logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Lorenzo Bıanchi [1.B.], B. No: 2020/4604, 6/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

LORENZO BIANCHİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/4604)

 

Karar Tarihi: 6/3/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Lorenzo BIANCHİ

Vekili

:

Av. Banu GÜVEREN ASLAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, yabancı uyruklu başvurucunun ülkeye alınmaması nedeniyle seyahat hürriyetinin ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Yabancı uyruklu başvurucu 21/6/2018 tarihinde ülkemize giriş yapmak üzere Atatürk Havalimanı'na gelmiştir. Atatürk Havalimanı Kabul Edilemez Yolcular ve Sınırdışı İşlemleri Büro Amirliği'nde (Büro Amirliği) görevli risk analiz birimlerince başvurucunun ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütleri ile irtibatlı olabileceği ve ülkeye girişinin sakıncalı olabileceğine yönelik değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirme neticesinde Ç-138 (İnad-Kabul Edilmeyen Yolcu) ile Ç-141 (Ülkemize Girişi Bakanlık İznine Tabi Olan Yabancı Kişiler) tahdit kodu uygulanarak başvurucu hakkında Türkiye'ye giriş yasağı kararı düzenlenmiştir.

3. Başvurucu, hakkında tesis edilen ülkeye giriş yasağı işleminin iptali için 6/7/2018 tarihinde idari yargıda dava açmıştır. Başvurucu dava dilekçesinde; davaya konu idari işlemin hukuka aykırı olduğunu ve somut gerekçesinin bulunmadığını ileri sürmüştür. Başvurucu Türk vatandaşı olmadığını, profesyonel gazeteci olarak çalıştığını ve Diyarbakır'ın Sur ilçesinde turistik gezi yapmak amacıyla ülkeye geldiğini belirterek anılan idari işlemin iptalini talep etmiştir. İstanbul 1. İdare Mahkemesi 30/7/2018 tarihinde başvuruya konu idari işlemin Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tesis edildiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar vermiştir.

4. Yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya devam eden Ankara 1. İdare Mahkemesi (Mahkeme) 30/5/2019 tarihinde davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde; başvurucu hakkında Büro Amirliğinde görevli risk analiz birimleri tarafından yapılan profil çalışması sonucunda ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütleri ile irtibatlı olabileceği ve ülkeye girişinin sakıncalı olabileceğine yönelik değerlendirme yapıldığı, Türkiye'nin kamu düzeni ve güvenliğinin korunması bağlamında hükümranlık yetkisi dâhilinde tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Başvurucu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi (Daire) 10/12/2019 tarihinde kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiştir.

5. Başvurucu, nihai hükmü 23/12/2019 tarihinde öğrendikten sonra 20/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Seyahat Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

7. Başvurucu; gazeteci olduğunu, hukuka aykırı herhangi bir eylemi bulunmadığını, tarafına somut gerekçe gösterilmeden ne zamana kadar süreceği belli olmayan ve öngörülemeyen bir tedbir uygulanarak keyfî olarak ülkeye giriş imkânından yoksun bırakıldığını, bu nedenlerle seyahat hürriyetinin, masumiyet karinesinin ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; somut olayda başvurucu hakkında 21/6/2018 tarihinde tanzim edilen 5 yıl süreli Ç-141 tahdit kayıtlı giriş yasağı süresinin dolması nedeniyle 25/6/2023 tarihinde kaydın kaldırıldığı dikkate alındığında başvurucunun mağdur sıfatının incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken yer verilen Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının da değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı önceki beyanlarını tekrar etmiştir.

8. Anayasa Mahkemesi, seyahat özgürlüğü bağlamında yurt dışına çıkışı ve yurda girişi engelleyen tedbirlere ilişkin yapılan bireysel başvuruların, özellikle kişinin gitmek istediği ülke ile güçlü kişisel, ailevi, ekonomik ve mesleki bağlarının olduğu durumlarda özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında değerlendirilebileceğine karar vermiştir. Ancak bu şekilde inceleme yapılabilmesi için bireysel başvuru formunda başvurucuların şikâyet edilen tedbirin özel ve aile hayatları üzerindeki olumsuz sonuçlarını somut verilere dayalı olarak uygun şekilde ortaya koymaları gerekmektedir (Onur Can Taştan [GK], B. No: 2018/32475, 27/10/2021, §§ 47-50; Yağmur Erşan [GK], B. No: 2018/36451, 27/10/2021, §§ 47-50; Şengül Tükel, B. No: 2018/12456, 12/1/2022, §§ 40, 41, Nevin Padem, B. No: 2018/32822, 26/5/2022, § 22). Başvurucu hakkında verilen ülkemize giriş yasağı bakımından da öncelikle anılan ilke kapsamında değerlendirme yapılması gerekmektedir.

9. Bu bağlamda somut olayda başvurucu saygın bir gazeteci olduğunu, ülkesi dışında birçok ülkeye seyahatler yaptığını, kıdemli bir gazeteci olarak Türkiye'ye iş ve gezi için geldiğini belirtmiştir. Ayrıca başvurucunun Türkiye'de ikamet ettiği ya da uzun süre yaşadığına veya mesleğini Türkiye'de ifa ettiğine dair bir iddiası olmadığı gibi Türkiye ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında gözetilmesi gereken güçlü bağları olduğuna dair de bir açıklama yapmadığı görülmüştür. Bununla birlikte başvurucu hakkındaki ülkeye giriş yasağının özel hayatını nasıl ve neden etkilediğine dair yeterli bir açıklama yapmadığı gibi bilgi ve belge de sunmamıştır. Bu durumda başvurucunun giriş yapmak istediği ülke ile özel hayata saygı hakkı kapsamında korunmayı gerektirecek güçlü bağlarının olduğunu ve maruz kaldığı yasak nedeniyle özel hayatının etkilendiğini ortaya koyma yükümlülüğünü yerine getirdiği söylenemez. Açıklanan nedenlerle sonuç olarak başvurucunun iddialarının özel hayata saygı hakkı kapsamında olmadığı, başvurunun seyahat hürriyeti ve adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (aile hayatından değerlendirme yapılan kararlar için bkz. Peri Kırık, B. No: 2015/19795, 9/1/2019, §§ 32-36; Nargıza Gulamova, B. No: 2020/33373, 30/3/2023, § 19-20; meslekle ilgili olarak özel hayata saygı hakkı kapsamında değerlendirme yapılan karar ve ilkeler için bkz. Tamer Mahmutoğlu [GK], B. No: 2017/38953, 23/7/2020, §§ 84-96).

10. Buradan hareketle öncelikle Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası hükümlerine göre Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'si (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

11. Anayasa’nın 23. maddesinde yer alan yerleşme ve seyahat hürriyeti, Sözleşme ile Sözleşme’ye Ek Birinci Protokol’de Tanınmış Bulunan Haklardan ve Özgürlüklerden Başka Haklar ve Özgürlükler Tanıyan 4 Numaralı Protokol’ün 2. maddesinde ve "Serbest dolaşım özgürlüğü" kenar başlığı altında düzenlenmiştir. Sözleşme’ye ek 4 No.lu Protokol’e ülkemiz taraf olmadığından Anayasa’nın 23. maddesinde yer alan yerleşme ve seyahat hürriyetine yönelik şikâyetle ilgili olarak bireysel başvuruda bulunulamaz (Sebahat Tuncel, B. No: 2012/1051, 20/2/2014, § 53). Somut olayda da başvurucunun iddialarının seyahat hürriyeti kapsamında kaldığı anlaşılmakla ortak alanda olmadığı için konu bakımından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

12. Açıklanan gerekçelerle seyahat hürriyetinin ihlali iddiasına ilişkin başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu ayrıca adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini de ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği birçok kararda, adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin, medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ya da bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğunu belirterek hakkın kapsamının bu konularla sınırlandırıldığını kabul etmiştir (Onurhan Solmaz, § 23; Nihat Akbulak [GK], B. No: 2015/10131, 7/6/2018, § 35; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, § 44). Dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilmek için, başvurucunun ya medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili bir uyuşmazlığın tarafı olması ya da başvurucuya yönelik bir suç isnadı hakkında karar verilmiş olması gerekir.

14. Yabancı uyruklu başvurucu hakkında tahdit kodu uygulanması ve ülkeye kabul edilmemesi şeklindeki idari kararın medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili bir uyuşmazlık veya bir suç isnadı niteliğinde olmadığı görülmektedir. Bu durumda başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının konusu, Anayasa’da güvence altına alınmış ve Sözleşme kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kaldığından konu bakımından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

15. Açıklanan gerekçelerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Seyahat hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 6/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Lorenzo Bıanchi [1.B.], B. No: 2020/4604, 6/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı LORENZO BIANCHİ
Başvuru No 2020/4604
Başvuru Tarihi 20/1/2020
Karar Tarihi 6/3/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yabancı uyruklu başvurucunun ülkeye alınmaması nedeniyle seyahat hürriyetinin ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kapsam dışı haklar Kapsam dışı (hak) Konu Bakımından Yetkisizlik
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi