logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Baran Akgül ve Berivan Helen Işık [1.B.], B. No: 2021/18352, 6/6/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

BARAN AKGÜL VE BERİVAN HELEN IŞIK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/18352)

 

Karar Tarihi: 6/6/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucular

:

1. Baran AKGÜL

 

 

2. Berivan Helen IŞIK

Vekilleri

:

Av. Şakir DEMİR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. PKK/KCK terör örgütünün 2013 yılındaki toplantısında KCK örgütlenmesinde değişiklik yapılarak KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı ve KONGRA-GEL başkanlıklarının eş başkanlık sistemi ile yönetilmesi kararı alındığı, 2019 yılındaki yerel seçimlere eş başkan adayları ile girileceğinin tespit edildiği bilgileri sonrasında Siirt Belediyesinin sosyal medya hesaplarında, Siirt Belediyesinin başkan adayı olarak başvurucu Berivan Helen Işık ve eş başkan adayı R.K. ile Kurtalan Belediyesinin başkan adayı olarak başvurucu Baran Akgül ve eş başkan adayı olarak E.B.nin gösterildiği belirtilmiştir. Aday olan diğer kişilerin sosyal medya hesaplarından eş başkanlık adı altında paylaşımlarının bulunması, reklam panolarında Siirt Halkların Demokratik Partisi (HDP) belediye başkanı aday tanıtımlarında ve afişlerde eş başkanlıktan bahsedilip bu kişilerin başkan adayları olarak belirtilmesi, miting ve toplantılarda eş başkanlık bahsiyle tanıtım yapılması gibi tespitler üzerine başvurucular ve diğer şüpheliler hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından 2019 yılında soruşturma başlatılmıştır.

3. Başvurucular müsnet suçlardan 15/5/2020 ile 18/5/2020 tarihleri arasında gözaltına alınmıştır. Başvurucuların ifadelerinin alınmasının ardından Başsavcılık 19/5/2020 tarihinde başvurucuların terör örgütüne üye olma ve terör örgütünün propagandası yapma suçlarından tutuklanmaları talebinde bulunmuştur. Talepte, başvurucuların atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin var olduğu, soruşturmada gelinen aşamada henüz dinlenilmemiş tanıkların olduğu ve başvurucuların bu tanıklar üzerinde baskı kurabilme ihtimallerinin ayrıca kaçma şüphelerinin bulunduğu, dolayısıyla tutuklama nedenlerinin de mevcut olduğu belirtilmiştir.

4. i. Başvurucu Berivan Helen Işık hakkındaki tutuklama talebinde aşağıdaki eylemler isnat konusu edilmiştir:

- 2/2/2019 tarihinde HDP İl Başkanlığının Siirt merkez ve ilçe belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısında terör örgütü propagandası içeren konuşma yapması

- 1/3/2019 tarihinde HDP Siirt İl Başkanlığı tarafından Mart 2019'da yapılacak olan mahallî idareler seçimi nedeniyle gerçekleştirilen Kadın Seçim İrtibat Bürosunun açılışında terör örgütü propagandası içeren konuşma yapması

- 8/3/2019 tarihinde HDP'nin Dünya Kadınlar Günü nedeniyle organize ettiği toplantıya HDP Siirt Belediyesinin başkan adayı olarak katılıp terör örgütü propagandası içeren konuşma yapması

- 23/10/2019 tarihinde HDP Genel Merkezinin düzenlediği ve terör örgütü propagandasının yapıldığı basın açıklamasına, oturma ve ses çıkarma eylemine katılması

- 31/3/2019 Mahallî İdareler Seçimleri sonrasında Siirt Belediyesine PKK/KCK terör örgütüyle irtibatlı olan, PKK/KCK lehine fedakârlık gösteren kişilerin mensup olduğu aileyi ifade eden "değer ailesi" üyeleri olduğu değerlendirilen 89 kişinin işe alınması ve bu hususun eş başkanlığa dair gizli tanık beyanında da dile getirilmesi

- 31/3/2019 Mahallî İdareler Seçimleri sonrasında Siirt Belediyesi birimlerine PKK/KCK terör örgütü ile irtibatlı sekiz kişinin kanunlara ve mevzuata aykırı olarak eş müdür sıfatıyla görevlendirilmeleri

