logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Erkan Algı [1. B.], B. No: 2020/37047, 12/6/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERKAN ALGI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/37047)

 

Karar Tarihi: 12/6/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Olcay ÖZCAN

Başvurucu

:

Erkan ALGI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; izin alınmaksızın aracın çilingir vasıtasıyla açılması nedeniyle özel hayata saygı hakkının, aracın çekilmesi sırasında yaşanan olaylar ve araçtaki paranın çalındığı iddiasıyla hakaret, hırsızlık ve yağma suçlarından başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi ve görevli polis memurları hakkında görevi kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturmada ise soruşturma izni verilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu 22/10/2018 tarihinde Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığına (Savcılık) şikâyette bulunmuştur. Şikâyet dilekçesinde 1/10/2018 tarihinde kardeşine ait ve sürücüsünün kendisi olduğu aracın arızalı şekilde park yasağı olmayan yerde dururken polis ekiplerince sigortasız ve vizesiz olduğu gerekçesiyle çekiciye yüklenerek otoparka götürüldüğünü, bu sırada görevli polislerin hakaret ettiğini, bilgisi dışında aracın çilingir marifetiyle açıldığını ve içindeki tapular ile 23.000 Amerikan dolarının (USD) kayıp olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca yetkisiz şekilde çalışan otoparkın zorla ve fahiş otopark bedeli talep ettiğini iddia etmiş ve otopark görevlisiŞ.B. ile görevli polis memurlarıO.D. ile Ö.A.Ö.den şikâyetçi olmuştur.

3. Savcılık, Akşehir İlçe Emniyet Müdürlüğünden (Emniyet Müdürlüğü) araç çekme olayına ilişkin yapılan işlemleri gösterir evrakların ve ceza işlem tutanaklarının temin edilerek bir suretinin gönderilmesini ve yediemin otopark işletmecisinin olaya ilişkin bilgi sahibi sıfatı ile beyanının alınmasını istemiştir. Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen belgelere göre anılan aracın trafikten men edilerek otoparka yediemin olarak bırakıldığı anlaşılmıştır. Şüpheli Ş.B. ve otopark çalışanı M.A.E. ifadelerinde, olay yerine polisler tarafından çağrılması üzerine aracı çekici ile çekmek için geldiğini, başvurucunun aracın anahtarlarının kendisinde olmadığını söylediğini ve aracın çekilmemesi için bağırmaya başladığını, aracın direksiyonu kilitli olduğu için kapının polis nezaretinde ve çilingir vasıtasıyla açıldığını beyan etmiştir. Ayrıca şüpheli Ş.B. daha sonra aracı teslim almak için gelen başvurucunun otopark parasını çok bulunca ''bende sizi araçta param vardı'' diye şikâyet edeceğim dediğini belirtmiştir.

4. Savcılık, başvurucunun ve şüpheli Ş.B.nin savunmasını yeniden almış ve görevli polis memurları hakkında görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin olarak 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca soruşturma izni verilip verilmeyeceği hususunda Akşehir Kaymakamlığına (Kaymakamlık) müzekkere yazarak bu konuda bir karar verilmesini istemiştir.

5. Savcılık 7/7/2020 tarihinde, görevli polis memurları O.D. ile Ö.A.Ö. hakkında hakaret ve hırsızlık,Ş.B. hakkında ise yağma ve hırsızlık suçlarından yapılan soruşturma sonunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, aracın 1/10/2018 tarihinde otoparka çekildiği, başvurucunun ise 19/10/2018 tarihinde değerli eşyaları olduğunu söyleyerek otoparka gittiği ve söz konusu müracaatını da 22/10/2018 tarihinde gerçekleştirdiği dikkate alındığında iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve başvurucunun tanık anlatımları ile doğrulanamayan soyut iddialarından başka delil bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu karara karşı yapılan itiraz Akşehir Sulh Ceza Hâkimliğince aynı gerekçelerle 14/9/2020tarihinde reddedilmiştir. Bu karar üzerine başvurucu 2020/35537 sayılı dosya ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvuruda şikâyeti nedeniyle ceza davası açılmaması, polis memurlarının ifadesi alınmadan karar verilmesi, soruşturmanın makul sürede bitirilememesi, kararlarda gerekçe olmaması ve aracına hukuka aykırı şekilde girilmesinden yakınmıştır. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölüm Birinci Komisyon 18/10/2021 tarihinde özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasının başvuru yollarının tüketilmemesi ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

6. Görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin polis memurları O.D.nin ile Ö.A.Ö.nün haklarında yapılan ön inceleme sırasında beyanları alınmıştır. O.D. ile Ö.A.Ö. aracın trafik kurallarını ihlali nedeniyle men tutanağı düzenlediklerini, başvurucunun aracın anahtarının kendisinde olup vermeyeceğini beyanı üzerine çekici çağırdıklarını, çekici çalışanlarının aracın direksiyonunun kilitli olduğunu söylemesi üzerine çilingir çağırdıklarını beyan etmiştir. Ayrıca başvurucunun olay sırasında yanlarında bulunup izlediğini, aracın kendisinin olmadığını söyleyerek tutanağa imza atmadığını ifade etmiş ve suçlamaları kabul etmemiştir. 7/8/2020 tarihinde düzenlenen ön inceleme raporunda başvurucunun soyut iddiası dışında paranın araçtan alındığını gösteren delil olmadığı, bu konuda başvurucunun görevli polis memurlarını uyarmadığı, bir hafta sonra otoparka giderek eşyalarını alıp götürdüğü, en son otopark ücretinin istenilmesi üzerine araçta 23.000 USD olduğunu ifade ettiği belirtilmiş ve soruşturma izni verilmemesi görüşü bildirilmiştir. Kaymakamlıkça 10/8/2020 tarihinde soruşturma izni verilmemesine karar verilmiştir. Kaymakamlığın kararına yapılan itiraz 6/10/2020 tarihinde Konya Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince (Bölge İdare Mahkemesi) incelenmiş ve isnat edilen fiilin Savcılık tarafından soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

7. Başvurucu, nihai Bölge İdare Mahkemesi kararını 22/10/2020 tarihinde öğrendikten sonra 12/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvuru süresi içinde yapılmıştır.

8. Bölge İdare Mahkemesi kararı üzerine Savcılık 23/10/2020 tarihinde, görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin polis memurları O.D. ile Ö.A.Ö. hakkında soruşturma şartı olan soruşturma izninin bulunmaması nedeniyle evrakın işlemden kaldırılmasına itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir. Bu karar da başvurucuya 10/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Karara karşı itirazda bulunup bulunmadığına ilişkin bireysel başvuru dosyası ve eklerinden bir tespit yapılamamıştır.

9. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

10. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Özel Hayata Saygı Hakkı ile Hakaret, Hırsızlık ve Yağma Suçlarından Yürütülen Soruşturma Dosyasında Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

11. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 49. maddesinin (7) numaralı fıkrası şöyledir:

"Bireysel başvuruların incelenmesinde, bu Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır."

12. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"Dava şartları şunlardır:

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması."

13. 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesinin (2) numaralı fıkrası fıkrası şöyledir:

"Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder."

14. Buna göre bireysel başvuruların incelenmesinde 6216 sayılı Kanun ve İçtüzük'te hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanacaktır. Bireysel başvuruya ilişkin mevzuatta mükerrer başvuru düzenlenmemiştir. Dolayısıyla aynı başvurucunun aynı nedenle birden fazla bireysel başvuru yapması durumunda başvurunun 6100 sayılı Kanun’un dava şartlarına ilişkin yukarıda belirtilen hükümleri kıyasen uygulanmak suretiyle reddedilmesi gerekir.

15. Başvurucu; hakaret, hırsızlık ve yağma suçlarından yürütülen ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen soruşturma dosyasına ilişkin ihlal iddiasıyla daha önce de bireysel başvuru yapmıştır. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölüm Birinci Komisyon 18/10/2021 tarihinde, araca hukuka aykırı şekilde girilmesine yönelik şikâyeti özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelemiş ve bu iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının ise konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. Dolayısıyla başvurucunun hakaret, hırsızlık ve yağma suçlarından yürütülen ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen soruşturma dosyasına ilişkin adil yargılanma hakkı kapsamındaki ihlal iddiaları ile araca hukuka aykırı girilmesine yönelik özel hayata saygı hakkı kapsamında kalan ihlal iddialarının mükerrer olduğu anlaşılmıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının mükerrer olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.

B. Görevi Kötüye Kullanma Suçundan Yürütülen Soruşturma Dosyasında Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

17. Başvurucu; araç içindeki parasının çalındığını, görevli polis memurlarının ifadesi alınmadan karar verildiğini, kararın gerekçesiz olduğunu ve makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinden şikâyet etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucunun isteğinin üçüncü kişilerin cezalandırılmasına ilişkin olduğu, kovuşturma izni verilmemesine dair kararın etkilerinin de ceza muhakemesi süreci ile sınırlı olduğu ve başvurucunun iddiaları gözönünde bulundurulduğunda ceza davasında verilen kararın hukuk yargılaması açısından bağlayıcı bir etkisinin bulunmadığının değerlendirildiği ifade edilmiştir. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı sunduğu cevabında, kardeşinin de otoparktaki bazı olaylara tanık olduğu hâlde beyanının alınmadığını ifade etmiştir.

18. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz [1. B.], B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

19. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Dolayısıyla bir ceza davasında haklarında suç isnadı bulunmayan mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).

20. Somut olayda suç isnadı altında olmayan başvurucunun görevi kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturmada soruşturma izni verilmemesi, kararın gerekçesiz olması ve soruşturmanın makul sürede bitirilmediğine ilişkin ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmıştır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Özel hayata saygı hakkı ile hakaret, hırsızlık ve yağma suçlarından yürütülen soruşturma dosyasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın mükerrer olması nedeniyle REDDİNE,

C. Görevi kötüye kullanma suçundan yürütülen soruşturma dosyasında adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 12/6/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Erkan Algı [1. B.], B. No: 2020/37047, 12/6/2025, § …)
   
Başvuru Adı ERKAN ALGI
Başvuru No 2020/37047
Başvuru Tarihi 12/11/2020
Karar Tarihi 12/6/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, izin alınmaksızın aracın çilingir vasıtasıyla açılması nedeniyle özel hayata saygı hakkının, aracın çekilmesi sırasında yaşanan olaylar ve araçtaki paranın çalındığı iddiasıyla hakaret, hırsızlık ve yağma suçlarından başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi ve görevli polis memurları hakkında görevi kötüye kullanma suçundan başlatılan soruşturmada ise soruşturma izni verilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Konut dokunulmazlığı Başvurunun Reddi
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi