logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hüsamettin Uğur [1.B.], B. No: 2020/9275, 1/11/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HÜSAMETTİN UĞUR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/9275)

 

Karar Tarihi: 1/11/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Mücahit AYDIN

Başvurucu

:

Hüsamettin UĞUR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, hükümlü olan başvurucunun kızlarına göndermek istediği mektubun kısmen sakıncalı bulunması ve avukatına gönderdiği mektubun ceza infaz kurumunca denetlenmesi nedenleriyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Bireysel başvuruya konu olay tarihinde Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan başvurucu kızlarına ve avukatına mektup göndermek istemiştir.

3. Mektup Okuma Komisyonu tarafından başvurucunun kızlarına yazdığı mektup sakıncalı görülmüş ve değerlendirilmek üzere Disiplin Kuruluna tevdii edilmiştir. Disiplin Kurulu 4/11/2019 tarihli kararıyla mektubun teslim edilmeyerek kurumda muhafazasına karar vermiştir. Anılan kararda mektuptaki birtakım güncel olaylar ve başvurucunun yanlış bulduğu uygulamalarla ilgili kinayeli ve eleştirel ifadelere yer verilmiş ve 6/4/2006 tarihli ve 485 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük'ün (Tüzük) 91. maddesinin (3) numaralı fıkrası tekrar edilmiştir.

4. Başvurucunun avukatına gönderdiği mektup ise tel zımba ile kapatılmış bir şekilde avukatına ulaşmıştır. Başvurucu bunun üzerine bir dilekçe ile mektubun tel zımba ile kapatılmış bir şekilde avukatına teslim edildiğini, dolayısıyla mektubun kontrol edildiğini, mektubun denetlenme gerekçesinin tarafına bildirilmesini talep etmiş ancak bu dilekçesine ceza infaz kurumunca cevap verilmemiştir.

5. Başvurucu, kızlarına göndermek istediği mektubun sakıncalı bulunması ve avukatına gönderdiği mektubun denetlenmiş olması nedeniyle Kırıkkale İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyet başvurusunda bulunmuştur. Başvurucu şikâyet dilekçesinde; kızlarına yazdığı mektupta sakıncalı ifadelerin yer almadığını, hangi ifadelerin sakıncalı olarak değerlendirildiğinin ise kendisine bildirilmediğini, avukatına gönderdiği mektubunun ise açılıp okunduğunu, bu hususlarda idareye verdiği dilekçelere cevap verilmediğini ifade etmiştir.

6. İnfaz Hâkimliği 24/12/2019 tarihli kararında başvurucunun göndermek istediği mektubun genelinde kızlarıyla konuşmaların yer aldığını ve mektubun tamamının sakıncalı bulunarak gönderilmemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek başvurucunun talebi doğrultusunda mektupta sakıncalı görülen kısımların okunamayacak şekilde çizilerek alıcısına gönderilmesine karar vermiştir. Başvurucunun avukatına gönderdiği mektubun denetlendiğine ilişkin şikâyetle ilgili ise ceza infaz kurumuna yazı yazılmış, ceza infaz kurumundan gelen cevabi yazıda başvurucunun savunması için avukatına göndermiş olduğu mektubun gönderi bilgilerinin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedildiği ancak içeriğinin taranmadığı ve mektubun incelenmesinin söz konusu olmadığı belirtilmiştir. İnfaz Hâkimliği bu yazı üzerine başvurucunun avukatına gönderdiği mektubun denetlenmesinin söz konusu olmadığını belirterek bu hususa ilişkin şikâyetin reddine karar vermiştir.

7. Başvurucu, İnfaz Hâkimliği kararına karşı Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesine (Mahkeme) itirazda bulunmuştur. Başvurucu itiraz dilekçesinde; kızlarına yazdığı mektupta sakıncalı bir ifade bulunmadığını, şikâyet dilekçesinde mektupta sakıncalı görülen kısımların okunamayacak şekilde çizilerek alıcısına gönderilmesi şeklinde bir talepte bulunmadığını, bu hususu sadece ilgili mevzuatı hatırlatmak için ifade ettiğini, İnfaz Hâkimliğinin hatalı karar verdiğini, sakıncalı bulunan ifadelere yönelik bir değerlendirme yapılmadığını ayrıca avukatına gönderdiği mektuba ilişkin kararın da hatalı olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun itirazını 21/1/2020 tarihinde reddetmiştir.

8. Başvurucunun kızlarına göndermek istediği mektubun kendisine verilmesini talep etmesi üzerine ceza infaz kurumunca söz konusu mektupta sakıncalı bulunan ifadelerin üzeri çizili olarak 31/1/2020 tarihinde başvurucuya teslim edilmiştir.

9. Başvurucu, nihai hükmü 28/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 26/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

12. Başvurucu; kızlarına ve avukatına göndermek istediği mektuplara ilişkin şikâyetinin İnfaz Hâkimliğince duruşma yapılmaksızın incelenmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının, şikâyeti kapsamında ceza infaz kurumu idaresine yazdığı dilekçelere cevap verilmemesi nedeniyle çelişmeli yargılama hakkının, İnfaz Hâkimliğince şikâyetinin yaklaşık iki ayda karara bağlaması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca İnfaz Hâkimliği kararında mektubun sakıncalı olduğu değerlendirilen kısımlarının neden sakıncalı olduğuna dair bir açıklama yapılmamış olması nedeniyle gerekçeli karar hakkının, ailesine yazdığı mektubun gönderilmemesi ve avukatına gönderdiği mektubun denetlenmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile düşünce ve kanaat özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı görüşünde İnfaz Hâkimliği kararı kapsamında başvurucunun mağdur sıfatının ve ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddia ve taleplerini yinelemiştir.

13. Başvuru, haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

A. Başvurucunun Kızlarına Göndermek İstediği Mektup Yönünden

14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

15. Somut olayda başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin kamu düzeninin sağlanması meşru amacıyla gerçekleştirildiği kanaatine varılmıştır. Bu belirlemeden sonra müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.

16. Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkelere Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak yer verilmiştir (Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57). Bu bağlamda kamu makamları ile derece mahkemelerinin haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin zorunlu bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve orantılı olduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyma yükümlülükleri bulunmaktadır.

17. Somut olayda başvurucu göndermek istediği mektupta kızlarıyla genel sohbetlerin yanı sıra bir takım güncel olaylar ve kendisinin uğradığını düşündüğü haksız uygulamalarla ilgili kinayeli ve eleştirel ifadelere yer vermiştir. Mektup sakıncalı bulunarak muhafaza altına alınmış, başvurucunun bu işleme karşı yaptığı şikâyet üzerine İnfaz Hâkimliğince mektubun sakıncalı kısımlarının çizilerek muhatabına gönderilmesine karar verilmiştir. Başvurucu bu karara karşı yaptığı itirazda mektupta sakıncalı ifadelerin yer almadığını, söz konusu ifadelerin neden sakıncalı olduğuna dair bir gerekçe ortaya konulmadığını belirtmişse de itirazı reddedilmiştir.

18. Mektubun tamamının sakıncalı bulunarak muhafaza edilmesine ilişkin Disiplin Kurulu kararında mektupta geçen bir kısım ifadelere ve ilgili mevzuat hükmüne yer verilerek genel ve soyut ifadelerle mektubun sakıncalı olduğu belirtilmekle yetinilmiştir. Kararda, söz konusu ifadelerin ve mektubun muhatabına ulaştırılmasının ne suretle sakınca doğurduğuna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Derece mahkemeleri kararlarında da söz konusu ifadelerin çizilerek mektubun gönderilmesine karar verilmişse de bu ifadelerin neden sakıncalı olduğu hususunda bir tartışma yapılmamıştır. Başvurucu mektupta sakıncalı bir ifade yer almadığını ileri sürmesine karşın derece mahkemeleri bu hususta bir izahta bulunmaksızın ilgili kısımların çizilerek mektubun muhatabına gönderilmesine karar vermekle yetinmiştir. Mektubun muhatabının başvurucunun kızları olduğu da dikkate alındığında, söz konusu ifadelerin neden sakıncalı olduğu ilgili ve yeterli gerekçe ile ortaya koyulamamıştır.

19. Sonuç olarak somut olayda kamu düzeninin korunması, suçun önlenmesi ile ceza infaz kurumunda disiplinin ve güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gereklilikler somut bilgilere dayalı olarak ortaya koyulmadığından, diğer bir deyişle başvurucunun göndermek istediği mektubun bir kısmının okunmayacak şekilde çizilerek alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahale ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığından müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır.

20. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucunun Avukatına Gönderdiği Mektup Yönünden

21. Başvurucu avukatına gönderdiği mektubun tel zımba ile kapatılmış bir şekilde avukatına ulaştığını dolayısıyla mektubun ceza infaz kurumunca denetlendiğini ileri sürmektedir. Başvurucunun bu doğrultuda yaptığı şikâyet üzerine infaz hâkimliği ceza infaz kurumuna yazı yazarak mektubun denetlenip denetlenmediğini sormuştur. Ceza infaz kurumunda gelen cevabi yazıda mektubun gönderici bilgilerinin UYAP'a kaydedildiği, mektubun taranmadığı ve incelenmediği belirtilmiştir. Bunun üzerine başvurucunun şikâyeti mektubun denetlenmediği gerekçesiyle İnfaz Hâkimliğince reddedilmiştir.

22. Başvurucu, avukatına gönderdiği mektubun ceza infaz kurumunca denetlendiğini iddia etse de İnfaz Hâkimliğince yapılan araştırmada bu yönde bir bulguya rastlanmamıştır. Ceza infaz kurumu ve İnfaz Hâkimliği tarafından açıklanan gerekçelerin keyfî olmadığı görülmektedir. Mektubun telle zımbalanmış olması tek başına mektubun denetlendiği sonucunu doğurmamaktadır. Başvurucu mektubun denetlendiğine ilişkin başkaca olgusal temelleri de ortaya koymamıştır. Bu nedenle söz konusu iddianın temellendirilmemiş şikâyet kapsamında kabul edilmesi gerekmektedir.

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

24. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

25. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

26. Öte yandan eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin bütün sonuçlarıyla giderilebilmesi için başvurucuya net 4.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. Başvurucunun avukatına gönderdiği mektup yönünden haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Başvurucunun kızlarına göndermek istediği mektup yönünden haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin başvurucunun kızlarına göndermek istediği mektup yönünden İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kırıkkale İnfaz Hâkimliğine (E.2019/1993, K.2019/2278) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucuya net 4.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin bilgi için Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi (2020/67 D.İş) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 1/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Hüsamettin Uğur [1.B.], B. No: 2020/9275, 1/11/2023, § …)
   
Başvuru Adı HÜSAMETTİN UĞUR
Başvuru No 2020/9275
Başvuru Tarihi 26/2/2020
Karar Tarihi 1/11/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, hükümlü olan başvurucunun kızlarına göndermek istediği mektubun kısmen sakıncalı bulunması ve avukatına gönderdiği mektubun ceza infaz kurumunca denetlenmesi nedenleriyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-Sakıncalı mektup İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi