TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HASAN MUTLU ALTUN BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2020/37350)
Karar Tarihi: 3/10/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Yüksel GÜNARSLAN
Başvurucu
Hasan Mutlu ALTUN
Vekili
Av. Ömer Furkan DAĞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutuklama koruma tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. En son Yargıtay tetkik hâkimi olarak görev yapmakta iken Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) 16/7/2016 tarihli kararı ile başvurucunun görevden uzaklaştırılmasına ve 24/8/2016 tarihinde meslekten çıkarılmasına karar verilmiştir.
3. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı (Batı Başsavcılığı) tespit edilemeyen bir tarihte, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) avukat yapılanması içinde yer aldıkları ve böylece sözü edilen silahlı terör örgütüne üye oldukları iddiasıyla aralarında başvurucunun da bulunduğu bazı avukatlar ve kamu görevinden çıkarılan hâkim/savcılar hakkında soruşturma başlatmıştır.
4. Batı Başsavcılığı 14/1/2020 tarihinde, soruşturma görevinin Ankara Başsavcılığına ait olduğu gerekçesiyle bir fezleke düzenlemiş ve soruşturma evrakını Ankara Başsavcılığına göndermiştir.
5. Ankara Başsavcılığının talimatıyla 11/9/2020 tarihinde gözaltına alınan başvurucu, tutuklanması talebiyle 22/9/2020 tarihinde Ankara 3. Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) sevk edilmiştir. Hâkimlik, sorgusunun ardından başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir.
6. Başvurucunun 20/10/2020 tarihli tutuklamanın devamı kararına yaptığı itiraz Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 6/11/2020 tarihinde reddedilmiştir. Bu karar başvurucuya 9/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
7. Başvurucu 7/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
8. Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği 8/3/2021 tarihinde başvurucunun yurt dışına çıkamamak ve belirlenen yerlere düzenli olarak gitmek şeklindeki yükümlülüklerle adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle serbest bırakılmasına karar vermiştir.
9. Ankara Başsavcılığı tarafından başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle 19/6/2023 tarihli iddianame düzenlenmiştir.
10. İddianamenin kabulüyle açılan kamu davası Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yürütülmüştür. Mahkeme 3/7/2024 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraatine karar vermiştir. Beraat kararı istinaf edilmeden 17/9/2024 tarihinde kesinleşmiştir.
11. Komisyon; adli yardım talebinin kabulüne, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
12. Başvurucu, tutuklamanın hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
13. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, söz konusu ihlal iddiasının ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuya ilişkin içtihadı ve tutuklama kararının içeriği dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca başvurucunun ilk tutuklama kararına ve tutukluluğun devamına ilişkin kararlara yaptığı itirazların ayrıntılı değerlendirilmek ve gerekçeleri belirtilmek suretiyle reddedildiği, başvurucunun tutuklu kaldığı 5 ay 14 günlük süre içinde tutukluluk değerlendirmelerinin düzenli olarak yapıldığı ve son olarak Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla tahliye edildiği hususlarının gözönüne alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki hususları yinelemiştir.
14. Başvuru, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.
15. Somut olayda başvurucu, bireysel başvuruda bulunduktan sonra Ankara 8. Sulh Ceza Hâkimliğinin 8/3/2021 tarihli kararıyla tahliye edilmiş; başvurucu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan kamu davasında verilen 3/7/2024 tarihli beraat kararı 17/9/2024 tarihinde kesinleşmiştir. Anılan beraat kararında başvurucuya gözaltı ve tutuklama tedbirlerine ilişkin olarak tazminat davası açma hakkının bulunduğu hatırlatılmıştır.
16. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde, kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişilere tazminat talebinde bulunabilme imkânı tanınmaktadır. Bu yol, başvurucunun tutukluluk nedeniyle uğradığı zararın tazmini imkânını sağlamaktadır. Bu nedenle 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesi ile öngörülen hukuk yolu, başvurucunun şikâyetleri açısından erişilebilir ve elverişli bir çözüm olanağı ve makul ölçüde bir başarı imkânı sunmaktadır.
17. Başvurucu, hakkındaki beraat kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunma imkânına sahiptir. Bahsi geçen dava yolunun başvurucunun durumuna uygun telafi kabiliyetini haiz etkili bir hukuk yolu olduğu ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile bağdaşmadığı görülmektedir (bkz. Kamil Erdoğan, B. No: 2017/4023, 19/4/2018).
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 3/10/2024tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.