logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Volkan Keskin (2) [1.B.], B. No: 2020/11045, 21/11/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

VOLKAN KESKİN BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2020/11045)

 

Karar Tarihi: 21/11/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Mücahit AYDIN

Başvurucu

:

Volkan KESKİN

Vekili

:

Av. Kamil Tekin SÜREK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, psikolojik taciz nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, İstanbul Üniversitesi Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü engelli kadrosunda memur olarak görev yapmakta iken 10/10/2016 tarihinde altı ay süreyle geçici olarak veteriner fakültesine görevlendirilmiştir. Başvurucunun görevlendirme işlemine karşı yaptığı itiraz, veteriner fakültesinde personel ihtiyacı olduğu gerekçesiyle idarece reddedilmiştir. Başvurucunun görevlendirmesi 25/4/2017 ve 13/10/2017 tarihlerinde altı aylık sürelerle iki kez uzatılmıştır.

3. Başvurucu ilk görevlendirme işlemine karşı idari yargıda dava açmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde; görevlendirildiği yerde kendisine ihtiyaç bulunmadığını, solunum yollarında tümör olduğunu ve bir gözünün sakat olduğunu, Çapa'da bulunan mevcut görev yerinde hastaneye ulaşımının kolay olduğunu, görevlendirildiği Avcılar Kampüsü'nün ise tedavi gördüğü hastaneye 20 km uzak olduğunu, ilgili mevzuat gereğince engelli memurların kendi istekleri dışında başka bir yere atanamayacağını belirtmiştir. İdare mahkemesi; dava konusu görevlendirme işleminin altı aylık süre ile geçici olarak tesis edildiği, idarece başvurucunun görevlendirildiği yerde personel ihtiyacı olduğunun beyan edildiği, başvurucu engelli kadrosunda bulunmakta ise de dava konusu işlemin geçici görevlendirme olduğu ve kurum değişikliğine ilişkin bir atama olmadığı, görevlendirildiği yerde başvurucunun sağlık problemlerine müdahale edilmesine imkân verecek mesafede devlet hastanesi bulunduğu gerekçesiyle iptal talebini reddetmiştir.

4. Başvurucu; geçici görevlendirmenin hizmet ihtiyacından kaynaklanmadığını, önceki işyerinde gerçekleştirilen protesto eylemleri sırasında özel güvenlik görevlileriyle problemler yaşadığını ve bu nedenle idarenin kendini cezalandırmak amacıyla görevlendirme işlemini tesis ettiğini, dava süreci devam ederken geçici görevlendirmenin altı ay süre ile uzatıldığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı idarece sunulan cevap dilekçesinde başvurucunun kurumun bir çalışanının ilişiğinin kesilmesinden sonra kampüs içinde ve dışında izinsiz gösterilere katıldığı, özel güvenlik görevlilerine mukavemet gösterdiği, sosyal medya üzerinden kurum çalışanlarını hedef alan nefret içerikli paylaşımlar yaptığı, bu kapsamda hakkındaki disiplin soruşturmasının devam ettiği, bu nedenlerle görevlendirme işleminin keyfîlik içermediği ve kamu yararına aykırılık oluşturmadığı belirtilmiştir.

5. Bölge idare mahkemesi 30/11/2017 tarihli kararında başvurucunun %50 engelli olduğuna dair özürlü kimlik kartının bulunduğunu ve Anayasa'nın 10. maddesinde engelliler hakkında pozitif ayrımcılık yapılmasına ilişkin düzenleme yer aldığını vurgulamıştır. Bölge idare mahkemesi görevlendirmenin temel olarak başvurucu hakkında yürütülmekte olan disiplin soruşturması kapsamındaki fiillere dayandığı ve başvurucunun mevcut görev yerinden fiilen uzaklaştırılmak adına geçici görevlendirmenin yenilendiğinin görüldüğü gerekçesiyle istinaf talebini kabul ederek dava konu işlemin iptaline karar vermiştir.

6. Başvurucu ilk görevlendirme işleminin istinaf mahkemesince iptal edilmesinden önce gerçekleştirilen ikinci ve üçüncü görevlendirme işlemlerine karşı da dava açmıştır. İkinci görevlendirme işlemine karşı açılan dava idare mahkemesince reddedilmiş, başvurucunun istinaf talebi üzerine bölge idare mahkemesince 7/3/2018 tarihinde ret kararı kaldırılarak dava konusu işlem iptal edilmiştir. Başvurucunun üçüncü görevlendirme işlemine karşı açtığı davada işlem idare mahkemesince iptal edilmiş ve davalı idarenin istinaf talebi bölge idare mahkemesince 28/3/2018 tarihinde reddedilmiştir.

7. Başvurucu ilk görevlendirme işleminin iptali üzerine 20.000 TL manevi tazminat talebiyle tam yargı davası açmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde; görevlendirildiği yerin evinden ve tedavi gördüğü hastaneden yaklaşık 20 km uzak olduğunu, görevlendirmeyle kendisine psikolojik şiddet uygulandığını, yaşadığı zorluklar nedeniyle psikolojik tedavi gördüğünü ve ilaç kullanmaya başladığını belirtmiştir. İdare mahkemesi görevlendirme işleminin psikolojik şiddet uygulama amacına yönelik olduğuna dair başvurucunun soyut beyanları dışında somut bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle tazminat talebini reddetmiştir. Başvurucunun istinaf talebi ise bölge idare mahkemesince kararın hukuka ve usule uygun olduğu belirtilerek reddedilmiştir.

8. Başvurucu iptal edilen ikinci görevlendirme işlemi nedeniyle de tam yargı davası açarak 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İdare mahkemesi; davacının daha önce geçici görevlendirmesine ilişkin işlemin mahkeme kararıyla iptal edilmesine karşın benzer gerekçelerle ikinci kez görevlendirme işleminin tesis edildiği, ikinci görevlendirme işleminin de başvurucuyu mevcut görevinden uzaklaştırma amacıyla tesis edildiği gerekçesiyle mahkeme kararıyla iptal edildiği, engellilik durumu da gözönünde bulundurulduğunda başvurucuya manevi yönden zarar verildiğini belirterek davayı kısmen kabul etmiş ve 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir.

9. Davalı idare tazminat kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge idare mahkemesi; dava konusu olayda idarenin ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, ikinci görevlendirmenin yapıldığı tarihte başvurucu lehine verilmiş bir yargı kararının olmadığı, başvurucunun geçici görevlendirilmesi ile şeref ve onurunu zedeleyen bir durumun söz konusu olmadığı gerekçesiyle idare mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tazminat talebinin reddine karar vermiştir.

10. Başvurucu, nihai hükmü 12/2/2020 tarihinde öğrendikten sonra 9/3/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

11. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

12. UYAP üzerinden yapılan inceleme neticesinde başvurucunun bireysel başvuruda bulunmadan önce 6/3/2019 tarihinde üçüncü görevlendirme işleminin iptalini takiben üçüncü kez tazminat davası açtığı tespit edilmiştir. İdare mahkemesi görevlendirme işleminin psikolojik şiddet uygulamaya yönelik olduğuna dair somut bilgi ve belge bulunmadığı, başvurucunun iddialarının soyut beyanlara dayandığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. İstinaf talebi üzerine bölge idare mahkemesi başvurucunun engellilik durumuna ve üç görevlendirme işleminin de mahkeme kararlarıyla iptal edildiğine vurgu yaparak idarenin kusurunun ortaya koyulması ve başvurucunun manevi dünyasında meydana gelen zararın giderilmesi için makul bir tutarın başvurucuya ödenmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bölge idare mahkemesi manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesini de dikkate alarak 25/2/2020 tarihinde istinaf talebinin kısmen kabulüyle başvurucuya 2.000 TL tazminat ödenmesine karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

13. Başvurucu %50 oranında engelli olduğunu ve mevzuata göre kendi isteği dışında başka birimde çalışmaya zorlanmayacağını, buna karşın üç kez art arda mevcut görev yerine uzak bir birimde görevlendirilerek kendisine psikolojik şiddet uygulandığını belirterek anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Başvuru Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu belirtilmekte olup söz konusu düzenleme, Sözleşme'nin 8. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkı kapsamında güvence altına alınan fiziksel ve zihinsel bütünlüğün korunması hakkına karşılık gelmektedir (Sevim Akat Eşki, B. No: 2013/2187, 19/12/2013, § 30).

16. Anayasa Mahkemesi birçok kararında, her somut olayın kendi bütünlüğü içinde değerlendirilmesi şartıyla bireylerin çalışma ortamlarında maruz kaldıklarını ileri sürdükleri eylem, işlem ya da ihmallerin psikolojik taciz derecesine ulaşması için birtakım unsurların aranması gerektiğini vurgulamıştır. Bu bağlamda Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan yayın ve raporlar da dikkate alındığında muamelelerin psikolojik taciz olarak vasıflandırılabilmesi için;

i. İşyeri ile ilgili olarak işyerindeki yöneticiler ve/veya diğer çalışanlar tarafından gerçekleştirilmesi ya da bu tür müdahalelere göz yumulması,

ii. Süreklilik arz edecek şekilde tekrarlanması, keyfîlik içermesi, sistemli ve kasıtlı olması, yıldırma ve dışlama amacı taşıması,

iii. Mağdurun kişiliğinde, mesleki durumunda veya sağlığında zarar ortaya çıkaran ya da ciddi bir zarar tehlikesi içermesi gerekir (Mehmet Bayrakcı, B. No: 2014/8715, 5/4/2018, § 69; Ebru Bilgin [GK], B. No: 2014/7998, 19/7/2018, § 80; Türkan Aydoğmuş, B. No: 2018/19000, 12/1/2022, § 27).

17. Muamelelerin neden olduğu sonuçların boyutu mağdurun konumuna, muamelelerin süresine, sıklığına, kim ya da kimler tarafından gerçekleştirildiğine, mağdurun cinsiyetine, yaşına ve sağlık durumuna kadar birçok faktöre göre değişebilmektedir (Mehmet Bayrakcı, § 70; Ebru Bilgin § 81; Türkan Aydoğmuş, § 28).

