logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Kamuran Yitik [1.B.], B. No: 2020/34992, 19/11/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

KAMURAN YİTİK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/34992)

 

Karar Tarihi:19/11/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Hasan SARAÇ

Başvurucu

:

Kamuran YİTİK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumu idaresi tarafından tesis edilen disiplin cezasına ilişkin yargısal süreçte mevzuatın öngörülemez biçimde yorumlanması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu hakkında, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktayken güvenlik kamerasına zarar verdiği iddiası ile disiplin soruşturması başlatılmıştır. Disiplin soruşturması sonucunda İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca (Disiplin Kurulu) 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un44. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek eylemi nedeniyle başvurucunun 7 gün hücreye koyma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Başvurucu, hakkında verilen disiplin cezasına karşı Edirne 1. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvuruda bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği 20/3/2014 tarihli kararıyla başvurucunun şikâyetinin kısmen kabulüne karar vererek 7 gün hücre hapsine ilişkin disiplin cezasının süresinin 2 gün hücre hapsi olarak değiştirilmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şu şekildedir:

"...Tüm dosya içeriğine göre; şikayetçilerin 'Kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek' eylemlerinden dolayı 5275 Sayılı Yasanın 44/2-a maddesi gereğince, 7 gün hücre hapsi cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği, disiplin cezasına konu olan zararın miktarının 416,70 TL olduğu anlaşılmıştır. Tüm soruşturma evrakının kapsamı ile şikayete ilişkin yazılı ve sözlü beyanlar ve meydana gelen zararın miktarı da dikkate alındığında; 7 gün hücre hapsi cezasının süresinin fazla olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle; şikayetçilerin şikayetlerinin kısmen kabulüne, şikayete konu Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunun 14/02/2014 tarih 2014/32 sayılı kararı ile verilen 7 gün hücre hapsine ilişkin disiplin cezasının süresinin 2 gün olarak değiştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."

4. Başvurucunun anılan karara karşı itirazı, Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesince (Ağır Ceza Mahkemesi) 4/4/2014 tarihinde reddedilmiştir.

5. Başvurucu 19/10/2017 tarihinde İnfaz Hâkimliğine sunduğu dilekçe ile kamu malına zarar verme suçu nedeniyle açılan kamu davası sonucunda Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesince beraat kararı verildiğini, böylece hakkında verilen disiplin cezasının hükümsüz kaldığını belirterek disiplin cezasının yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunmuştur.

6. İnfaz Hâkimliği 26/2/2018 tarihinde başvurucunun talebinin reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şu şekildedir:

"... Buna göre her ne kadar hükümlü, hakkında kamu malına zarar verme suçundan dolayı açılan kamu davasından beraat ettiğinden ve beraat kararının kesinleştiğinden bahisle hakkında verilen talebine konu 2 günlük hücre hapsi disiplin cezasının kaldırılmasını talep etmiş ise de, hükümlünün, hakkında verilen beraat kararının incelenmesinde; hükümlünün üzerine atılı eylemi gerçekleştirdiğinin sabit olduğu belirtilmekle birlikte hükümlüye isnat edilen suçun unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle hakkında beraat kararı verildiği, yine hükümlü hakkındaki disiplin soruşturması dosyasının incelenmesinde; hükümlü ve dosyadaki diğer hükümlüler hakkında sadece kameraya zarar verme eyleminden dolayı değil, gözetleme camının, yanındaki pencere camının, kamera muhafazasının ve duvarın da zarar görmesi nedeniyle disiplin cezası verildiği, bu itibarla da hükümlü hakkındaki beraat kararının, talebine konu disiplin cezasını işlemediğine delil olamayacağı gibi, hükümlü hakkında verilen disiplin cezası kararının hükümlünün ve karardaki diğer hükümlülerin itirazları üzerine Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarih ve 2014/342 D. İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmek suretiyle kesinleştiği dikkate alındığında, hükümlünün, hakkındaki disiplin cezasının kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükümlünün talebinin reddine karar vermek gerekmiş[tir]..."

7. Başvurucunun anılan karara itirazı, Ağır Ceza Mahkemesince 10/5/2018 tarihinde reddedilmiştir.

8. Başvurucu 1/6/2018 tarihinde bu kararın kanun yararına bozulmasını talep etmiştir.

9. Süreç sonucunda Yargıtay 1. Ceza Dairesi (Ceza Dairesi) 2/3/2020 tarihindeAğır Ceza Mahkemesinin 4/4/2014 tarihli kararının 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şu şekildedir:

"... Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan Kamuran Yitik'in kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek eyleminden dolayı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/2-a maddesi uyarınca 7 gün hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 14/02/2014 tarihli ve 2014/32 sayılı kararına karşı yapılan şikayetin kısmen kabulü ile hücre hapsi cezasının 2 gün olarak değiştirilmesine ilişkin Edirne 1. İnfaz Hakimliğinin 20/03/2014 tarihli ve E.2014/345, K.2014/479 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2014/342 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 04/04/2014 tarihli kararın kesin nitelikte olması sebebiyle, bu kararı müteakip hükümlü tarafından yapılan ilgili kararın yeniden değerlendirilerek kaldırılmasına yönelik talebin reddine ilişkin Edirne 1. İnfaz Hakimliğinin 26/02/2018 tarihli ve 2017/2531 esas, 2018/625 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/05/2018 tarihli ve 2018/1084 değişik iş sayılı kararların hukuken yok hükmünde bulunduğu değerlendirilerek yapılan incelemede....Mevzuat hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, İnfaz Hakimliğinin görevinin ceza infaz kurumunda yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile kanun, tüzük, yönetmelik ve genelgeler ile hukukun genel ilkelerine uygunluğunun denetlenilmesine ilişkin olduğu, şikayet kabul edilse dahi idarenin yerine geçerek mahkemece bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden.... Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2014/342 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA,...."

10. Anılan karar üzerine Ağır Ceza Mahkemesi 24/9/2020 tarihinde, başvurucunun itirazının reddi ile 7 gün hücre hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik Disiplin Kurulunun 14/2/2014 tarihli kararın uygulanmasına karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir:

"...Hükümlü tarafından tanzim edilen disiplin cezasına şikayette bulunulması üzerine her ne kadar Edirne 1. İnfaz Hakimliği tarafından şikayetin kısmen kabulü ile 7 gün hücre hapsi cezasının kaldırılarak 2 gün hücre cezası olarak değiştirilmesine karar verilmiş ise de, Yargıtay kararında itiraz mahkemesinin itiraza konu olayda ceza indirimi yapamayacağı husunun belirttiği somut olayda itiraz konusu 7 gün olarak verilen disiplin mahiyetli hücre hapis cezasının yerinde olduğu bu sebeple yapılan itirazların reddi ile ilgilinin 7 gün hücre hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün tesisine doğrultusunda karar verilmiştir. "

11. Bu kararın 30/9/2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine başvurucu 30/10/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

12. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

13. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

14. Başvurucu, aynı olay nedeniyle açılan ceza davasında beraat kararı verildiğini, Yargıtayın bozma kararı üzerine dosyayı ele alan Ağır Ceza Mahkemesinin kararı düzeltmesi gerekirken tam tersine olarak daha da ağırlaştırdığını, bozma kararının yanlış uygulandığını, 7 günlük hücreye koyma cezasının ilgili İnfaz Hâkimliğince 2 günlük hücreye koyma cezasına çevrildiğini beyan etmiştir. Başvurucu; İnfaz Hâkimliğinin ancak yapılan işlemlerin hukuka uygun olup olmadığını denetlemekle görevli olduğunu, somut olayda olduğu gibi verilen disiplin cezasını artırmak veya indirmek yetkisinin bulunmadığını, bu gerekçeyle Yargıtayın anılan kararı yok hükmünde sayılması gerektiğine dair hükmüne rağmen Ağır Ceza Mahkemesinin bozma kararının gereğini yapmak yerine, hukuk dışı bir gerekçe ile 7 günlük hücreye koyma cezasının yerinde olduğuna dair hüküm tesis ettiğini böylece adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.

15. Adalet Bakanlığı (Bakanlık), konuya ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi içtihatlarına atıfla söz konusu içtihatların gözönünde bulundurulması gerektiğini açıklamıştır. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

16. Başvuru, adil yargılanma hakkının güvencelerinden olan hakkaniyete uygun yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

17. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

18. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı, maddi adaleti değil şeklî adaleti temin etmeye yönelik güvenceler içermektedir. Bu bakımdan adil yargılanma hakkı davanın taraflardan biri lehine sonuçlanmasını garanti etmemektedir. Adil yargılanma hakkı temel olarak yargılama sürecinin ve usulünün hakkaniyete uygun olarak yürütülmesini teminat altına almaktadır (M.B. [GK], B. No: 2018/37392, 23/7/2020, § 80).

19. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlık konusunda varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (konuya ilişkin birçok karar arasından bkz. Ahmet Sağlam [2.B], B. No: 2013/3351, 18/9/2013).

20. Başvurucuların medeni haklarıyla ilgili uyuşmazlıklarda uygulanan hukuk kurallarının açıkça keyfî veya hakkın tesliminden kaçınacak (adaleti hiçe sayacak) biçimde yorumlanması usule ilişkin güvenceleri anlamsız hâle getireceğinden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden söz edilebilir. Zira bu hâlde, derece mahkemesinin yorumunun başvurucu tarafından öngörülmesi mümkün olmayıp hukuk kurallarının öngörülemez biçimde yorumlanması hukuk devleti ilkesini örseler. Özellikle hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı hükümlerin geniş yoruma tabi tutulması keyfîliğe ve bireylerin kendilerini hukuk karşısında güvensiz hissetmelerine yol açar (M.B., § 86).

21. Somut olayda, başvurucu hakkında verilen 7 günlük hücreye koyma disiplin cezasına ilişkin olarak 2014 yılında başlatılan yargısal süreç sonucunda İnfaz Hâkimliğince 7 gün hücre hapsine ilişkin disiplin cezasının süresi 2 gün olarak değiştirilmiş ve bu karar Ağır Ceza Mahkemesince incelenerek 2014 yılında kesinleşmiştir (bkz. §§ 3-4). Başvurucunun, yüklenen suçtan beraat ettiğine dair kesinleşen karara atfen İnfaz Hâkimliğine bu cezanın gözden geçirilerek ortadan kaldırılmasına dair talebe ilişkin süreçte ise İnfaz Hâkimliği talebin reddine karar vermiş ve itiraz da 2018 yılında reddedilerek kesinleşmiştir. Bununla beraber, başvurucunun bu karara karşı 2018 yılında başvurduğu kanun yararına bozma başvuru süreciCeza Dairesi tarafından Ağır Ceza Mahkemesinin 4/4/2014 tarihli kararının kanun yararına bozulması ile sonuçlanmıştır (bkz. §§ 6-10). Ceza Dairesi, bozma kararında 2017 yılında başlayan ve kendisine sunulan Ağır Ceza Mahkemesinin 2018 yılında verdiği kararının hukuksal olarak yok hükmünde olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Ceza Dairesi, bu kararında özetle İnfaz Hâkimliğinin somut olayda sadece hukuksal olarak denetim görevinin bulunduğunu, bu denetimin ötesine ve idarenin yerine geçerek mahkemece bir karar verilmesinin mümkün olmadığını ifade etmiştir. Ceza Dairesi bu gerekçe ile İnfaz Hâkimliğinin 4/4/2014 tarihli kararının kanun yararına bozulmasına hükmetmiştir.

22. Ağır Ceza Mahkemesi ise kanun yararına bozma kararı üzerine 24/9/2020 tarihinde, Disiplin Kurulunun 14/2/2014 tarihli kararının uygulanmasına kanun yararına bozma gerekçesinden farklı bir gerekçe ile karar vermiştir. Ağır Ceza Mahkemesi, Ceza Dairesinin itiraz mahkemesinin itiraza konu olayda ceza indirimi yapamayacağı hususuna işaret ettiği değerlendirmesinde bulunarak itiraz konusu 7 gün olarak verilen disiplin hapis cezasının yerinde olduğunu kabul etmiştir.

23. Somut başvuruya konu olayda, kanun yararına bozma gerekçesinde özetle, İnfaz Hâkimliğinin idarenin yerine geçerek bir karar vermesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunulmuş olmasına rağmen, Ağır Ceza Mahkemesince kanun hükmünün öngörülebilir olmayan yorumu ile başvurucunun aleyhine sonuç doğuracak bir biçimde hakkaniyete uygun olmayan değerlendirmelerde bulunulduğu görülmektedir. Bir başka ifadeyle, verilen cezanın hukuksal denetimi için kanun yollarına müracaat eden başvurucu aleyhine, kanun yararına bozma kararında belirtildiği üzere yargısal mercilerin idarenin verdiği kararın hukuka uygunluğunu denetleyerek cezanın iptaline veya şikâyetin reddine karar vermesi gerekirken, idarenin yerine geçmek suretiyle disiplin cezası verilmesine imkân tanıyan kabulün hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinesebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

25. Başvurucu; ihlalin tespiti ve yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur.

26. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkı yönünden yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1.B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesine (2020/996 D.İş) GÖNDERİLMESİNE,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/11/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Kamuran Yitik [1.B.], B. No: 2020/34992, 19/11/2024, § …)
   
Başvuru Adı KAMURAN YİTİK
Başvuru No 2020/34992
Başvuru Tarihi 30/10/2020
Karar Tarihi 19/11/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumu idaresi tarafından tesis edilen disiplin cezasına ilişkin yargısal süreçte mevzuatın öngörülemez biçimde yorumlanması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-hukuk) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi