logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Eyüphan Boyvadaoğlu [2.B.], B. No: 2020/22235, 7/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

EYÜPHAN BOYVADAOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/22235)

 

Karar Tarihi: 7/3/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Saliha AKSOY

Başvurucu

:

Eyüphan BOYVADAOĞLU

Vekili

:

Av. Simge AYBEY

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; işçilik alacağından doğan davada, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle ıslah talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, kötü niyet tazminatı talebinin reddedilmesi nedeniyle de hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. 11/11/2008 tarihinden itibaren gayrimenkul yatırım şirketi bünyesinde çalışan başvurucunun iş sözleşmesi 18/12/2014 tarihinde işverence feshedilmiştir.

3. Başvurucu, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle (3.000 TL) ihbar tazminatı, (3.000 TL) kötü niyet tazminatı ve (3.000 TL) ikramiye alacağının tahsili istemiyle 29/4/2015 tarihinde Bakırköy 15. İş Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.

4. Mahkeme 10/5/2016 tarihinde görevsizlik kararı vermiştir. Karar hakkında temyiz talebinde bulunulması üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 8/11/2016 tarihli kararıyla görevsizlik kararı bozulmuştur.

5. Yargıtayın bozma ilamı üzerine esas incelemesi yapılan dosyada 23/5/2017 tarihinde alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin ödemesi gereken tazminat miktarı 49.825,41 TL ihbar tazminatı ve 431.782,50 TL kötü niyet tazminatı olmak üzere toplam 481.607,91 TL olarak tespit edilmiştir. Başvurucu 23/11/2017 tarihinde verdiği ıslah dilekçesiyle dava dilekçesinde talep ettiği toplam 9.000 TL tazminatı481.607,91 TL’ye yükseltmiştir.

6. Mahkeme 30/11/2017 tarihli kararıyla davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde özetle, başvurucunun iş akdinin davalı tarafından feshedildiği bu durumda başvurucunun davalıdan ihbar tazminatı talep etme hakkı olduğu vurgulanarak bilirkişi raporunda belirtilen 49.825,41 TL ihbar tazminatının davalıdan tahsiline; başvurucu tarafından talep edilen prim alacağının yargılama esnasında davalı tarafından başvurucu hesabına yatırıldığı belirtilerek prim alacağı yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına ve iş akdinin davalı aleyhine resmî makamlar nezdinde şikâyette bulunması veya sendikaya üye olması gibi nedenlerle feshedildiği tespit edilemediğinden, başvurucunun davalıdan kötü niyet tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığı belirtilerek kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

7. Anılan kararın temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi davacı vekilinin bozmadan sonra yaptığı ıslaha değer verilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle 12/3/2019 tarihinde Mahkeme kararını bozmuştur.

8. Mahkeme 21/6/2019 tarihli kararıyla Yargıtayın bozma kararına uymuş, bozma sonrası yapılan ıslahın yapılmamış sayılmasına ve ilk dava dilekçesinde talep edilen bakiye 3.000 TL ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Başvurucunun prim alacağı talebi yönünden ise yargılama esnasında davalı tarafından davacı hesabına yatırılması nedeniyle prim alacağının konusuz kaldığı gerekçesiyle prim alacağı ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına ve kötü niyet tazminat talebinin ise reddine hükmetmiştir.

9. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 18/2/2020 tarihli kararıyla mahkeme hükmünü onamıştır.

10. Nihai karar 17/3/2020 tarihinde başvurucu vekilince Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden öğrenilmiş, başvurucu 29/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. 25/3/2020 tarihli ve 7226 sayılı Kanun ile Covid-19 pandemisi nedeniyle yargı alanındaki süreler 13/3/2020 tarihinden 15/6/2020 tarihine kadar durduğundan başvurunun süresinde olduğu değerlendirilmiştir.

11. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

12. Başvurucu; Mahkemenin Yargıtayın bozma ilamından sonra bilirkişi raporu aldığını ve gerçek zararının bu şekilde ortaya çıktığını, bilirkişi raporunda belirtilen miktar doğrultusunda talep miktarını ıslah ederek artırdığını ancak Mahkemenin Yargıtayın bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle artırılan kısım yönünden davayı reddettiğini, ancak ıslah işleminin tahkikatın bitimine kadar yapılabileceğinin mevzuatta öngörüldüğünü belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

13. Başvuru, mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Başvuruya konu davada başvurucu, iş sözleşmesinin 18/12/2014 tarihinde işverence feshi üzerine 29/4/2015 tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000 TL ihbar tazminatı, 3.000 TL kötü niyet tazminatı ve 3.000 TL ikramiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, Yargıtay ise iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur. Mahkeme, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını artıran başvurucunun ıslah talebini kabul ederek davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Yargıtayın, bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle kararı bozması üzerine bozmaya uyan Mahkeme, ıslah yapılan kısım yönünden davayı reddederek sadece dava dilekçesinde belirtilen 3.000 TL ihbar tazminatının başvurucuya ödenmesine karar vermiştir.

16. Anayasa Mahkemesi somut başvuruya benzer nitelikteki iddiaları Ziynet Benli ([GK], B. No: 2019/23977, 15/2/2023) kararında incelemiştir. Anayasa Mahkemesi anılan kararında özetle 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerinde bozmadan sonra ıslahın olanaklı olup olmadığına yönelik açık veya örtülü bir hüküm yer almadığını, dayanak yapılan 4/2/1948 tarihli kararın içtihat mahiyetinde olduğunu belirtmiş; bozma kararından sonra bozma kararı uyarınca tahkikat yapıldığı durumda ıslah talebine yönelik mevzuatta bir engel bulunmamasına rağmen bozma kararından sonra ıslah yapılmasının mümkün olmadığına dair kategorik yorumun kanuni dayanağının olmadığını belirterek mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

17. Somut olayda da bozma kararından sonra tahkikat yapıldığı hâlde bozmadan sonra ıslah olmayacağı yönündeki kategorik yaklaşım sonucu ıslah talebinin reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiği değerlendirilmiştir.

18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

19. Başvurucu; iş sözleşmesinin objektif iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız yere feshedildiğini belirterek bu durumda kendisine kötü niyet tazminatı ödenmesi gerekirken mahkemece talebin reddi yönünde verilen karar nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Başvurucunun yargılama sürecine ve sonucuna ilişkin iddialarının hakkaniyete uygun yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.

21. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).

22. Başvuru konusu olayda başvurucunun ileri sürdüğü iddiaların yargılama mercilerince delillerin değerlendirilmesine ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkeme kararında bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

24. Başvurucu; yeniden yargılama ile 1.000.000 TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

25. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

26. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1.Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bakırköy 15. İş Mahkemesine (E.2019/240, K.2019/331) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,

E. 446,90 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.246,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Eyüphan Boyvadaoğlu [2.B.], B. No: 2020/22235, 7/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı EYÜPHAN BOYVADAOĞLU
Başvuru No 2020/22235
Başvuru Tarihi 29/6/2020
Karar Tarihi 7/3/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, işçilik alacağından doğan davada, bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle ıslah talebinin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, kötü niyet tazminatı talebinin reddedilmesi nedeniyle de hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Mahkemeye erişim hakkı (hukuk) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi