logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Y.K. [2.B.], B. No: 2020/23178, 18/9/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Y.K. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/23178)

 

Karar Tarihi: 18/9/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Hasan SARAÇ

Başvurucu

:

Y.K.

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza infaz kurumu tarafından verilen disiplin cezasına karşı yapılan şikâyette davanın sonucuna etkili iddiaların kararda karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 13/8/2020 tarihinde yapılmıştır. Komisyon 12/1/2022 tarihinde başvurucunun adli yardım talebini kabul etmiş; eğitim hakkının ihlali iddiasına ilişkin olarak bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu, kötü muamele iddiaları hakkında ise hukuk sisteminde mevcut yargısal yolları tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle kabul edilemezlik kararı vermiştir. Komisyon, adil yargılanma hakkına yönelik şikâyetlerin ise kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ile eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, Kahramanmaraş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktayken yaptığı doktora kapsamında makale yazmak için bilgisayar kullanma talebinde bulunması ile ilgili olarak 3/6/2020 tarihinde Cumhuriyet savcısı ile yapmış olduğu görüş esnasında ''Beni burada basit insanlarla muhatap etmeyin." şeklinde sözler söylediği iddiası ile başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.

6. Başvurucu, disiplin soruşturmasında yazılı olarak savunma vermiştir. İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu (Disiplin Kurulu), başvurucunun 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nun 44. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (j) bendi uyarınca 5 gün hücreye koyma disiplin cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

7. Başvurucu, anılan disiplin cezasına karşı Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliği (İnfaz Hâkimliği) nezdinde şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Başvurucu dilekçesinde avukatı ile savunma hazırlayacağını, disiplin dosyasında bulunan tüm belgelerin, tutanakların, muhakkik raporunun örneklerini talep etmesine rağmen kendisine verilmediğini, bu belgeler olmaksızın savunma yapmak zorunda kaldığını, kendisine yüklenen suçlamadan ve sebebinden bilgi verilmediğini, haklarının bu şekilde kısıtlanmasının ardından en ağır ceza olan hücre disiplin cezası ile cezalandırıldığını ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca, ifadesine tanık olarak başvurulan sorumlu infaz koruma başmemurunun aynı zamanda disiplin kurulu üyesi olarak karara iştirak ettiğinden, çelişkili tutanaklar ile subjektif olarak kendisine disiplin cezası verildiğinden de şikâyet etmiştir. Başvurucu aynı dilekçesinde, eylem tarihine ilişkin olarak güvenlik kamera kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, duruşma yapılması ayrıca tanıkların dinlenmesi talebinde de bulunmuştur.

8. İnfaz Hâkimliği, başvurucu hakkında verilen hücre cezasını ''Hükümlünün 'Beni burada basit insanlarla muhatap ettirmeyin.' şeklindeki sözlerinin 5275 Sayılı Kanun'un 40. maddesinin (2) numaralı fıkrasının e) bendi kapsamında kaldığı ve kurum görevlilerine karşı uygunsuz söz sarf etmek veya davranışta bulunmak eyleminden cezalandırılması gerektiği anlaşılmakla hükümlünün itirazının kısmen kabulü ile1 ay süreyle bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası ile cezalandırılmasına'' şeklindeki gerekçe ile iptal etmiş ve 1 ay süreyle bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası ile düzelterek onanmasına karar vermiştir.

9. Başvurucu, söz konusu karara karşı itiraz kanun yoluna başvurmuştur. İtiraz dilekçesinde disiplin cezasının bir bütün olarak iptal edilmesi gerekirken usule aykırı olarak bir başka disiplin cezası verildiğine dikkat çeken başvurucu, tanık olarak dinlenen görevlinin usule aykırı şekilde disiplin kurulu üyesi olarak da cezaya iştirak ettiğini, kurum görevlilerine karşı hiçbir şekilde hakaretinin bulunmadığını, daha önceki taleplerinden rahatsız olan kurum idaresi tarafından kendisini yıldırmak maksadıyla disiplin soruşturması başlatıldığını ve disiplin cezası verildiğini iddia etmiş ve kamera kayıtlarının incelenmesi ile olaya şahit olan tanıkların dinlenilmesi talebinde bulunmuştur.

10. Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi), İnfaz Hâkimliği kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine 8/7/2020 tarihinde karar vermiştir.

11. Başvurucu nihai hükmü 14/7/2020 tarihinde öğrendikten sonra 13/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Ayrıca başvurucu, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

12. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun "İnfaz hâkimliklerinin görevleri" kenar başlıklı 4. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"....

3. Hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun, tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak..."

13. 4675 sayılı Kanun'un "İnfaz hâkimliğince şikâyet üzerine verilen kararlar" kenar başlıklı 6. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Şikâyet başvurusu, 5 inci maddede yazılı sürenin geçmesinden sonra veya infaz hâkimliğinin görev ve yetki alanı dışında kalan bir işlem veya faaliyete karşı ya da başvuru hakkı olmayan kimselerce yapılmışsa infaz hâkimi, başvuru dilekçesini esasa girmeden reddeder; şikâyet başvurusu başka bir yargı merciinin görevi içerisinde ise o mercie gönderir.

Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir; ancak, gerek gördüğünde karar vermeden önce şikâyet konusu işlem veya faaliyet hakkında re’sen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir; ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır.

İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse reddine; yerinde görürse, yapılan işlemin iptaline ya da faaliyetin durdurulmasına veya ertelenmesine karar verir.

İnfaz hâkimi, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre inceleme ve işlemlerini yürütür ve kararını verir.

İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren bir hafta içinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre acele itiraz yoluna gidilebilir...."

14. Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25/22019 tarihli ve E.2018/3242, K.2019/1094 sayılı kararı şöyledir:

'' ..Mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeler ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine ilişkin olduğu, şikayet kabul edilse dahi idarenin yerine geçerek mahkemece bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün ... yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, .....Ağır Ceza Mahkemesinin ... kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, ..karar verildi''

V. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Anayasa Mahkemesinin 18/9/2024 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

16. Başvurucu, disiplin cezasına itiraz sürecinde ileri sürdüğü tüm hususları tekrarlayarak talep ve iddiaları hakkında yargısal mercilerin kararlarının gerekçesinin bulunmadığını iddia etmiş ve adil yargılanma hakkının çeşitli güvencelerinin de ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir.

17. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin meseleye ilişkin olarak verdiği kararlara yer vermiş ve yapılacak değerlendirmelerde söz konusu içtihatların gözönünde bulundurulması gerektiğini bildirmiştir.

B. Değerlendirme

1. Genel İlkeler

18. Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı gerekçeli karar hakkı güvencesini de kapsamaktadır (daha geniş değerlendirme için bkz. Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75). Nitekim Anayasa'nın 141. maddesinin üçüncü fıkrasında “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” denilerek mahkemelere kararlarını gerekçeli yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Mahkemelerin anılan yükümlülüğü, yargılamada ileri sürülen her türlü iddia ve savunmaya karar gerekçesinde ayrıntılı yanıt vermesi gerektiği şeklinde anlaşılamaz. Ancak mahkemeler, kendilerine sunulan tüm iddialara yanıt vermek zorunda değilse de (Yasemin Ekşi, B. No: 2013/5486, 4/12/2013, § 56) mahkemelerin davanın esas sorunlarını inceledikleri gerekçeli karardan anlaşılmalıdır. Bir kararda tam olarak hangi unsurların bulunması gerektiği davanın niteliğine ve şartlarına bağlıdır. Muhakeme sırasında açık ve somut bir biçimde öne sürülen iddia ve savunmaların davanın sonucuna etkili, başka bir deyişle davanın sonucunu değiştirebilecek nitelikte olması hâlinde davayla doğrudan ilgili olan bu hususlara mahkemelerce makul bir gerekçe ile yanıt verilmesi gerekir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, § 35). Aksi bir tutumla mahkemenin davanın sonucuna etkili olduğunu kabul ettiği bir husus hakkında ilgili ve yeterli bir yanıt vermemesi veya yanıt vermeyi gerektiren usul veya esasa dair iddiaları cevapsız bırakması hak ihlaline neden olabilecektir (Sencer Başat ve diğerleri, § 39).

2. İlkelerin Olaya Uygulanması

19. Somut olayda başvurucu, kendisi hakkında kurum görevlilerine hakaret ettiğinden bahisle düzenlenen tutanak sonrasında tanık olarak dinlenen infaz koruma memurlarının disiplin kurulu üyesi olarak da verilen cezaya iştirak ettiklerini, olayın gerçekleşme koşullarına ilişkin olarak tanıkların beyanının alınmadığını, kamera kayıtlarının getirtilmediğini, disiplin soruşturmasına ilişkin belge ve bilgilerin kendisine verilmediğini, bu şartlar altında kendisini yeterince savunamadığını ileri sürmüştür. Bunun yanında başvurucu, İnfaz Hâkimliğince ilgili disiplin soruşturması sonucunda verilen hücre cezasının iptal edilerek etkinliklere katılmaktan alıkonulma kararı verilmesinin de usule aykırı olduğunu, bir bütün olarak disiplin cezasının iptal edilmesi gerektiğini de beyan etmiştir.

20. İnfaz Hâkimliğinin başvurucunun disiplin soruşturmasının hukuka aykırılığına ilişkin bu esaslı iddialarıyla ilgili olarak herhangi bir şekilde değerlendirmede bulunmadığı anlaşılmaktadır. İnfaz Hâkimliğinin kararına bakıldığında (bkz. § 8), başvurucunun kamera kayıtlarının incelenmesi, tanıkların dinlenilmesine ilişkin olarak yaptığı taleplerine ilişkin olarak bir incelemenin neden yapılmadığı hususunda herhangi bir açıklamanın bulunmadığı da görülmektedir.

21. Bunun da yanında başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin verdiği karara karşı yapmış olduğu itirazında (bkz. § 9), İnfaz Hâkimliğinin, 4675 sayılı yer almayan ve böylece kanuni temeli de bulunmayan bir uygulama ile İnfaz Kurumunun yerine geçtiğini, disiplin cezasının bir bütün olarak iptal edilmesi gerekirken farklı nitelikte ceza tayin edildiğini, bunun ise yasal dayanağının bulunmadığını öne sürmüştür.

22. 4675 sayılı Kanun'un 4.,5. ve 6. maddesi ile Yargıtay içtihadı birlikte değerlendirildiğinde İnfaz Hâkimliğine yapılan başvuru yolunun "şikâyet yolu" olduğu İnfaz Hâkimliğinin görevinin sadece infaz kurumu tarafından verilen disiplin cezasını denetlemek olduğu bu denetleme sonucunda da şikâyetin reddine veya şikâyetin kabulü ile disiplin cezasının kaldırılmasına karar verebileceği, İnfaz Hâkimliğinin disiplin cezasını kaldırttıktan sonra infaz kurumu yerine geçerek yeniden bir disiplin cezası ihdas etme görevinin ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

23. Somut olayda, İnfaz Hâkimliği tarafından başvurucunun hücre koyma cezasının kaldırıldığı ve yerine "1 ay süreyle bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası" verildiği başvurucu tarafından İnfaz Hâkimliğinin idarenin yerine geçerek disiplin cezası verdiğini belirterek itirazda bulunduğu görülmektedir. İtiraz merci tarafından başvurucunun esasa etkili bu iddiası hakkında bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.

24. Bu itibarla somut olayda yargısal fonksiyonun esasını oluşturan uyuşmazlığın içinde yer alan maddi ve hukuki sorunların bütünüyle ele alınması ve karara bağlanması işlevinin ilgili yargısal mercilerce yeterli bir gerekçe sunulmayarak yerine getirilmediği, böylece gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.

25. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

VI. GİDERİM

26. Başvurucu; ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması ve 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

27. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

28. Öte yandan ihlalin niteliğine göre yeniden yargılamanın yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından başvurucunun tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

VII. HÜKÜM

A. Başvurucunun kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğine (E.2020/1916, K.2020/1960) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 18/9/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Y.K. [2.B.], B. No: 2020/23178, 18/9/2024, § …)
   
Başvuru Adı Y.K.
Başvuru No 2020/23178
Başvuru Tarihi 13/8/2020
Karar Tarihi 18/9/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumu tarafından verilen disiplin cezasına karşı yapılan şikâyette davanın sonucuna etkili iddiaların kararda karşılanmaması nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Gerekçeli karar hakkı (ceza) İhlal Yeniden yargılama

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 4675 İnfaz Hakimliği Kanunu 4
6
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi