logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Enver Baysal [1.B.], B. No: 2020/39768, 10/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ENVER BAYSAL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/39768)

 

Karar Tarihi: 10/12/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Tolga BAŞBOZKURT

Başvurucu

:

Enver BAYSAL

Vekili

:

Av. Rojhar EROL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; ceza infaz kurumunda verilen yemeği, protesto amacıyla toplu şekilde almama nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmanın ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, başvuru tarihinde Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktadır.

3. Başvurucuyla birlikte aynı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan S. A. Adalet Bakanlığına hitaben yazdıkları 17/7/2020 tarihli dilekçeleriyle birtakım taleplerde bulunmuştur. Başvurucu ve S.A. dilekçelerindeki taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla Ceza İnfaz Kurumu tarafından verilen öğlen ve akşam yemeklerini protesto ederek yemek almama eylemine başlamıştır.

4. Söz konusu bu durum ceza infaz kurumu personeli tarafından 17/7/2020, 18/7/2020 ve 19/7/2020 tarihli tutanaklarla tespit etmiş; Ceza İnfaz Kurumu idaresi başvurucu ve S. A. hakkında disiplin soruşturması başlatmıştır.

5. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı (Disiplin Kurulu), disiplin soruşturması sonucunda başvurucu ve S. A. hakkında 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 42. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen "protesto amacıyla idarece verilen yemeği topluca almama" eylemini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle "1 ay süre ile ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma" cezası verilmesine 30/7/2020 tarihinde karar vermiştir.

6. Başvurucu, Disiplin Kurulunun kararına karşı Edirne 1. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyette bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği, başvurucunun itirazını 10/9/2020 tarihinde reddetmiştir.

7. Başvurucu, İnfaz Hâkimliği kararına itiraz etmiştir. Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) 14/10/2020 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir.

8. Ceza İnfaz Kurumu tarafından itirazın reddi kararı 29/10/2020 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Ceza infaz kurumu personeli tarafından tanzim edilen tebliğ-tebellüğ belgesini başvurucu imzalamaması nedeniyle "İmtina etti." şeklinde ibare yazılmıştır.

9. Başvuru 18/12/2020 tarihinde yapılmıştır. Başvurucu vekili başvuru formunda, itirazın reddi kararını dosyaya 8/12/2020 tarihinde vekâletname sunduktan sonra Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden öğrendiğini belirtmiştir.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

12. Başvurucu; başvurucu ceza infaz kurumundaki sorunlara dikkat çekmek amacıyla diğer bir hükümlü ile öğlen ve akşam yemeklerini almayarak eylem yaptıklarını, bu eylemin bir ifade yöntemi olduğunu ve herhangi bir şiddet çağrısı, nefret söylemi veya terör eylemine destek amacıyla yapılmadığını belirtmiştir. Bu doğrultuda başvurucu, gerçekleştirdikleri eylem nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmiştir. Öte yandan başvurucu vekili, nihai kararın başvurucuya tebliğ edilmediğini, zira tebliğ-tebellüğ belgesinde başvurucunun imzasının bulunmadığını, bu nedenle nihai kararı dosyaya vekâletname sunduktan sonra UYAP üzerinden öğrendiğini ve akabinde bireysel başvuru yaptığını belirterek başvuru süresi yönünden mazeretinin kabul edilmesini talep etmiştir.

13. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık görüşü beklenmeden başvurunun incelenmesine karar verilmiştir.

14. Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (1) ve (5) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.

15. Bununla beraber 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 64. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı mazeret nedeniyle otuz gün içinde başvuru yapılamadığı takdirde bu durumu delillendiren belgeler ile birlikte mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde de bireysel başvuru yapma imkânı bulunmaktadır.

16. Somut olayda, nihai karar Ceza İnfaz Kurumu tarafından başvurucuya 29/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş ancak başvurucu tebliğ-tebellüğ belgesini imzalamaktan imtina etmiştir. Bunun üzerine başvurucu vekili, başvurucunun tebliğ-tebellüğ belgesinde imzasının olmaması nedeniyle nihai kararın tebliğ edilmediğini ve kendisinin de nihai kararı 8/12/2020 tarihinden sonra öğrendiğini ileri sürerek mazeret talebinde bulunmuştur.

17. 6216 sayılı Kanun'da bireysel başvurunun 30 günlük süre içinde yapılamamasına ilişkin haklı bir mazeretin bulunması gerektiği, böyle bir durumda öncelikle mazeretin geçerli görülüp görülmediğinin inceleneceği belirtilmiş ancak haklı mazeretin ne olabileceğinden bahsedilmemiştir. İçtüzük'te ise haklı mazeretin mücbir bir neden veya ağır hastalık gibi hâller olabileceği düzenlenmiştir. Şu hâlde hangi hâllerin haklı mazeret olduğunun önceden belirlenmesi mümkün olmadığından Anayasa Mahkemesi, ileri sürülen mazeretin haklı olup olmadığını her başvuruda olayın özelliklerini dikkate alarak değerlendirmektedir (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 21).

18. Başvuru formunun başvuru süresine ilişkin mazeret kısmında; nihai kararın başvurucuya 29/10/2020 tarihinde tebliğ edilmediği, zira başvurucunun imzasının ilgili tebligatta yer almadığı, başvurucunun imzadan imtina ettiğinin not edildiği belirtilmekle yetinilmiş bunun dışında herhangi bir ek açıklamaya yer verilmemiştir. Buna karşın tebligat usulüne uygun şekilde yapılmadığı hâlde ceza infaz kurumu görevlilerince imzadan imtina edildiği şeklinde bir not düşülerek gerçekte başvurucunun bilgilendirilmemesinde ne gibi bir amacın güdüldüğü, benzer uygulamaların daha önce de yapılıp yapılmadığı, bu işlemi yapan görevliler hakkında yasal yollara başvurulup başvurulmadığı gibi birtakım gerekli açıklamaların da başvurucu tarafından yapılması beklenmektedir. Aksi hâlde tebliğ evrakına konu karar öğrenildiği hâlde sadece imzadan imtina etmek suretiyle yasal başvuru süreleri kolaylıkla anlamsız hâle getirilebilecektir ki bu hukuki belirlilik ve güvenlik ilkeleriyle bağdaşmayan bir durum ortaya çıkarır. Bu nedenle başvurucunun yeterli açıklama içermeyen bireysel başvuru süresine ilişkin mazeretinin kabul edilmesi mümkün değildir.

19. Öte yandan, bireysel başvuruda başvuru süresinin başlangıcında, ihlalin başvurucu ve/veya vekili olması fark etmeksizin hangisi tarafından öğrenilirse öğrenilsin ilk öğrenilme tarihi esas alınacaktır (Kadir Turgut, B. No: 2014/4985, 6/7/2017, § 25).

20. Somut olayda, yukarıda açıklanan gerekçelerle başvurucunun nihai kararı 29/10/2020 tarihinde öğrendiğinin kabul edilmesi gerekir. Bu doğrultuda, başvurunun 29/10/2020 tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılması gerekirken 18/12/2020 tarihinde yapıldığı ve başvuruda süre aşımı olduğu anlaşılmıştır (nihai kararın asıl ya da vekilden herhangi biri tarafından öğrenilmesiyle bireysel başvuru süresinin başlayacağına ilişkin değerlendirme için bkz. Nurullah Semo, B. No: 2019/5163, 8/6/2021, §§ 23-24).

21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Enver Baysal [1.B.], B. No: 2020/39768, 10/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı ENVER BAYSAL
Başvuru No 2020/39768
Başvuru Tarihi 18/12/2020
Karar Tarihi 10/12/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda verilen yemeği, protesto amacıyla toplu şekilde almama nedeniyle disiplin cezasıyla cezalandırılmanın ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda ifade Süre Aşımı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi