logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdullah Tarık Kotay [1.B.], B. No: 2021/1876, 6/6/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULLAH TARIK KOTAY BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/1876)

 

Karar Tarihi: 6/6/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Abdullah Tarık KOTAY

Temsilciler

:

1- Hüsna KOTAY

 

 

2- Fatih KOTAY

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, topuk kan örneği alınması amacıyla mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Aile sağlığı merkezi görevlilerinin doğum sonrası topuk kan örneğinin alınması talebi yenidoğan başvurucunun ebeveynleri tarafından reddedilmiştir. Ebeveynler topuk kanı alımını, bebek izlemini ve bebek aşılarının tamamının yapılmasını kabul etmediklerine dair imzalarını içeren dilekçelerini sunmuştur. Bu durum nedeniyle görevliler ebeveynlerin doğum sonrası topuk kanı alımını, bebek izlemini ve bebek aşılarının tamamının yapılmasını reddettiklerini tutanakla tespit etmiştir.

3. Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yenidoğan başvurucunun Neonatal Tarama Programı kapsamında topuk kanı numunesinin alınması gerektiği ancak ebeveynin numune alınmasını reddettiği hususunda yazı yazılmış, bunun üzerine Kayseri Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce başvurucu hakkında 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca sağlık tedbiri kararı verilmesi Kayseri 2. Çocuk Mahkemesinden (Mahkeme) talep edilmiştir.

4. Mahkeme, gerekli bilgilendirme yapılmış olduğu hâlde ebeveynin yenidoğan başvurucuya neonatal tarama testi yapılmasına rıza göstermemesinin çocuğun yüksek yararına açıkça aykırı olduğunu ve bu durumda rıza aranmaması gerektiğini belirterek 16/11/2020 tarihinde sağlık tedbiri talebinin kabulüne karar vermiştir. Kararda, ebeveynlerin aydınlatıldıkları hâlde haklı bir sebep göstermeksizin küçüğe yapılacak tıbbi müdahaleye karşı çıkmalarının çocuğun üstün yararına açıkça aykırı olması durumunda rıza aranmayacağına ilişkin aşı ile ilgili Yargıtay kararına (19. Ceza Dairesi, E.2015/87, K.2015/6676, 5/11/2015) atıf yapılmıştır. Kararın gerekçesinde ayrıca yenidoğan topuk kan örneği veya sonucun pozitif çıktığı durumlarda mükerrer kan örneği alınmasına ailelerin rıza göstermemesi hâlinde yenidoğanın "korunmaya ihtiyacı olan çocuk" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin 13/1/2012 tarihli Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği yazısına yer verilmiştir.

5. Başvurucu temsilcisi topuk kanı alımının zorunlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek tedbir kararına itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde zorunlu aşı uygulamasına ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararları verildiği vurgulanarak tedbir kararının kaldırılması talep edilmiştir. Kayseri 1. Çocuk Mahkemesi dosyada bulunan bilgi notu ve tutanaklar gözetilerek tedbir kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle 17/12/2020 tarihinde itirazı reddetmiştir.

6. Başvurucu, nihai hükmü 7/1/2021 tarihinde öğrendikten sonra 12/1/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Başvurucu temsilcileri, COVID-19 pandemi sürecinde sağlık kurumlarındaki riskten kaynaklı olarak topuk kanı alınması işlemine ebeveyn olarak rıza göstermediklerini belirtmiştir. Başvurucu temsilcileri ayrıca içeriği ve yan etkileri konusunda bilgilendirilmedikleri ve hakkında olumsuz bilgiye sahip oldukları zorunlu aşı uygulamasına da izin vermediklerini ifade etmiştir. Bunun yanında Mahkemece verilen sağlık tedbiri kararıyla Anayasa Mahkemesince daha önce verilen zorunlu aşıya ilişkin ihlal kararları doğrultusunda maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun şikâyetlerinin incelenmesinde Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

9. Yenidoğanlardan zorunlu topuk kan örneği alınması uygulaması kişisel özerklik ve ruhsal veya bedensel bütünlükle doğrudan ilgilidir. Kişisel özerklik kavramı ile bireyin vücut bütünlüğüne yönelik müdahaleler özel hayat boyutuyla Anayasa’nın 17. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı kapsamında kalmaktadır. Zorunlu topuk kan örneği uygulaması kişisel özerklik ve ruhsal veya bedensel sağlık yönünden vücut bütünlüğü ile ilgili olduğundan başvurunun maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (Muhammed Ali Bayram, B. No: 2014/4077, 29/6/2016, § 83).

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Tıbbi müdahale hastalıkların teşhisi, tedavisi veya önlenmesi amaçlarına yönelik olarak tıp mesleğini icraya yetkili kişiler tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Bu kapsamda, birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik olarak tanımlanan maddelerin vücuda verilmesi şeklindeki aşı uygulamasının ve bazı hastalıkların teşhisi amacıyla topuk kanı alınmasının da müdahalenin boyutundan bağımsız olarak vücut bütünlüğüne yönelik birer müdahale oluşturduğu açıktır (Halime Sare Aysal [GK], B. No: 2013/1789, 11/11/2015, § 52).

12. Somut başvuruda da başvurucudan topuk kanı alınması talebinin ebeveynler tarafından reddedilmesi üzerine Kayseri Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından başvurucu hakkında sağlık tedbirine hükmedilmesinin talep edildiği ve ilgili yargısal süreç sonucunda Mahkeme kararıyla başvurucu hakkında 5395 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca sağlık tedbiri uygulanmasına karar verildiği görülmektedir. Mahkemenin başvurucu hakkında sağlık tedbiri uygulanmasına ilişkin kararının gerekçesinde Yargıtayın aşı ile ilgili içtihadına yer verilmiş olmakla beraber sağlık tedbiri kararının topuk kan örneği alımına yönelik olduğu görülmektedir (bkz. § 4). Dolayısıyla mahkeme kararlarına konu uyuşmazlığın topuk kan örneği alımı uygulaması olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvuruya ilişkin incelemenin topuk kan örneği alımı uygulaması ile sınırlı olarak yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.

13. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Muhammed Ali Bayram kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Belirlenen ilkeler ışığında zorunlu topuk kan örneği alınması uygulamasının kanuni temeli bulunduğu ve meşru amaca yönelik olduğu sonucuna varılmıştır (Muhammed Ali Bayram, §§ 89-94). Somut başvuruda da anılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum olmadığı anlaşılmıştır.

14. Bunun yanında zorunlu topuk kanı uygulamasında Anayasa Mahkemesi yenidoğan tarama programı ile tüm yenidoğanların konjenital hipotiroidi, fenilketonüri, biyotinidaz eksikliği ve kistik fibrozis yönünden taranması ile oluşacak zekâ geriliği, beyin hasarları ve geri dönüşümsüz zararların engellenerek topluma getirdiği ekonomik yükün önlenmesi, akraba evliliklerinin azaltılması konusunda toplum bilincinin artırılması, tanı konan bebeklerde bu hastalıklar nedeniyle oluşacak rahatsızlıkları önlemek amacıyla uygun tedaviye başlanması ve böylece belli bir zekâ seviyesine ulaşmalarının sağlanmasının amaçlandığını belirtmiştir. Bu kapsamda anılan kararda Anayasa Mahkemesi söz konusu uygulamanın çocukların ve buna bağlı olarak kamu sağlığının korunması şeklindeki meşru amacı taşıdığını ancak belirtilen meşru temellere rağmen bireyin temel hakkına yapılan müdahale ile bu müdahaleyle güdülen meşru amaç arasında bir orantı bulunmasının zorunlu olduğunu vurgulamıştır (Muhammed Ali Bayram, §§ 95, 96).

15. Sonuç olarak yenidoğan tarama programı uyarınca topuk kanı alınması işleminde başvurucunun ve kamunun sağlığına ilişkin mevcut yarar karşısında, söz konusu işlemin başvurucunun sağlığı açısından olumsuz bir etkisi olduğuna dair bir bulguya rastlanmadığını ifade eden Anayasa Mahkemesi başvuruya konu müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olmadığının söylenemeyeceğini belirterek ihlal bulunmadığına karar vermiştir (Muhammed Ali Bayram, §§ 98-100).

16. Başvuru formunda her ne kadar COVID-19 pandemi sürecinde sağlık kurumlarındaki riskten kaynaklı olarak topuk kanı alınması işlemine rıza gösterilmediği beyan edilse de sağlık tedbirine itiraz aşamasında sunulan itiraz dilekçesinde bu iddianın dile getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumla birlikte tıbbi müdahale yapılacak ilgili sağlık kurumunda COVID-19 ile ilgili tedbirlerin alınmadığına ya da tedbirlerin yetersiz kalacağına dair bir iddianın da bulunmadığı gözetildiğinde, zorunlu topuk kanı uygulamasının çocuğun sağlığı açısından bir soruna yol açtığına veya açacağına dair somut verilere dayalı kabul edilebilir bir iddianın varlığından söz edilemez.

17. Bu durumda söz konusu işlemin başvurucunun sağlığı açısından olumsuz bir etkisi olduğuna dair bir bulgu ortaya konulamaması, topuk kanı uygulamasının kişisel ve toplumsal yararı/işlevi ile yargı makamlarının tedbirle ilgili mevcut mevzuat ve çocuğun üstün yararı ilkesi kapsamında değerlendirme yaptıkları gözetildiğinde, anılan tedbirin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı söylenemez. Açıklanan nedenlerle somut olayda Muhammed Ali Bayram kararında açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

18. Bu doğrultuda velayet altında bulunan başvurucudan topuk kan örneği alınmasına ebeveyn tarafından rıza gösterilmemesi üzerine mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 6/6/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Abdullah Tarık Kotay [1.B.], B. No: 2021/1876, 6/6/2024, § …)
   
Başvuru Adı ABDULLAH TARIK KOTAY
Başvuru No 2021/1876
Başvuru Tarihi 12/1/2021
Karar Tarihi 6/6/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, topuk kan örneği alınması amacıyla mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Fiziksel ve ruhsal bütünlük (şiddet, kazalar vs) İhlal Olmadığı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi