TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET YAVUZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/30292)
Karar Tarihi: 5/10/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Mustafa ŞENOCAK
Başvurucu
Mehmet YAVUZ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza davasında sanığın hazır bulunma talebinin reddedilerek ses ve görüntü aktarımı suretiyle duruşmaya uzaktan katılımının sağlanması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmıştır. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılama üç celsede tamamlanmıştır. Yargılamada 3/7/2017 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 13/10/2017 tarihinde yapılmasına ve başvurucunun duruşma tarihinde duruşmada salonunda hazır bulundurulmasına karar verilmiştir.
3. Başvurucu, yargılamanın 13/10/2017 tarihli ilk celsesine tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılmıştır. Başvurucu, duruşmanın SEGBİS aracılığıyla yapıldığından kayıt altına alınmasını talep etmiştir. Duruşmada başvurucu, müdafiinin de hazır bulunmasıyla savunma yapmıştır. Yine aynı celsede iddia makamı esas hakkında mütalaa sunmuştur. Mahkeme, başvurucu ve müdafiinin esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapmak amacıyla süre talebinde bulunmaları üzerine süre talebinin kabulüne, bir sonraki celsede başvurucunun duruşmada SEGBİS aracılığıyla hazır edilmesine, duruşmaya ara vererek sonraki celsenin 27/10/2017 tarihinde yapılmasına karar vermiştir.
4. Başvurucu, celse arasında Mahkemeye sunduğu 20/10/2017 tarihli dilekçede; duruşmanın SEGBİS aracılığıyla yapıldığından kayıt altına alınmasını talep etmesine rağmen kayıt yapılmaksızın savunmasının alındığını, savunmasının bir kısmının duruşma zaptına eklenip bir kısmının eklenmediğini, iddia makamının esas hakkında mütalaa sunduğu sırada bağlantı sorunundan dolayı ses gelmediğini, bu nedenle duruşma zaptını kabul etmediğini belirtmiştir.
5. Başvurucu, yargılamanın 27/10/2017 tarihli ikinci celsesine tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aracılığıyla katılmıştır. Başvurucu müdafii mazeret dilekçesi sunmuştur. Mahkeme başvurucu müdafiinin mazeretinin kabulüne, bir sonraki celsede başvurucunun duruşmada SEGBİS aracılığıyla hazır edilmesine, duruşmaya ara vererek sonraki celsenin 8/12/2017 tarihinde yapılmasına karar vermiştir.
6. Başvurucu, yargılamanın 8/12/2017 tarihli üçüncü celsesine tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS aracılığı ile katılmıştır. Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
7. Başvurucu anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Başvurucu, anılan karara karşı temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yargıtay dairesince bozma kararı verilmiştir.
8. Bozma kararı sonrasında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülen yargılamanın duruşması bir celsede tamamlanmıştır. Bozma kararı sonrası yargılamada 30/7/2019 tarihinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılmıştır. Tensip Tutanağı'nda duruşmanın 6/9/2019 tarihinde yapılmasına, başvurucunun duruşma tarihinde duruşma salonunda hazır bulundurulmasına karar verilmiştir.
9. Yargılamada 6/9/2019 tarihli ilk celsede başvurucu, duruşmada hazır bulunarak savunmasını yapmıştır. Yine aynı celsede iddia makamı esas hakkında mütalaa sunmuştur. Başvurucu ve müdafii esas hakkında mütalaaya karşı süre talebinde bulunmamış, savunmalarını yapmıştır. Mahkeme, başvurucunun silahlı terör örgütü üyeliği suçundan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
10. Başvurucu, istinaf ve gerekçeli temyiz dilekçesinde diğerlerinin yanı sıra duruşmalara bizzat katılamaması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Hüküm, kanun yolu denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
11. Başvurucu, nihai hükmü 24/8/2020 tarihinde öğrendikten sonra 26/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
12. Komisyon, adli yardım talebinin kabulüne ve duruşmada hazır bulunma hakkı dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
13. Başvurucu, Yargıtay bozma kararı öncesi yapılan üç celsede SEGBİS aracılığı ile dinlenildiğini belirterek savunma için gerekli zamandan ve kolaylıklardan yararlanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
14. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun müdafi yardımından da yararlanmak suretiyle herhangi bir sınırlamaya maruz kalmadan, teknik bir bağlantı sorunu yaşamadan etkili bir şekilde savunma yapma imkânı bulduğu ifade edilmiştir.
15. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkı kapsamında incelenmiştir.
16. Anayasa Mahkemesi Şehrivan Çoban ([GK], B. No: 2017/22672, 6/2/2020) ve Emrah Yayla ([GK], B. No: 2017/38732, 6/2/2020) kararlarında duruşmada hazır bulunma hakkı ile ilgili ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu kararlarda öncelikle kişilerin talebine aykırı olarak SEGBİS yoluyla duruşmaya katılmasının duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir. Bu müdahalenin kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük yönünden inceleneceğini ifade etmiştir. Anılan kararlarda 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 196. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine yönelik meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır (Şehrivan Çoban, §§ 72-104; Emrah Yayla, §§ 58-86).
17. Anılan kararlarda ölçülülük yönünden yapılan incelemede ise başvurucunun duruşmada hazır bulunma talebinin hangi zorlayıcı nedene dayanılarak kabul edilmediğinin ortaya konulmaması ve başvurucunun SEGBİS yoluyla katıldığı celselerde esaslı işlemlerin yapılması nedeniyle müdahalenin gerekli olmadığı değerlendirilmiştir.
18. Somut olayda başvurucu ile ilgili olarak Yargıtay bozma kararı öncesindeki yargılamanın duruşması üç celsede tamamlanmıştır. Başvurucu, bozma öncesi yargılamadaki tüm celselere SEGBİS yoluyla katılmıştır. Başvurucu; birinci ve ikinci celse arasında Mahkemeye sunduğu 20/10/2017 tarihli dilekçede celselerin SEGBİS marifeti ile yapılmasından dolayı yaşadığı mağduriyeti dile getirmiştir. Yargıtay bozma kararı sonrasında Mahkemece görülen yargılamanın duruşması ise tek celsede tamamlanmıştır. Başvurucu, bozma kararı sonrasındaki yargılamada duruşma salonunda fiziken hazır bulunmuş; müdafii de hazır bulunmak suretiyle savunmasını yapmıştır. Dolayısıyla yargılamaya bir bütün olarak bakıldığında duruşmada hazır bulunma hakkına yönelik bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu görülmüştür.
19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki duruşmada hazır bulunma hakkına ilişkin olarak bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Duruşmada hazır bulunma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA5/10/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.