- Siirt Belediyesine ait hizmet aracının 8/1/2020 tarihinde Diyarbakır Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda terör suçlarından mahpus olan bir şahsı ziyaret etmek için tahsis edilmesi

- 31/3/2019 Mahallî İdareler Seçimleri sonrasında Siirt Belediyesinde mevzuata aykırı olarak belediye başkanlığı makamına daha önce kamu hizmetlerinden men kaydı olduğu tespit edilen R.K.nın ve sonrasında P.T.nin eş belediye başkanı olarak belirlenip belediye iş ve işlemlerinde bu şahısların eş belediye başkanı olarak faaliyet göstermeleri ve bu hususun eş başkanlıkla ilgili olarak gizli tanık beyanında da dile getirilmesi

- 18/3/2019 tarihinde Abdullah Öcalan'a uygulanan sözde tecridin kaldırılması için sözde feda eylemi yapan bir terör örgütü üyesinin defnedilmesine ilişkin olarak düzenlenen basın açıklamasına Siirt Belediyesi eş başkan adayı olarak başvurucu Berivan Helen Işık ve R.K.nın katılması

- 10/8/2019 ve 25/9/2019 tarihlerinde Siirt Belediyesine ait taziye evinin düzenlenen operasyonda etkisiz hâle getirilen bir terör örgütü üyesinin yakınlarına taziye için tahsis edilmesi

- 1/4/2019 tarihinde PKK/KCK terör örgütüne müzahir yayın yapan ve Türkiye'de erişimi yasaklı olan bir internet haber sitesinde yayımlanan haber programına bağlanarak PKK/KCK terör örgütü propagandası içeren röportaj vermesi

- 9/10/2019 tarihinde operasyonda etkisiz hâle getirilen bir terör örgütü üyesinin taziyesine Siirt Belediyesi eş başkanı olarak başvurucu Berivan Helen Işık ile Kurtalan Belediyesi eş başkanı E.B.nin katılması

- 6/1/2020 tarihinde Siirt Belediyesine ait hizmet aracının terör suçlarından mahpus iken Gümüşhane Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan tahliye olan bir terör örgütü üyesinin Gümüşhane'den Siirt'e getirilmesi için tahsis edilmesi

- Abdullah Öcalan'ın sözde tecridine yönelik olarak L.G. tarafından başlatılan açlık grevine destek vermek amacıyla Batman HDP il binası içinde gerçekleştirilen eyleme katılması ve burada yapılan aramada ele geçirilen dijital materyallerde örgütsel çok sayıda fotoğrafın tespit edilmesi

- Başvurucu Berivan Helen Işık'ın evinde ve Siirt Belediyesinde yapılan aramada PKK/KCK terör örgütüyle ilişkili gazete, dergi, kitap gibi belgelerin ele geçirilmesi

- Sosyal medya hesabından "Bizim bildiğimiz pınarlardan su akar, sizin Barış Pınar'ı Harekatınızın vaadi kan, gözyaşı ve ölüm #savasahayır; İt is time to stand against the war and occupation in Rojava towards Kurdish, people who defeated ISIS!, Don't be blind and deaf to what happens in Rojava and raise your voice, before it is too late!" gibi paylaşımlarda bulunması, yine sosyal medya hesabından eş başkanlıkla ilgili paylaşımlarda bulunması

ii. Başvurucu Baran Akgül hakkındaki tutuklama talebinde aşağıdaki eylemler isnat konusu edilmiştir:

- 31/3/2019 Mahallî İdareler Genel Seçimleri sonrasında Kurtalan Belediyesi başkanı seçilmesine rağmen mevzuata aykırı şekilde ve PKK/KCK terör örgütünün talimatları doğrultusunda Kurtalan Belediyesine belediye eş başkanı olarak E.B.nin görevlendirilmesi ve eş başkan sıfatıyla Kurtalan Belediyesini yönetmeleri, sosyal medya hesaplarında eş başkanlıkla ilgili paylaşımlar yapması

- İkamet adresinde yapılan aramada bomba hazırlanışına/etkisine ilişkin metinlerin (09 Mart 2009 Pazartesi, not, bombada anahtar sistemi Anahtar sistemi 3 ayrılır. 1 Mekanik Sistem, 2 Elektronik Sistem, 3 Bubi tuzağı, Bomba patlaması esnasında alınan tedbirler Mesafe en az 100 metredir. Patlama Etkileri 1 Isı etkisi 2 Parça etkisi 3 Basınç etkisi Mektup Bomba Katlanmaz kesinlikle) yer aldığı ajandanın ele geçirilmesi

- Sosyal medya hesabından "Bizim Kürdistan'da Kürt olarak doğmamızın bizimle bir alakası yok bu tamamen Allah'ın tercihi idi bu yüzden bize Müslümanlık adı altında zulüm edip Allah'ın tercihine karşı çıkanlar Allah'a şirk koşuyor ve biz kürtler onlar Allah'a havale ediyoruz Allah bu ramazan gününde belalarını versin (âmin) ; Bu Türkler ilginç bir millet Afrika da Kürt devleti kurulsa ilk itiraz edecek olan Türklerdir Irak'ta özerk bir Kürt devleti kuruluyor itiraz ediyorlar Suriye kantonlara itiraz ediyorlar biri bunlara Osmanlı'nın yıllar yıllar önce yıkıldığını hatırlatmalı Azez senin babanın toprağı değilki düşmesine izin verip vermemek sana kalsın" gibi paylaşımlarda bulunması

- Sosyal medya hesabında Abdullah Öcalan'ın ve bazı terör örgütü mensuplarının fotoğraflarını paylaşması ve öldürülen terör örgütü mensuplarından şehit olarak bahsetmesi

5. Siirt Sulh Ceza Hâkimliği 19/5/2020 tarihli kararla "... atılı suçları işlediklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunması, delillerin tam olarak toplanmamış oluşu, şüphelilerin bu nedenle delilleri karartma şüphesinin taşıyor olması ancak dosyadaki mevcut delil durumuna göre şüpheliler hakkında en ağır tedbirlerden olan tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı, ayrıca ülkemizde ve dünyada mevcut olan salgın hastalık süreci dikkate alınarak ve tutuklama yerine daha etkin adli kontrol tedbirlerinin de amaca hizmet edebileceği kanaatine varılarak..." gerekçesiyle başvurucular hakkındaki tutuklama talebinin reddine, başvurucular hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve konutu terk etmeme adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına ve kovuşturmanın bitimine kadar adli kontrol tedbirinin devam etmesine karar vermiştir.

6. Başsavcılık adli kontrol kararına itiraz ederek başvurucuların tutuklanmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Siirt Sulh Ceza Hâkimliği 20/5/2020 tarihinde itirazı yerinde görmeyerek dosyayı Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğine iletmiştir. Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği 25/5/2020 tarihinde itirazı reddetmiştir.

7. Başvurucular hakkındaki konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri elektronik kelepçeyle uygulanmıştır. Başsavcılık tarafından başvurucu Berivan Helen Işık hakkında uygulanan konutu terk etmeme adli kontrol tedbirine Berivan Helen Işık'ın bir yakının trafik kazası geçirmesi nedeniyle 21/11/2021-21/12/2021 tarihleri arasında ara verilmesine, sonra tedbirin aynen uygulanmasına devam edilmesine karar verilmiştir.

8. Başvurucu Berivan Helen Işık'ın konutu terk etmeme adli kontrol tedbirine itirazı Siirt Sulh Ceza Hâkimliğince kararda isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle 1/6/2020 tarihinde yerinde görülmemiştir. Dosyanın iletildiği Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğince 2/6/2020 tarihinde itirazın reddine karar verilmiştir.

9. Başsavcılık 29/6/2020 tarihinde İçişleri Bakanlığına yazdığı müzekkereyle, Siirt, Kurtalan ve Baykan Belediyelerine kayyım ataması gerçekleştirilmesi nedeniyle başvurucular ve diğer bazı kişiler hakkında müfettiş görevlendirilmesini, Siirt ve bahse konu ilçelerinin eş başkanlık esasına göre yönetilip yönetilmediği, Belediyeye ait araçlar, taziye evleri, binalar, tesisler, ödenekler gibi Belediye kaynaklarının terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılıp kullanılmadığı ve terör örgütüne yardım niteliğinde tahsis edilip edilmediği, terör örgütü ile iltisaklı, irtibatlı şahısların bu Belediyelerde işe alınıp alınmadığının araştırılmasını talep etmiştir. Ayrıca seçilmiş Belediye Başkanlarına mevzuatın tanımış olduğu görev ve yetkinin eş başkan sıfatı ile diğer kişiler tarafından kullanılıp kullanılmadığı, Belediye Başkanlıklarında eş müdür görevlendirilip görevlendirmediği, belediye kaynakları ile PKK/KCK silahlı terör örgütünün yasaklı yayınlara abonelik yapılıp yapılmadığı, bu yayınların satın alınıp alınmadığı hususlarının da araştırılıp tüm bu hususlarda rapor düzenlenerek iletilmesi talebinde bulunmuştur. UYAP üzerinden yapılan incelemede bu müzekkerenin cevabına rastlanmamıştır.

10. Başvurucu Berivan Helen Işık'ın konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına dair talebi soruşturmanın devam etmesi, atılı suç yönünden kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, aradan geçen süre ve mevcut delil durumu dikkate alındığında adli kontrol altına alındığı tarihten bu yana başvurucunun hukuki durumunda herhangi bir değişiklik olmaması gerekçesiyle Siirt Sulh Ceza Hâkimliğince 10/12/2020 tarihinde reddedilmiştir.

11. Başvurucuların konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına dair talepleri aynı gerekçeyle (bkz. § 10) Siirt Sulh Ceza Hâkimliğince 12/2/2021, 11/3/2021 ve 12/4/2021 tarihlerinde reddedilmiştir. İtirazlar Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğine iletilmiş; aynı Hâkimlikçe kuvvetli suç şüphesinin varlığına dair kanaatin isabetli olduğu, suçun vasıf ve mahiyeti, suç için öngörülen ceza miktarı gözetildiğinde söz konusu tedbirin orantılı olduğunun değerlendirildiği gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.

12. Başvurucular, Siirt Sulh Ceza Hakimliğince 11/3/2021 tarihinde verilen itirazın reddi kararı sonrasında dosyanın iletildiği Şırnak Sulh Ceza Hâkimliğince aynı tarihte verilen itirazların reddi kararını 10/4/2021 tarihinde elektronik tebligat yolu ile öğrendiklerini bildirerek 29/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Bireysel başvuru sonrasında ise başvurucuların konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına dair talepleri aynı gerekçeyle (bkz. § 10) Siirt Sulh Ceza Hâkimliğince 5/7/2021 ve 19/10/2021 tarihlerinde reddedilmiştir.

14. Siirt İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 11/10/2021 tarihinde Siirt, Baykan ve Kurtalan Belediye Başkanlıklarında gerçekleştirilen arama işleminde elde edilen dijital materyallerin incelenmesi sonucu düzenlenen rapor Başsavcılığa iletilmiştir.

15. Başsavcılık 29/11/2021 tarihinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başvurucular ve diğer beş şüpheli hakkında kamu davası açmıştır. İddianamede başvurucular hakkındaki tutuklama talebinde yer alan delillerle aynı olan, güvenlik güçlerince düzenlenen 2019 ve 2020 tarihli tutanaklara, sosyal medya araştırmalarına, 2019 tarihinde görevlendirilen İçişleri Bakanlığı müfettişinin raporuna, gizli tanık beyanına, belediye binalarında gerçekleşen aramalarda ele geçirilen dokümanlara ve başvurucuların Başsavcılık nezdindeki ifadelerine dayanıldığı, suç isnadına dayanak teşkil eden son soruşturma işleminin 15/5/2020 tarihinde Siirt ve ilçe belediyelerinde yapılan arama işlemi olduğu görülmüştür. İddianamede, Siirt Belediyesi sosyal medya hesaplarında ve başvurucuların herkese açık sosyal medya hesaplarında eş başkanlık adı altında paylaşımların bulunması, reklam panolarında Siirt HDP Belediyesi başkanlık aday tanıtımlarında eş başkanlık vurgusu yapılarak başvurucuların belediye başkanlığı adaylarının reklamının yapılması, düzenlenen miting ve toplantılardaki konuşmalarda eş başkanlık adı altında tanıtımın yapılması, seçim sonrasında elde edilen belediye başkanlığı görevinin eş başkanlık adı altında başka kişilerle paylaşılması, belediyelerde PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından sözde "değer ailesi" olarak tanımlanan kişilerin işe alınmaları nedeniyle başvurucuların eylemlerinin ideolojik sempati düzeyinde kalmadığı ve eylemlerinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğun bulunduğu, bu nedenle şüpheliler ile PKK/KCK silahlı terör örgütü arasında organik bağın kurulduğu iddialarına yer verilmiştir.

16. Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi) 9/12/2021 tarihli tensip kararında başvurucular hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin bu aşamada aynen devam etmesine karar vermiştir. Ağır Ceza Mahkemesi 29/12/2021 tarihinde, başvurucu Baran Akgül'ün talebi üzerine, hakkında uygulanan konutu terk etmeme adli kontrol tedbirine 30/12/2021-5/1/2022 tarihleri arasında ara verilmesine, sonrasında tedbirin aynen uygulanmasına devam edilmesine karar vermiştir.

17. Ağır Ceza Mahkemesi başvurucuların talebi üzerine 19/1/2022 tarihli kararla başvurucular hakkında uygulanan konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına ve haklarında yurt dışı çıkış yasağı, belirli günlerde en yakın güvenlik birimine başvurarak imza atma şeklindeki adli kontrol tedbirleri uygulanmasına karar vermiştir. Ağır Ceza Mahkemesi 12/5/2022 tarihinde, belirli günlerde en yakın güvenlik birimine başvurarak imza atma tedbirinin de kaldırılarak yurt dışı çıkış yasağının devamına karar vermiştir. Yargılama Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde devam etmektedir.

18. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

19. Başvurucular; 2019 yılından bu yana yürütülen soruşturmanın sürüncemede kaldığını, iddianame düzenlenmediğini, soruşturmanın ilerlememesine rağmen haklarında bir yılı aşkın süredir konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanarak hürriyetlerinin kısıtlandığını, bu tedbir süresinin ölçüsüz olduğunu, konutu terk etmeme tedbirine hükmedilen karar ile bu tedbirin devamına dair kararların ilgili ve yeterli gerekçe içermediğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucular hakkındaki konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırıldığının ve başvurucuların tazminat davası yolunu tüketmediklerinin başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinde gözetilmesi gerektiği, başvurucular hakkında uygulanan koruma tedbirinin süresi, soruşturmanın karmaşıklığı ve şüpheli sayısının fazla olması karşısında orantılı olup olmadığının ve derece mahkemelerinin takdir payının gözönüne alınarak başvurucuların özgürlüğünü tutuklamadan çok daha az sınırlayıcı nitelikteki adli kontrol tedbirine karar verilmesinin ölçülü olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir. Başvurucular; Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında, suç işlediklerine dair kuvvetli belirti bulunmadığını, dosyanın karmaşık olmadığını, şüpheli sayısının az olduğunu, soruşturma dosyasında iki yıl boyunca herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadığını, iki yıla yakın süre haklarında konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin uygulanmasının ölçülü olmadığını ve bunun seçilme haklarına engel teşkil ettiğini belirtmiştir.

21. Anayasa Mahkemesi konutu terk etmeme tedbirinin niteliği, uygulanış şekli ve özellikleri itibarıyla hareket serbestîsi üzerindeki sınırlayıcı etkisinin derece ve yoğunluk olarak seyahat özgürlüğüne göre oldukça ileri bir boyutta olduğu, dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına müdahale teşkil ettiği sonucuna varmıştır (Esra Özkan Özakça [GK], B. No: 2017/32052, 8/10/2020, §§ 68-76). Bu kapsamda başvurucuların iddialarının özünün ilgili ve yeterli olmayan gerekçelerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına müdahale oluşturan adli kontrol tedbirinin devam ettirilmesine ve bu tedbirin makul süreyi aşmasına ilişkin olduğu değerlendirilmiş ve bu şikâyet Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrası kapsamında incelenmiştir.

22. Anayasa Mahkemesi, hakkında konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanan başvurucunun 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesindeki tazminat davası iç hukuk yolunu tükettikten sonra yaptığı bireysel başvuruya ilişkin E.Y. ([GK], B. No: 2018/10482, 14/12/2022, § 48) kararında, 5271 sayılı Kanun'un 141. ve devamı maddelerinde adli kontrolün tazminat talep edilebilecek koruma tedbirleri arasında sayılmadığını, dolayısıyla konutu terk etmeme tedbiri bakımından etkili bir tazminat yolunun bulunmadığını tespit etmiştir. Bu bakımından somut başvuruda başvuru yollarının tüketilmesine dair kabul edilebilirlik kriteri bakımından bir eksiklik bulunmadığı değerlendirilmiştir. Dolayısıyla açıkça dayanaktan yoksun olmayıp kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

23. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına konutu terk etmeme şeklinde müdahale teşkil eden bir tedbirin hukuki olup olmadığı değerlendirilirken bu tedbirin tutuklamaya alternatif bir koruma (adli kontrol) tedbiri olarak kabul edilmesi, dolayısıyla tıpkı tutuklama kararlarında olduğu gibi konutu terk etmeme tedbirinin niteliğine uygun düşen, kanun tarafından öngörülme, Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir (Esra Özkan Özakça, § 78).

24. Adli kontrol tedbirinin devam ettirilmesinde de bu nedenlere dayanılması ve bu nedenlerin devam ettiğinin gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Bu gerekçeler ilgili ve yeterli görüldüğü takdirde yargılama sürecinin özenli yürütülüp yürütülmediği de incelenmelidir (Muhammet Enes Sezgin, B. No: 2020/14085, 19/1/2022, § 52).

25. Bu kriterlerin konutu terk etmeme tedbirinin uygulanması için mevcut olup olmadığının takdiri öncelikle anılan tedbiri uygulayan yargı mercilerine aittir. Bununla birlikte yargı mercilerinin belirtilen hususlardaki takdir aralığını aşıp aşmadığı Anayasa Mahkemesinin denetimine tabidir. Anayasa Mahkemesinin bu husustaki denetimi, somut olayın şartları dikkate alınarak özellikle tedbirin uygulanmasına ilişkin süreç ve bu husustaki yargı mercii kararının gerekçeleri üzerinden yapılmalıdır (Esra Özkan Özakça, § 84).

26. Başvurucular hakkında 19/5/2020 tarihli karar ile konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiş, 19/1/2022 tarihinde ise söz konusu tedbirin uygulanmasına son verilmiştir.

27. Başvurucular hakkında silahlı terör örgütü üyeliği isnadıyla yürütülen soruşturma dosyası incelendiğinde, başvurucuların silahlı terör örgütünün talimatları doğrultusunda hareket ettiklerine dayanak olarak mahallî idareler seçimindeki eş başkanlık vurgusuna dair sosyal medyadaki ve adaylık tanıtım faaliyetlerindeki paylaşımlarına, seçim sonrasında görevlendirildikleri Belediyelerdeki usulsüz olduğu iddia edilen faaliyetlerine, silahlı terör örgütünün propagandası olduğu iddia edilen konuşmalarına, aramalarda ele geçirilen delillere dayanıldığı görülmektedir (detaylı anlatım için bkz. §§ 4, 15). Başvurucular hakkındaki adli kontrol tedbiri ve bu tedbirin devamı kararlarında atıf yapılan ve/veya soruşturma dosyasında bulunduğu ifade edilen delillerin içeriği dikkate alındığında adli kontrol tedbirinin ön şartı olan suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin bulunduğuna ilişkin olarak anılan kararların ilgili ve yeterli olduğu değerlendirilmiştir.

28. Bu aşamada, başvurucular hakkında uygulanan adli kontrol tedbiri ve tedbirin devam ettirilmesinin meşru amacına dair gerekçelerin ilgili ve yeterli olup olmadığının, gerekçelerin ilgili ve yeterli görülmesi halinde ise yargılama sürecinin özenli yürütülüp yürütülmediğinin incelenmesi gerekmektedir.

29. Siirt Sulh Ceza Hâkimliği 19/5/2020 tarihinde delillerin tam olarak toplanmamış olması, başvurucuların delilleri karartma şüphesini taşımaları, dosyadaki delil durumuna göre tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı ve salgın hastalık süreci nedeniyle tutuklama yerine daha etkin adli kontrol tedbirlerinin de amaca hizmet edebileceğini değerlendirerek başvurucular hakkında konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar vermiştir (bkz. § 5). Başvurucuların itirazları ise soruşturmanın devam ediyor olması, aradan geçen süre ve mevcut delil durumu dikkate alındığında adli kontrol altına alındıkları tarihten bu yana başvurucuların hukuki durumlarında herhangi bir değişiklik olmaması, suçun vasıf ve mahiyeti, suç için öngörülen ceza miktarı gözetilerek tedbirin orantılı olması şeklindeki benzer gerekçelerle reddedilmiş ve söz konusu tedbirin uygulanmasına devam edilmiştir (bkz. §§ 10, 11).

30. Bu bilgiler çerçevesinde, salgın hastalık şartları da gözetilerek başvurucuların özgürlüğünü tutuklama tedbirinden daha az sınırlayıcı nitelikteki konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar vermesi ilk aşamada uygun görünmektedir. Ancak bu tarihten sonraki soruşturma süreci incelendiğinde, başvurucular hakkında bu tedbire hükmedilen 19/5/2020 tarihinden sonra Başsavcılık tarafından 29/6/2020 tarihinde İçişleri Bakanlığına rapor hazırlanması için talepte bulunulduğu, bu raporun cevabının ulaştığına dair bir bilgiye soruşturma dosyasında rastlanmadığı, iddianamede de 2019 tarihli müfettiş raporuna değinildiği, ancak talep konusu olan rapordan bahsedilmediği (bkz. §§ 9, 15) görülmüştür. Yine, 19/5/2020 tarihi sonrasında Siirt İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 11/10/2021 tarihli dijital materyallerin incelenmesi sonucu düzenlenen raporun Başsavcılığa iletildiği görülmüştür (bkz. § 14). Bu rapordan da iddianamede bahsedilmemiştir. İddianamede bahsedilen delillerin başvurucular hakkında tutuklama talebinde bulunulması sırasında dayanılan delillerle aynı olduğu anlaşılmaktadır (bkz. §§ 4, 15). Tüm bu bilgiler ışığında başvurucuların soruşturma evresindeki itirazlarının reddine dair Sulh Ceza Mahkemesi kararlarında başvurucular hakkındaki konutu terk etmeme tedbirine devam edilmesinin makul olduğunu ortaya koyan yeterli gerekçe bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

31. Kovuşturma evresinde ise 9/12/2021 tarihli tensip kararında başvurucular hakkındaki başvuruya konu tedbirin devamına karar verilmiş fakat kararda buna ilişkin hiç bir gerekçe belirtilmemiştir (bkz. § 16). Bundan 40 gün sonra ise başvurucuların talebi üzerine 19/1/2022 tarihinde söz konusu tedbirin kaldırılarak başvurucular hakkında imza atma ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir (bkz. § 17). Ağır Ceza Mahkemesince daha sonrasında diğer adli kontrol tedbirlerine hükmedildiği de gözetilerek başvurucular hakkında herhangi bir gerekçe gösterilmeden söz konusu tedbirin uygulanmasına devam edilmesine karar verilmesinin de makul olmadığı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeye ulaşmada başvurucular hakkında 1 yıl 8 ay süreyle konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanmış olması da dikkate alınmıştır.

32. Sonuç olarak, başvurucular hakkında konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin devam ettirilmesinin meşru amaçlarına dair kararların yeterli gerekçe içermemesi nedeniyle bu tedbirin uygulanmasına belirtilen süreyle devam edilmesinin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yargılama sürecinin özenli yürütülüp yürütülmediğinin ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir.

33. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

34. Başvurucular, ihlalin tespiti ve her biri için ayrı ayrı 1.000.000 TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.

35. Başvuruda, konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin makul süreyi aşması nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Başvurucular hakkındaki konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirleri 19/1/2022 tarihinde sona ermiştir. Dolayısıyla bu yönüyle ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için tazminat ödenmesi dışında yapılması gereken bir hususun bulunmadığı anlaşılmıştır.

36. Başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik müdahale nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol tedbirinin makul süreyi aşması nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrasında güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvuruculara net 20.000 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 487,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Siirt Sulh Ceza Hâkimliği (Sorgu No: 2020/113) ile Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesine (E.2021/326) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 6/6/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Baran Akgül ve Berivan Helen Işık [1.B.], B. No: 2021/18352, 6/6/2024, § …)
   
Başvuru Adı BARAN AKGÜL VE BERİVAN HELEN IŞIK
Başvuru No 2021/18352
Başvuru Tarihi 29/4/2021
Karar Tarihi 6/6/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, konutu terk etmeme adli kontrol tedbirinin makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi