logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ersoy Aytaç [2.B.], B. No: 2020/38768, 8/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERSOY AYTAÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/38768)

 

Karar Tarihi: 8/1/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Şehadet ÖZTÜRK

Başvurucu

:

Ersoy AYTAÇ

Vekili

:

Av. Büşra ÇAK

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, kadına yönelik şiddete ilişkin koruyucu ve önleyici tedbirler alınmaması sonucu bir kadının eski eşi tarafından öldürülmesi ve ihmali olan kamu görevlileri hakkında ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. E.B. ile F.V. 14/7/2006 tarihinde evlenmiş ve evliliklerinden 30/6/2009 tarihinde F.B.V. isimli kız çocukları dünyaya gelmiştir. E.B.nin 10/10/2012 tarihinde Kırıkkale 1. Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davası 27/3/2013 tarihinde sonlanmış ve çift boşanmıştır. Müşterek çocukları F.B.V.nin velayeti annesi E.B.ye verilmiştir.

3. 5/8/2014 tarihinde F.V.nin kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle E.B.nin şikâyette bulunması üzerine Kırıkkale 2. Aile Mahkemesi 13/8/2014 tarihinde 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı vermiştir. Hakaret suçu hakkında Kırıkkale 4. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada ise E.B.nin şikâyetten vazgeçmesi nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.

4. 18/8/2019 tarihi sabah saatlerinde E.B. ve F.V., kızları F.B.V.nin Kırıkkale'deki bir dershaneye kaydettirilmesi hakkında görüşmek için buluşmuştur. Taraflar arasında tartışma çıkmış; F.V., E.B.nin boğazını sıkmıştır. Aynı gün F.V. kızı F.B.V. ile ayrıldıktan bir süre sonra taraflar yeniden bir kafede buluşmuş, E.B. ile F.V. arasında yine tartışma çıkmış, E.B. kızını da yanına alarak şikâyetçi olmak için Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü Cumhuriyet Şehit Hikmet Kalaç Polis Merkezi Amirliğine (Polis Merkezi) başvurmuştur.

5. E.B.nin Polis Merkezinde yaptığı görüşme aynı tarihli saat 15.00'te hazırlanan tutanak ile kayıt altına alınmıştır. Tutanağa göre E.B. boşandığı eşi F.V. ile çarşıda karşılaşmış ve tartışmıştır. Tartışmalarının ardından E.B., F.V.nin kendisini takip etmesi nedeniyle saat 14.00 sıralarında Polis Merkezine gelmiş ve burada F.V.nin kendisine gönderdiği küfürlü mesajları polis memurlarına göstermiştir. Yaklaşık on beş dakika sonra pencereden dışarı bakarak F.V.nin kendisini takip etmeyi bıraktığını ve uzaklaştığını belirten E.B. Polis Merkezinden gitmek istemiştir. Polis memurları E.B.ye şikâyetçi olması hâlinde müracaatını almaları gerektiğini söylemişse de E.B. daha sonra şikâyetçi olmaya geleceğini beyan ederek Polis Merkezinden ayrılmıştır. Söz konusu tutanakta polis memurları Ş.A., M.İ., Y.Y. ve Y.D.nin imzası olup E.B.nin imzası yoktur.

6. Polis Merkezinden çıktıktan sonra E.B. kızı F.B.V. ile kuaföre gitmiş, sonrasında eve gitmek için dolmuşa binmişlerdir. Dolmuş duraklarının bulunduğu yerde bekleyen F.V. de dolmuşa binmiş, E.B.yi kolundan tutarak dolmuştan indirmiştir. Birlikte L.Lokantasına giden E.B. ve F.V. burada yeniden tartışmışlar bir süre sonra F.V.nin isteği üzerine dışarı çıkmışlar ve lokantanın önünde tartışmaya devam etmişlerdir. F.V.nin E.B.ye eliyle vurmaya başlamasından sonra E.B. lokantaya girmiştir. Lokantanın içinde bağırarak koşan E.B.yi sol eliyle yakalayan F.V. sağ eliyle belindeki bıçağını çıkarmış ve E.B.ye üç kez saplamıştır. Lokantadaki şahıslar araya girerek bıçağı F.V.nin elinden almıştır. Bu sırada F.V. olay yerinden uzaklaşmıştır. Lokantada bulunan tanıklardan birinin cep telefonundan çektiği görüntülere göre F.B.V. annesine doğru gelerek "Anne ölme lütfen!" demiş, E.B. de "Ben ölmek istemiyorum, ambulans!" diye bağırmıştır. Ambulans ile hastaneye kaldırılan E.B. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak aynı gün hayatını kaybetmiştir.

7. Olayla ilgili resen soruşturma başlatan Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) 19/8/2019 tarihinde bilirkişi eşliğinde otopsi işlemi gerçekleştirmiştir. İşlem sonucu düzenlenen aynı tarihli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağı'nın sonuç bölümünde E.B.nin ölümünün kesici/delici alet yaralanmasına bağlı büyük damar ve iç organ harabiyetinden gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana geldiği mütalaa edilmiştir.

8. Başsavcılık, yürüttüğü soruşturma sonunda F.V.nin E.B.yi tasarlayarak ve canavarca hisle nitelikli kasten öldürme suçundan cezalandırılması talebiyle 23/8/2019 tarihinde kamu davası açmıştır. Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde yapılan yargılama tamamlanarak 21/10/2019 tarihinde karar verilmiştir. Kararda nitelikli kasten öldürme suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirilerek F.V.nin kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmedildiği açıklanmıştır. Bu karar istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek 31/3/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

9. Ceza davasında F.V.nin müdafii olarak görevlendirilen başvurucu Ersoy Aytaç 21/10/2019 tarihli şikâyet dilekçesiyle Polis Merkezinde düzenlenen 18/8/2019 tarihli tutanak ile CD Çözüm Tutanağı'nda yer alan saatlerin uyuşmaması ve Olay Tutanağı'nda E.B.nin imzasının olmaması nedeniyle tutanağın gerçeklikten uzak olduğunu iddia ederek ilgili polis memurları hakkında Başsavcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Başvurucu, şikâyet dilekçesinde polis memurlarının ilgili mevzuattan doğan tüm koruyucu ve önleyici önlemleri talep hâlinde ve/veya resen gözetmekle yükümlü olduğundan bahsettikten sonra eşinden kaçarak kızıyla birlikte Polis Merkezine sığınan dezavantajlı durumdaki E.B.nin korunmasına yönelik ihmal gösterildiğini belirtmiş; ilgili kolluk görevlilerinin cezalandırılması için ceza soruşturması başlatılmasını istemiştir.

10. Başvurucunun suç duyurusunu değerlendiren Başsavcılık ilgili polis memurları hakkında ceza soruşturması başlatmıştır. Soruşturma kapsamında Polis Merkezinin güvenlik kamerası görüntüleri getirtilip 18/8/2019 tarihli tutanakta imzası olan polis memurları Ş.A., M.İ., Y.Y. ve Y.D.nin şüpheli sıfatıyla ifadeleri alınmıştır.

11. Şüpheli Ş.A. beyanında E.B.nin küçük bir kız çocuğuyla Polis Merkezine geldiğini, E.B.yle kendisinin ilgilendiğini, E.B.nin boşandığı eşinin kendisine gönderdiği hakaret içerikli mesajlar için hangi yolu izlemesi gerektiğini sorduğunu, mesajları kızı yanında değilken göstereceğini söyleyip yan odada kendisine gösterdiğini, mesajların hakaret içerikli olup ölüm tehdidine ilişkin bir içeriği olmadığını, E.B.ye hakaret suçunun şikâyete bağlı olup bunu yazılı olarak beyan etmesi hâlinde işlemlere başlayacaklarını söylediğini, E.B.nin düşünüp daha sonra karar vereceğini belirttiğini, ayrıca eşi tarafından tehdit ediliyorsa koruma kararı talebinde de bulunabileceğini söylediğini ancak E.B.nin daha önce koruma kararı uygulatıp bir çözüm alamadığını, koruma tedbiri istemediğini söyleyip camdan dışarıyı dikkatli bir şekilde seyrettiğini, E.B.nin eski eşinin bazen kendisini takip ettiğini, o nedenle oralarda olup olmadığına baktığını söyleyerek Polis Merkezinden ayrıldığını, E.B.nin tehdit edildiğine ilişkin herhangi bir beyanda ve şikâyette bulunmaması nedeniyle herhangi bir işlem yapmadıklarını, E.B. Polis Merkezinden ayrıldıktan sonra bir süre onun takip edilip edilmediğini gözlemlediğini, tutanak saati ile CD İnceleme Tutanağı'nda yer alan saatler arasındaki farklılığın CD İnceleme Tutanağı'nı Polis Merkezinde görevli başka bir polis memurunun düzenlemesi nedeniyle meydana geldiğini, olayda kusurları olmadığını ifade etmiştir.

12. Şüpheliler M.İ., Y.Y. ve Y.D. birbirleriyle uyumlu beyanlarında Polis Merkezine gelen E.B.nin Grup Amirleri Vekili Ş.A. ile görüştüğünü, konuşmalarının içeriğini bilmediklerini, E.B. Polis Merkezinden ayrıldıktan sonra Ş.A.nın kendilerine E.B.nin eski eşinden hakaret içerikli mesaj aldığını, kendisine şikâyetçi olması hâlinde işleyecek prosedürü anlatmasına rağmen şikâyette bulunmadan Polis Merkezinden ayrıldığını söylediğini, Ş.A.nın konuyla ilgili olarak tutanak düzenleyip kendilerine de imzalattığını belirtmiştir.

13. İlgili polis memurları hakkında soruşturma açılmasını karara bağlamakla görevli olan Kırıkkale Valiliği İl İdare Kurulu 18/3/2020 tarihinde şikâyet edilen kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesine karar vermiştir. Karar, konu hakkında düzenlenen 9/3/2020 tarihli ön inceleme raporuna dayanmaktadır. Raporda, kamera görüntülerine göre E.B.nin olay günü saat 14.20'de Polis Merkezine girdiğinin, saat 14.49'da çıktığının tespit edildiği, Polis Merkezindeki polis memurlarının düzenlediği tutanakta yer alan saat 15.00'in tutanağın düzenlenme saati olduğu belirtilerek güvenlik kamerası görüntülerinin saatiyle tutanak saati arasında uyumsuzluk olmadığı ifade edilmiştir. Raporda ayrıca E.B.nin Ş.A.ya küfür ve hakaret içerikli mesajları gösterdiği, Ş.A.nın E.B.ye suçun şikâyete bağlı olduğunu ve müracaatı olursa işlem yapacaklarını söylediği hâlde E.B.nin şikâyetçi olmadan Polis Merkezinden ayrıldığı, E.B.nin ölümüyle ilgili olarak başlatılan ceza soruşturmasında çocuk F.B.V.nin annesinin babası işinden olmasın diye şikâyetçi olmadığı şeklinde beyanda bulunduğu, E.B. ile F.V. arasındaki mesajlaşma çıktılarının incelenmesinde karşılıklı küfür içerikli mesajlar olduğunun görülüp olay günü saat 14.50 sıralarına kadar tehdit içerikli bir mesaja rastlanmadığı, E.B. ile F.V. arasında 2014 yılında yaşanan hakaret olayı dışında herhangi bir adli işlem olmadığı hususlarına dikkat çekilmiş; E.B.nin Polis Merkezinden ayrıldıktan sonra Ş.A. tarafından gözlemlendiğinin kamera kayıtlarında görünmesi ve takibi şikâyete bağlı suçlarda mağdura form doldurtulması veya tutanak imzalatılması gibi bir hükmün mevzuatta olmaması gerekçesiyle şüpheli polis memurlarının olay nedeniyle ihmali olmadığı sonucuna varılmıştır.

14. Başvurucunun söz konusu karara karşı yaptığı itiraz, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesi tarafından "ön inceleme raporu ve eki belgelerin, isnat edilen fiilden dolayı Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlikte olmadığı" gerekçesiyle 20/10/2020 tarihinde reddedilmiştir.

15. Başsavcılık 11/11/2020 tarihinde şüpheliler hakkında soruşturma izni verilmemesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.

16. Başvurucu, nihai karar olan Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. İdare Dava Dairesinin kararını 17/11/2020 tarihinde öğrenmesinin ardından 17/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

17. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

18. Başvurucu; E.B.nin Polis Merkezine gelip eski eşiyle tartıştığını, eski eşinin hakaret ve takip ettiğini bildirdiği hâlde yetkililerin koruyucu ve önleyici tedbirler almadığını, polis memurlarının 6284 sayılı Kanun ve İstanbul Sözleşmesi'nden doğan yükümlülükleri ihlal ettiğini ve ihmalleri sonucu E.B.nin hayatını kaybettiğini, sorumluların ihmalinin tespiti açısından soruşturma yapılmasına izin verilmeyerek yaşam, adil yargılanma ve etkili başvuru hakları ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde somut olay sürecini ve insan hakları yargısı içtihadı ile mevzuatı detaylı olarak aktarılarak yapılacak değerlendirmede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadının ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca yaşam hakkının doğal niteliği gereği, yaşamını kaybeden kişiler açısından bu hakka yönelik bir başvurunun ancak yaşanan ölüm olayı nedeniyle ölen kişilerin yakınları tarafından yapılabileceği, başvurucunun ise E.B.nin ölümüyle ilgili olarak Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen yargılamada sanık F.V.nin müdafiii olarak görev yaptığı, somut olay açısından yapılacak değerlendirmede başvurucunun bireysel başvuru yönünden kişi bakımından yetkili olup olmadığı hususunun dikkate alınması gerektiği açıklanmıştır. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

19. Başvuru, yaşam hakkı kapsamında incelenmiştir.

20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir.

21. Anayasa Mahkemesine göre bireysel başvuru yolunu işletebilecekler esas itibarıyla ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı güncel bir kişisel hakkı doğrudan etkilenen kişiler (doğrudan mağdur) olmakla birlikte somut olayın koşullarına ve ihlal edilen hakkın niteliğine göre doğrudan mağdur ile arasında kişisel ve özel bir bağ bulunan, dolayısıyla da Anayasa'nın ihlalinden olumsuz olarak etkilenen veya ihlalin sona ermesinde meşru ve kişisel bir menfaati bulunan kimseler de dolaylı mağdur sıfatıyla bireysel başvuruda bulunabilir (Engin Gök ve diğerleri, B. No: 2013/3955, 14/4/2016, § 47). Nitekim yaşam hakkının doğal niteliği gereği, yaşamını kaybeden kişiler açısından bu hakka yönelik bir başvurunun ancak yaşanan ölüm olayı nedeniyle ölen kişilerin mağdur olan yakınları tarafından yapılabileceği gerekçesiyle bugüne kadar, ölenlerin yakınları tarafından yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan birçok başvuru incelenmiştir (ebeveyn için bkz. Mehmet Çetinkaya ve Maide Çetinkaya, B. No: 2013/1280, 28/5/2014, § 37; kardeş için bkz. S.K., B. No: 2014/10839, 25/2/2015, § 23; eş için bkz. Ayser Demiralp, B. No: 2013/2849, 7/1/2016).

22. Kendilerinin belirli bir işlemden doğrudan etkilenme tehdidiyle ya da tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını, dolayısıyla potansiyel olarak mağdur olduklarını iddia eden başvurucular ile yalnızca ulusal hukukları değiştirmeyi veya toplumun menfaatinin korunmasını amaçlayan başvurucular arasında dikkatli bir ayrım yapılmalıdır. Bu son bahsedilen türde olan ve içtihatta halk davası (actio popularis) olarak isimlendirilen başvurular, bireysel başvuru hakkı kapsamında kabul edilmemiştir (Tezcan Karakuş Candan ve diğerleri, B. No: 2013/1977, 9/1/2014 § 21; Mahmut Tanal, B. No: 2014/11368, 23/7/2014, § 20; Liberal Demokrat Parti, B. No: 2014/11268, 23/7/2014, § 18). Dolayısıyla bireylerin bireysel haklarının ihlal edildiğini ileri sürmeksizin toplumun menfaatlerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakları yoktur (Fetih Ahmet Özer, B. No: 2013/6179, 20/3/2014, § 20).

23. Yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yapılan eldeki başvuruda başvurucunun dolaylı mağdur sıfatının olup olmadığı başvurucu ile ölen arasındaki kişisel ve özel bağın ne ölçüde sıkı olduğuna bağlıdır. Başvurucu, müteveffa E.B. ile kişisel yakınlığından söz etmemekle birlikte bireysel başvuru formunda ve polis memurları hakkında Başsavcılığa yaptığı suç duyurusunda kadınlara yönelik şiddet sarmalının son bulması için görevi gereği şikâyette bulunduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla ceza davasında maktul E.B.yi öldüren F.V.nin müdafii olan başvurucu, maktul E.B. ile arasındaki kişisel bir yakınlığa dayanmadan salt toplum menfaati için bireysel başvuruda bulunmuştur. Şu hâlde halk davası niteliğindeki başvuruların bireysel başvuru hakkı kapsamında olmadığı da dikkate alındığında başvurucunun mağdur statüsünün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ersoy Aytaç [2.B.], B. No: 2020/38768, 8/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı ERSOY AYTAÇ
Başvuru No 2020/38768
Başvuru Tarihi 17/12/2020
Karar Tarihi 8/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kadına yönelik şiddete ilişkin koruyucu ve önleyici tedbirler alınmaması sonucu bir kadının eski eşi tarafından öldürülmesi ve ihmali olan kamu görevlileri hakkında ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Yaşam hakkı Üçüncü kişilerin ölümcül güç kullanmasına karşı koruma Kişi Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi