. Anayasa Mahkemesinin 2/10/2025 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
29. Başvurucu; sendikaların aldıkları kararlar doğrultusunda kamu görevlilerinin eylem hakkına sahip olduklarını, bu eylemlere katılanların cezalandırılamayacağını, bunun Anayasa ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmelerle sabit olduğunu, üyesi olduğu sendikanın kararı gereğince belletmenlik görevini yerine getirmemesi nedeniyle disiplin cezası verilemeyeceğini belirterek örgütlenme özgürlüğünün ve sendika hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
30. Bakanlık görüşünde; başvurucunun temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğine yönelik şikâyetleri incelenirken Anayasa ve mevzuat hükümleri doğrultusunda somut olayın kendine özgü koşullarının gözönüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
31. Anayasa Mahkemesi, önceki kararlarında kamu görevlileri sendikalarının faaliyet alanlarına ilişkin oldukça geniş açıklamalarda bulunmuştur (Ahmet Parmaksız [GK], B. No: 2017/29263, 22/5/2019, §§ 50, 62; Ayfer Altuntaş ve İkbal Ünzile Gürsoy [1. B.],B. No: 2018/24874, 31/3/2022, §§ 26, 36). Başvurucu, başvuru konusu nöbet tutmama eylemiyle idareyi baskı altına alarak nöbetçi belletici öğretmenlik görevinin kaldırılmasını hedeflemiş ve bu eylemi sendika kararı üzerine gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla anılan eylem çağrısının kamu görevlisinin çalışma hayatı ve bu bağlamda sendikaların çekirdek faaliyet alanı ile ilgili olduğu anlaşıldığından somut olaya konu müdahalelerin sendika hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (sendikal hakların değerlendirme usulü ve mahiyeti için bkz. Ahmet Parmaksız, §§ 48-63; Ayfer Altuntaş ve İkbal Ünzile Gürsoy , §§ 24-34).
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
32. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
a. Müdahalenin Varlığı ve Hakkın Kapsamı
33. Toplu eylemde bulunma Anayasa'nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının çekirdek alanında kalan bir faaliyet türü olmasa da toplu eylemde bulunmanın çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla başvurulabilecek yardımcı bir sendikal araç olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bu nedenle toplu eylemde bulunmak da sendika hakkının kapsamında kalmaktadır (Osman Bayat ve diğerleri, § 28). Dolayısıyla somut olaydaki eylemin amacı gözetildiğinde, üyesi olduğu sendikanın aldığı karar uyarınca nöbetçi belleticilik görevini yapmama eylemine katılan başvurucunun kınama cezası ile cezalandırılmasının sendika hakkına yönelik bir müdahale oluşturduğunun kabul edilmesi gerekir.
34. Eldeki başvuruda sendika hakkına müdahale edildiğinin kabul edilmesi, somut olaya konu eylemin amaç yönüyle sınırlı olarak inceleneceği anlamına gelmektedir. Bununla birlikte kamu görevinin yerine getirilmemesi biçimindeki toplu eylem yöntemine başvurulmasının kamu görevlileri sendikalarının sendikal amaçlarını gerçekleştirmek için veya kamu görevlilerinin mesleki ve ekonomik çıkarlarını korumak için başvurabileceği meşru eylemlerden olup olmadığının somut olay yönünden değerlendirilmesi "Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı" başlığı altında yapılacaktır (benzer değerlendirmeler için bkz. Nigar Hürel ve diğerleri [1.B.], B. No: 2017/16800, 22/11/2022, § 15).
b. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
35. Yukarıda anılan müdahale, Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı müddetçe Anayasa’nın 51. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa’nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz."
36. Bu sebeple müdahalenin Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’nın ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olma koşullarını sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi gerekir.
37. Anayasa’nın “Sendika kurma hakkı” başlıklı 51. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak,..., kamu düzeni,..nin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir…”
i. Kanunilik
38. 657 sayılı Kanun'un 26. ve 125. maddelerinin müdahalenin kanuni dayanağını oluşturduğu ve kanunilik ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır.
ii. Meşru Amaç
39. Başvurucunun nöbetçi belletici öğretmenlik görevini yerine getirmemesi nedeniyle yapılan müdahalenin kamu hizmetinin gereği gibi yerine getirilmesine yönelik önlemlerin bir parçası olduğu ve Anayasa'nın 51. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeninin korunması meşru amacını taşıdığı sonucuna varılmıştır.
iii. Demokratik Toplum Düzeninin Gereklerine Uygunluk ve Ölçülülük
(1) Genel İlkeler
40. Anayasa Mahkemesi demokratik toplum düzeninin gerekleri ifadesinden ne anlaşılması gerektiğini daha önce pek çok kez açıklamıştır (sendikalarla ilgili olarak bkz. Tayfun Cengiz, B. No: 2013/8463, 18/9/2014 §§ 31, 32; Kristal-İş Sendikası, [GK], B. No: 2014/12166, 2/7/2015, §§ 53, 70, 74; Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri [GK], B. No: 2014/920, 25/5/2017, § 73; Birleşik Metal İşçileri Sendikası [2.B.], B. No: 2015/14862, 9/5/2018 §§ 42, 43; derneklerle ilgili olarak bkz. Hint Aseel Hayvanları Koruma ve Geliştirme Derneği ve Hikmet Neğuç, [1. B], B. No: 2014/4711, 22/2/2017, § 45). Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için müdahale, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalı ve orantılı olmalıdır (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; AYM, E.2017/130, K.2017/165, 29/11/2017, § 18; AYM, E.2018/69, K.2018/47, 3/5/2018, § 15).
41. Müdahaleyi oluşturan tedbirin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığının kabul edilebilmesi için amaca ulaşmaya elverişli olması, başvurulabilecek en son çare ve alınabilecek en hafif önlem olarak kendisini göstermesi gerekir. Amaca ulaşmaya yardımcı olmayan veya ulaşılmak istenen amaca nazaran bariz bir biçimde ağır olan bir müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı söylenemeyecektir (bazı farklılıklarla birlikte toplantı hakkı bağlamında bkz. Dilan Ögüz Canan [GK], B. No: 2014/20411, 30/11/2017, § 32; sendika hakkı bağlamında bkz. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri, § 73; Tayfun Cengiz, § 56; Adalet Mehtap Buluryer [2.B.], B. No: 2013/5447, 16/10/2014, §§ 103-105; ifade özgürlüğü bağlamında bkz. Bekir Coşkun, § 51; Mehmet Ali Aydın, § 68; Tansel Çölaşan [1.B.], B. No: 2014/6128, 7/7/2015, § 51).
42. Orantılılık ise sınırlamayla ulaşılmak istenen amaç ile başvurulan sınırlama tedbiri arasında aşırı bir dengesizlik bulunmamasına işaret eder. Kamu gücünü kullanan organlar, örgütlenme özgürlüğü kapsamındaki faaliyetlere müdahale ederken bu özgürlüğün kullanılmasından kaynaklanan yarardan daha ağır basan, korunması gereken bir menfaatin ve kişiye yüklenen külfeti dengeleyici mekanizmaların varlığını somut olgulara dayanarak göstermelidir (sendika hakkı bağlamında bkz. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri, § 74; bazı farklılıklarla birlikte toplantı hakkı bağlamında bkz. Dilan Ögüz Canan, §§ 33, 56; ifade özgürlüğü bağlamında bkz. Bekir Coşkun, §§ 44, 47; Tansel Çölaşan, §§ 46, 49, 50).
43. Sendika hakkına yapılan bir müdahale, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamıyorsa ya da zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamakla birlikte orantılı değilse demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak değerlendirilemez (Kristal-İş Sendikası, § 70; Birleşik Metal İşçileri Sendikası, § 43; Ahmet Parmaksız, § 80). Sendika hakkına yargısal veya idari bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin sürekliliği için zorunlu olup olmadığına, bu bağlamda toplumsal bir ihtiyaç baskısını karşılayıp karşılamadığına ve sınırlamanın izlenen amaçlarla orantılılığına bakmak gerekir (İsmail Aslan ve diğerleri [2. B.], B. No: 2013/7197, 8/9/2015, §§ 51-62).
(2) Somut Olayın Değerlendirilmesi
44. Öğretmenlerin belleticilik ve nöbetçi belleticilik görevlerine ilişkin düzenlemeler 2698 sayılı Kanun, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 92. maddesi ve Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliğiyle yapılmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmî okullarda öğrenciler için açılan pansiyonların yönetimine ilişkin esasları düzenleyen Yatılılık, Bursluluk, Sosyal Yardımlar ve Okul Pansiyonları Yönetmeliği'nde belletici ve nöbetçi belleticinin görevlendirilme süreci ve sorumlulukları detaylı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, belletici öğretmenlik ve nöbetçi belletici öğretmenlik görevlerinin öncelikle pansiyonun bağlı bulunduğu okulda görev yapan öğretmenlerce yerine getirilmesi gerekmektedir (bkz. § 25). İhtiyacın söz konusu okulda görev yapan öğretmenlerce karşılanamadığı durumlarda istek üzerine, buna rağmen ihtiyaç karşılanamazsa resen görevlendirme yapılmaktadır (bkz. § 25). Belletici öğretmenler yatılı öğrencilerin eğitim öğretim ve gözetimleri ile ilgili iş ve işlemleri yürütmektedirler (bkz. § 26). Bu bağlamda, pansiyonu olan okullarda çalışan öğretmenlerin pansiyonlardaki belleticilik/nöbetçi belleticilik görevlerini yerine getirmeleri -pansiyonlarda kalan öğrenciler açısından- eğitim ve öğretim hizmetlerinin önemli bir unsurudur (Öğretmenlerin benzer mahiyetteki nöbetçi öğretmenlik görevine ilişkin değerlendirmeler için bkz. § 6). Başvurucuya görev yaptığı okulun pansiyonunda verilen nöbetçi belleticilik görevi de bu kapsamdadır.
45. Anayasa Mahkemesi nöbet görevlerini yerine getirmeyen öğretmenlerin disiplin cezası ile cezalandırılmasını Osman Bayat ve diğerleri kararında değerlendirmiştir. Bu karara konu olayda, sendikaların öğretmenlere nöbet görevi karşılığında ücret ödenmesi talebine ilişkin yetkililere seslerini duyurmak için 2012 yılı başlarından 2015 yılı ortalarına kadar çeşitli sendikal araçlarla etkinlikler düzenledikleri ve nihayetinde üyelerinin 2015 yılı ikinci döneminde kesintisiz olarak nöbet tutmaması yönünde kararlar aldıkları görülmektedir (Osman Bayat ve diğerleri, §§ 7-9). Öğretmenlere nöbet ücreti ödenmesi taleplerine ilişkin olarak düzenlenen eylem kararına istinaden 2015 yılı Nisan-Haziran döneminde toplamda 7 ila 11 gün süresince nöbet görevlerini yerine getirmeyen başvurucuların uyarma cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Başvurucular, bu disiplin işlemlerine karşı açtıkları davaların reddedilmesi üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, anılan başvuruları sendika hakkı kapsamında incelemiştir.
46. Mezkûr kararda başvurucuların nöbet tutmama eylemine birçok defa (7 ilâ 11 gün) başvurarak kamu makamlarının sendika hakkı kapsamında yapılan eylemlere göstermesi gereken müsamaha seviyesinin ötesine geçildiği vurgulanmıştır (Osman Bayat, § 47).
47. Osman Bayat ve diğerleri kararında, idarenin başvurucular hakkında hemen disiplin soruşturması açmadığı, nöbet ücretine ilişkin taleplerini dile getirebilmeleri için gerekli ortamı başvuruculara sağladığı, aynı eyleme her bir başvurucu tarafından birçok defa başvurulmak suretiyle başvurucuların eylemden bekledikleri fayda ile kamu hizmetlerinin devamlılığı arasındaki dengeyi bozacak surette hareket ettikleri belirtilmiştir (Osman Bayat, § 48). Mezkûr kararda, kamu görevlileri sendikalarının çeşitli sendikal araçlarla taleplerine ilişkin politika yapma sürecini başlatmalarına rağmen görevi yerine getirmeme şeklindeki eylemlerin devletin öğretmenler için asli bir görev olarak öngördüğü ve eğitim öğretim faaliyetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesinde yadsınamaz bir önemi olan nöbet düzenlemesinin tamamen ve fiilî olarak işlevsiz kalmasına neden olduğu ifade edilmiştir. Kararda, iki ay gibi eğitim hizmeti bakımından oldukça uzun kabul edilebilecek bir süre boyunca devam eden nöbet görevini terk etme eylemine karşılık olarak başvurucuların uyarma cezasıyla tecziyesinin demokratik toplumda zorunlu sosyal bir ihtiyacı karşıladığı belirtilmiştir (Osman Bayat ve diğerleri, § 49).
48. Buna göre özet olarak Osman Bayat ve diğerleri kararında; başvurucuların eylemlerinin uzun süre devam etmesi, idare tarafından başvuruculara azımsanmayacak bir süre müsamaha gösterilmesi ve nihayetinde başvuruculara verilen cezanın en hafif disiplin cezası olması olguları esas alınarak müdahalenin zorunlu toplumsal ihtiyacı karşıladığı ve orantılı olduğu değerlendirilmiştir.
49. Somut olayda başvurucu, çalıştığı okulun pansiyonunda kendisine verilen nöbetçi belletici öğretmenlik görevini kabul etmeyerek nöbet tutmamıştır. Başvurucunun söz konusu görevini yerine getirmemesinin gerekçesi olan üyesi olduğu sendikanın toplu eylem kararında, öğretmenlerin özel durumların dikkate alınmasının sakıncaları olduğu belirtilerek belleticilik görevlerinin isteğe bağlı olmasının talep edildiği görülmektedir (bkz. §8).Şu hâlde eldeki başvuruya konu olayda talep belletici öğretmenlik görevinin isteğe bağlı hâle getirilmesidir. Osman Bayat ve diğerleri kararına konu olayda ise talebin okulda tutulan nöbet görevine ücret verilmesine ilişkin olduğu görülmektedir. Dolayısıyla somut başvuru ile Osman Bayat ve diğerleri kararındaki olay ve olgular arasındaki farklılıkların yapılacak hukuki değerlendirmede dikkate alınması gerekir.
50. Yatılı ve pansiyonlu okullarda öğrencilerin eğitim, güvenlik ve disiplinine ilişkin temel bazı hizmetlerin (bkz. §§ 17-26) görülmesini temin amacıyla oluşturulduğu anlaşılan belletici öğretmenlik görevi eğitim hizmetinin asli bir unsuru ve dolayısıyla öğretmenlik görevinin bir parçasıdır. Bu görevi yapacak öğretmenlerin öncelikle okuldaki öğretmenler arasından seçilmesinin görevin muhtevası ve düzenli bir biçimde aksamadan yerine getirilebilmesi açısından uygun olduğu söylenebilir. Nitekim idarenin cezalandırma kararını denetleyen mahkeme gerekçesinde -başvurucunun iddiasına cevaben- pansiyonun bağlı bulunduğu okulda görevli öğretmenler yönünden nöbet görevinin isteğe bağlanmadığı belirtilmiştir. Bu sebeplerle başvurucunun bir aylık süre içerisinde dört gün nöbetçi belleticilik görevini terk etme eylemine karşılık olarak kınama cezasıyla tecziyesinin demokratik toplumda zorunlu sosyal bir ihtiyacı karşılamadığı söylenemez (serbest kılık ve kıyafet eylemleri yönünden benzer değerlendirmeler için bkz. Mehmet Emin Teyfur ve diğerleri [1.B.], B. No: 2015/18147, 3/11/2022, § 75).
51. Başvurucunun nöbet tutmama kararını okul idaresine bildirmesinden sonra üç defa nöbet tutmaması üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı ve -biri soruşturma sürecinde olmak üzere- toplam dört defa nöbet tutmadığı gerekçesiyle kınama cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve hâller 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinde düzenlenmiş olup fiilin niteliğine göre beşe ayrılmıştır. Başvurucuya bir görevi yerine getirmemesi nedeniyle sıralamanın en altında yer alan uyarmanın bir üst kategorisinde bulunan kınama cezası verilmiştir. Söz konusu ceza, memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Bu itibarla somut olayda bir süre müsamaha gösterilerek başvurucunun hemen cezalandırılmaması, cezalandırılmasına gerekçe olan nöbetçi belletmenlik görevini yerine getirmemesi fiilinin üç defa gerçekleşmesinden sonra disiplin soruşturmasına başlanması ve mevzuattaki en hafif disiplin cezasının bir ağırı olan kınama cezası verilmesi karşısında müdahalenin orantılı olduğu sonucuna varılmıştır.
52. Açıklanan gerekçelerle demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olan müdahalenin Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkını ihlal etmediğine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
A. Sendika hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/10/2025tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.