18. Somut olayda başvurucu İstanbul Üniversitesi Çapa Kampüsü'nde görev yaparken mevcut evine ve işyerine yaklaşık 20 km uzaklıktaki Avcılar Kampüsü'nde yer alan bir birime altı aylık süreyle görevlendirilmiştir. Başvurucunun bu geçici görevlendirmeye karşı başlattığı yargısal süreç sonuçlanmadan görevlendirmesi art arda iki kez yenilenmiştir. Her üç görevlendirme işlemi de başvurucunun idari yargıda açtığı davalar neticesinde iptal edilmiştir.

19. Başvurucu psikolojik taciz oluşturduğu gerekçesiyle mahkeme kararlarıyla iptal edilen her üç görevlendirme işlemi için ayrı ayrı tam yargı davası açarak tazminat talebinde bulunmuştur. İlk iki tazminat davasında derece mahkemeleri ileri sürülen hususlarla ilgili değerlendirme yaparak başvurucunun sistematik olarak ve yıldırma amaçlı psikolojik tacize maruz bırakıldığı hususunun ortaya konulamadığı sonucuna ulaşmış ve tazminat taleplerini reddetmiştir. Başvurucu tazminat talebine ilişkin ikinci davanın reddedilmesinden sonra bireysel başvuruda bulunmuş ve süreci bir bütün hâlinde aktararak engellilik durumuna ve üç kez hukuka aykırı şekilde görevlendirmesinin yapılmasına rağmen tazminat taleplerinin reddedildiğinden şikâyet etmiştir.

20. Bununla beraber başvurucunun bireysel başvuru formunda yer vermediği üçüncü görevlendirmeye ilişkin tazminat davasında başvurucunun engellilik durumuna ve üçüncü kez görevlendirme işleminin de yargı kararıyla iptal edildiğine vurgu yapılarak manevi tazminata hükmedilmiştir.

21. Yukarıda ifade edildiği üzere ilgilerin çalışma ortamlarında maruz kaldıklarını ileri sürdükleri eylem, işlem ya da ihmallerin psikolojik taciz derecesine ulaşması için kişiliklerinde, mesleki durumlarında veya sağlıklarında zarar ortaya çıkarması ya da ciddi bir zarar tehlikesinin söz konusu olması gerekmektedir. Her şeyden önce söz konusu eylem, işlem ya da ihmallerin ilgililer için çekilmez bir ağırlık ve yoğunluk derecesine ulaşarak onların manevi bütünlüklerini tehdit eder boyuta geldiği ortaya konulmalıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce somut başvuruyla benzer nitelikteki başvuruda bu bağlamda değerlendirmeler yapılmıştır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Türkan Aydoğmuş, §§ 35, 36).

22. Başvurucunun sağlık durumu, görevlendirme işlemleriyle ilgili ileri sürdüğü hususlar ve psikolojik taciz iddiaları derece mahkemelerince değerlendirilerek her üç görevlendirme işlemi de iptal edilmiş, başvurucunun üçüncü görevlendirme neticesinde yaşadığı manevi zararın tazminine hükmedilmiştir. Görevlendirme işlemleri ve tazminat taleplerine ilişkin yargı süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun iddialarının kamu makamlarınca karşılandığı; başvurucuya uygulanan eylem ve işlemlerden kaynaklı olarak başvurucunun kişiliğinde, mesleki durumunda ya da sağlığında ortaya çıkmış, çekilmez bir ağırlık ve yoğunluk derecesine ulaşmış bir hususun başvurucu tarafından ortaya konulamadığı ve iddialarının soyut kaldığı anlaşılmaktadır.

23. Bu durumda uygulandığı ve psikolojik taciz olduğu iddia edilen eylem ve işlemlerin başvurucunun manevi bütünlüğünü tehdit eder boyutta, çekilmez bir ağırlık ve yoğunluk derecesine ulaştığını söylemenin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca derece mahkemeleri tarafından da bu bağlamda bir değerlendirme yapılarak ilk iki tazminat talebi reddedilmiştir. Bu süreçte idarenin kusurunun ortaya konulması ve başvurucunun manevi zararlarının giderilmesi amacıyla üçüncü görevlendirmeye ilişkin makul bir tazminata hükmedilmiştir. Neticede derece mahkemelerince somut olayın başvurucunun maddi ve manevi varlığı üzerindeki etkilerinin tartışıldığı ve verilen kararların bu yönde ilgili ve yeterli gerekçe içerdiği sonucuna varılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle bir ihlalin bulunmadığı açık olan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Volkan Keskin (2) [1.B.], B. No: 2020/11045, 21/11/2023, § …)
   
Başvuru Adı VOLKAN KESKİN (2)
Başvuru No 2020/11045
Başvuru Tarihi 9/3/2020
Karar Tarihi 21/11/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, psikolojik taciz nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Mobbing Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi