logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Kılıç ve diğerleri [2.B.], B. No: 2020/25564, 7/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT KILIÇ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/25564)

 

Karar Tarihi: 7/3/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Mücahit AYDIN

Başvurucular

:

1. İbrahim OKUR

Başvurucu Vekili

:

Av. Fatma Betül OKUR

 

 

2. Murat KILIÇ

 

 

3. Akif KÖKSAL

 

 

4. Mustafa KAYGAS

 

 

5. Yunus ÇETİN

 

 

6. Zeki GÜLHANCIOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, yeni koronavirüs (COVID-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında ceza infaz kurumundaki görüşlerin kısıtlanması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucular hükümlü ve tutuklu olarak değişik infaz kurumlarında barındırılmaktadır.

3. Türkiye'de ilk kez 11/3/2020 tarihinde görüldüğü açıklanan COVID-19 hastalığının pandemiye dönüşmesi üzerine oluşturulan Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun (Bilim Kurulu) tavsiye kararları doğrultusunda Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce (Genel Müdürlük) başsavcılıklara gönderilen 14/3/2020 tarihli yazı ile mahpusların açık ve kapalı görüş haklarının kullanımı ikinci bir yazıya kadar ertelenmiştir. Genel Müdürlükçe 27/3/2020, 11/4/2020, 30/4/2020, 15/5/2020 tarihlerinde başsavcılıklara gönderilen yazılarda da kısıtlamanın aynı şekilde uygulanmasına devam edileceği ve mahpusların diğer hakları saklı kalmak üzere görüşlerin tüm ceza infaz kurumlarında 1/7/2020 tarihine kadar ertelendiği belirtilmiştir.

4. Genel Müdürlük tarafından gönderilen 29/5/2020 tarihli yazıda açık ve kapalı görüş hakkına yönelik kısıtlamanın mahpusun belirleyeceği bir kişi ile ayda bir kez kapalı görüş yaptırılması şeklinde uygulanacağı ve mahpusların diğer hakları saklı kalmak üzere görüşlerin tüm ceza infaz kurumlarında 15/6/2020 tarihine kadar ertelendiği belirtilmiştir. Genel Müdürlüğün 16/6/2020 ve 30/6/2020 tarihli yazıları ile söz konusu tedbirin aynı şekilde devam edeceği bildirilmiştir. Genel Müdürlüğün 28/8/2020 tarihli yazısı ile kısıtlamanın kapsamı değiştirilerek uygulama süresi uzatılmıştır.

5. Başvurucular barındırıldıkları infaz kurumları idarelerinden haftalık açık ve/veya kapalı görüş yaptırılması talebinde bulunmuşlar ancak talepleri reddedilmiştir. Bunun üzerine başvurucular açık ve kapalı görüş hakkına getirilen kısıtlamalara karşı infaz hakimliklerine şikâyet başvuruları yapmışlardır. İnfaz hâkimlikleri, pandemi nedeniyle Bilim Kurulunun önerisi üzerine getirilen kısıtlamaların sağlık açısından zorunlu olduğu ve 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 83. maddesinde belirtilen ziyaret hakkını ihlal edici nitelikte olmadığı gerekçeleriyle şikayetleri reddetmiştir. Başvurucuların itirazları da ret kararlarının yasaya ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle ağır ceza mahkemelerince reddedilmiştir.

6. Başvurular süresi içinde yapılmıştır.

7. Başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan ve adli yardım talebinde bulunan başvurucuların adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekir. 2020/25758, 2020/29672, 2020/35512, 2020/35802, 2020/40043 numaralı başvuruların konu bakımından hukuki irtibat nedeniyle 2020/25564 numaralı başvuru ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

9. Başvurucular, getirilen kısıtlamalar nedeniyle bir müddet açık ve kapalı görüş gerçekleştiremediklerini, sonrasında ise bir kişi ile ayda bir kez kapalı görüş yaptırılması nedeniyle çocuklarıyla görüş yapamadıklarını ve aile bireyleri arasında tercihte bulunmak durumunda kaldıklarını belirtmişlerdir. Başvurucular ayrıca açık ve kapalı görüş hakkına getirilen kısıtlamaların yasal dayanağı bulunmadığını ve kısıtlamalara dayanak belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini ifade etmişlerdir. Başvurucular bu nedenlerle eşitlik ilkesinin, adil yargılanma hakkının, işkence ve kötü muamele yasağının, haberleşme hürriyetinin, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ve özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Bakanlık görüşlerinde; tüm dünya ve ülkemizde de yaşanan pandemi sürecinde Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda ceza infaz kurumlarında birçok tedbir alındığı, bu kapsamda açık ve kapalı ziyaretlerin yaptırıldığı, bu süreçte pandemi öncesi on dakika olan telefonla görüşme süresinin de yirmi dakika olarak uygulandığı belirtilmiştir. Görüşlerde ayrıca ilgili mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi içtihadına yer verilerek ihlal iddialarının incelenmesinde anılan hükümler ve içtihat ile somut olayın kendine özgü şartlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucular, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamışlardır.

10. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir (Yunus Bulut, B. No: 2020/38826, 20/7/2023, § 37).

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Başvurucuların şikâyeti, yakınlarıyla görüş hakkının kısıtlanması nedeniyle ailelerini yeterli şekilde görememesidir. 11/3/2020 tarihinden sonraki süreçte başvurucuların açık ve kapalı görüş hakkına yönelik kısıtlamaların aile hayatına saygı hakkına müdahale oluşturduğu değerlendirilmiştir (benzer yönde bkz. Yunus Bulut, § 42).

13. Aile hayatına saygı hakkına yönelik bir müdahalenin Anayasa'nın öngördüğü güvencelere uygun kabul edilebilmesinin ilk ve temel şartı müdahalenin kanuni dayanağının bulunmasıdır. Bu gereklilik, uyuşmazlıklarda uygulanacak hukuk kurallarının öngörülebilir olmasını zorunlu kılmaktadır. Türk anayasal sisteminde hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı düzenleme yapma yetkisi yasama organına aittir. Hak ve özgürlüğü kısıtlayıcı bir kanunun kapsamını genişletici yorum ve uygulamalar, kanun koyucunun getirmediği bir sınırlandırmanın idari ve yargısal makamlarca ihdas edilmesi sonucunu doğurabilir. Bu açıdan hak ve özgürlükleri sınırlandıran kurallara ilişkin yorum ve uygulamaların kuralın kapsamını genişletici nitelikte olmaması ve öngörülebilir sınırlar içinde kalması önem taşımaktadır (M.B. [GK], B. No: 2018/37392, 23/7/2020, § 104; Mehmet Çetinkaya ve D.K. [GK], B. No: 2018/27392, 15/4/2021, § 45).

14. Ziyaret ya da görüş hakkı 5275 sayılı Kanun'un 83. maddesinde düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi somut başvurulara konu olan COVID-19 salgınının önlenmesi amacıyla ziyaret hakkının kısıtlanmasına ilişkin tedbirleri Yunus Bulut kararında incelemiştir. Anılan kararda Anayasa Mahkemesi, Kanun'da açıkça tanınan mahpusların ziyaret hakkının ancak çerçevesi belirli olan ve yetkili makamlara bırakılan takdir yetkisinin kapsamını yeterince açık bir şekilde gösteren düzenlemelere dayanılarak sınırlandırılabileceğini vurgulamıştır. Anayasa Mahkemesi bu kapsamda yukarıda belirtilen kanuni düzenlemenin mahpusların ziyaret hakkının ortadan kaldırılması ya da engellenmesi konusunda idari makamlara açık ve genel bir yetki vermediğini tespit ederek müdahalenin kanuni dayanağının olmadığına karar vermiştir (Yunus Bulut, §§ 55, 57-58).

15. Somut başvurularda da idari makamlar tarafından ziyaret hakkının kısıtlanmasına imkân veren açık bir düzenleme bulunmamasına rağmen söz konusu tedbirlerin uygulandığı görüldüğünden Yunus Bulut kararından varılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum olmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak somut olayda başvurucuların aile hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin salt idari makamların kararlarına dayandığı anlaşıldığından müdahalenin kanuni temelinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

17. Başvurucular ihlalin tespiti talebinde bulunmuştur. Ayrıca başvuruculardan Yunus ÇETİN 30.000 TL, İbrahim OKUR 30.000 TL, Mustafa KAYGAS 500.000 TL ve Zeki GÜLHANCIOĞLU 2.407.201,6 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

18. İncelenen başvuruda, başvurucuların ziyaret hakkını kısıtlayan müdahalenin kanuni bir dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucuların bireysel başvuruda bulunduğu tarihten sonra ziyaret hakkına ilişkin kısıtlamaların kaldırıldığı dikkate alındığında ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

19. İhlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için manevi tazminat talebinde bulunan başvuruculara manevi zararları karşılığında ayrı ayrı net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Manevi tazminat talebinde bulunmayan başvurucular Akif KÖKSAL ve Murat KILIÇ yönünden ise ihlalin tespitiyle yetinilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Talepte bulunan başvurucuların adli yardım taleplerinin KABULÜNE,

C. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Başvuruculardan Yunus ÇETİN, İbrahim OKUR, Mustafa KAYGAS ve Zeki GÜLHANCIOĞLU'na ayrı ayrı net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. 446,90 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.246,90 TL yargılama giderinin başvuruculardan İbrahim OKUR'a ÖDENMESİNE,

G. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Murat Kılıç ve diğerleri [2.B.], B. No: 2020/25564, 7/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı MURAT KILIÇ VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2020/25564
Başvuru Tarihi 23/7/2020
Karar Tarihi 7/3/2024
Birleşen Başvurular 2020/25758, 2020/29672, 2020/35512, 2020/35802, 2020/40043

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yeni koronavirüs (COVID-19) salgınına yönelik tedbirler kapsamında ceza infaz kurumundaki görüşlerin kısıtlanması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Ceza infaz kurumu uygulamaları İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi