logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Emin Yalçın [2.B.], B. No: 2021/2004, 17/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET EMİN YALÇIN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/2004)

 

Karar Tarihi: 17/12/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

 

 

Metin KIRATLI

Raportör

:

Saliha AKSOY

Başvurucu

:

Mehmet Emin YALÇIN

Vekili

:

Av. İbrahim Halil YALÇIN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında istinaf kanun yolu açık olduğu hâlde kararın kesin olarak verilmesinden dolayı kanun yoluna başvuru imkânının ortadan kaldırılması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. 7/4/2008 tarihinden itibaren elektrik dağıtım şirketine ait işyerinde alt işveren bünyesinde çalışan başvurucunun iş sözleşmesi 31/5/2016 tarihinde işverence feshedilmiştir.

3. Başvurucu, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işçilik alacaklarının tahsili talebiyle 4/7/2016 tarihinde Batman 1. İş Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.

4. Mahkeme 5/7/2018 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

5. Anılan karar hakkında istinaf isteminde bulunulması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 4/11/2020 tarihli kararıyla başvurucunun istinaf talebinin kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

6. Bölge Adliye Mahkemesi kararı miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığından kesin olmak üzere verilmiştir.

7. Başvurucu, nihai hükmü 15/12/2020 tarihinde e-tebligat yolu ile öğrenmiş, 30/12/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyon, makul sürede yargılanma ve hakkaniyete uygun yargılanma hakları yönünden başvurunun kabul edilemez olduğuna; mahkemeye erişim hakkına ilişkin şikâyetin ise kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kesin olarak verilmesinden dolayı kanun yoluna başvuru imkânının ortadan kaldırılması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

10. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmiştir.

11. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında bireysel başvuruda bulunulmadan önce ihlal iddiasının dayanağı olan işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Temel hak ihlallerini öncelikle yargı mercilerinin gidermekle yükümlü olması, kanun yollarının tüketilmesi koşulunu zorunlu kılar (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 19, 20; Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 26).

12. Başvuru yollarının tüketilmesi gereğinden söz edilebilmesi için öncelikle hukuk sisteminde, hakkının ihlal edildiğini iddia eden kişinin başvurabileceği idari veya yargısal bir hukuk yolunun öngörülmüş olması gerekmektedir. Ayrıca bu hukuk yolunun iddia edilen ihlalin sonuçlarını giderici, etkili ve başvurucu açısından makul bir çabayla ulaşılabilir nitelikte olması ve sadece kâğıt üzerinde kalmayıp fiilen de işlerliğe sahip bulunması gerekmektedir. Olmayan bir hukuki yolun tüketilmesi başvurucudan beklenemeyeceği gibi hukuken veya fiilen etkili bulunmayan, ihlalin sonuçlarını düzeltici bir vasıf taşımayan veya aşırı ve olağan olmayan birtakım şeklî koşulların öngörülmesi nedeniyle fiilen erişilebilir ve kullanılabilir olmaktan uzaklaşan başvuru yollarının tüketilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır (Fatma Yıldırım, B. No: 2014/6577, 16/2/2017, § 39). Bununla birlikte norm düzeyinde makul bir başarı sunma kapasitesi bulunan bir yolun uygulamada başarıya ulaşmayacağına dair şüphe, o başvuru yolunun tüketilmemesini haklı kılmaz (Sait Orçan, B. No: 2016/29085, 19/7/2017, § 36).

13. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi yollamasıyla 346. maddesine göre ilk derece/bölge adliye mahkemesince kesin olarak verilen kararlarla ilgili istinaf/temyiz dilekçesi verme hakkı mevcut olup bu dilekçelerin reddi hâlinde bu kararlara karşı istinaf/temyiz kanun yoluna başvurulabilmesi mümkündür.

14. Kararın kesin olup olmadığı hususu kanun yollarını düzenleyen mevzuatın yorumlanması suretiyle tespit edilecektir. Söz konusu mevzuatın yorumlanması görevi ise öncelikle yargı mercilerine aittir. Anayasa Mahkemesinin usul hükümlerini ilk elden yorumlama görevi bulunmadığı gibi usul hükümlerinin doğrudan Anayasa Mahkemesince yorumlanması bireysel başvurunun amacıyla da bağdaşmaz. Anayasa Mahkemesinin bu konudaki görevi yargı mercilerinin yorumlarının etkilerini incelemekten ibarettir. Dolayısıyla kanun yollarına ilişkin usul hükümlerinin öncelikle olağan kanun yolu mercilerince incelenmesi işin mahiyeti gereğidir. Kesin olarak verilen ilk derece/istinaf mahkemesi kararlarının kesin olmadığı şikâyetinin kanun yolu mercii yerine doğrudan Anayasa Mahkemesinde ileri sürülmesi, kanun yollarına ilişkin usul hükümlerinin istinaf/temyiz mercilerinden önce Anayasa Mahkemesince incelenmesi sonucunu doğurur. Bu durumda da Anayasa Mahkemesi hangi kararların istinafa veya temyize tabi olduğunu belirleyen merciye dönüşmüş olur. Oysa hangi kararlara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirlenmesi yetkisi bu konuda uzman mahkemeler olarak olağan kanun yolları mercilerine aittir.

15. İlk derece/istinaf mahkemesi kararında kararın kesin olduğu ifadesinin bulunması, kanun yollarına başvuru hakkını ortadan kaldırmamaktadır. 6100 sayılı Kanun'da istinaf/temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararlara karşı istinaf/temyiz imkânı getirilirken ilk derecenin veya istinaf mahkemesinin, kararın kesin olduğuna dair vardıkları yargının kanun yollarında hukuki denetimden geçirilebilmesi amaçlanmıştır. Dolayısıyla kararın kesin olduğu şerhinin varlığı -tek başına- kanun yollarına başvurmayı etkisiz kılmamaktadır. Bu itibarla ilk derece/istinaf mahkemesince kesin olarak verilen kararın gerçekte kanun yoluna tabi olduğunun düşünülmesi hâlinde başvurucunun bu iddiasını öncelikle ilgili kanun yolu merciinde tartıştırması gerekmektedir. (Umut Öztürk ([GK], B. No: 2017/37079, 29/9/2021 §§ 34 - 36))

16. Anayasa Mahkemesi somut başvuruya benzer nitelikteki iddiaları Umut Öztürk ([GK], B. No: 2017/37079, 29/9/2021) kararında incelemiştir. Anayasa Mahkemesi anılan kararında ilk derece veya istinaf mahkemesince kesin olduğu belirtilerek verilen kararlara karşı kanun yolunun açık olduğu iddia edilerek yapılan şikâyetlerin öncelikli olarak kanun yolu nezdinde (istinaf/temyiz) dile getirilmesi gerektiğini vurgulamış ve kesin olarak verilen kararlara karşı kanun yoluna başvuru hakkının engellendiği iddiasıyla doğrudan Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağını ve başvurucunun kararın kesin olmadığı iddiasının öncelikle istinaf/temyiz merciinde tartışılması gerektiğini belirtilmiştir.

17. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesinin Umut Öztürk kararında ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde, başvurucunun Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak verildiği belirtilen karara karşı temyiz kanun yolunun açık olduğu iddiasıyla söz konusu kanun yoluna başvurma imkânı olmasına rağmen bu yola başvurmadan ihlal iddialarını doğrudan bireysel başvuruda dile getirdiği, dolayısıyla hukuk sisteminde mevcut ve etkili yargı yolunu tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 17/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mehmet Emin Yalçın [2.B.], B. No: 2021/2004, 17/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET EMİN YALÇIN
Başvuru No 2021/2004
Başvuru Tarihi 30/12/2020
Karar Tarihi 17/12/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında istinaf kanun yolu açık olduğu hâlde kararın kesin olarak verilmesinden dolayı kanun yoluna başvuru imkânının ortadan kaldırılması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi