logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Seyhan Şen ve diğerleri [1. B.], B. No: 2020/24549, 5/2/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SEYHAN ŞEN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/24549)

 

Karar Tarihi: 5/2/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Yücel ARSLAN

Başvurucular

:

1. Seyhan ŞEN

Vekili

:

Av. Emre AKARYILDIZ

 

 

2. Adem KANAT

 

 

3. Fatih Mehmet GENERAL

 

 

4. Ahmet ŞANAL

 

 

5. Ömer Faruk OLCAY

 

 

6. Haşim GÜNEY

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mahpus başvurucuların mektuplarının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesi ve telefon görüşmeleri ile kapalı görüşlerinin dinlenerek kayda alınması nedenleriyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Farklı ceza infaz kurumlarında bulunan başvurucular, göndermek istedikleri ve kendilerine gönderilen tüm mektupların UYAP sistemine kaydedilmesinin -bazı başvurucular da buna ek olarak- telefon görüşleri ile kapalı görüşlerde telefonla yapılan görüşmelerin dinlenmesinin ve kayda alınmasının ilgili mevzuata aykırı olduğunu iddia ederek anılan uygulamaların kaldırılması için infaz hâkimliklerine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimlikleri şikâyetleri reddetmiştir. Karar gerekçelerinde; ilgili mevzuat hükümlerine yer verilerek taleplerin reddine ilişkin kararların usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiştir.

3. Başvurucuların itirazları ağır ceza mahkemeleri tarafından reddedilmiştir. Başvurucu Haşim Güney'in başvurusu konusunda Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hâkimliğinin şikâyetin esasını incelediği kararını kaldırmış, dosya içerisinde bu iddialara ilişkin olarak infaz hâkimliği tarafından incelenebilecek nitelikte ceza infaz kurumunun somut bir kararı olmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

4. Başvurular, süresi içinde yapılmıştır. Komisyon, başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

5. Başvurulardan sonra 25/6/2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanun ile 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un "Hükümlünün mektup, faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı" kenar başlıklı 68. maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkralarına cümleler ve beşinci fıkra eklenmiştir. Anılan değişiklikle hükümlülerin mektuplarının kaydedilme şartları, muhafazası ve imhasına ilişkin kurallar belirlenmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. 2020/28235, 2020/29724, 2020/31192, 2020/37587 ve 2021/1100 numaralı bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2020/24549 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir.

7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Başvurucular Ahmet Şanal, Adem Kanat, Fatih Mehmet General, Seyhan Şen ve Ömer Faruk Olcay Yönünden

1. Başvurucuların Mektupların UYAP'a Kaydedilmesine İlişkin İddiaları

8. Başvurucular, kendilerine gelen ve gönderdikleri mektupların kaydedilmesine ilişkin ceza infaz kurumu uygulaması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuruculardan Adem Kanat bu şikâyetlere ek olarak Cumhuriyet savcısının mütalaasının kendisine tebliğ edilmediğini belirtmiştir.

9. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; mektupların kaydedilmesinin dayanağı olan 10/10/2016 tarihli genelgenin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünce yürütmenin durdurulması kararında dikkat çekilen eksiklikler de gözönünde bulundurularak 19/1/2021 tarihli genelgenin çıkartıldığı, yeni genelge ile ceza ve infaz kurumunda bulunan tüm tutuklu ve hükümlülerin mektuplarının değil, sadece örgütlü suçlardan dolayı ceza ve infaz kurumunda bulunanların mektupları ile diğer suçlardan dolayı ceza ve infaz kurumunda bulunanların sakıncalı olduğu gerekçesiyle adli veya disiplin soruşturmasına konu olacak mektuplarının UYAP'a kaydedilmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir.

10. Bakanlık ayrıca kaydedilen mektuplara erişebilecek kişilerin belirlendiğini, kaydedilen mektupların başka kişi ve kurumlarla paylaşılmasının sınırlandırıldığını, suç türüne göre süre sınırlaması getirildiğini, 19/1/2021 tarihli itibarıyla uygulamaya konulan genelgenin geçmiş işlemlere de uygulanacağını ifade etmiştir. Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunan başvurucular Adem Kanat ve Seyhan Şen önceki beyanlarını tekrar etmiştir.

11. Başvurular, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

12. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvurular ile benzer nitelikte olan Ümit Karaduman ([2.B], B. No: 2020/20874, 2/2/2022) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede mahpusun mahrem bilgileri ile kişisel verilerinin kayıt, muhafaza ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını, idarenin takdir yetkisinin sınırlarını düzenleyen ve keyfîliğe karşı güvenceler içeren kuralların mevcut olmadığı gerekçesiyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır. Somut başvuruda da anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucuların Anayasa'nın 20. ve 22. maddelerinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

2. Başvurucu Ahmet Şanal'ın Telefon görüşmeleri ile Kapalı Görüşlerin Dinlenmesi ve Kayda Alınmasına İlişkin İddiaları

13. Başvurucu Ahmet Şanal, telefon görüşmeleri ve kapalı görüşlerdeki konuşmalarının kaydedilmesine ilişkin infaz hâkimliğine yaptığı itirazın reddedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Bakanlık görüşünde, mevzuat değişikliklerine dikkat çekmiş ve mevcut başvuruda Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, karşı beyanda bulunmamıştır. Başvuru özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

15. Anayasa Mahkemesi, telefon görüşmelerinin kaydedilmesine ilişkin olarak, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Hüsamettin Uğur (2) ([2.B], B. No: 2020/14791, 15/11/2023) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede kararda mahpusun tüm telefon görüşmelerinin sistematik bir şekilde kaydedilmesinin yanında kaydedilen bu telefon görüşmelerinin ne kadar süreyle sistemde saklı tutulacağı, bunların üçüncü kişilerin erişimine ve kullanımına hangi şartlarda açılacağı, infaz kurumu tarafından hangi mercilerle paylaşılabileceği ile kişisel verilerin ve mahremiyetin nasıl korunacağı hususlarında açık bir düzenlemenin mevcut olmadığı belirlenmiştir (benzer yönde bkz. Ferit Şimşek, [2.B], B. No: 2020/4438, 2/5/2024).

16. Böylelikle mahpusun mahrem kalmasını istediği bilgileri ile kişisel verileri içerebilecek görüşme kayıtlarının muhafazasını ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını, idarenin takdir yetkisinin sınırlarını düzenleyen, bununla birlikte muhataplarının yetki aşımı ile keyfîliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak nitelikte kuralların mevcut olmadığı gerekçesiyle özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağının olmadığı sonucuna ulaşılmıştır (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Ümit Karaduman, § 71).

17. Anayasa Mahkemesi, kapalı görüşlerin kaydedilmesine ilişkin olarak da, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Eşref Köse ([1.B], B. No: 2017/38098, 3/6/2020) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede kapalı görüşlerde yapılan konuşmaların sistematik bir şekilde teknik araçla dinlenmesi ve kaydedilmesinin şartlarının kanunla düzenlenmediği gerekçesiyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır.

18. Somut başvuruda, anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa'nın 20. ve 22. maddelerinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucu Haşim Güney Yönünden

19. Başvurucu kendisine gelen ve gönderdiği mektupların kaydedilmesi ve telefon görüşmelerinin dinlenerek kayda alınması nedenleriyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Ayrıca başvurucu mahkeme kararlarının yeterli gerekçe içermediğini, infaz hâkimliğince duruşma açılmadan iddialarının değerlendirildiğini belirtmiş, itiraz mercii olan ağır ceza mahkemesince öncelikle idareye başvurulması gerektiği ve doğrudan infaz hâkimliğine başvurduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin etkili başvuru hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

20. Başvurucu; idarenin uygulamasının herkes için genel bir uygulama olduğunu, kişiye özel bir uygulama olmadığını, idareye verdikleri dilekçelere bazen cevap verilmediğini ya da dilekçenin bulunamadığı cevabının verildiğini belirterek mevcut olayda infaz hâkimliği önünde şikâyet konusu ile idarenin cevabı arasında ihtilaf bulunmadığını, idarenin uygulamaları kabul ettiği gözönüne alındığında idareye başvurunun süreci uzatmak dışında bir etkisi olmayacağını öne sürmüştür. Bakanlık görüşünde, mevzuat değişikliklerine yer vermiş, kabul edilebilirlik ve esas yönünden yapılacak incelemede somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, karşı beyanda bulunmamıştır.

21. Başvuru özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetiyle bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı kapsamında incelenmiştir.

22. Anayasa Mahkemesi ceza infaz kurumlarındaki birtakım uygulamaların temel hak ve hürriyetlere müdahale teşkil ettiği ve kaldırılması gerektiği konusunda ileri sürülecek iddiaların esasının incelenmesine imkân sağlayan ve gerektiğinde uygun bir telafi yöntemi sunan etkili hukuk yollarının olmasının ilgililere etkili başvuru hakkının sağlanması bakımından bir gereklilik olduğunu Meral Danış Beştaş (3) ([2. B], B. No: 2017/34087, 13/10/2020, § 40) kararında kabul etmiştir. Dolayısıyla başvurucunun telefon görüşmeleri ile kapalı görüşlerinin kaydedilmesine ilişkin uygulama konusunda ileri sürdüğü iddiaların da bu kapsamda ele alınması ve bir yargı merciince incelenmesi başvurucuya etkili bir başvuru yolunun sağlanması açısından önemlidir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Meral Danış Beştaş (3), § 44).

23. Bu itibarla somut olayın koşullarında yargısal fonksiyonun esasını oluşturan uyuşmazlığın içinde yer alan maddi ve hukuki sorunların bütünüyle ele alınması ve karara bağlanması işlevinin ilgili mahkemelerce yerine getirilmediği, başvurucunun mektupların kaydedilmesi ve telefon görüşmelerinin dinlenerek kayda alınmasına ilişkin iddiaları konusunda kabule ya da redde ilişkin esasa yönelik herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Böylece başvurucunun derece mahkemeleri önünde yaptığı şikâyet başvurusunda verilen kararın bu yönüyle ilgili ve yeterli gerekçe içermediği, başvurucunun iddialarının incelenmesine ve uygun bir telafi şansı sunmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır (bkz. § 3). Neticede başvurucuya, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyeti kapsamında olduğunu ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği ve asgari güvenceleri içeren, pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna varılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetiyle bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

25. Başvurucular; ihlalinin tespiti, yeniden yargılama yapılması ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

26. 7328 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin kapsamı, Bakanlık görüşünde yapılan Kanun değişikliği ile başvurulara konu olan belgelerin herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda UYAP bilişim sisteminden silinmesinin sağlandığının belirtilmesi ve başvurucuların değişik tarihlerde tahliye edilmiş olmaları dikkate alındığında başvurucuların mektuplarının kaydedilmesi ve/veya telefon görüşmeleri ile kapalı görüşlerin dinlenerek kayda alınması şeklindeki müdahalelere ilişkin yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

27. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alındığında başvuruculara ayrı ayrı net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Adli yardım taleplerinin KABULÜNE,

C. 1. Başvurucular Ahmet Şanal, Adem Kanat, Fatih Mehmet General, Seyhan Şen ve Ömer Faruk Olcay'ın özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Başvurucu Haşim Güney'in özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetiyle bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. 1. Başvurucular Ahmet Şanal, Adem Kanat, Fatih Mehmet General, Seyhan Şen ve Ömer Faruk Olcay'ın Anayasa'nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

2. Başvurucu Haşim Güney'in özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetiyle bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Başvuruculara net 30.000 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin vekille temsil edilen başvurucu Seyhan Şen'e ÖDENMESİNE,

G. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Seyhan Şen ve diğerleri [1. B.], B. No: 2020/24549, 5/2/2025, § …)
   
Başvuru Adı SEYHAN ŞEN VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2020/24549
Başvuru Tarihi 10/7/2020
Karar Tarihi 5/2/2025
Birleşen Başvurular 2020/28235, 2020/29724, 2020/31192, 2020/37587, 2021/1100

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mahpus başvurucuların mektuplarının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesi ve telefon görüşmeleri ile kapalı görüşlerinin dinlenerek kayda alınması nedenleriyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-ceza infaz kurumu uygulamaları (sakıncalı mektup hariç) İhlal Manevi tazminat
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi